KamulaŞtirmasiz El Atma

Müvekkile ait Arsanın 15 metre yüksekliğinde,Teiaş'ın enerji nakil hattı geçmektedir.Arsanın zeminine, idarenin herhangi bir müdahalesi yoktur.
Belediye mevcut ve diğer parsellere 18,50 metre yani 6 kat inşaat izni vermektedir.Teiaş ise yönetmelik gereği en çok 5 metre yani 2 kat inşaat yapılabileceğini aksi takdirde aşan kısmın yıktırılacağını belirmektedir.
Müvekkil,arsayı 2008 yılında almıştır.Nakil hattı ise 1950'lerden beri mevcut ancak 10 yıl öncesine kadar mevcut yer, arazi statüsünde.Bilgisi olan meslektaşlarım cevap verirse sevinirim.
-Açılacak dava kamulaştırmasız elatma davası mı müdahalenin meni mi olmalı?
-Davada hak düşürücü süre sözkonusu mudur?
-Bedel tespitinde tapuda gösterilen rayiç bedel mi gerçek bedel mi esas
alınır.
Teşekkürler

1- Dava hakkında bakınız:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=46272

2- Hak düşürücü süre incelenmeye değer. (Kamulaştırma Kanunu'nun hak düşümü süresini yirmi yıl olarak düzenleyen 38.maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptali tarihi olan) 2003 yılından önceki yirmi yıl boyunca kullanılmış olan taşınmazlar hakkında hak düşürücü süre olabilir ki bu sizin olayınıza uymakta.

3- Mahallinde yapılan keşif sonucu, el atılan taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerinin, ikisi teknik ve birisi de mahalli olmak üzere üç kişiden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tesbit edilmesi gerekir; tapu değerine bakılmaz.

Alıntı: Yazan Av.Armağan Konyalı 1- Dava hakkında bakınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=46272 2- Hak düşürücü süre incelenmeye değer. (Kamulaştırma Kanunu'nun hak düşümü süresini yirmi yıl olarak düzenleyen 38.maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptali tarihi olan) 2003 yılından önceki yirmi yıl boyunca kullanılmış olan taşınmazlar hakkında hak düşürücü süre olabilir ki bu sizin olayınıza uymakta. 3- Mahallinde yapılan keşif sonucu, el atılan taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerinin, ikisi teknik ve birisi de mahalli olmak üzere üç kişiden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tesbit edilmesi gerekir; tapu değerine bakılmaz.

Sayın meslektaşım ilgi ve bilgilendirmeniz için teşekkür ederim.Dava türünden emin olmamamın sebebi arsanın yüzeyine dair herhangi bir müdahalenin olmamasıydı.
Hak düşürücü sürede ise tereddüdüm 10 yıl öncesine kadar taşınmazın arazi statüsünde olması sebebiyle taşınmazın 15 metre yükseğinden geçen nakil hattının taşınmazı etkilememesiydi.Ancak imar alanına girmesi ile birlikte mülkiyet sınırlandırılmış oldu.Acaba burda hak düşürücü süre İmara açılmasından sonra sözkonusu olabilir mi? sizin gibi değerli meslektaşlarım yardımcı olursa sevinirim.

Alıntı: Yazan av.serhatdiyar Acaba burda hak düşürücü süre İmara açılmasından sonra sözkonusu olabilir mi?

Aşağıdaki görüşlerden istediğinizi seçiniz:

1- HUKUKİ GÖRÜŞÜM:
Kamulaştırma Kanunu'nun 38.maddesi iptal edilmeden önce hak düşümü gerçekleşmişse TEİAŞ bu maddeye istediği zaman dayanarak hak düşümü savunmasıyla davayı kazanabilir.

Hak düşümü süresi el atılmasıyla başlar. El atma olup olmadığına imar durumuna göre karar verilmez. Kısıtlılık hali ile el atılması hali birbirinden farklı kavramlardır. Medeni Kanun'un 718.maddesi gereğince "MADDE 718.- Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar." Havadan da olsa el atılmasıyla hak düşümü süresi başlar.

Kamulaştırmasız el atma davaları taşınmazın el atma tarihindeki durumuna göre görülür ve dava tarihindeki değerine göre tazminat belirlenir. Dava taşınmazın el atma tarihindeki durumuna göre görüleceğine göre 1950 yılında el atılan yerin davasında hak düşümü mahkemece re'sen göz önüne alınır.

Kamulaştırma Kanunu'nun 38.maddesinde "her türlü dava hakkının" düşeceği yazılıdır. Bu dava türü de bu ifade kapsamındadır.

Kanun'da ne yazıyorsa o uygulanmalıdır.

2- HAKKANİYETLİ GÖRÜŞÜM:
Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için idarenin fiilen el atması gerekir. 1950 yılında geçirilen elektrik hattı arazinin kullanımını fiilen etkilememektedir. Medeni Kanun'un 718.maddesine göre "MADDE 718.- Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar." Kullanılmasında yarar olmayan hava katmanlarından geçen elektrik hattı mülkiyet hakkına dokunmamaktadır. Taşınmazın mülkiyet hakkına dokunmayan bir eylem için bir hak iddia edilmesi mümkün değildir. Hak iddia edilmesi mümkün değilken hak düşümünden söz edilmesi de mümkün olmaz. Ne zaman ki on yıl önce arazi imara açılmış ve inşaat hakkı sınırlandırılmıştır, o zaman idarenin taşınmaza fiilen el atması ortaya çıkmıştır. MK 718'e göre mülkiyet hakkının kullanılmasında yarar varken kullanılamaz hale gelmiştir. On yıl öncesinden bu yana yirmi yıllık hak düşümü söz konusu olamaz.

Kanun'da ne yazıyorsa o uygulanmalıdır.

3.ASIL GÖRÜŞÜM: Kanun'da ne yazıyorsa o uygulanmalıdır.

Alıntı: Yazan Av.Armağan Konyalı Aşağıdaki görüşlerden istediğinizi seçiniz: 1- HUKUKİ GÖRÜŞÜM: Kamulaştırma Kanunu'nun 38.maddesi iptal edilmeden önce hak düşümü gerçekleşmişse TEİAŞ bu maddeye istediği zaman dayanarak hak düşümü savunmasıyla davayı kazanabilir. Hak düşümü süresi el atılmasıyla başlar. El atma olup olmadığına imar durumuna göre karar verilmez. Kısıtlılık hali ile el atılması hali birbirinden farklı kavramlardır. Medeni Kanun'un 718.maddesi gereğince "MADDE 718.- Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar." Havadan da olsa el atılmasıyla hak düşümü süresi başlar. Kamulaştırmasız el atma davaları taşınmazın el atma tarihindeki durumuna göre görülür ve dava tarihindeki değerine göre tazminat belirlenir. Dava taşınmazın el atma tarihindeki durumuna göre görüleceğine göre 1950 yılında el atılan yerin davasında hak düşümü mahkemece re'sen göz önüne alınır. Kamulaştırma Kanunu'nun 38.maddesinde "her türlü dava hakkının" düşeceği yazılıdır. Bu dava türü de bu ifade kapsamındadır. Kanun'da ne yazıyorsa o uygulanmalıdır. 2- HAKKANİYETLİ GÖRÜŞÜM: Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için idarenin fiilen el atması gerekir. 1950 yılında geçirilen elektrik hattı arazinin kullanımını fiilen etkilememektedir. Medeni Kanun'un 718.maddesine göre "MADDE 718.- Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar." Kullanılmasında yarar olmayan hava katmanlarından geçen elektrik hattı mülkiyet hakkına dokunmamaktadır. Taşınmazın mülkiyet hakkına dokunmayan bir eylem için bir hak iddia edilmesi mümkün değildir. Hak iddia edilmesi mümkün değilken hak düşümünden söz edilmesi de mümkün olmaz. Ne zaman ki on yıl önce arazi imara açılmış ve inşaat hakkı sınırlandırılmıştır, o zaman idarenin taşınmaza fiilen el atması ortaya çıkmıştır. MK 718'e göre mülkiyet hakkının kullanılmasında yarar varken kullanılamaz hale gelmiştir. On yıl öncesinden bu yana yirmi yıllık hak düşümü söz konusu olamaz. Kanun'da ne yazıyorsa o uygulanmalıdır. 3.ASIL GÖRÜŞÜM: Kanun'da ne yazıyorsa o uygulanmalıdır.

Sayın Konyalı, Kanun metninde hakkaniyeti gözeten hakime denk gelmemiz lazım bu durumda Ki işimiz zor anlaşılan