Sağlık Ocağından Alınan Raporun Bağlayıcılığı

90 yaşındaki bir vatandaş oğlunun zoru ile notere götürülerek satış vekaleti alınıyor.

Bu işlem yapılırken noter doktor raporu talep ediyor. Şahsı oğlu sağlık ocağına götürüyor ve sağlık ocağındaki bir doktorun imzası ve sağlık ocağının kaşesi basılı bir hukuki işlem yapabilir raporu alıyor.

Noterde satış vekaleti alınırken 2 kişide tanık olarak bulunmuş ve imzaları alınmış.

Bu 90 yaşındaki vatandaş işlemin yapıldığı esnada parkinson hastası, düzgün konuşamıyor. Konuştuklarını bir tek ona bakan kızı anlayabliyor. Anlaşılması zor olansa sağlık ocağından rapor alınabilmiş ve bir şekilde satış vekaletinin şahıstan alınmış olması.

Benim sorum şu. Noter 65 yaş üstü şahıslar için sağlık ocağından alınan raporu yeterli buluyormu. Sağlık Ocağından alınan raporun hükmü nedir.


İkinci bir sorum vatandaş tasarruftan 1 yıl sonra ölmüş. Kızının söz konusu tasarruftan ölümden sonra haberi oluyor. Tasarruf tarihinde şahsın hasta olduğuna, şuurunun yerinde olmadığına ilişkin bir çok tanığım var.

Tasarrufun iptaline ilişkin açacağım bir davada sağlık ocağının "hukuki tasarrufta bulunabilir" şeklindeki raporu ve noterin düzenleme şeklindeki satış vekaletinde " şahsın işlemi yapma yeteneğinin bulunduğunu gördüm" şeklindeki beyanı karşında dinleteceğim tanıkların davayı lehime çevirmede bir faydası olabilirmi. Tanıklardan 3 ü şahsın yakın akrabaları.

Teşekkürler.

Tasarrufun iptali davası açarken murisin fiil ehliyeti ile birlikte şartları varsa muris muvaazasına da dayanmanızı öneririm. 90 yaş, parkinson hastası birinin zihni melekelerinin de yerinde olduğunu tespit için psikiyatri, nöroloji gibi bu konuda uzman doktorlardan raporunun aldırılması daha uygundur. Ayrıca satış yapıldığı sıralarda murisin satıştan gelecek paraya ihtiyacı olup olmadığı, paranın nereye harcandığı, satış bedelinin gerçek olup olmadığı gibi hususların da göz önüne alınması gereklidir.

yılmaz bey cevabınız için teşekkürler.

Peki noterin karşısına gelen bir vatandaşı fiil ehliyetinin olup olmamadığı konusunda sağlık ocağına sevketmesi ne kadar doğru. Tam teşekküllü bir devlet hastanesinden rapor istemesi gerekmezmi?

sorularınıza cevaplarım
1-hukuki ehliyetsizlik kamu düzeni ile ilgilidir,bu nedenle , varsa, miras bırakana ait sağlık kurulu raporları (kişi ölmeden önce hastahaneye gitmiş ve dediğiniz hastalığa benzer hastalıklarına ilişkin raporları varsa ekleyin), hasta müşahade kayıtları, reçeteleri varsa isteyin ve tüm dosyayı Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini ve adli tıp kurumunun kişinin işlem yapıp yapamayacağını incelemesini talep edin.Bu davada tanıklar çok önemli,tanıklarınızın akraba olmasının önemi yok,eğer tanıklar kişinin işlem yapamayacak durumda hasta olduğunu belirtirse işiniz kolaylaşacaktır.ayrıca 90 yaşında birisinin bu işlemleri yapma ihtiyacı olmadığını,keza ekonomik durumunun iyi oldugunu kendine bakabilecek durumda olduğunu,bu işlemden para almadığını,banka hesabından bu işlemle ilgili herhangi ücret cıkmadıgını,ayrıca bu işlemden sonra herhangi bir taşınır taşınmaz almadığını belirtin tanıklayın.
2-işlem yapamayacak derecede gücünün olmadıgını ispatladıktan sonra,işlemin karsı tarafındaki kişinin iyiniyetinin ve zamanasımının da önemi kalmayacaktır.

Cevabımda da belirttiğim gibi akli melekelerin tespiti psikiyatri, nöroloji gibi uzmanlık alanlarının konusudur. Sağlık ocağındaki pratisyen hekim bu durumu değerlendiremez.