Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kadastro Yargitay Bozmasindan Sonra Islah

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-09-2014, 10:20   #1
Matrix

 
Varsayılan Kadastro Yargitay Bozmasindan Sonra Islah

değerli Meslektaşlar;
Davalısı olduğumuz Kadastro Mahkemesinde görülen davamız aleyhimize bozulmuştur.Bu arada davalı taraf elinde 25 yıllık ve fakat tapuya tescil ettirilmeyen ÖKB sözleşmesi vardır.( Tapu mevcut olmayıp bu nedenle taşınmazın menkul hükmünde sayıldığını söylemeliyim )Daha evvel davalı tarafça ileri sürülmeyen zamanaşımı def'ini şimdi ıslah yolu ile ileri sürmemiz mümkün müdür? Ne dersiniz? ( HMK gereği tahkikatın sonuna kadar ıslahın yapılabileceği düşüncesinden hareketle )
Old 06-09-2014, 21:36   #2
avismailhdr

 
Varsayılan

Yargitayin bozmadan sonra islah yapilamayacagina dair bir cok karari vardir. Bu nedenle sorunuzun yaniti olumsuzdur.
Old 06-09-2014, 21:38   #3
avismailhdr

 
Varsayılan

YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/11017
Karar: 2003/10284
Karar Tarihi: 03.11.2003

ÖZET Davanın tamamen ıslahı mümkündür. Ancak, bozmadan sonra davanın tamamen ıslahına izin vermek kazanılmış hakları ihlale yol açabilir. Nitekim, … gün ve ….. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ıslah, HUMK.84. maddenin açık kuralı uyarınca soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip, Yargıtay'ca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur. Dava konusu olayda, bozma ilamında birinci ıslah sonucunda artırılan miktar için davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle karar bozulduğuna ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre davalıların kazanılmış hakkına ve YİBK'na aykırı olarak davanın bozma sonrasındaki ıslahı da kabul edilip, hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

(6762 S. K. m. 767) (1086 S. K. m. 83, 84)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 24.Hukuk Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 11.06.2003 tarih ve 2003/310 - 2003/371sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı T.C.Z.... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkillerinin miras bırakanı Haydar Ü.'ın davalı bankanın servisi aracıyla işe giderken meydana gelen trafik kazası sonucunda öldüğünü, daha önce açılan asıl ve birleşen davalarda alınan bilirkişi raporlarında müvekkillerine ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatlarının talepten daha yüksek olduğunun belirtildiğini ileri sürerek, eş Fatma Ü. için ( 5.580.000.000 ) TL çocuk Zeynep için ( 1.278.000.000 ) TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont oranında faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 10.06.2002 tarihli ıslah dilekçesiyle müddeabihi Fatma Ü. için ( 12.618.535.803 ) TL, Zeynep Ü. için ( 5.148.640.877 ) TL ve 09.05.2003 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.06.2003 tarihli tavzih dilekçesi ile istemini davacı Fatma için ( 14.944.950.526 ) TL, Zeynep için ( 5.625.043.968 ) TL artırarak sonuç olarak, davalı Fatma için toplam ( 33.143.486.329 ) TL ve Zeynep yönünden ( 12.051.684.845 ) TL'nın olay tarihinden itibaren değişen oranlarda ( avans ) faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davacı Fatma için ( 5.580.000.000 ) TL, davacı Zeynep için ( 1.278.000.000 ) TL'nın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, ıslah yolu ile talep edilen istemin zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın taraflar vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizin 18.11.2002 gün ve 2002/11507 Esas, 2002/10606 Karar sayılı ilamıyla, olayda tatbiki gereken zamanaşımı süresinin TTK.nun 767/5.maddesi gereğince 10 yıl olduğu ve davacının ıslah talebinin de süresinde bulunduğu gerekçesiyle davacı yararına bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yeniden yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı Fatma için ( 33.143.486.329 ) TL ve Zeynep için ( 12.051.684.845 ) TL'nın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont ( avans ) faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalılardan T.C.Z.... Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mümeyyiz davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dairemizin bozma kararı sonrasında davacılar vekili, talebini ikinci kez ıslah ederek davacı Fatma için ( 33.143.486.329 )TL.nın, davacı Zeynep için ise ( 12.051.684.845 )TL'nin davalılardan tahsilini istemiş, mahkemece bu miktarın tahsiline karar verilmiştir. Davanın tamamen ıslahı HUMK. 83. maddesi hükmü uyarınca mümkündür. Ancak, bozmadan sonra davanın tamamen ıslahına izin vermek kazanılmış hakları ihlale yol açabilir. Nitekim, 4.2.1948 gün ve 1944/10E.-1948/3 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ıslah, HUMK.84. maddenin açık kuralı uyarınca soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip, Yargıtay'ca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur. Dava konusu olayda, bozma ilamında birinci ıslah sonucunda artırılan miktar için davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle karar bozulduğuna ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre davalıların kazanılmış hakkına ve YİBK'na aykırı olarak davanın bozma sonrasındaki ıslahı da kabul edilip, hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan,HUMK'nun 83/son cümlesinde davanın ancak bir kez ıslah edilebileceği kabul edilmiş olup,bu nedenle dahi 09.05.2003 tarihli ikinci ıslah isteminin kabulü yanlış olmuştur.
3- Yine,mahkemece verilen kısa kararda alacağın "reoskont" faiziyle tahsiline hükmedildikten sonra ,gerekçeli kararda bu kez sanki her iki faiz oranı da aynı miktarı ifade edermişçesine "reoskont ( avans )" oranında faize hükmedilmesi de hatalı olmuş ve kararın açıklanan nedenlerle davalı Banka yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) ve ( 3 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı T.C Ziraat Bankası vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Banka yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 08-09-2014, 16:26   #4
Matrix

 
Varsayılan

İslahın mümkün olmaması durumunda ; ÖKB Sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali istemine gitmiş olsak bu durum Kadastro mahkemesince bekletici mesele yapılmalı mıdır?Çünkü , muvazaa nedeniyle ÖKB sözleşmesinin iptali için zamanaşımı söz konusu olmayacaktır ve fakat iptal edilirse bu durumda kadastrodaki mülkiyet durumu da değişecektir.
Old 08-09-2014, 16:28   #5
Matrix

 
Varsayılan

Daire:9
Tarih:2011
Esas No:2011/33835
Karar No:2011/42324
Kaynak:ANONİM
İlgili Maddeler:
İlgili Kavramlar:BOZMADAN SONRA ISLAH YAPILABİLİR
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E: 2011/33835

K: 2011/42324

T: 01.11.2011

* 6100 SAYILI HMK'DA BOZMA KARARINDAN SONRA ISLAH YAPILMASI ( Islahın Tahkikat Sonuna Kadar Yapılabileceği - Bozmadan Sonra Islah Yapılabileceği/Tazminat Davası )

* BOZMA KARARINDAN SONRA ISLAH YAPILMASI ( Islahın Tahkikat Sonuna Kadar Yapılabileceği - Tek Bir Dava İle Halledilebilecek Bir Uyuşmazlığın Bir Başka Dava Konusu Olmasının Usul Ekonomisine Aykırı Olduğu/Bozmaya Uyma Verildiği ve Tahkikatın Devam Ettiğinin Gözetileceği )

* USUL EKONOMİSİ ( Islahın Tahkikat Sonuna Kadar Yapılabileceği/Bozma Kararından Sonra Yapılan Islah - Bozmaya Karşı Uyma Kararı Verildiği ve Tahkikatın Devam Ettiğinin Dikkate Alınacağı )

* ISLAHIN TAHKİKAT SONUNA KADAR YAPILABİLMESİ ( Bozmadan Sonra Yapılan Islah - Tek Bir Dava İle Halledilebilecek Bir Uyuşmazlığın Bir Başka Dava Konusu Olmasının Usul Ekonomisine Aykırı Olduğu/Bozmaya Karşı Uyma Kararı Verildiği ve Tahkikatın Devam Ettiğinin Gözetileceği )

* TAZMİNAT DAVASI ( Islahın Tahkikat Sonuna Kadar Yapılabileceği/Bozma Kararından Sonra Yapılan Islah - Bozmaya Karşı Uyma Kararı Verildiği ve Tahkikatın Devam Ettiğinin Dikkate Alınacağı ) 6100/m.30, 177

ÖZET: Uyuşmazlık, bozma kararından sonra ıslah yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı bozma ilamı sonrasında ıslah harcını yatırmak sureti ile davasını ıslah etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu göre, ıslah tahkikatın sonuna kadar yapılabilecektir. Yargıtay kararına uyularak yapılan yargılamada tahkikatın devam etmesi karşında, ıslah yasaya aykırı görülmemiştir. Tek bir dava ile halledilebilecek bir uyuşmazlığın bir başka dava konusu olması da usul ekonomisine uymamaktadır.

DAVA: Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ö.F. Tüfek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozma kararından sonra ıslah yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır.

04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “ ... Dava açıldıktan sonra mevzuunda, sebebinde ve delillerde ve diğer hususlarda usule müteallik olmak üzere yapılmış olan yanlışlıkları bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmek ve eksiklikleri de tamamlamak imkanını veren ve mahkeme kararına lüzum olmadan tarafların sözlü ve yazılı beyanlarıyla yapılabilen ıslahın; Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının seksendördüncü maddesinin açık hükümü dairesinde tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip Yargıtay'ca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmanın mümkün olamıyacağına ...” denmek sureti ile Yargıtay bozma kararlarından sonra ıslah yapılamayacağına karar verilmiştir.

Buna karşın 04.02.1959 tarih ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ise

“ ...Bir mahkeme kararının her ne nedenle olursa olsun temyizce bozulması sonunda mahkemenin bozma kararına uymasıyla dava yeniden duruşma (muhakeme) safhasına girmiş olacağı cihetle duruşma henüz bitmemiş demektir...” açıklaması bulunmaktadır.

Somut olayda, dairemizin 27.10.2009 gün ve 2008/11352 E, 2009/29488 K sayılı ilamı ile,

“…dosya içerisinde bulunan 17.05.2004 tarihli …. , 24.11.2003 tarihli ... belgeler altındaki imzalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak sureti ile diğer deliler ile birlikte değerlendirilerek karar verilmesi ...” yönünden hükmün esasına ilişkin bozma yapılmıştır.

Davacı 07.01.2011 tarihinde bozma ilamı sonrasında ıslah harcını yatırmak sureti ile davasını ıslah etmiştir.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ıslahın zamanı ve şekli başlıklı 177. maddesinde ;“ (1) Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.” ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Tahkikatın sona ermesi başlıklı 184. Maddesinde “ (1) Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. (2) Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.” hükümleri yer almaktadır.

O halde Hukuk Muhakemeleri Kanunu göre, ıslah tahkikatın sonuna kadar yapılabilecektir (m. 177). 27.10.2009 gün ve 2008/11352E, 2009/29488 K sayılı dairemiz bozma ilamı hükmün esasına ilişkin olması ve Yargıtay kararına uyularak yapılan yargılamada tahkikatın devam etmesi karşında, 07.01.2011 tarihinde yapılan ıslah yasaya aykırı görülmemiştir

Kaldı ki tek bir dava ile halledilebilecek bir uyuşmazlığın bir başka dava konusu olması da usul ekonomisine uymamaktadır. Bu düşünce Hukuk Muhakemeleri Kanunu Usul ekonomisi ilkesi başlıklı 30. maddesinde ki “ (1) Hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” düzenlemesi ile de örtüşmektedir.

SONUÇ: Sonucu itibari ile doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 01.11.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hiç Islah Yapılmamışsa Bozmadan Sonra Islah Yapılabilir mi? mslmklvz Meslektaşların Soruları 17 03-03-2017 13:33
Islah'tan sonra... Matrix Meslektaşların Soruları 3 29-04-2013 16:53
kadastro davasından sonra imar planı yapılması ipek aslı Meslektaşların Soruları 3 27-04-2010 14:08
Yagıtay Bozma Kararından sonra ISLAH mümkün mü? krizantem Meslektaşların Soruları 4 02-05-2007 11:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,15116692 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.