Gayri meşru çocuk, kimlik

Müvekkilim kadın resmi nikahlı eşinden boşanmadan yaklaşık 10 yıldır ayrı yaşadığını, resmi nikahlı eşinin başka bir kadın ile imam nikahlı yaşadığını, kendisinin de yine evli bir adamla yaşadığını, 7 ve 2 yaşında birlikte yaşadığı adamdan çocukları olduğunu ancak kimlik çıkaramadığını, resmi nikahlı eşinden 2009 yılında boşandığını beyan ediyor. Birlikte yaşadığı adam çocukları adına kaydettirmek istiyor, müvekkilimde istiyor. Ancak yasal olarak mümkün görünmüyor, 7 yaşına gelmiş çocuk halen okula kimliği olmadığı için gidemiyor. Benzer bir olayla daha öncede karşılaştım ancak çözüm bulamadım. Yardımlarınız için teşekkürler.

Evlilik içinde ana rahmine düşmemiş veya doğmamış olan çocuklarla evlilik içinde doğmuş veya ana rahmine düşmüş olmakla beraber soyu (nesebi) red edilmiş olan çocuğun anaya karşı soyu düzgün olmayan soydur (gayri sahih nesep). Babaya göre ise soysuzdur (nesepsizdir). Çocukla baba arasındaki düzgün olamayan soy ilişkisi tanıma veya hakim hükmü ile oluşur. Tanıma: Bir erkeğin, evlilik dışı ilişki ürünü olan çocuğun kendi soyundan geldiğini, yasal kurallara uyularak açıklamasıdır (M.K.m.291). Babanın böyle bir açıklama yapmaması olasılığını düşünen yasa koyucu ana ve çocuğa babalığının hükmen belirlenmesi için ayrıca olanak tanımıştır. (M.K. m.295). Tanıma bir süre ile sınırlı olmadığı halde babalığın mahkeme hükmüyle tesbiti isteği belirli bir süreyle sınırlandırılmıştır (M.K.m.296)
4722 Sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 12. maddesi uyarınca olaya Türk Medeni Kanununun tatbik edilmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 295. maddesi tanımanın baba tarafından, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ile ya da resmi senetle veya vasiyetnameyle yapılabileceğini hükme bağlamıştır.

Anılan Kanunun 321. maddesin de ise "Çocuk ana ve baba evli ise ailenin, evli değil ise ananın soyadını taşır" hükmü mevcuttur. Nüfus Hizmetleri Kanununun 28. maddesi, tanınan çocukların babanın hanesine babanın adı, soyadı ile ananın kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileriyle tescil edileceğini öngörmüştür
Nüfus kayıtlarına göre her iki çocuk da doğdukları zaman anne evli görünmektedir. Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır. (MK. m. 285) Koca soy bağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Dava, anaya ve çocuğa karşı açılır. Çocukta dava hakkına sahiptir (MK. m.286). Çocuk evlilik içerisinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır (MK. m. 287/1). Koca davayı doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde doğumdan itibaren beş yıl içersinde açmak zorundadır (MK. m. 289/1). Gecikme haklı bir sebepten ileri geliyorsa bir yıllık süre haklı sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlar (MK. m. 289/2). Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi halinde kocanın alt soyu da soy bağının reddine isteyebilir. (MK. m. 291) Kocanın açacağı soy bağının reddi davasına ilişkin hükümler kıyas suretiyle burada da uygulanır. (MK. m. 291/son)
Tüm bu açıklamalardan çıkan özet sonuç uyarınca tavsiyem;
Öncelikle nüfusa başvurularak ÇOCUKLARA boşanılan koca ile evlilikten olmuş gibi nüfus cüzdanı çıkartılması gerekir. Daha sonra çocuğa kayyım tayin ettirilerek kayyım tarafından ana ve kocaya karşı nesebin reddi davası açılmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 286/2. maddesi uyarınca çocuk da soybağının reddi davası açabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 291/2. maddesine göre ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açar.
Bu dava sonuçlandıktan sonra kadının evlilik dışı birlikte yaşadığı erkeğin (çocukların gerçek babasının) çocukları tanıması gerekir. Tanımıyor ise ana ve çocuğun babalığının hükmen belirlenmesi dava açmaları gerekir.
İyi Çalışmalar, KOLAY GELSİN

Cevap olsun diye öylesine bir cevap vermediğiniz için öncelikle teşekkür ederim. Ayrıntılı ve yol gösterici yazınız doğrultusunda hareket etmeyi düşünüyorum. İyi günler Sayın Meslektaşım.

Rica ederim sayın meslektaşım, umarım faydalı olabilmişimdir. Kolay gelsin

Merhaba,
Yalnız bir konuya dikkat çekmek isterim ki TMK 321. maddesindeki "evli değilse ananın" ibaresi 2009 yılında AYM tarafından iptal edilmiştir.
Söz konusu madde "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; (...)(*) soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır." olarak yürürlüktedir.
_____

Bu konuda benim de birkaç sorum olacaktı.Kayyım adına kayden babaya karşı açacağımız "Soybağının Reddi Davası" kesinleşmeden,gerçek babaya karşı "Babalık Davası" açamıyormuşuz. Ancak bizim olayımızda çocuk,anne,kayden baba ve biyolojik baba hepsi yurt dışında yaşadıklarından, tebligatların da uzun sürmesi düşünüldüğünde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde her iki davayı açmak zorlaşıyor. Neden aynı davada kayden babaya karşı soybağının reddi ile gerçek babaya karşı babalık davasını açamıyoruz? Her iki talebin aynı davada görülmesinde hukuki yarar olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca kayyım dışında diğer davalıların tümünün yurt dışında olmaları hem yetkili mahkeme hem de özellikle DNA tespiti gibi konularda nasıl bir sıkıntı yaşarız?