Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

İçkili Aile Restoranlarına Polis Baskını

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-12-2010, 10:35   #1
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan İçkili Aile Restoranlarına Polis Baskını

Yönetmelik Uygulanıyor (muş)

İçkili restorana ‘aile’ baskını
Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, Çayyolu’ndaki bir restoranda yemek yerken baskın yapan polisin, aileleriyle oturan çocukların kimliklerini toplayıp tutanak düzenlediklerini söyledi

Milliyet Gazetesi- 12.12.2010
Old 13-12-2010, 09:56   #2
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Haberin Detayı :

Ankara'da polisin içkili restorana baskın düzenlemesi tepki topladı ve yönetmelik eleştirildi. Ankara Barosu Başkanı, ''Polis Ankara’da içkili restorana yaptığı baskın için yönetmeliği gerekçe gösterdi. Ancak yönetmelik değil “Polis Vazife ve Salahiyetler Kanunu uygulanmalı. Orada çocukların aileleriyle bile olsa bar, pavyon, meyhane gibi içkili yerlere giremeyeceği düzenlenir, içkili restoranlara değil'' dedi.



Başkentte bir restorana yapılan polis baskını, hem işletmecilerden hem ailelerden ve hukukçulardan tepki topladı. Park Caddesi’ndeki bir restoranda akşam yemeği yerken olaya şahit olan Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, Çocuk Şube’den polislerin geldiğini, yanında çocuk olan ailelerden kimlik istediklerini ve ardından da ailelere, ‘İçkili lokantada 18 yaşından küçük çocuk bulundu ve ailesine teslim edildi’ diye tutanak imzalattıklarını söylemişti.

Vatan Gazetesi'nden Deniz Güçer ve Özer Şendir'in haberine göre, polisin hiçbir şekilde bir restoranda ailelerden kimlik isteme hakkı olmadığını savunan Feyzioğlu, kanundaki yönetmelik hükmüne dayanarak polisin çocuğa yönelik işlem yapamayacağını söyledi: “Polis Vazife ve Salahiyetler Kanunu’nun 12’nci maddesinde ‘Bar, pavyon, meyhane gibi içkili yerler’ der. Eğer kanun koyucu, ‘içkili mekan’ demek isteseydi, bu kadar açık olarak bar, pavyon, meyhane gibi bir sınırlama koymazdı. Burada kastettikleri, örneğin babasıyla, 17 yaşındaki bir genç, pavyona gidip konsomatrisle oturmasındır. Yani kanun ‘Babam yanımda’ demesin istiyor ve çocuğu koruyor. Ama aile restoranında, her tarafta aileler çocuklarıyla birlikte oturuyorlar. Bana gerekçe olarak 1930’lu yıllardan kalma bir yönetmelik bulunduğunu, buna göre, Turizm Bakanlığı ruhsatlı işletmelerde aileleriyle çocukların içkili mekanda bulunabileceğini, belediye ruhsatlı işletmelerde ise bunun mümkün olmadığını söylediler. Çocuk Şube’nin işlem yapmasını sağlayan bir yönetmelik değildir. Hürriyet kısıtlamaları ancak kanuna dayanır. Yönetmelik hükmüyle polis çocuğa işlem yapamaz, bu suçtur.”

‘Aileler dava açabilir’

“Bu açıkça yetkiyi kötüye kullanmaktır. Aileler de dava açabilirler. Bu yapılan bir tek işletmede olmadı. Sabahtan beri yüzlerce telefon aldım. Herkes, ‘Benim de başıma geldi’ diye arıyor ama korkudan isim vermiyorlar. Ankara Barosu olarak biz yarın (bugün) İçişleri Bakanlığı, Ankara Valiliği, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne, polislerin tespit edilmesini ve gereken yasal, idari işlemlerin yapılarak, Ankara Barosu Başkanlığı’na bildirilmesi talebinde bulunacağız.

Aileler şaşkın

Başkent’te, ünlü restoran ve kafelerin bulunduğu Çayyolu Park Caddesi’nde hafta sonu yaşanan polis baskını konuşuluyor. Aileler, polisin uygulamasına tepki gösterdi. “Çocuklarımızla beraber içkili bir restorana gidip, yemek yiyemeyecek miyiz?” diyen aileler, “Bu devirde tartıştığımız, konuştuğumuz konuya bakın? Bu mu ileri demokrasi?” diye isyan etti.

İşletmeciler: Baskı var

Mekan sahipleri ve işletmeciler de çok rahatsız. “Son dönem üzerlerindeki baskının arttığını” söyleyen ve bu yüzden de fotoğraf çekilmesini ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen işletmeciler, “Polisler sürekli geliyor, ailelerin yanlarında olmasına rağmen çocuklardan nüfus cüzdanı istiyor. Son dönemde baskılar daha da arttı. Polis haftada bir geliyor. Aileler bize düzgün, kaliteli mekanlar için teşekkür ediyorlar. Çocuklarının batakhane gibi yerlerde bulunmasındansa, gözlerinin önünde kaliteli yerlerde olmasını tercih ediyorlar” dedi.

Gerekçe, 1934 tarihli kanun

Ankara Emniyeti yetkilileri, denetimlerin 1934 tarihli Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’na dayanılarak 1999’da çıkarılan Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik uyarınca yapıldığını bildirdi. Yetkililer, yönetmeliğe göre, belediye ruhsatlı işletmelerde yaşı küçük çocuklara içki servisi yapılmasının yasak olduğunu vurguladı. Polis, yönetmeliğe dayanak işyeri sahibi hakkında tutanak düzenliyor ve mekana Kabahatlar Kanunu uyarınca ceza kesiliyor.

Baro Başkanı olayı böyle anlattı

Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, Ankara’da bir restoranda otururken polisin restoranı bastığını ve müşterilerin kimliklerini toplayarak yanlarında çocukları olan ailelere ceza kesmek için tutanak tuttuğunu söyledi. Feyzioğlu yaşanan olayın detaylarını da şöyle anlattı:

* Dün (önceki) akşam saat 8.30 civarında Çayyolu Park Caddesi’nde bir aile restoranına gittik. Buranın nezih bir aile restoranı olduğunu özellikle belirtiyorum. Orada, aileler çocuklarıyla birlikte akşam yemeği yiyorlar. Bu sırada 4 ya da 5 parkalı, ikisi kirli sakallı birileri girdi. Bellerinde silah kabarıklığı, ellerinde telsizler var. Birisi kapının yanında pozisyon aldı. Biri de restoranın arkasında pozisyon aldı. Ondan sonra da yanlarında çocuk olan ailelere giderek tek tek nüfus cüzdanlarını topladılar. Bir tomar nüfus cüzdanı ile dışarda masaya geldiler. Aileler ve çocuklar şok içindeydi.

* Polislerin yanına gittim ve avukat olduğumu belirterek kim olduklarını sordum. Bana polis kimliklerini gösterdiler. ‘Çocuk Şubesi’nden geliyoruz’ dediler. Ne yaptıklarını sorduğumda, ‘İçkili mekanda çocuklarının olması, aileleriyle birlikte dahi olsa, yasaktır, işlem yapıyoruz. Turizm işletme belgesi olsaydı olur da belediye işletme ruhsatı olan yerlere çoçuklar aileleriyle giremez’ dediler. ‘Bu mantıklı mı? Ben çocuğumla giderken ruhsatın turizm ruhsatı mı belediye ruhsatı mı diye sorar mıyım? Bütün batakhaneler, uyuşturucu satılan polis olarak tahmin ettiğiniz yerler kurutuldu ve asayiş sağlandı da şu anda çocukları ailelerden korumak mı kaldı size?’ dedim. Bunun üzerine ‘Bu sizin işiniz değil’ dediler.

* Ben de o sırada telefonumla toplanan cüzdanları gösteren bir fotoğraf çektim. Bu sefer polislerden biri telefonuma el koymaya ve kolumu tutarak beni gözaltına almaya kalktı. Ben de ‘Bir dakika, bir telefon açayım, sonra götürürsünüz’ dedim. Barodaki arkadaşları arayarak Avukat Hakları Merkezi’ndeki 60 avukatın tamamının restorana gelmesini söyledim. Bunu duyan amir konumundaki polis, kolumu tutmuş ve fiilen beni gözaltına almış olan polise müdahale etti. ‘Öyle şey olur mu, bunların hepsi şaka’ dedi. Ortamı yumuşatmaya çalıştı.

* Ben de onlara tuttukları tutanağı sordum. Bana ‘Çocuk teslim tutanağı tutuyoruz’ dediler. Zaten çocuklar içerde travma halinde. Meğer, içkili mekanda bulunan çocukların ailelere teslim tutanağı tutuyorlarmış. Oysa aileler çocukların yanında. Burada yapılan ‘içkili mekana gitme, senin hayat tarzın artık bu ülkede geçerli değil’ demektir. Oradaki aileler şikayetçi olursa, Ankara Barosu olarak tüm hukuki girişimlerinde arkalarında oluruz.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi
Old 13-12-2010, 14:55   #3
seam

 
Varsayılan

yorum yapmak dahi beni bunaltıyor,sokkta çalıştırılan çocklar,cinsel istismara uğrayan çocuklar,çocuk gelinler,okul yüzü görmeyenler-zorunlu eğitime rağmen-bildiğiniz bütün sözleşmelere aykırı ama kimsenin kılı kıpırdamıyor ve yapılan işe bakın
Old 13-12-2010, 15:21   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan



Yıl 2010, Aylardan Aralık...

Tarihe not düşüyorum da.
Old 13-12-2010, 16:27   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Ankara Emniyeti yetkilileri, denetimlerin 1934 tarihli Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’na dayanılarak 1999’da çıkarılan Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik uyarınca yapıldığını bildirdi. Yetkililer, yönetmeliğe göre, belediye ruhsatlı işletmelerde yaşı küçük çocuklara içki servisi yapılmasının yasak olduğunu vurguladı. Polis, yönetmeliğe dayanak işyeri sahibi hakkında tutanak düzenliyor ve mekana Kabahatlar Kanunu uyarınca ceza kesiliyor.



Ankara emniyet yetkilileri bir hata yapmış olmalı.. o bahsedilen yönetmelik ilga edildi. Yeni yönetmelikte,bar, pavyon, gazino, meyhane gibi yerlerden bahsediyor. Bunların da nasıl yerler olduğu açık. Yeni yönetmelikteki ilgili hüküm şu:

İşyerİ Açma ve ÇalIşma RuhsatlarIna İlİşkİn Yönetmelİk

Korunması gerekenler ve yasaklar

Madde 44

Kendisini idare edemeyecek derecede sarhoş olanlara içki verilmesi, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 19 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, onsekiz yaşından küçüklerin yanlarında ebeveynleri, veli veya vasileri olsa bile bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere alınması ve onsekiz yaşından küçüklere her çeşit alkollü içki verilmesi ile nargilelik tütün mamulleri sunulması yasaktır

Emniyet Müdürlüğü tarafından bahsedilen mülga yönetmeliğin ilgili hükmü:

KORUNMASI GEREKENLER Madde 39 - Kendisini idare edemeyecek derecede sarhoş olanlara içki verilmesi, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 19 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, on sekiz yaşından küçüklerin yanlarında ebeveynleri, veli veya vasileri olsa bile içkili yerlere alınması ve on sekiz yaşından küçüklere her çeşit alkollü içki verilmesi yasaktır.
Ancak, sarhoşluğa neden olacak derecede içki vermeyen ve içkili eğlentiye müsaade etmeyen veya yalnız yemek arasında aperatif mahiyetinde içki veren lokantalara yanlarında veli veya vasileri olmak şartı ile çocukların girmesine izin verilebilir.
Oyun yerlerine on sekiz yaşından küçükler ancak veli veya vasileri ile birlikte veya bunların yazılı izni ile girebilirler. İlk ve orta öğretim öğrencilerinin okul saatlerinde bu yerlere girmeleri yasaktır.
Old 13-12-2010, 18:22   #6
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Ankara emniyet yetkilileri bir hata yapmış olmalı.

Sayın Koray,

Ben de sizin gibi yaşananların bir hata olduğunu düşünmek istiyorum ancak; sadece düşünebiliyorum. Yoksa polislerin bilerek, emir ve talimatla bu gibi denetimleri yaptıklarını da gayet iyi biliyorum.

Evinde çocuğunu döven, ağzını, burnunu dağıtan, çocuğun yüzünde ve ruhunda onarılamaz yaralar açan ebeveynler, karakolda işlem dahi yapılmadan, bir iki nasihatle serbest bırakılırken bu türden uygulamalar rahatsız edici.

Çocuğum yok ama ileride olursa, mutlaka ve de inadına rakı masasında yanıma oturtacağım. Babasının masasında oturmakla alkolik olan birini görmedim bu güne kadar.

Saygılarımla
Av. Fatih Karaca
Old 14-12-2010, 08:33   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Fatih KARACA
Sayın Koray,

Ben de sizin gibi yaşananların bir hata olduğunu düşünmek istiyorum ancak; sadece düşünebiliyorum. Yoksa polislerin bilerek, emir ve talimatla bu gibi denetimleri yaptıklarını da gayet iyi biliyorum.

Evinde çocuğunu döven, ağzını, burnunu dağıtan, çocuğun yüzünde ve ruhunda onarılamaz yaralar açan ebeveynler, karakolda işlem dahi yapılmadan, bir iki nasihatle serbest bırakılırken bu türden uygulamalar rahatsız edici.

Çocuğum yok ama ileride olursa, mutlaka ve de inadına rakı masasında yanıma oturtacağım. Babasının masasında oturmakla alkolik olan birini görmedim bu güne kadar.

Saygılarımla
Av. Fatih Karaca


Hata derken; yapılan işlem ve eylemlerin hukuka aykırı olduğunu söylemek istedim. Hukukçu olduğum için hukuki bir değerlendirme yaptım, psikolog ya da sosyolog olsam başka açılardan değerlendirirdim.

Bir vatandaş olarak ise, niyet okuyamam. Bir çok nedeni olabilir. Provoke olabilir, yeni atanan bir amirin kendini göstermek isteyişi olabilir, gerçekten siyasi amaçlı olabilir, hukuku bilmeyen bir kişinin yanlış emirleri oalbilir, yada memurun yanlış değerlendirmesi olabilir. Bilemem. Bildiğim Pavyon, bar gibi olmayan yerde yapılan bu uygulamanın hukuka aykırı olduğudur.
Old 14-12-2010, 09:50   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Fatih KARACA
Çocuğum yok ama ileride olursa, mutlaka ve de inadına rakı masasında yanıma oturtacağım. Babasının masasında oturmakla alkolik olan birini görmedim bu güne kadar.

Saygılarımla
Av. Fatih Karaca



Ben de, alkolik babasının yemek masasına oturabilen bir çocuk..
Old 14-12-2010, 15:29   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk


Ben de, alkolik babasının yemek masasına oturabilen bir çocuk..

İşin tuhaf yanı da zaten biraz o noktadadır.

Çocuk, aile restaurantında babasının içkili masasından kaldıırlıyorsa, yarın evindeki yemek masasından da kaldırılmaması için hiçbir geçerli sebep kalmaz.
Old 14-12-2010, 22:13   #10
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Ankara Barosu'ndan 'baskın' başvurusu

A.A 14 Aralık 2010

Ankara Barosu, “Ankara Çayyolu'ndaki bir lokantada, yanlarında aileleri olan çocuklar hakkında 'içkili lokantada' bulundukları gerekçesiyle işlem yapan Ankara Emniyet Müdürlüğüne bağlı polisler hakkında adli ve idari inceleme” başlatılması için İçişleri Bakanlığına başvurdu.

Baro Başkanı Metin Feyzioğlu imzasıyla yapılan başvuruda, “10 Aralık 2010'da, Çayyolu'ndaki Park Caddesi'nde bulunan bir lokantada, saat 20.30 civarında Ankara Emniyet Müdürlüğüne bağlı olan ve 'Çocuk Şube'den geldiklerini söyleyen bir grup kolluk görevlisince 'uygulama' yapıldığı” anlatıldı.
“Kolluk görevlilerinin, çocukların olduğu masalara giderek, ailelerden kimlik talep ettikleri, ardından 'çocuk teslim tutanağı' olduğunu söyledikleri bir tutanak tutarak, ailelere imzalattıkları” kaydedilen başvuruda, “Sayın İl Emniyet Müdürünün, uygulamanın yerinde olmadığına dair basına yansıyan açıklamaları son derece olumludur. Ancak bahse konu uygulama yalnızca yerindelik açısından değil, hukuka aykırılık açısından değerlendirilmeli ve gerekli işlemler buna göre yapılmalıdır” ifadesi kullanıldı.
Başvuruda, şöyle denildi:
“2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun (PVSK) 12. maddesinin 2. fıkrası aynen şöyledir; 'polis bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere yanlarında veli ve vasileri olsa bile 18 yaşını doldurmamış küçüklerin girmesini meneder.'
Görüldüğü üzere PVSK madde 12/2 'içkili yer'den değil, 'bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yer'lerden söz etmektedir. Maddedeki 'gibi' kelimesi, hükmün kapsamını genişletmekteyse de maddenin kapsamına barlara, pavyonlara, gazinolara, meyhanelere benzemeyen yerlerin girmediği her türlü izahtan varestedir. Başka bir anlatımla, PVSK madde 12/2'nin kapsamına, yanında velisi veya vasisi olsa bile çocuğun zarar görme tehlikesi bulunan içkili yerler girer.
İlk bakışta içeride ailelerin olduğu anlaşılan, bara, pavyona, gazinoya, meyhaneye benzemeyen bir yerde PVSK madde 12/2'ye dayanılarak işlem yapılması mümkün değildir.”
“HÜRRİYET KISITLAYAN İŞLEMLER, KANUNUN AÇIK HÜKMÜNE DAYANMALIDIR”
Başvuruda, “kimlik sormak, kimlik toplamak, tutanak tutmak ve böylece çocukları ve yanlarındaki aileleri kayıt altına almanın hürriyet kısıtlayan işlemler” olduğu ifade edilerek, “hürriyet kısıtlayan işlemlerin kanunun açık hükmüne dayanmasının zorunlu olduğu” belirtildi.
“Bu itibarla, PVSK madde 12/2'de olmayan bir yetkinin herhangi bir yönetmelik hükmüne dayandırılmasının kesinlikle mümkün olmadığına” yer verilen başvuruda, şunlar kaydedildi:
“Kaldı ki, konuyla ilgili olduğu görülen İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Göz Önünde Bulundurulacak Esaslara Dair Yönetmeliğin 15. maddesinde de yanlarında ebeveynleri veya velileri olmak ve kendilerine içki servisi yapılmamak kaydıyla 18 yaşından küçüklerin, bar, pavyon, meyhane ve emsali yerler hariç olmak üzere mahallin en büyük mülkiye amirince tayin ve tespit edilecek içkili yerlere girebileceklerinden söz etmektedir. Ancak tekrar belirtmek gerekirse, yönetmelik hükmüne dayanılarak hürriyet kısıtlaması yapılamayacağından, mahallin en büyük mülki amirince böyle bir belirleme yapılmış olmasa dahi kolluk kuvvetlerinin çocuklar hakkında yukarıda anlatıldığı şekilde bir işlem yapması hukuken mümkün değildir.”
“ADETA BİR TERBİYE VE TEDİP İŞLEMİ”
Başvuruda, “Bu sebeplerle, kolluk tarafından yapılan ve kişilerin hürriyetlerini kanuna aykırı olarak sınırlayan söz konusu uygulama, polisin önleme yetkisini kullanması değildir. Adeta bir terbiye ve tedip işlemidir. Dolayısıyla kamu görevlisinin yetkisini kötüye kullanması şeklinde nitelendirilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, lokantadaki çocukların velilerine imzalatılan ve işlemi yapan kolluk görevlilerince “çocuk teslim tutanağı” olarak adlandırılan tutanağın, gerçekte, çocuklar kendi başlarına girmemeleri gereken bir mekanda bulunmuş ve ailelerine teslim edilmemiş olduğundan içeriği itibariyle de gerçeği yansıtmadığı” ifade edildi.
Başvuruda, “Dilekçemizde ayrıntılı olarak açıklanan ve kişi hürriyetini hukuka aykırı olarak kısıtlayan uygulamanın tekrar etmemesi için gerekli uyarıların yapılmasını, suç teşkil eden bu ve benzeri uygulamalardan kimlerin sorumlu olduğunun tespitini ve haklarında adli ve idari yönden gereğinin yapılmasını Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesinde yer alan 'Baroların hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumak ve savunmak' görevi çerçevesinde saygıyla talep ederim” denildi.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16532688.asp
Old 15-12-2010, 13:33   #11
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Bundan sonra içkili restorana yolumuz düşerse (biz içmesek bile) çocuklarımızı yanımızda götürmeyeceğiz demek ki!
Old 15-12-2010, 14:09   #12
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ankara Barosu
“Kaldı ki, konuyla ilgili olduğu görülen İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Göz Önünde Bulundurulacak Esaslara Dair Yönetmeliğin 15. maddesinde de yanlarında ebeveynleri veya velileri olmak ve kendilerine içki servisi yapılmamak kaydıyla 18 yaşından küçüklerin, bar, pavyon, meyhane ve emsali yerler hariç olmak üzere mahallin en büyük mülkiye amirince tayin ve tespit edilecek içkili yerlere girebileceklerinden söz etmektedir.


Baronun bahsettiği yönetmelik, Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilillerinin bahsettiği yönetmelikle kaldırıldı.(1)

Ankara Emniyet Müdürlüğü Yetkililerinin bahsettiği yönetmeliği ise, benim bahsettiğim yönetmelik kaldırdı.(2)

Sayın Konyalı gibi ifade edersem iki mülga yönetmelikten bir (meri ) yönetmelik çıkmaz..





1) "Madde 47 - 17/05/1984 tarihli ve 84/8100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Gözönünde Bulundurulacak Esaslara Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır."

2)

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
Madde 46- 19/10/1999 tarihli ve 99/13681 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Old 19-12-2010, 09:08   #13
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

http://www.milliyet.com.tr/harclara-icki-cezasi-gibi-zam-yaptilar/guncel/haberdetay/19.12.2010/1328130/default.htm

Linkteki "Tatil günleri çalışma harçlarına zam yapan Çorum Belediyesi içki ruhsatı olan yerlere yüzde 128, diğerlerine yüzde 10 artırdı" başlığı altındaki haber, benzer bir yıldırma yaptırımı olarak göze çarpıyor. Demokrasinin tam anlamıyla(!) yerleşmesi için yapılan düzenlemeler ve operasyonlar kapsamında dikkatinize sunuyorum.
Old 19-12-2010, 18:35   #14
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
http://www.milliyet.com.tr/harclara-icki-cezasi-gibi-zam-yaptilar/guncel/haberdetay/19.12.2010/1328130/default.htm

Linkteki "Tatil günleri çalışma harçlarına zam yapan Çorum Belediyesi içki ruhsatı olan yerlere yüzde 128, diğerlerine yüzde 10 artırdı" başlığı altındaki haber, benzer bir yıldırma yaptırımı olarak göze çarpıyor. Demokrasinin tam anlamıyla(!) yerleşmesi için yapılan düzenlemeler ve operasyonlar kapsamında dikkatinize sunuyorum.

Belediye gelirleri kanununun 60. maddesinde;

Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı, işin mahiyetine göre yılda 20 YTL’den az; 800 YTL’den çok olmamak üzere belediye meclislerince tespit edilir
, demektedir. Demekki Belediye yetkisini kullanmış. Ancak, burada işin mahiyeti hususu önemli. Yani idare yetkisi kullanmakta sınırsız değil. Kamu hizmetinin gerekleri ve eşitlik ilkesini de gözetmek durumunda.

Bu nedenle takdir yetksinin kullanımı hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle idari yargıda dava açılabileceğini düşünüyorum.
Old 20-12-2010, 15:11   #15
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Aydın'da içkili mekana polis baskını


Latif SANSÜR/AYDIN, (DHA) 20 Aralık 2010

Ankara'da 'çocukların olduğu masada içki içiliyor' diye yapılan polis baskını tartışılırken benzer bir uygulamanın Aydın'da da yapıldığı ortaya çıktı.

Aydın'da da polisin benzer bir uygulama yaptığının ortaya çıkmasının ardından Aydın Valiliği yazılı bir açıklama yaptı. Bir alışveriş merkezindeki işyeriyle ilgili ihbarın değerlendirildiğine dikkat çekilen Aydın Valiliği'nin yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

“24.10.2010 günü saat 18.50 sıralarında 155 Polis İmdat hattını arayan bir bayanın, ‘... Alışveriş Merkezi içerisinde bulunan restoran içerisinde, bütün masalarda ufak yaşta çocuklar bulunuyor ve her masada da çocukların yanında alkol alıyorlar. Bunları ekip göndererek denetler misiniz? diye ihbarda bulunması üzerine; aynı tarih ve saatte, bahse konu ihbarın değerlendirilmesi için haber merkezi, Çocuk Şube Müdürlüğüne bağlı ekibi olay yerine sevk etmiştir. Çocuk Şube Müdürlüğüne bağlı ekibimiz yukarıda belirtilen alışveriş merkezi içerisinde bulunan işyerine intikal ettiğinde yapılan kontrol sonucunda; işyeri içerisinde, aileleri ile birlikte, yaşları küçük (1997- 1997- 1999 doğumlu) üç erkek çocuğun bulunduğu tespit edilmiştir. Çocuk Şube Müdürlüğüne bağlı ekip, ilgili mevzuatın amir hükümleri çerçevesinde tespit etmiş olduğu durum hakkında tutanak tanzim ederek, 28.10.2010 günü Ruhsat İşlemler Şube Müdürlüğüne gereği yapılmak üzere elden teslim etmiştir. Tutanak, Ruhsat İşlemler Şube Müdürlüğü'nün 04.11.2010 tarih ve 25388 sayılı yazısı ile Aydın Belediye Başkanlığı'na gönderilmiştir. Alınan cevabi yazıda (08.12.2010 tarih ve 4707-23476 sayılı), işyerine 2 bin TL cezai işlem uygulandığı bildirilmiştir.”

'MEVZUAT UYGULANDI'
Açıklamada, ‘fişleme’ yorumlarına tepki gösterilirken, “İki ay önce meydana gelen, bir ihbarın değerlendirilmesi ve tamamen yürürlükteki mevzuatın uygulanmasından ibaret olan bir konunun kamuoyuna yanlış aksettirilmesi ve asılsız ‘fişleme’ yorumları yapılması iyi niyetle bağdaşmamakta ve halkımızın huzur ve güvenliği için, mevsim ve iklim şartlarını gözetmeden, gece gündüz kesintisiz hizmet veren Polis Teşkilatımızı haksız ve mesnetsiz olarak yıpratmaktadır” denildi.

Aydın Barosu Başkanı avukat Sümer Germen'in uygulamaya tepki gösterirken atıfta bulunduğu ‘İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Göz Önünde Bulundurulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik’in Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlükten kaldırıldığı da belirtildi.

AYNI İŞYERİNE DAHA ÖNCE DE CEZA KESİLMİŞ
Bu arada, Aydın Belediyesi yetkilileri ise cezanın Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu gereğince kendilerine ulaştırılan tutanak ve belgeler ışığında kesildiğini bildirdi. Daha önce de aynı şikayet nedeniyle sözkonusu işyerine 1000 TL ceza kesildiği ifade edildi.

Aydın Barosu Başkanı Sümer Germen, bir basın toplantısı düzenleyerek Ankara’da içki servisi yapılan restorana düzenlenen polis baskınında, ailelerinin yanında olan çocuklar hakkında ‘içkili mekanda bulundukları’ gerekçesiyle tutanak tutulmasına benzer bir olayın Aydın’da da yaşandığını açıklamıştı. Germen, 24 Ekim 2010 tarihinde, bir alışveriş merkezinde ailesi ile birlikte oturan 18 yaşından küçük çocuklar hakkında polisin tutanak tuttuğunu belirtmişti. Alışveriş merkezindeki bir kafeteryada, 13 yaşındaki K.P. ve M.S. ile 11 yaşındaki A.K.C. isimli çocuklar hakkında tutanak tutulmasını eleştirmişti.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16579194.asp?gid=373

Sırada neresi var?
Old 20-12-2010, 17:32   #16
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sırada neresi var?

Kusura bakmasınlar, polis evin kapısına dayanırsa içeri almayacağım.
Old 21-12-2010, 06:15   #17
hızır hafiye

 
Varsayılan

AÇILMASI İZNE BAĞLI YERLERE UYGULANACAK İŞLEMLER HAKKINDA YÖNETMELİK (MÜLGA)
Madde 30 - Açılması izne bağlı istirahat ve eğlence yerlerinde kollukça yapılacak denetimlerde
I)Belgeli turizm işletmeleri hariç olmak üzere, yanlarında veli veya vasileri olsa dahi on sekiz yaşından küçüklerin kahvehane, kıraathane ile içkili yerlere kabul edilip edilmediği,
İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK(YÜRÜRLÜKTE)
MADDE 44-Kendisini idare edemeyecek derecede sarhoş olanlara içki verilmesi, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 19 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, onsekiz yaşından küçüklerin yanlarında ebeveynleri, veli veya vasileri olsa bile bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere alınması ve onsekiz yaşından küçüklere her çeşit alkollü içki verilmesi ile nargilelik tütün mamulleri sunulması yasaktır.
Yürürlükten kaldırılan Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında ki Yönetmelikte ""içkili yerler"" olarak yapılan genelleme,İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler olarak sınıflandırılmış ve maddedeki "gibi" kelimesi, maddeyi zannımca yoruma açık hale getirmiştir. her halükarda ihbarı değerlendiren kolluk kuvvetinin duruma ilişkin (ihbarın asılsız yada gerçek olduğu, gerçekse içerde bulunan çocukların kimlik bilgileri, gidilen yerin ruhsat bilgisine göre bar,pavyon, içkili restaurant yada turizm belgeli işletme olduğuna dair) tutanak tutması keyfiyetten ziyade görevidir.
Elbetteki ihbarı değerlendiren kolluk kuvvetinden sadece sözlü olarak amiyane tabirle " ha orasımı gittik ruhsatına baktık içkili restaurantmış bizde geri çıktık" demesi beklenemez. bir emniyet mensubu olarak değerli avukatlarımızın kolluk kuvvetlerinin merkezden yönlendirildikleri ihbarlara ilişkin geri bildirim tutanakları düzenlediklerini ve bu tutanakların adli değil bir nebze kolluk kuvvetinin kontrolü amaçlı yapılan tutanaklar olduğunu bilmelerini istirham ederim.
Old 21-12-2010, 09:12   #18
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hızır hafiye
AÇILMASI İZNE BAĞLI YERLERE UYGULANACAK İŞLEMLER HAKKINDA YÖNETMELİK (MÜLGA)
Madde 30 - Açılması izne bağlı istirahat ve eğlence yerlerinde kollukça yapılacak denetimlerde
I)Belgeli turizm işletmeleri hariç olmak üzere, yanlarında veli veya vasileri olsa dahi on sekiz yaşından küçüklerin kahvehane, kıraathane ile içkili yerlere kabul edilip edilmediği,
İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK(YÜRÜRLÜKTE)
MADDE 44-Kendisini idare edemeyecek derecede sarhoş olanlara içki verilmesi, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 19 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, onsekiz yaşından küçüklerin yanlarında ebeveynleri, veli veya vasileri olsa bile bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere alınması ve onsekiz yaşından küçüklere her çeşit alkollü içki verilmesi ile nargilelik tütün mamulleri sunulması yasaktır.
Yürürlükten kaldırılan Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında ki Yönetmelikte ""içkili yerler"" olarak yapılan genelleme,İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler olarak sınıflandırılmış ve maddedeki "gibi" kelimesi, maddeyi zannımca yoruma açık hale getirmiştir. her halükarda ihbarı değerlendiren kolluk kuvvetinin duruma ilişkin (ihbarın asılsız yada gerçek olduğu, gerçekse içerde bulunan çocukların kimlik bilgileri, gidilen yerin ruhsat bilgisine göre bar,pavyon, içkili restaurant yada turizm belgeli işletme olduğuna dair) tutanak tutması keyfiyetten ziyade görevidir.
Elbetteki ihbarı değerlendiren kolluk kuvvetinden sadece sözlü olarak amiyane tabirle " ha orasımı gittik ruhsatına baktık içkili restaurantmış bizde geri çıktık" demesi beklenemez. bir emniyet mensubu olarak değerli avukatlarımızın kolluk kuvvetlerinin merkezden yönlendirildikleri ihbarlara ilişkin geri bildirim tutanakları düzenlediklerini ve bu tutanakların adli değil bir nebze kolluk kuvvetinin kontrolü amaçlı yapılan tutanaklar olduğunu bilmelerini istirham ederim.

Aktardığınız bu yönetmelikte insanların kimliklerinin toplanması, onlarla ilgili tutanak tutulmasına ilişkin bir hüküm göremiyorum ben. İşletme ile ilgili işlem yapmak başka, insanları rahatsız etmek başka...
Old 21-12-2010, 10:26   #19
hızır hafiye

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Aktardığınız bu yönetmelikte insanların kimliklerinin toplanması, onlarla ilgili tutanak tutulmasına ilişkin bir hüküm göremiyorum ben. İşletme ile ilgili işlem yapmak başka, insanları rahatsız etmek başka...
Sayın Aladağ gazete haberinden tam anlaşımamakla beraber eğer polise içkili mekanda çocuklara içki servisi yapıldığı yönünde bir ihbar geldiyse elbetteki polis mekanda ki çocukların tespiti için PVSK MD 17 kimlik sorma yetkisini kullanarak çocuk olabileceğinden şüphelendiği kişilerin kimliklerini kontrol edebilir. 17,5 yaş ile 18 yaş arasında gözle ayırt edilebilir bir fiziki farkın olmadığı aşikardır. yine elimizde polisin tuttuğu tutanağın aslı olmadığı için tüm katılımcılar gibi bende akıl yürütme yaparak polisin tuttuğu tutanağın adli yada idari makamlara verilmek üzere değil yapılan ihbar neticesi '' şu ihbara istinaden şu tarihte şu saatte şu adrese gidilmiş yapılan kontrollerde bahse konu yerde şu isimli çocukların olduğu çocuklara içki servisi yapılmadığı işyeri ruhsatı kontrol edildiğinde işyerinin şu alanda faaliyet gösterdiği tarafımızca anlaşılmış olup herhangi bir olumsuzluk olmadığına dair iş bu tutanak......''
şeklinde tamamen mesleğin kendi işleyişiyle alakalı ihbarın değerlendirildiğini gösterir bir tutanak düzenlenmiş olabileceğini söylüyorum.
velev ki polis bir hak ihlali yaptı. bunun karşılığı; görevi kötüye kullanmak, kişi hürrüyetinden yoksun bırakmak vs. ne derseniz artık. ama baro başkanının söylediği iddia edilen ''Burada yapılan ‘içkili mekana gitme, senin hayat tarzın artık bu ülkede geçerli değil’ demektir'' sözünün konuyla alakası nedir. bir olay üzerinden siyasi sonuç çıkarılmaya çalışılması ve tüm emniyet mensuplarının belli bir ideoljik düşüncenin yılmaz bekçileri gibi yaftalanmaya çalışılması bana göre, eğer bir hak ihlali yapıldıysa polislerin yaptığı kanunsuzluk kadar suçtur ve tartışılması gerekir.
Cemil Meriç'in bi lafı var; izmler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleri itibarları menşeilerinden geliyor hepside avrupalı. bence insanlar önce ideolojilerinin mahkumu olmaktan kurtulmalı.
saygılar...
Old 21-12-2010, 10:33   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hızır hafiye
AÇILMASI İZNE BAĞLI YERLERE UYGULANACAK İŞLEMLER HAKKINDA YÖNETMELİK (MÜLGA)
Madde 30 - Açılması izne bağlı istirahat ve eğlence yerlerinde kollukça yapılacak denetimlerde
I)Belgeli turizm işletmeleri hariç olmak üzere, yanlarında veli veya vasileri olsa dahi on sekiz yaşından küçüklerin kahvehane, kıraathane ile içkili yerlere kabul edilip edilmediği,
İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK(YÜRÜRLÜKTE)
MADDE 44-Kendisini idare edemeyecek derecede sarhoş olanlara içki verilmesi, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 19 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, onsekiz yaşından küçüklerin yanlarında ebeveynleri, veli veya vasileri olsa bile bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere alınması ve onsekiz yaşından küçüklere her çeşit alkollü içki verilmesi ile nargilelik tütün mamulleri sunulması yasaktır.
Yürürlükten kaldırılan Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında ki Yönetmelikte ""içkili yerler"" olarak yapılan genelleme,İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler olarak sınıflandırılmış ve maddedeki "gibi" kelimesi, maddeyi zannımca yoruma açık hale getirmiştir. her halükarda ihbarı değerlendiren kolluk kuvvetinin duruma ilişkin (ihbarın asılsız yada gerçek olduğu, gerçekse içerde bulunan çocukların kimlik bilgileri, gidilen yerin ruhsat bilgisine göre bar,pavyon, içkili restaurant yada turizm belgeli işletme olduğuna dair) tutanak tutması keyfiyetten ziyade görevidir.

Elbetteki ihbarı değerlendiren kolluk kuvvetinden sadece sözlü olarak amiyane tabirle " ha orasımı gittik ruhsatına baktık içkili restaurantmış bizde geri çıktık" demesi beklenemez.

bir emniyet mensubu olarak değerli avukatlarımızın kolluk kuvvetlerinin merkezden yönlendirildikleri ihbarlara ilişkin geri bildirim tutanakları düzenlediklerini ve bu tutanakların adli değil bir nebze kolluk kuvvetinin kontrolü amaçlı yapılan tutanaklar olduğunu bilmelerini istirham ederim.

Kanaatimce hüküm gayet açık ve yorum gerektirmeyecek niteliktedir. Bir işyerinin Bar mı, Pavyon mu, Meyhane mi yoksa Restaurant mı olup olmadığını tespit etmek için, işyeri ruhsatına bakmak yeterlidir.

Bir restaurantın; Bar, Pavyon veya meyhaneden ayırt edilmesi, günümüzde asgariden Kolej mezunu olan Polis memurları için çok da zor bir iş değildir. Göz ucuyla bakarak dahi bunu anlayabilirler.

Basındaki haberler gerçekten doğruysa, uygulamada bir hata yapıldığı ortaya çıkıyor.
Old 21-12-2010, 11:00   #21
hızır hafiye

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Kanaatimce hüküm gayet açık ve yorum gerektirmeyecek niteliktedir. Bir işyerinin Bar mı, Pavyon mu, Meyhane mi yoksa Restaurant mı olup olmadığını tespit etmek için, işyeri ruhsatına bakmak yeterlidir.

Bir restaurantın; Bar, Pavyon veya meyhaneden ayırt edilmesi, günümüzde asgariden Kolej mezunu Polis memurları için çok da zor bir iş değildir. Göz ucuyla bakarak dahi bunu anlayabilirler.

Basındaki haberler gerçekten doğruysa, uygulamada bir hata yapıldığı ortaya çıkıyor.
Sayın Dikici elbetteki ruhsattan işyerinin faaliyet alanı öğrenilir. fakat bunu sadece orda ki polislerin bilmesi bir anlam ifade etmez. polisin bilgisini imzasıyla yazıya dökmesi gerekir.
şöyle düşünelim, yaşı küçüklere içki servisi yapıldığı yönünde bir ihbar geldi. sizde ihbara istinaden bahse konu yere gittiniz kontrol ettiniz ve herhangi bir olumsuzluk yok diye hiç bir şey yapmadan ayrıldınız. ihbarı yapan şahıs sizi gözetledi ve hiçbirşey yapmadan ayrıldığınızı görünce tekrar 155 hattını arayarak ihbara gelen polislerin işyeri sahibinden rüşvet aldıklarını ve bunun karşılığındada herhengi bir işlem yapmadan ayrıldıkları yönünde yeni bir ihbarda bulundu.sizin ilk ihbara geldiğinizde ki aynı atmosferi yaratmanız mümkün mü? nasıl ispatlayacaksınız ilk ihbara geldiğinizde içerde kimlerin olduğunu. elbetteki polis ihbarın neticesiyle alakalı tutanak düzenleyecektir.
bu tutanak adli yada idari bi tutanak değil tamamen polisin ihbarı değerlendirdiğine ait bir tutanaktır.haberden anlaşıldığı üzerede ihbara gelenlerin çocuk şubeden geldiklerini söylemiş olmaları rastgele yapılan bir denetimden ziyade yapılan bir ihbarın değerlendirildiğini gösteriyor.
saygılar...
Old 21-12-2010, 11:07   #22
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hızır hafiye
Sayın Dikici elbetteki ruhsattan işyerinin faaliyet alanı öğrenilir. fakat bunu sadece orda ki polislerin bilmesi bir anlam ifade etmez. polisin bilgisini imzasıyla yazıya dökmesi gerekir.
şöyle düşünelim, yaşı küçüklere içki servisi yapıldığı yönünde bir ihbar geldi. sizde ihbara istinaden bahse konu yere gittiniz kontrol ettiniz ve herhangi bir olumsuzluk yok diye hiç bir şey yapmadan ayrıldınız. ihbarı yapan şahıs sizi gözetledi ve hiçbirşey yapmadan ayrıldığınızı görünce tekrar 155 hattını arayarak ihbara gelen polislerin işyeri sahibinden rüşvet aldıklarını ve bunun karşılığındada herhengi bir işlem yapmadan ayrıldıkları yönünde yeni bir ihbarda bulundu.sizin ilk ihbara geldiğinizde ki aynı atmosferi yaratmanız mümkün mü? nasıl ispatlayacaksınız ilk ihbara geldiğinizde içerde kimlerin olduğunu. elbetteki polis ihbarın neticesiyle alakalı tutanak düzenleyecektir.
bu tutanak adli yada idari bi tutanak değil tamamen polisin ihbarı değerlendirdiğine ait bir tutanaktır.haberden anlaşıldığı üzerede ihbara gelenlerin çocuk şubeden geldiklerini söylemiş olmaları rastgele yapılan bir denetimden ziyade yapılan bir ihbarın değerlendirildiğini gösteriyor.
saygılar...

Sayın Hızır Hafiye,

"İşyeri ve durumu ile ilgili" tutanak tutabilirler tabi ki. Buna kimse itiraz edemez.

Restaurant olduğu anlaşılan bir yerde müşterilerin, özellikle çocukların kimliğinin toplanması ve bunların tutanağa geçirilmesi doğru değil diye düşünüyoruz.

İhbar üzerine Polis işyerine gidebilir. Evraklarını kontrol eder, göz ucuyla ve kimseye belli etmeden de durumu gözetleyebilir. Sonrasında ise ihbarın yersiz olduğuna dair tutanağı tutup, gidebilir. Buna kimse bir şey demiyor zaten.

Saygılar.
Old 21-12-2010, 11:42   #23
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hızır hafiye
Sayın Dikici elbetteki ruhsattan işyerinin faaliyet alanı öğrenilir. fakat bunu sadece orda ki polislerin bilmesi bir anlam ifade etmez. polisin bilgisini imzasıyla yazıya dökmesi gerekir.
şöyle düşünelim, yaşı küçüklere içki servisi yapıldığı yönünde bir ihbar geldi. sizde ihbara istinaden bahse konu yere gittiniz kontrol ettiniz ve herhangi bir olumsuzluk yok diye hiç bir şey yapmadan ayrıldınız. ihbarı yapan şahıs sizi gözetledi ve hiçbirşey yapmadan ayrıldığınızı görünce tekrar 155 hattını arayarak ihbara gelen polislerin işyeri sahibinden rüşvet aldıklarını ve bunun karşılığındada herhengi bir işlem yapmadan ayrıldıkları yönünde yeni bir ihbarda bulundu.sizin ilk ihbara geldiğinizde ki aynı atmosferi yaratmanız mümkün mü? nasıl ispatlayacaksınız ilk ihbara geldiğinizde içerde kimlerin olduğunu. elbetteki polis ihbarın neticesiyle alakalı tutanak düzenleyecektir.
bu tutanak adli yada idari bi tutanak değil tamamen polisin ihbarı değerlendirdiğine ait bir tutanaktır.haberden anlaşıldığı üzerede ihbara gelenlerin çocuk şubeden geldiklerini söylemiş olmaları rastgele yapılan bir denetimden ziyade yapılan bir ihbarın değerlendirildiğini gösteriyor.
saygılar...

Sayın Dikici'ye aynen katılıyorum.

İdare idari işlem ve eylemlerinde, korkularla hareket etmez. Ve de başına iftiralar atılacak diye bir işlem yapmaz. İdare bir işlemi hukuk onu gerektirdiği için yapar ya da yapmaz.

İhbar olduğunda, ihbarı değerlendiren idare, ihbar edilen hususta hukuka aykırılık varsa gereğini yapar. İhbar edilen husus, hukuka uygunsa, bunu bir tutanakla gözlemleri resmi hale getirilir.

Söz konusu olayda ihbar varsa; söz konusu yerin kanunun ve meri yönetmeliğinin kapsamında olmadığından bir işlem yapılmamıştır denerek tutanak altına alınması gerekirdi.

Ama idare yetkisini aşarak hukuka aykırı bir işlem tesis etmiştir.
Old 21-12-2010, 12:03   #24
hızır hafiye

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Sayın Hızır Hafiye,

"İşyeri ve durumu ile ilgili" tutanak tutabilirler tabi ki. Buna kimse itiraz edemez.

Restaurant olduğu anlaşılan bir yerde müşterilerin, özellikle çocukların kimliğinin toplanması ve bunların tutanağa geçirilmesi doğru değil diye düşünüyoruz.

İhbar üzerine Polis işyerine gidebilir. Evraklarını kontrol eder, göz ucuyla ve kimseye belli etmeden de durumu gözetleyebilir. Sonrasında ise ihbarın yersiz olduğuna dair tutanağı tutup, gidebilir. Buna kimse bir şey demiyor zaten.

Saygılar.

Sayın Dikici, öncelikle amacım kesinlikle tartışma değil ama şunu söylemek isterim ki teoriyle pratik birbirini tutmuyor.
evet yaşı küçükler aileleriyle beraber içki kullanmamak kaydıyla içkili restaurantlara girebilirler.fakat yukarda ki açıklamamda da belirttiğim gibi bu durum polis aleyhine bir rüşvet davasına dönüştüğünde savcı tarafından polise sorulacak sorular şunlar;
-içerde çocuk varmıydı? varsa niye kimlik tespiti yapmadın?
-çocuklara içki servisi yapılıyormuydu? evet yada hayır bunu tutanakta niye belirtmedin?
-bu çocuklar aileleriyle mi beraberdi? evetse onların kimlik tespitini niye yapmadın? içerde sadece içki içmeden oturmak değil ailenizle bereber olmanızda gerekiyor. yani 17 yaşında ki bir öğrenci 40 yaşındaki öğretmeniyle içkili bir restaurantta ailesinden habersiz içki içmemek kaydıylada olsa bulunamaz. tüm bunların tespiti içinde çocuklar dahil kimlik kontrolü yapılması olağan. yani bunu dramatize edip birazda siyasi konjöktüre bağlayıp demogoji yapmanın anlamı yok.
saygılar...
Old 21-12-2010, 12:41   #25
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hızır hafiye
Cemil Meriç'in bi lafı var; izmler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleri itibarları menşeilerinden geliyor hepside avrupalı. bence insanlar önce ideolojilerinin mahkumu olmaktan kurtulmalı.

Cemil Meriç'i tanimiyorum, ama -izmlerin hepsinin avrupali oldugu tezi yanlis. Dogru olan sadece -izm ekinin avrupali olusudur, IRK ve din temeline dayali izmlerin kökleri yüzde yüz yerlidir.

SAYGILARIMLA
Old 21-12-2010, 12:59   #26
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hızır hafiye
Sayın Aladağ gazete haberinden tam anlaşımamakla beraber eğer polise içkili mekanda çocuklara içki servisi yapıldığı yönünde bir ihbar geldiyse elbetteki polis mekanda ki çocukların tespiti için PVSK MD 17 kimlik sorma yetkisini kullanarak çocuk olabileceğinden şüphelendiği kişilerin kimliklerini kontrol edebilir. 17,5 yaş ile 18 yaş arasında gözle ayırt edilebilir bir fiziki farkın olmadığı aşikardır. yine elimizde polisin tuttuğu tutanağın aslı olmadığı için tüm katılımcılar gibi bende akıl yürütme yaparak polisin tuttuğu tutanağın adli yada idari makamlara verilmek üzere değil yapılan ihbar neticesi '' şu ihbara istinaden şu tarihte şu saatte şu adrese gidilmiş yapılan kontrollerde bahse konu yerde şu isimli çocukların olduğu çocuklara içki servisi yapılmadığı işyeri ruhsatı kontrol edildiğinde işyerinin şu alanda faaliyet gösterdiği tarafımızca anlaşılmış olup herhangi bir olumsuzluk olmadığına dair iş bu tutanak......''
şeklinde tamamen mesleğin kendi işleyişiyle alakalı ihbarın değerlendirildiğini gösterir bir tutanak düzenlenmiş olabileceğini söylüyorum.
velev ki polis bir hak ihlali yaptı. bunun karşılığı; görevi kötüye kullanmak, kişi hürrüyetinden yoksun bırakmak vs. ne derseniz artık. ama baro başkanının söylediği iddia edilen ''Burada yapılan ‘içkili mekana gitme, senin hayat tarzın artık bu ülkede geçerli değil’ demektir'' sözünün konuyla alakası nedir. bir olay üzerinden siyasi sonuç çıkarılmaya çalışılması ve tüm emniyet mensuplarının belli bir ideoljik düşüncenin yılmaz bekçileri gibi yaftalanmaya çalışılması bana göre, eğer bir hak ihlali yapıldıysa polislerin yaptığı kanunsuzluk kadar suçtur ve tartışılması gerekir.
Cemil Meriç'in bi lafı var; izmler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleri itibarları menşeilerinden geliyor hepside avrupalı. bence insanlar önce ideolojilerinin mahkumu olmaktan kurtulmalı.
saygılar...

Gazete haberinde "çocuklara içki servisi yapıldığına" ilişkin bir ihbar yazmadığı gibi, kimlik kontrolü ile insanların kimliklerini toplayıp tutanak düzenlemek ayrı şeylerdir. Ayrıca zaten ailelerinin yanında olan çocukları ailelerine teslim etmek gibi garip uygulamaların hukukumuzda yeri yoktur.
Old 21-12-2010, 13:00   #27
hızır hafiye

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Cemil Meriç'i tanimiyorum, ama -izmlerin hepsinin avrupali oldugu tezi yanlis. Dogru olan sadece -izm ekinin avrupali olusudur, IRK ve din temeline dayali izmlerin kökleri yüzde yüz yerlidir.

SAYGILARIMLA
sayın gemici,
izmlerin hepsinin avrupalı olduğu tezi ne kadar zorlamaysa, ırk ve din temeline dayalı izmlerin kökleri yüzde yüz yerlidir tezide aynı derece zorlama bir tespittir. ama illede iki zorlama tespitten birine taraf olmam gerekirse Cemil Meriç'i yeğlerim.
SAYGILAR...
Old 21-12-2010, 14:25   #28
Admin

 
Varsayılan

Sayın hızır hafiye,
Alıntı:
Yazan hızır hafiye
Sayın Dikici elbetteki ruhsattan işyerinin faaliyet alanı öğrenilir. fakat bunu sadece orda ki polislerin bilmesi bir anlam ifade etmez. polisin bilgisini imzasıyla yazıya dökmesi gerekir.
Sanıyorum önce bir hukuki durum tesbiti yapmak gerekiyor: Pavyon, bar, meyhane niteliği olmayan sadece içki ruhsatı almış bir lokantaya çocuklar aileleri ile birlikte (kendileri içki tüketmeden) gidebilir mi? Atıf yaptığınız yönetmeliğe göre bu sorunun yanıtı "evet" olarak gözüküyor ve yukarıdaki mesajlarınızdan anladığım kadarıyla siz de bu konuda aynı görüştesiniz.

Bu durumda polise ister ihbar gelmiş olsun, ister polis kendiliğinden bir huzur operasyonu yapıyor olsun, bu yönetmeliği uygulayabilmesi için ilk hukuki şart denetim yaptığı yerin pavyon, bar veya meyhane olup olmadığını tesbit etmektir, öyle değil mi? Bu tesbit Sayın Dikici'nin belirttiği gibi işyeri belgeleri kontrol edilerek yapılır, içerideki kişilerin kimlik tesbitlerinin bu noktada hukuki hiçbir etkisi yoktur. Eğer polis "ihbar gelen" yerin bu yönetmelik kapsamında olmadığını tesbit ediyorsa ve içeride bir başka hukuka aykırılıkta görmediyse, yönetmeliği uygulamayacağından kendi bünyesinde bir tutanak tutup oradan ayrılmak durumdadır.

Örnek verelim: Polis imdatı aradım ve sakarya mah. no 15'de "İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK"'in 44.maddesine aykırılık var dedim telefonu kapattım. O adrese gittiniz, karşınıza Hasanpaşa karakolu veya ilkokul çıktı, ne yaparsınız? "Yok olmaz ihbar var, ben içeri girer içerdeki herkesin kimliği kontrol ederim, yarın öbür gün savcı bana niye kimlik tesbiti yapmadın, yoksa sen rüşvet mi aldın" der ve karakola giren çıkan herkesin kimliğini tutanağa mı yazarsınız, yoksa "ihbar gelen yer yönetmeliğin uygulama alanı dışındadır, yapılan genel kontrolde bir hukuk aykırılığa da rastlanmamıştır" diye kendi içinizde bir tutanak düzenler oradan ayrılır mısınız? Eğer Hasanpaşa polis karakoluyla ilgili gelen bir ihbarda burası pavyon değil ki diye kimlik tesbiti yapmaktan kaçınıyorsanız, pavyon olmadığı gayet açık HERHANGİ bir başka yerle ilgili de aynı işlemin yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Burada polislerin eleştirildiği nokta ihbarı dikkate almaları veya tutanak tutmaları değildir: Eleştirilen, yönetmeliğin uygulanmasının mümkün olmadığı işyeri ruhsatıyla gayet açık olarak ortada olan bir mekanda vatandaşları gereksiz taciz eden ve farklı mesajlar almalarına yol açacak yetki ve amacını aşan bir uygulama yapmalarıdır.

Olaya sadece polis açısından değil, hizmet ettiği vatandaş açısından da bakmanızı rica ederim: Ortada hiçbir suç, yönetmeliğe aykırı bir durum vs. yokken, "suçluymuş gibi" babasının, annesinin, kendisinin kimliklerinin bir tutanağa yazdırılması karşısında "baba her pazar geldiğimiz lokantada yemek yerken neden bir sürü polis gelip, bizim kimliklerimizi kağıtlara yazdılar" diyen 7 yaşındaki oğluna vatandaşın vereceği cevap nedir? "Savcı amca biz ona rüşvet verdik sanmasın diye ne olur ne olmaz yazmış" mı?

Takdir edersiniz ki, polisin öncelikli amacı "vatandaşın huzuru ve rahatını" temindir, "kendi huzur ve rahatını" değil.
Old 21-12-2010, 17:07   #29
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zır hafiye

sayın gemici,
izmlerin hepsinin avrupalı olduğu tezi ne kadar zorlamaysa, ırk ve din temeline dayalı izmlerin kökleri yüzde yüz yerlidir tezide aynı derece zorlama bir tespittir. ama illede iki zorlama tespitten birine taraf olmam gerekirse Cemil Meriç'i yeğlerim.
SAYGILAR...

YANILMA BU KADAR OLUR!
DESENIZE BENIM YERLI BILDIGIM SEYLERIN BILE KÖKÜ DISARDAYMIS.


SAYGILARIMLA
Old 21-12-2010, 21:01   #30
hızır hafiye

 
Varsayılan

Sayın Admin,
Tüm yorumlarımda bir hukukçu olmadığımı emniyet mensubu olduğumu ve yapılan eylemi değerlendirirken, katılımcılar arasında polisin tuttuğu tutanağı yada olayın geçtiği mekanın ruhsat bilgisini tam olarak bilen olmadığı sadece bir gazete haberi ve bu gazete haberine göre düşünce belirten katılımcılar olduğu varsayımından haraketle, emniyet mensubu bir katılımcı olarak olayın nasıl olmuş olabileceğine dair görüş bildirdim. Verdiğim örnekle, polisin eyleminin yaşanmış tecrübelerden refleks haline gelmiş bir savunma şekli olabileceğini yazdım. Elbetteki polis içinde bulunduğu durumdan olayın az çok nerelere çekilebileceğini kestirebilir. Ama burda ki hiçbir katılımcı da polisin hangi ihbar üzerine oraya gittiğini bilmediği için tek yönlü olarak sadece Ankara Baro Başkanı'nın beyanına göre yorum yazıyor.

Şimdi ben kendimden örnek vererek değerli avukatlarımıza da sormak istiyorum cevap verirlerse sevinirim. 155 polis imdat hattına 12 yaşındaki çocuğunun boşanmış olduğu eski eşi tarafından kaçırıldığı ve x adresinde x lokantasında görüldükleri ihbarı yapılsa, polis memurları gittikleri yerde sadece verilen yaş civarı çocukların kimliklerini ailelerini konudan kısaca bilgilendirerek kontrol etse ve bu yaptıkları işlemide bahse konu çocuğun olmadığı yönünde bir tutanağa bağlasa herhangi bir problem olur mu? bu verdiğim örneğe göre yapılan işlemin bu olmuş olabileceğine gazete haberinden başka elindeki belgelerle şahitlerle yüzde yüz hayır diyebilecek bir katılımcı var mı?

Alakasız olabilecek ama elindeki sopayla polise saldırıp darp edip sonrada polis tarafından gördüğü zor kullanma karşısında medyaya çıkıp '' polise defalarca yalvardım hamileyim vurmayın diye ama dinletemedim yalvarışlarıma haykırışlarıma kulak asmadılar'' diye polisler hakkında şikayetçi olan ve değişik medya kuruluşları tarafından yaslandıkları ideolojilerine göre farklı yorumlanan bu olayda polis zor kullanma yetkisini mi kullandı? yoksa şahsı darp mı etti? (dr.raporu darp cebir izi yok) Evet işte tüm bu olaylarda yaşanan tecrübeler ipin ucuna bağlı görev yapan polisleri kendilerini savunma mekanızması geliştirmeye itmektedir. Polis kendince yorum yaparak( doğrudur demiyorum) olayın sonuçlarını kestirip kendini garantiye almaya çalışmaktadır. yoksa bunun Ankara Baro Başkanı'nın dediği gibi Burada yapılan ‘içkili mekana gitme, senin hayat tarzın artık bu ülkede geçerli değil’ demektir sözüne kesinlikle katılmıyorum. Değerli katılımcılarımız arasında mutlaka polis aleyhine açılan davalara müdafi yada vekil olarak katılan, polisler hakkında ki isnatların sınır tanımadığı konusunda bilgisi olan avukatlarımız vardır.

Burda polis hukuka aykırı bir işlem tesis etmişse bu polisin keyfiyetinden yada bilgisizliğinden kaynaklanır. her iki halde de memurların kendisini bağlar.olay üzerinden genellemeye giderek kendi ideolojik görüşlerini, millete işte gördünüzmü bugün bunu yapan yarın ne yapar yarın içkide yasaklanır gibi propogandaya dönüştürmeye çalışmanın yanlış olduğu kanaatindeyim.

SAYGILAR...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aile nedir?Aile olabilmek için kaç kişiye ihtiyaç vardır? Nur Deniz Site Lokali 29 10-03-2009 22:24
Polis Arşiv kaydı ve Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu prometeus Hukuk Soruları 2 06-03-2009 12:46
Türkiye: Nokta Dergisi’ne polis baskını sansür tehlikesini artırmaktadır Emin Cihan UYSAL İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu 0 31-05-2007 18:12
İçkili İşyerinde Çalışan İşçinin Müşteri Tarafından Bıçaklanması İş Kazası mıdır? madvocate Meslektaşların Soruları 2 22-01-2007 10:40
Danıştay baskını davası başlıyor Av.Ayşe Hukuk Haberleri 0 11-08-2006 11:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14031506 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.