Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

HGK Kararı Arıyorum.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-01-2012, 13:22   #1
oceans17

 
Mesaj HGK Kararı Arıyorum.

YHGK nın, 25.5.2011 tarih 2011/4-149 Esas ve 2011/346 Karar sayılı ilamını paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla.
Old 02-01-2012, 13:34   #2
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2011/4-149
Karar: 2011/346
Karar Tarihi: 25.05.2011


TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - TAŞINMAZ PAY SATIŞI - SATIŞ İŞLEMİNDE DANIŞIK BULUNUP BULUNMADIĞI - SATIŞ GÜNÜNDE DEVAM EDEN DAVADA DAVACI YARARINA KARAR VERİLDİĞİ - VE TESCİLE GEREK OLMAKSIZIN TAŞINMAZIN HACİZ VE SATIŞINA KARAR VERİLMESİ

ÖZET: Davacı, davalı kooperatifin devam eden alacak davasında doğabilecek borcu ödemekten kurtulmak amacıyla taşınmaz payını danışıklı olarak devrettiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davacının bu davadaki amacı, alacak davası sonucu kabul edilip kesinleşecek alacağını alabilmeye yönelik olarak, danışıklı olduğunu ileri sürdükleri hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Davaya konu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması durumunda davacı, satışa konu edilen maldan da alacağın almak için yararlanabileceklerdir. Ancak, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğuracağından, danışıklı işlemin kanıtlanması durumunda tapunun iptaline değil, benzetme yoluyla uygulanarak, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilecektir.

(2004 S. K. m. 277, 283) (818 S. K. m. 12) (4.HD 18.01.2010 T. 2009/3381 E. 2010/167 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <Tasarrufun İptali> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 09.04.2008 gün ve 2006/434 E. 2008/120 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 18.01.2010 gün ve 2009/3381-2010/167 sayılı ilamı ile;

(...Davacı, davalılardan kooperatif hakkında açmış olduğu alacak davası devam ettiği sırada, davalı kooperatif tarafından diğer davalıya yapılmış olan taşınmaz pay satışının, alacak davası sonucu doğabilecek borcu ödemekten kaçınmak amacıyla yapıldığını belirterek satışın iptalini istemiştir.

Davalılar ise, satışın gerçek olduğunu ileri sürerek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.

Yerel mahkemece, davacının elinde icra takibi nedeniyle alınmış bir aciz belgesi bulunmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

Dava, Borçlar Yasası'nın 18. maddesinde düzenlenmiş bulunan dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak üçüncü kişiler, danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır.

Diğer yandan; zarara uğradıklarını ileri süren üçüncü kişilerin, danışıklı işlemde bulunduğu iddia edilen kişi hakkında tazminat davası açmış olmaları, bu davanın kabulü için tek başına yeterli olmadığından, danışıklı işlemde bulunanın üçüncü kişilere borçlu olduğunun belirlenmesi ve bu borcu ödememek için danışıklı hukuki işlemin yapmış olması gerekir.

Davacı, davalı kooperatifin devam eden alacak davasında doğabilecek borcu ödemekten kurtulmak amacıyla taşınmaz payını danışıklı olarak devrettiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davacının bu davadaki amacı, alacak davası sonucu kabul edilip kesinleşecek alacağını alabilmeye yönelik olarak, danışıklı olduğunu ileri sürdükleri hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Yargılama sonunda davaya konu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması durumunda davacı, satışa konu edilen maldan da alacağın almak için yararlanabileceklerdir. Ancak, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğuracağından, danışıklı işlemin kanıtlanması durumunda tapunun iptaline değil, İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesi benzetme yoluyla (kıyasen) uygulanarak, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilecektir.

O halde somut olayda, satış işleminde danışık bulunup bulunmadığı araştırılmalı; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda satış gününde devam eden davada davacı yararına karar verildiği gözetilerek, bu alacak tutarı ile sınırlı olmak üzere, İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesi benzetme yoluyla uygulanarak, tapunun iptaline gerek olmadan davacının alacağını alabilmesine olanak sağlayacak biçimde, dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde karar verilmelidir.

Yerel mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeden, yerinde görülmeyen yazılı gerekçeyle, istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 25.05.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
4 CD Kararı Arıyorum Av.Rıdvan Ergün Meslektaşların Soruları 4 26-10-2011 07:46
HGK Kararı Arıyorum Av.Rıdvan Ergün Meslektaşların Soruları 10 20-05-2010 08:31
HGK kararı arıyorum av.ipekkeskin Meslektaşların Soruları 4 11-01-2010 15:31
11.HD kararı arıyorum Av.MB Meslektaşların Soruları 8 05-01-2008 14:29
HGK kararı arıyorum Defne Elif Meslektaşların Soruları 1 25-06-2007 11:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02605391 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.