Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tam yargı davasında hasım düzeltme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-05-2008, 10:09   #1
Sadık

 
Varsayılan Tam yargı davasında hasım düzeltme

Arkadaşlar, açacağım bir tam yargı davasıyla ilgili olacak sorum;
Karayolunda ambulans kazası oluyor,ambulans il özel idaresi adına trafik siciline kayıtlı olsa da tamamen Sağlık Bakanlığı emrinde çalışan bir ambulans. Ben fiili duruma göre asıl işletenin bakanlık olduğunu düşünerek bakanlığa karşı açacağım davamı. İptal davalarında hasım düzeltilebiliyor mahkemece. Mahkeme aracın trafik kaydına bakarak dava il özel idaresine yöneltilmeliydi diyecek olursa yine hasım düzletme kararı mı verir yoksa davamı red mi eder?Benim kişisel görüşüm hasım düzeltme kararı verileceği yönünde.Zira kanunda tam yargı-iptal ayrımı yapılmamış. Değerli görüşlerini paylaşacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim...
Old 29-05-2008, 10:18   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Bu çok sorulan bir soru: Kanaatimce,Tam yargı davasında aynı iptal davasında olduğu gibi dosyanın idareye tevdiine karar vermeden doğrudan hasım düzeltilmesine karar verilmesi gerekir.


(Bu arada idare mahkemesinde dava açamaya kaar verdiniz herhalde )
T.C.
DANIŞTAY
10. DAİRE
E. 2003/198
K. 2006/1755
T. 7.3.2006
• TAM YARGI DAVALARI ( Hasım Düzeltilerek Dava Dilekçesinin Mahkemece Tespit Edilecek Gerçek Hasma Tebliğ Edilmesinin Önünde Yasal Engel Bulunmadığı - Davalı Konumuna Alınan İdareye Başvuru Şartının da Aranmayacağı )
• HUSUMET ( Tam Yargı Davalarında Hasım Düzeltilerek Dava Dilekçesinin Mahkemece Tespit Edilecek Gerçek Hasma Tebliğ Edilmesinin Önünde Yasal Engel Bulunmadığı - Davalı Konumuna Alınan İdareye Başvuru Şartının da Aranmayacağı )
• İDAREYE BAŞVURU ŞARTININ ARANMAMASI ( Davalı Konumuna Alınan - Tam Yargı Davaları/Hasım Düzeltilerek Dava Dilekçesinin Mahkemece Tespit Edilecek Gerçek Hasma Tebliğ Edilmesinin Önünde Yasal Engel Bulunmadığı )
• DAVANIN YANLIŞ HASMA AÇILMASI ( Tam Yargı Davalarında Hasım Düzeltilerek Dava Dilekçesinin Mahkemece Tespit Edilecek Gerçek Hasma Tebliğ Edilmesinin Önünde Yasal Engel Bulunmadığı - Davalı Konumuna Alınan İdareye Başvuru Şartının da Aranmayacağı )
2577/m. 2, 14, 15/1-c
ÖZET : Tam yargı davalarında hasım düzeltilerek dava dilekçesinin mahkemece tespit edilecek gerçek hasma tebliğ edilmesinin önünde yasal bir engel bulunmadığı; tam yargı davasında yargı yerince davalı konumuna alınan idareye başvuru şartının da aranmayacağı; İdare Mahkemesince, davalı idare yanında, söz konusu kazanın hangi idarenin sorumluluk alanı içerisinde meydana geldiği konusunun açıklığa kavuşturulması, dilekçenin ilgili idari mercie tevdii yoluna gidilmeksizin, dosyanın yeni hasma göre tekemmül ettirilmesi ve sorumlu idarenin de hizmet kusuru araştırılarak davanın sonuçlandırılması gerekir.

İstemin Özeti : Manisa-Saruhanlı arasındaki hemzemin geçitinde 25.4.1998 tarihinde meydana gelen kazada, davacıların kızı ve kardeşi olan ...'ün ölümü sonucu uğranıldığı öne sürülen 3.758.391.517.-TL maddi, 4.000.000.000.-TL manevi zararın ve ...'ın işgörmezlik kaybı nedeniyle 5.629.338.557 TL zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda; Manisa İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararın temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Aydın Akgül

Düşüncesi : Dava, Manisa-Saruhanlı arasındaki hemzemin geçitinde 25.4.1998 tarihinde meydana gelen kazada, davacıların kızı ve kardeşi olan ...'ün ölümü sonucu uğranıldığı öne sürülen maddi ve manevi zararın yasal faiziyle tazmini istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesi, dava konusu uyuşmazlıkta davalı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı; olayda belirtilen biçimde ortaya çıkan bir ölüm olayı ve işgörmezlik kaybı nedeniyle doğan zararların tazmini isteminin ancak Karayolları Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan bir tazminat davasında incelenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde idari dava türleri arasında tam yargı davaları da sayılmıştır. Anılan Yasanın hükümlerinin 2577 sayılı Yasada belirtilen idari dava türlerinin tümü bakımından geçerli olduğu, diğer bir ifadeyle sadece iptal davalarında uygulanacak usul kuralları olmadığı kuşkusuzdur.

Bu itibarla, iptal davalarında hasım düzeltme yoluna gidilirken tam yargı davalarında bu yola gidilemeyeceğine ilişkin yasal bir hüküm olmadığından, tam yargı davalarında hasım düzeltilerek dava dilekçesinin mahkemece tespit edilecek gerçek hasma tebliğ edilmesinin önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır. Aksi durum, idarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluk yönünden yargısal denetiminin yapılmaması sonucunu doğurur ki, bunun da hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı açıktır.

Uyuşmazlık konusu olayda, bir kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan bir nedenle davacıların zarara uğradığı anlaşılmakta olup, hizmet kusuru esasına göre bu zararın sorumlu idarece tazmini gerekmektedir. Ayrıca, trenlerin güvenli ulaşımından sorumlu olan ve tren yolu ile hemzemin geçidini kullanan davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünün olaydaki sorumluluğu bilirkişi raporuyla ortaya konulmuştur. Ancak, davacı temyiz dilekçesinde, davalı idare yanında, kazanın meydana geldiği hemzemin geçidinin Manisa Belediye Başkanlığı'nın mücavir alan sınırları içerisinde bulunduğunu iddia ettiğinden, yasal mevzuat hükümleri çerçevesinde zararı ödemekle yükümlü diğer idarenin de saptanması gerekmektedir.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, davalı idare yanında, davacının iddiası da dikkate alınarak söz konusu kazanın hangi idarenin sorumluluk alanı içerisinde meydana geldiği konusunun açıklığa kavuşturulması, dosyanın yeni hasma göre tekemmül ettirilip sorumlu diğer idarenin hizmet kusuru araştırılarak davanın sonuçlarıdırılması gerekirken davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, davayı reddeden idare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Zümrüt Öden

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, Manisa-Saruhanlı arasındaki hemzemin geçitinde 25.4.1998 tarihinde meydana gelen kazada, davacıların kızı ve kardeşi olan ...'ün ölümü sonucu uğranıldığı öne sürülen 3.758.391.517.-TL maddi, 4.000.000.000.-TL manevi zararın ve ...'ın işgörmezlik kaybı nedeniyle 5.629.338.557 TL zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

İzmir 2. İdare Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Ana Statüsünün EK-2. maddesinde, demiryolunun karayolu ile yaptığı kesişmelerde demiryolunun ana yol sayıldığı, bu kesişmelerde karayolunun bağlı bulunduğu kuruluşun alt ve üst geçitler yapmak ve diğer emniyet tedbirlerini almakla yükümlü bulunduğu ve demiryolunda seyreden araçların karayolundaki araçlara göre geçiş üstünlüğü olduğu hükmüne yer verildiği; dava konusu uyuşmazlıkta davalı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı; olayda belirtilen biçimde ortaya çıkan bir ölüm olayı ve işgörmezlik kaybı nedeniyle doğan zararların tazmini isteminin ancak karayolundan sorumlu idareye karşı açılan bir tazminat davasında incelenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Davacılar, anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde, idari dava türleri; iptal, tam yargı ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış; 14. maddesinde, dava dilekçelerinin ilk inceleme sırasında "idari merci tecavüzü" ve "husumet" yönlerinden de inceleneceği ve bu hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı kurala bağlanmış; 15. maddesinin ( 1-c ) işaretli bendinde davanın yanlış hasım gösterilerek açılması halinde dava dilekçesinin mahkemece tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

Aktarılan bu yasa hükümlerinin 2577 sayılı Yasada öngörülen idari dava türlerinin tümü bakımından geçerli olduğu, başka bir anlatımla sadece iptal davalarında uygulanacak usul kuralları olmadığı kuşkusuzdur.

Görüldüğü gibi, tam yargı davalarında hasım düzeltilerek dava dilekçesinin mahkemece tespit edilecek gerçek hasma tebliğ edilmesinin önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.

Ayrıca, tam yargı davasında yargı yerince davalı konumuna alınan idareye başvuru şartının aranmayacağı da tabiidir. Zira, dava açmadan önce ilgili idareye başvuran ve konunun bir başka idareyle ilgili olduğu kendisine bildirilmeyen davacı, tam yargı davası açma şartını yerine getirmiş olup; yargı yerince davalı konumuna alınan idareye de başvuru şartının aranması, idari yargılama usulüne özgü hasım düzelterek, idari davanın bir an önce sonuçlarıdırılması kuralıyla bağdaşmamaktadır. Dolayısıyla, tam yargı davasında yargı yerince davalı konumuna alınan idarenin husumetiyle davanın karara bağlanması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; Manisa İli Nurlupınar Mh., Yeni Harmandalı Yolu, 69+300 km'de yer alan hemzemin geçitinde 25.4.1998 tarihinde meydana gelen kazada, davacıların kızı ve kardeşi olan ...'ün öldüğü, davacılardan, ....'ın ise yaralandığı, olayla ilgili olarak İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda; davacının içinde bulunduğu aracın sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu'na ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne aykırı olarak bariyersiz hemzemin geçite girmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesine sebep olduğu ve kusur oranının %80 olduğu, kazanın meydana geldiği hemzemin geçitinin bariyerle teçhiz edilmemiş olmasından dolayı davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü'nün ve hemzemin geçitini kesen Yeni Harmandalı Yolu'ndan sorumlu idarenin söz konusu olayın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunduğu ve kusur oranlarının %10'ar olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.

Olayda, bir kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan bir nedenle davacıların zarara uğradığı anlaşılmakta olup, hizmet kusuru esasına göre bu zararın sorumlu idarece tazmini gerekmektedir.

Trenlerin güvenli ulaşımından sorumlu olan ve tren yolu ile hemzemin geçitini kullanan davalı TCDD İşletmemesi Genel Müdürlüğünün olaydaki sorumluluğu bilirkişi raporuyla ortaya konulmuştur.

Ancak, davacı temyiz dilekçesinde, davalı idare yanında, kazanın meydana geldiği hemzemin geçitin Manisa Belediye Başkanlığının mücavir alan sınırları içerisinde bulunması nedeniyle Manisa Belediye Başkanlığının da sorumluluğunun bulunduğunu iddia ettiğinden, mevzuat hükümleri çerçevesinde zararı ödemekle yükümlü diğer idarenin de saptanması gerekmektedir.

İdare Mahkemesince, davalı TCCD İşletmesi Genel Müdürlüğü yanında, söz konusu kazanın hangi idarenin sorumluluk alanı içerisinde meydana geldiği konusunun açıklığa kavuşturulması, dilekçenin ilgili idari mercie tevdii yoluna gidilmeksizin, dosyanın yeni hasma göre tekemmül ettirilmesi ve sorumlu idarenin de hizmet kusuru araştırılarak davanın sonuçlandırılması gerekmektedir.

Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüyle İzmir 2. İdare Mahkemesinin 19.2.2003 tarih ve E:2002/261, K:2003/270 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 07.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 29-05-2008, 12:20   #3
suzan

 
Varsayılan

Ewt İdari yargıda, adli yargıdakinin aksine mahkeme davalı yanlış belirtilmiş olsa da resen kendinizi hasmı belirleyip dilekçeyi gönderiyor.
Old 29-05-2008, 13:17   #5
Sadık

 
Varsayılan

Cevap veren arkadaşlara çok teşekkür ederim. Soru işaretlerini gidermiş oldum.Herkese iyi çalışmalar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Yargıda -Özel Hukuk Alanında- Artık Karar Düzeltme Yargı Yolu Yok Mu? VARTO'LU Meslektaşların Soruları 12 19-03-2011 17:59
Tam Yargı Davasında İş ve Güçten Mahrum Kalma Süresine İtiraz Seher Meslektaşların Soruları 2 23-09-2007 01:00
Tam Yargı Davasında Fazlaya İlişkin Hakların Saklı Tutulması urguya Meslektaşların Soruları 13 24-05-2007 03:37
Kira Tespit Davasında Karar Düzeltme kciftci Meslektaşların Soruları 3 25-11-2006 13:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04513407 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.