tüketici kredisinin hukuki yapısı

Bu başalık tam olarak benim öğrenmek istediğim konuyu yansıtmıyor olabilir fakat açıkçası başlıkta zorlandım.
Müvekkilim,bir A şirketiyle mal alımı konusunda anlaşıyorlar fakat malı tesilm karşısında A şirketine ödemeyi banka yapacak,müvekkilim de bankaya ödeme yapacak.Bir nevi leaisng sistemi gibi.Aralarında bir sözleşme yapıyorlar ve bu sözleşmenin adı Tüketici Kredi Sözleşmesi.Satıcı firma ortada yok ve malı da teslim etmemiş,ama banka A firmasına krediyi ödemiş müvekkilime herhangi bir şekilde malı teslim alıp almadığını,hatta bu sözleşmeyi imzalayan kendisi mi değil mi diye sormadan.Kredi ödemesini yapıldığını müvekkilim ödemeniz var diye arandığı zaman öğreniyor.Böyle bir durum karşısında neler yapabileceğim konusunda yardımlarınıza ihtiyacım var.Benim ilk aklıma gelen menfi tespit davası açmak oldu.Herkese şimdiden teşekürler.

Sayın atk,

AB Hukukunda ve Almanya Hukukunda konu ile ilgili düzenleme hakkında size bazı bilgiler verebilirim. Herhangi birşey yazmadan önce bir konuyu tam olarak anlamam gerekiyor:

Alıntı: Satıcı firma ortada yok ve malı da teslim etmemiş,ama banka A firmasına krediyi ödemiş müvekkilime herhangi bir şekilde malı teslim alıp almadığını,hatta bu sözleşmeyi imzalayan kendisi mi değil mi diye sormadan.

Burada söz konusu olan satıcı firma ile A firması aynı firma mı, yoksa ben mı tam olarak anlıyamadım?

Saygılarımla

Bankanın ödemesi karşılığında kredi bedelini talep etmesi sözleşmeye ve hukuka uygun.
Banka sözleşmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmak durumunda değildir eğer sözleşmede açık hüküm yok ise. (BAnkaların benzer sözleşmeleri genellikle matbudur ve bu koşulu içermez, istisnası hariç)
Bu durumda yapmanız gereken, müvekkiliniz sözleşme akdettiği A Firmasına başvurmak ve sözleşme gereği mal teslimatı yapmadığı için müvekkilinizin Bankaya borçlandığı bedeli talep etmektir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine de dayanılabilir.

Bu arada Menfi tespit davası açmanız pratik olarak yararlı bir adım diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Gemici Sayın atk, AB Hukukunda ve Almanya Hukukunda konu ile ilgili düzenleme hakkında size bazı bilgiler verebilirim. Herhangi birşey yazmadan önce bir konuyu tam olarak anlamam gerekiyor: Burada söz konusu olan satıcı firma ile A firması aynı firma mı, yoksa ben mı tam olarak anlıyamadım? Saygılarımla

Evet doğru anlamışsınız.Satıcı firma ile A firması aynı firma ve şu anda kendilerine ulaşılamıyor.

Sayın atk,
Olayda Alman hukukunda “verbundene Geschäfte“ olarak tanımlanan bir durum söz konusu. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun bu konuda herhangi bir düzenleme getirmiyor bildiğim kadarı ile. Verbundene Geschäfte bağımlı/bağlı işlem anlamına geliyor. Burada birbirine bağlı, birisi olmazsa diğeri de olamıyacak, mali bir birlik oluşturan iki işlem söz konusu.

Bu türden işlemler elektronik eşya satan mağazalarda uygulanıyor genelde. Mağaza kredi veren herhangi bir işletme ile, bir banka ile anlaşmış durumda. Banka malın değerini tüketiciye kredi olarak veriyor ve bu suretle malı finanse etmiş oluyor. Banka malın değerini satıcı firmaya havale ediyor. Kredi sözleşmesi imzalanırken genelde bankanın herhangi bir personeli hazır bulunmuyor. Mağaza bankanın kredi sözleşmesi formlarını tüketicinin önüne koyuyor ve imzalatıyor. Böyle olunca da bankanın personelini görmeden banka ile kredi sözleşmesi imzalamış olan tüketici bazen kredi anlaşması imzalamış olduğunun farkına bile varmıyor.

Gelelim olayın bağlı/bağımlı kısmına, tüketici malı almamış olsaydı krediyi de almıyacaktı, krediyi almamış olsaydı malı da alamıyacaktı. Malı aldığı için krediyi alıyor, krediyi aldığı için de malı alabiliyor. İki işlem mali bir birlik teşkil ediyor.

Tüketiciyi korumak için Alman Hukuku ve AB Hukuku(AB Parlamentosu son düzenlemeyi 16 Ocak 2008 tarihinde yapmış) belirli düzenlemeler getirmiş.
Tüketici, kredi sözleşmesinden caydığı zaman otomatik olarak satış sözleşmesinden de, satış sözleşmesinden caydığı zamansa yine otomatik olarak kredi sözleşmesinden de caymış olur.

16 Ocak 2008 tarihli kararın 15. maddesinin 2. bendine göre; mal teslim edilmezse veya eksik teslim edilirse, tüketici satıcıya karşı öne sürebileceği hakları krediyi veren bankaya karşı da öne sürebilir, eğer bu hakları önceden satıcı firmaya karşı öne sürmüş ve bir sonuç elde edememişse.

Satıcı firmaya ulaşma olanağı olmadığında neler olabileceği konusunda herhangi bir açıklık yok. Ben buna rağmen 15. maddenin uygulanabileceğini ve tüketicinin krdeiyi ödemekten imtina edebileceğini düşünüyorum.

Saygılarımla

Sn.atk,
Birkaç soru sormak istiyorum izninizle:
1) Müvekkiliniz gerçekten tüketici mi?
2) Mal teslimi karşılığında ödeme yapılmış olması hususu banka ile müvekkiliniz arasındaki kredi sözleşmesinde mi yazıyor?
3) Banka kredi sözleşmesindeki imza müvekkilinize ait değil mi? Bankanın imzayı araştırmadığını belirtme ihtiyacını bu nedenle mi duydunuz?

Eğer müvekkiliniz tüketici ise ve banka belli bir malın satın alınması için bu krediyi vermişse malın teslim edilmemiş olmasından ötürü banka da sorumludur. (4077 s.y. m.10/5 : "Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur."

Sayın Işıl Yılmaz,
Biraz gecikmekle sorularınıza yanıt vermek istiyorum ve teşekür ediyorum
1-Evet müv. tüketici
2-Yukarıda belirtilen satıcıdan ürün almak istediğimi kabul ve beyan ederim şeklinde bir düzenleme var ve ürünün markası ve özellikleri yazıyor.(Satıcı krediyi veren finans kuruluşu değil)
3-İmza konusunda ise müvekkilim böyle bir sözleşme imzalamış.

sayın Gemicinin de bahsettiği gibi sözleşme müvekkilim(alıcı) ile satıcı arasında imzalanmış.Finans kuruluşundan herhangi biri yok.

Böyle bir durumda krediyi vermeden önce malın teslim edilip edilmediğini araştırması gerekmez mi bankanın ya da böyle bir şahıs (alıcı )gerçekten var olup olmadığını en azından.