işverenin iş kazası nedeniyle cezai sorumluluğu

merhabalar,

müvekkil şirket anonim şirkettir. merkez ve fabrika farklı şehirlerdedir. yönetim kurulu üyeleri olaganüstü bir durum olmadığı sürece merkezde durmaktadırlar. fabrikada sorumlu müdürler mevcuttur. işçi müdürün ve birim amirinin oldğu esnada elini makineye kaptırıyor. hemen hastaneye götürülüyor tedavisi yapılıyor uzun süre istirahat ediyor. rapor süresi bitmesine rağmen işe gelmiyor. daha sonra da savcılığa gidip şikayette bulunuyor. 89. maddeden dava açılıyor. burada sormak istediğim;

1- fabrikada kullanılan makineler işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından yeterli olmasa ISO belgeleri ve SSK dan işyeri uygunluk raporu alınamaması gerekir diye düşünüyorum. ayrıca tedbirler alındıktan sonra iş güvenliğini sağlama görevi müdürlere verilmişse sorumluluk kime ait olacaktır?

2- şirkette imza yetkisi olmasa dahi yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu doğar mı?

3- bu tür davalarda iş güvenliği uzmanlarından alınan rapor yeterli midir yoksa ayrıca makine mühendisi vs. olan bir kurul raporu mu gerekir?

teşekkürler.

Sayın Ruhan,

İş kazası nedeniyle cezai sorumluluk konusu benim hukukçu olarak canımı sıkan bir konu.

Yargıtay uygulamasına göre bu konuda iş güvenliği uzmanlarından rapor alınıyor. Teknik kişilerden alınmasına da bir engel yok tabii. Ancak heyette en az bir iş güvenliği uzmanı bulunuyor.

Bu arkadaşlar Ceza Hukuku'nun "abece"sini bilmedikleri için kusursuz sorumluluk ilkesini dikkate alarak değerlendirme yapıyorlar.

Oysa...

Ceza Hukuku'ndan kusursuz sorumluluk diye bir kavram olamaz.

Büyük şirketlerde sermayeyi yöneten yöneticilerle sahadaki faaliyeti yöneten yöneticiler farklı... Kurumsal yapı bunu gerektiriyor.

Ama... Fakat.. Lakin...

Aklıselim birkaç savcı-yargıç dışında bu ayrımı yapan kimse görmedim. Ticaret sicil gazetesine bakıp yöneticileri yargılıyorlar.

Halbuki...

Tıpkı sizin olayınızda olduğu gibi bu işle ilgili olarak uzman bir kişi görevlendirilmişse artık yargılama faaliyetinde bu kişi sanık/şüpheli olarak yer almalıdır.

Yargı organlarını ikna etmek için şirketin görev yapısı ile ilgili ciddi bir tablo hazırlayın. Bu kişinin atama yazılarını ve görev alanını gösteren belgeleri ekleyin. Sahadaki faaliyetlerine ilişkin belgeler/bilgiler varsa bunları da ekleyin. Savcıyı bu kişinin görevli olduğuna ikna edin ki ticaret sicil gazetesine bakıp yöneticiler hakkında dava açmasın.

Sayın Engin,

Cevabınız için teşekkür ederim. maalesef dava açılmış durumda. ben davayı yeni aldım. daha önce meslektaşım tarafından savunmalar yapılmış. dosyada keşif yapılmış görüş alınmak üzere bilirkişi iş uzmanı aynı zamanda da makine mühendisine verilmiş. rapor hazırlanmak üzere. savcının iddianamesini hazırlarken de bizzat iş güvenşiği uzmanından rapor alınmış, sizin de bahsettiğiniz gibi 60 a 40 olarak müvekkil kusurlu bulunmuş. üstün üstlük hukukçu olmamasına rağmen cezaların şahsiliği, kusursuz sorumluluk vs ye dayanılarak rapor düzenlenmiş ve de savcı davayı açmış. bakalım davada görevli olan bilirkişi ne rapor hazırlayacak. soruşturma aşamasında sorumlu müdür ve bölüm amiri kendilerinin bu görevle sorumlu olduklarını, patronlarının genel merkezde durduklarını ikrar etmelerine rağmen şikayetçinin onlar hakkındaki şikayetini geri alması sebebiyle sanık olarak suan şirketin sahibi aynı zamanda yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyelerinden bir kişi yargılanıyor. üstelik bir tanesi geçirdiği rahatsızlıktan dolayı o an izinli olmasına rağmen. aslında ben belki bir yargıtay kararı vs. bulabilme çabasındayım ama maalesef başarılı olamadım. rapor geldiğinde tek kişiden değil de bir heyet tarafından inceleme yapılmasını yeniden talep etmeyi düşünüyorum. hatta bu heyette makinden anlayan bir mühendis, belki işime yarar diye hukukçu bir bilirkişi atanmasını da talep etmeyi düşünüyorum. başka yapılması gereken bir şey varsa veya eliniz de bu konuda bir yargıtay kararı varsa benimle paylaşırsanız çok sevinirim. ilginiz için tekrar teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

Sayın ruhan

Maalesef Yargıtay da bilirkişi heyeti seçimi konusunda benzer şeyleri söylüyor. O yüzden uyguluma bu yönde. Ceza Hukukunun genel ilkelerini hiçe sayan bir uygulama maalesef...

Gerekçeleri ise şu: Eğer sorumlu olarak gösterilen kişileri yargılarsak bu alışkanlık haline gelir ve her şirket bir tane günah keçisi bulup sorumlu "bu kişi" der.

Her olayda inceleme yapmak yerine böylesine bir düşünce içinde olunması maalesef hatalı...

teşekkürler Sayın Engin,

Anlaşılan o ki sanırım beraat kararı almam baya zor olacak. temyiz vs.lerle davayı uzatmak suretiyle belki ceza zamanaşımından faydalanılabilir ama bu çok zor bir ihtimal. iyi çalışmalar dilerim.