Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

borca karşılık verilen teminat senedinde malen

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-07-2010, 22:30   #1
SKARA

 
Varsayılan borca karşılık verilen teminat senedinde malen

Merhaba bir acentelik sözleşmesinde borçlu borcuna karşılık senet vermiştir. Ancak malen kaydı var bu duurm ileride ne tür itirazlara sebebiyet verebilir
bilgisi olan meslektaşalrımdan yardım rca ederim
Old 12-07-2010, 12:01   #2
Av. Erduğrul Özbay

 
Varsayılan

Merhaba,
Daha kapsamlı bir değerlendirme yapmak için gereken ayrıntılar eksik olmakla birlikte, konuya bir yön kazandırmak bakımından şu hususları dikkatinize sunarım:
* Senedi elinde bulunduran bunu acentelik sözleşmesi ilişkisinin dışında veya bu ilişkinin gerektirdiğinin ötesinde bir şekilde tahsil etmek isterse, siz bu senedin teminat senedi olduğunu ve bağılı bulunduğu temel hukuki ilişkiye göre değerlendirilmesi gerektiği iddiasını ileri süreceksiniz
* karşı taraf ya kambiyo senetlerinin mücerretliğinden hareketle bir savunma geliştirecek ya da sizin iddianız doğrultusunda bu senedin acentelik işiyle ilgili olduğunu kabul edecek; ki bu durumda, senedi talil etmiş olacak. Yani senetle acentelik ilişkisinin illiyetini sağlayacak.
* Karşı tarafın bu taliline rağmen, senet üzerindeki "malen" kaydı ile acentelik ilişkisi uyuşur türden olmadığından, bu kez de senet borçlusu temel ilişkisi iddiasından uzaklaşacak ve sonuçta bu senet çift taraflı talil edilmiş olacak.
* Taraflar başlangıçtaki ispat görevlerine geri dönecekler.
* Yargıtay'ın talil, çift taraflı talil gibi başlıklar altında sınıflandırılmış içtihatları arasında çok sayıda örnek bulabilirsiniz.
Saygılarımla,
Old 12-07-2010, 15:21   #3
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Sn. Skara;

Sn. Özbay'ın mesajına ek olarak;

Senetteki bedel kaydına ilişkin:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/6674
Karar: 2006/28789
Karar Tarihi: 01.11.2006

Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir, bu nedenle bonoyu düzenleyen kişi asıl borçlu konumundadır. TTK m. 688’de sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında, bonoya isteğe bağlı olarak bedelin nakden ya da malen alındığı kayıtları konulabilir.

Temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik bu bedel kaydı senedin bono niteliğini etkilemez. Bu tür kayıtlar bonoyu düzenleyenin lehdardan karşı edimi aldığını belirtmeye yarar, kambiyo hukuku yönünden önemi yoktur. Bedel kaydı daha çok bonoyu düzenleyen ile lehdar arasında iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem kazanır, kişisel def’i nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır. Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehdarı artık senedin kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır.

Saygılarımla...
Old 12-07-2010, 15:30   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan Bir kaç karar daha...

Benzer nitelikli bir kaç karar daha ekliyorum:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/912
Karar: 2002/4844
Karar Tarihi: 20.06.2002

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. Selçuk Gündüz gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalının 2001/2 sayılı dosyadan bir bonoya dayanarak takibe geçtiğini, takip konusu senedin teminat olarak verildiğini, davalının davacıdan alacağı bulunmadığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin tavuk çiftliği yapımı için davacıya 40.000.000.000. TL nakit, çek ve senet olarak ödeme yaptığını, senetteki malen kaydının bundan kaynaklandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının senedin teminat olduğunu ileri sürerek ihdas nedenini talil ettiği, davalı nakit ödeme karşılığı senedin verildiğini beyan etmişse de bu beyanla ispat yükünü üzerine almadığı, bu durumda ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacının teminata ilişkin iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilme hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu senedin teminat olarak verildiğini ileri süren davacının bu iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamış olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.06.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/9768
Karar: 2004/6653
Karar Tarihi: 03.06.2004

Dava: Davacı vekili müvekkilinin davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışmak üzere başvurduğunu, davalının da teminat maksadıyla müvekkilinden senet imzalamasını istediğini, müvekkilinin de paraya olan ihtiyacı nedeniyle boş bir bonoyu imzaladığını; davalının uygunsuz teklifleri üzerine müvekkilinin işten ayrıldığını, bunun üzerine davalının imzalı senedi 5.000.000.000 TL olarak doldurup icraya koyduğunu, oysa senedin müvekkilinin müzayaka halinde iken verilmesi nedeniyle bedelsiz olduğunu, teminat maksadıyla verilen senedin ancak zarar kadar bir meblağ için takibe konulabileceğini ve malen kaydı bulunan senet karşılığında mal verildiği hususunun davalı yanca ispatlanması gerektiğini bildirerek, müvekkilinin takip konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Yargılama aşamasında davacıya ait taşınmazın satışı üzerine icra dosyasına konu borcun ödenmesi nedeniyle, istirdat davasına dönüşen dava sonucunda mahkemece, dava ve takip konusu bonoda malen kaydının bulunduğu, davalının bono karşılığında mal verdiğini ispatlayamadığı, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği ve davacıya yemin teklifinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Karar: Dava menfi tespit davasıdır.

Davacı taraf dava konusu bono ile borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davalının <malen> düzenlenen bono karşılığında ne gibi bir mal verdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Oysa <bedeli malen ahzolunmuştur> kaydını içerecek şekilde keşide edilmiş bulunan bir kambiyo senedinin, teslim alınan mal karşılığında düzenlendiğini bir karine olarak kabulü gerekir. Bir başka anlatımla davacının keşide edilen bono karşılığında kendisine mal teslim edilmediğini ve dolayısıyla borçlu olmadığını usulen kanıtlaması gerekir. Açıklanan durum göz ardı edilerek ispat yükünün tayininde hataya düşülmesi isabetli görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.06.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/7233
Karar: 2006/1962
Karar Tarihi: 01.03.2006

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı Kadir arasındaki iş ilişkisine istinaden müvekkilinin davalı Recep'e satacağı arsa karşılığında teminat olarak 6.000.000.000.-TL bedelli, alacaklısı, keşide ve ödeme tarihi belli olmayan senedi düzenleyerek Kadir'e verdiğini, Recep'e ve ondan da ciro yoluyla Kamil'e geçen İcra takibine konu senette malen kaydı olmasına rağmen müvekkiline herhangi bir mal teslim edilmediğini belirterek, senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Recep vekili, imzası borçlu tarafından ikrar edilmiş kambiyo senedine karşı davacı iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.

Davalı Kamil vekili, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece takibe konu kambiyo senedinde teminat kaydının bulunmadığı, teminat olarak verildiği hususunun borçlu davacı tarafça yazılı delille ispatlanamadığı, davacı tarafın teklifi üzerine davalı asillerin senedin teminat senedi olmadığına dair usulünce yemin eda etmedikleri gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Davalı Kamil takip ve dava konusu bononun ciro yoluyla hamili olup, bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği iddia ve ispat edilmediğinden (TTK'nun m. 599) davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava konusu bonoda bedelin malen ahzolunduğu belirtildiği halde senet lehdarı davalı Recep yemininde bononun mal karşılığı düzenlenmediğini, davacıya verdiği para borcundan dolayı senedin düzenlendiğini belirterek ihdas nedenini talil etmiştir. Bu durumda ispat külfeti yer değiştirerek senedin ihdas nedenini talil eden davalıya geçmiştir. Davalıya, davacıya borç para verdiğini ispat için delillerini ibraz olanağı tanınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ispat külfetinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek h8linde iadesin, 01.03.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/5061
Karar: 2010/1819
Karar Tarihi: 23.02.2010

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bir kısım medikal araçların alım-satımı konusunda ticari ilişki kurulduğunu, ödeme garantisi olarak davalının talebi üzerine diğer davacı Mehmet G.'nun da kefil sıfatı ile imzaladığı tarihsiz, malen kayıtlı açık bononun güvence senedi olarak davalıya verildiğini, bu senedin 100.886 YTL üzerinden haksız olarak icra takibine konu yapıldığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, bononun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili iddiaların yerinde olmadığını, dava konusu bononun bu ticari ilişki sırasında borçlanılan miktarın karşılığı olarak verildiğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmasa da medikal eşya satımına ilişkin ticari ilişkinin bulunduğu, davacı dava konusu bononun boş olarak teminat amacıyla verildiğini iddia etmiş ise de, bonoda malen kaydı bulunduğu için ispat yükünün davacıda olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde dava konusu senedin cari hesap ilişkisi içinde davalının bakiye alacağının tahsili amacıyla verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın yemin teklif hakkını kullanmadığı gerekçeleriyle davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine, koşulları oluşmayan %40 tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Sonuç: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-07-2010, 15:36   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan SKARA
Merhaba bir acentelik sözleşmesinde borçlu borcuna karşılık senet vermiştir. Ancak malen kaydı var bu duurm ileride ne tür itirazlara sebebiyet verebilir
bilgisi olan meslektaşalrımdan yardım rca ederim

Acentelik sözleşmesinin konusu, mal alım - satımı ile ilgili ise, bir sorun teşkil edeceğini sanmam. (Tabi ki senet bedelsiz değilse) Eğer acentelik sözleşmesinin konusu mal alım-satımı değil de hizmet ile ilgili ise, yani acentelik veren ile acente arasında mal alım satımı söz konusu değilse, bu durumda [tarafların tacir olduğunu ve ticari defter tuttuklarını varsayıyorum.] borçlu, senette yer alan malın kendisine teslim edilmediğini, alacaklının ve kendisinin ticari defterleri kapsamıyla ispatlayabilir. (TTK.76-86)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
borca karşılık alınan bono veye çek, karşılık olarak alınan borcu ortadan kaldırır mı serdarserdar Meslektaşların Soruları 9 09-11-2009 09:05
Malen kaydı senedi Kambiyo Senedi yapar mı? Kambiyo Senedinde Yetkili İcra Daireleri! Av. Aykut Toklu Meslektaşların Soruları 14 07-09-2009 23:28
Teminat senedinde menfii tespit davası avadag Meslektaşların Soruları 7 24-06-2009 15:20
dava ve karşılık davada verilen yetkisizlik kararından sonraki durum av_sibelll Meslektaşların Soruları 2 25-04-2008 17:10
Teminat Senedinde İspat avşulegedik Meslektaşların Soruları 0 16-07-2005 11:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05265498 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.