Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Acenta sıfatıyla işçi çalıştıran işveren

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-04-2009, 13:04   #1
nil-nil

 
Varsayılan Acenta sıfatıyla işçi çalıştıran işveren

Müvekkilim bir kargo şirketinin yetkili acentasında çalışıyordu. İşçi alacakları ve tazminata ilişkin davamızı kargo şirketine karşı açtık! Fakat kargo şirketi husumet itirazında bulunarak davanın yetkili acentaya karşı açılması gerektiğini beyan etti.Bu yönden davanın reddini talep ediyor. İzlemem gereken yol konusunda bilgisi olan meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum.
Old 30-04-2009, 10:42   #2
Veli KARATAŞ

 
Varsayılan

HD 11 <> E: 2001/1320 <> K: 2002/2317 <> T: 14.03.2002

* TAŞIMA SIRASINDA YÜKE VERİLEN HASAR
* TAZMİNAT
* ACENTALIK SÖZLEŞMESİ

Acenteler, yasanın özel bir hükmünden doğan temsil yetkisini kullanan durumunda bulunduklarından, müvekkil adına akdettikleri veya akdine aracılık ettikleri mukavelelerden doğan uyuşmazlıklar dolayısıyla bu sıfatla aleyhine açılan davalarda acente hakkında değil, müvekkil hakkında karar verilmesi zorunludur. Bu durumda mahkemece, acentenin şahsi kusur ve haksız fiiline de dayanılmadığına göre, acenteye yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hak sahibinin hakkını doğrudan acenteden almasına olanak verecek şekilde karar verilmesi hatalıdır.

(6762 s. TTK. m. 119/2)

Taraflar arasında görülen davada Kütahya Asliye 1. Hukuk Mahkemesi´nce verilen 09.07.1999 tarih ve 1996/585-1999/574 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı Kargo Nak.A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13.06.2001 günde davacı avukatı Demir Kandemir gelip, davalılar avukatları tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla ve duruşmada hazır bulunan taraf avukat dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin Almanya´dan satın aldığı makinelerin Türkiye´ye taşıma işine davalılardan Alman Trans Kargo İnt. Firmasının talip olduğunu, Alman taşıyıcının Türkiye´deki temsilcisi ve acentası olan diğer davalı ile görüşmeler yapılarak sözleşmenin akdedildiğini, taşımayı fiilen gerçekleştirilen TIR aracının 15.12.1995 tarihinde yaptığı kaza nedeniyle makinelerin hasarlandığını, imalatçı firmaya iade ve onarımlar için masraf yapıldığı gibi, müvekkilinin gecikmeden doğan diğer zararları oluştuğunu ileri sürerek, masraf karşılığı (750.000.000) lira ile diğer zararlar karşılığı (1.000.000.000) liranın reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı Kargo Trans A.Ş. vekili cevabında mahkemenin yetkisiz olduğunu müvekkilinin acenta olup, doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, talebin haksız ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia ve savunmaya toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, sözleşmenin ifa yeri itibariyle yetki itirazının yersiz olduğu, davacıya ait makinaların davalılarca gerçekleştirilen taşıma sırasında hasarlandığı, davacının bu nedenle yaptığı masrafın 11.650 DM karşılığı 554.318.000 lira olduğu, davacının diğer zararı ile ilgili bir belge ibraz edemediği gibi sair talebinden feragat ettiği gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile 554.318.000 lira tazminatın 13.01.1996 tarihinden yürütülecek % 57 ve değişen oranlardaki reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karar, davalılardan Kargo Trans A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Ancak dava, taşıma sırasında yüke verilen hasar nedeniyle tazminata ilişkin olup, davalı Kargo Trans Ul.A.Ş.nin taşıma değil acentelik hizmeti verdiği, 31.05.1995 tarihli acentelik sözleşmesi, satıcının 01.12.1995 tarihli yazısı, davacının 04.12.1995 tarihli yazısı, Nakliyat Bildirgesi ve Konişmento içeriğinden anlaşıldığı gibi, dava dilekçesinde dahi bu davalıya davanın acente sıfatı ile yöneltildiği açıkça kabul edilmektedir. TTK.nun 119/2. maddesine göre acenteler, yasanın özel bir hükmünden doğan temsil yetkisini kullanan durumunda bulunduklarından, müvekkil adına akdettikleri veya akdine aracılık ettikleri mukavelelerden doğan uyuşmazlıklar dolayısıyla bu sıfatla aleyhine açılan davalarda acente hakkında değil, müvekkil hakkında karar verilmesi zorunludur. Bu durumda mahkemece, acentenin şahsi kusur ve haksız fiiline de dayanılmadığına göre, acenteye yönelik davanın reddine karar vermek gerekirken, hak sahibinin hakkını doğrudan acenteden almasına olanak verecek şekilde yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararı davalı Kargo Trans Ul.A.Ş. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 250.000.000 TL. vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 14.03.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu karara bakıldığında acenta kargo şirketi adına işlem yaptığı için davanın kargo şirketi aleyhine açılmasında bir sakınca yok gibi gözüküyor.ancak ticaret kanununda da acenta adına dava açılabileceği de düzenlenmiş.

Madde 119 - Acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule salahiyetlidir.

Bu gibi mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir.

Bu hükümlere aykırı olan şartlar muteber değildir.

Faydalı olması dileğiyle..............
Old 28-10-2010, 12:15   #4
av.remzi

 
Varsayılan sayın nil-nil,

Benzer bir konu ile karşı karşıyayım. Dava ile ilgili gelişmeleri paylaşırsanız sevinirim. Özellikle şirketin sorumluluğu konusunda. teşekkürler.
Old 27-06-2011, 09:25   #5
Hatice Fulya

 
Varsayılan

Sayın Nil-Nil ve Sayın Av. Remzi;

Bir kargo şirketinin acentesinin işçileri ile iligili olarak ben de gerek kargo şirketine ve gerekse kargo şirketinin acentesi durumundaki işverene karşı dava açacağım. Sizlerin davasındaki "husumet" açısından gelişmeleri rica edebilir miyim? Çok teşekkürler...
Old 27-06-2011, 10:22   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Ben ikisinin arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi olduğunu düşünmüyorum.
Acentalık, ticari sözleşmelerdeki temsile ilişkindir. Acenta, işçisiyle yaptığı iş sözleşmesini kendi adına ve hesabına yapmaktadır.
Bu itibarla tüm sorumluluğun tek başına acentada olması gerektiğini düşünmekteyim.

Saygılarımla,
Old 27-06-2011, 11:02   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Ben ikisinin arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi olduğunu düşünmüyorum.
Acentalık, ticari sözleşmelerdeki temsile ilişkindir. Acenta, işçisiyle yaptığı iş sözleşmesini kendi adına ve hesabına yapmaktadır.
Bu itibarla tüm sorumluluğun tek başına acentada olması gerektiğini düşünmekteyim.

Saygılarımla,

İş Kanununun 2. maddesinde asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığı için lüzumlu gördüğü unsurları değerlendirdiğimizde, bir kargo şirketinin acentesinin verdiği hizmetin unsurları, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarıyla sanki örtüşmektedir.

Alıntı:
Yazan Madde 2
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.



Bu nedenle acente, alt işveren sayılamaz diyebilmek için çok sağlam gerekçeler bulunduğunu söylemek de kolay değildir, diye düşünüyorum.
Old 27-06-2011, 11:10   #8
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
İş Kanununun 2. maddesinde asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığı için lüzumlu gördüğü unsurları değerlendirdiğimizde, bir kargo şirketinin acentesinin verdiği hizmetin unsurları, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarıyla sanki örtüşmektedir.





Bu nedenle acente, alt işveren sayılamaz diyebilmek için çok sağlam gerekçeler bulunduğunu söylemek de kolay değildir, diye düşünüyorum.

Alt işverenle asıl işverenin aynı işyerinde işçi çalıştırması gerekiyor.
Old 27-06-2011, 11:23   #9
av.remzi

 
Varsayılan

Sayın Hatice Fulya,
Ben davayı sadece acente'ye karşı açtım ve devam ediyor. Araştırmamda bu sonuca ulaşmıştım. Türk Ticaret Kanunu'nda acentelik ayrıca düzenlenmiş. Acentenin sorumluluğunun alt işverenden farklı olduğunu gördüğümden bu şekilde hareket ettim. İyi çalışmalar
Old 27-06-2011, 11:24   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Alt işverenle asıl işverenin aynı işyerinde işçi çalıştırması gerekiyor.

Acentelik, bilindiği üzere acente veren firmanın sunduğu hizmeti/satışı, belli bir yer ya da bölge içinde, sürekli olarak acente veren adına yapmayı ya da acente verene aracılık etmeyi içerir. Bu anlamda acente, acente verenin ticari mümessili, ticari vekili veya müstahdemi de sayılamaz. (TTK.116)

Bu hesapla acente hizmetini veya satışını yerine getirirken çalıştırdığı personeli de acentelik işi/hizmeti için çalıştırır. (İş Kanununun 2. maddesindeki koşullardan birisi olarak, benzerlik vardır)

Acente hizmeti sunarken özellikle kargo şirketlerinde kesilen fatura, acente verene ait faturadır. Yani, yapılan taşıma işi acente veren adına yapılmaktadır.

Acentelikte, hizmetin /satışın yapıldığı bölge veya yer, acente verenin belirlediği ve acenteye tahsis ettiği bölge veya yerdir. Bu manada da "asıl işverenin işyerinde hizmet vermek" cümlesi fiziken aynı bina olarak değerlendirilmemelidir diye düşünüyorum. Önemli olan asıl işverenin kontrol alanıdır, kanaatindeyim.
Old 27-06-2011, 13:10   #11
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Acentelik, bilindiği üzere acente veren firmanın sunduğu hizmeti/satışı, belli bir yer ya da bölge içinde, sürekli olarak acente veren adına yapmayı ya da acente verene aracılık etmeyi içerir. Bu anlamda acente, acente verenin ticari mümessili, ticari vekili veya müstahdemi de sayılamaz. (TTK.116)

Bu hesapla acente hizmetini veya satışını yerine getirirken çalıştırdığı personeli de acentelik işi/hizmeti için çalıştırır. (İş Kanununun 2. maddesindeki koşullardan birisi olarak, benzerlik vardır)

Acente hizmeti sunarken özellikle kargo şirketlerinde kesilen fatura, acente verene ait faturadır. Yani, yapılan taşıma işi acente veren adına yapılmaktadır.

Acentelikte, hizmetin /satışın yapıldığı bölge veya yer, acente verenin belirlediği ve acenteye tahsis ettiği bölge veya yerdir. Bu manada da "asıl işverenin işyerinde hizmet vermek" cümlesi fiziken aynı bina olarak değerlendirilmemelidir diye düşünüyorum. Önemli olan asıl işverenin kontrol alanıdır, kanaatindeyim.

Sayın Üstadım;

İşyerini fiziken aynı bina ya da alan olarak da düşünsek, kontrol alanı olarak da düşünsek;

bu alanda iki farklı işverenin olması ve her iki işverenin de kendisine bağımlı işçilerinin olması gerekir ki; asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilsin.

Somut olayı tam olarak bilmiyoruz ama...

Örneğin X Sigorta A.Ş. İstanbul'da kurulu bir firma diyelim. A. Sigorta ve Aracılık Hizmetleri A.Ş. de İzmir'de kurulu bir firma ve X A.Ş'nin acentası diyelim. A. Sigorta ve Aracılık Hizmetleri A.Ş'nin çalışanı için, X. Sigorta A.Ş. asıl işveren değildir, kanaatindeyim.

Old 27-06-2011, 14:55   #12
Hatice Fulya

 
Varsayılan

Değerli meslekdaşlarım;

Verdiğiniz destek ve yorumlar için çok teşekkürler.

Her ikisine karşı da davayı açmam sanırım daha doğru olacak. Zira acenta, çalışanın işçisi ve SGK kayıtlarında işveren olarak acentenin adı geçiyor. İhtarnameme verilen yanıtta acenta, kargo şirketini "ticari vekili" olarak nitelendirmiş. Hem işçilere verilen birtakım haklar da merkez karko şirketi tarafından bildiriliyor.Bu nedenle asıl kargo şirketi de sorumlulardan biri olarak kabul edilecek olursa, kargo şirketinden kazanılan alacağı tazmin etmek hem pratik hem de daha güvenli olacak diye düşünüyorum.

Farklı görüşte olan meslekdaşım varsa yorumlarınızı rica ediyorum.
Old 27-06-2011, 15:17   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Sayın Üstadım;

İşyerini fiziken aynı bina ya da alan olarak da düşünsek, kontrol alanı olarak da düşünsek;

bu alanda iki farklı işverenin olması ve her iki işverenin de kendisine bağımlı işçilerinin olması gerekir ki; asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilsin.

Somut olayı tam olarak bilmiyoruz ama...

Örneğin X Sigorta A.Ş. İstanbul'da kurulu bir firma diyelim. A. Sigorta ve Aracılık Hizmetleri A.Ş. de İzmir'de kurulu bir firma ve X A.Ş'nin acentası diyelim. A. Sigorta ve Aracılık Hizmetleri A.Ş'nin çalışanı için, X. Sigorta A.Ş. asıl işveren değildir, kanaatindeyim.


Aslında acente - acente veren ilişkisi tam da böyle bir şey. İki ayrı işveren vardır ve bu işverenlere bağlı çalışanlar da ayrı ayrıdır. Başka deyişle sizin ifadeniz gibi " Her iki işverenin de kendisine bağımlı işçileri..." vardır.

Old 27-06-2011, 15:41   #14
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Aslında acente - acente veren ilişkisi tam da böyle bir şey. İki ayrı işveren vardır ve bu işverenlere bağlı çalışanlar da ayrı ayrıdır. Başka deyişle sizin ifadeniz gibi " Her iki işverenin de kendisine bağımlı işçileri..." vardır.


Üstadım;

Acentenin kendisine ait ayrı bir işyeri var mı,
Acenteya ait olan işyerinde, acente verenin kendi işçisi de aynı anda çalışıyor mu?

Önemli olan bu.

Old 27-06-2011, 16:05   #15
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Ben ikisinin arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi olduğunu düşünmüyorum.
Acentalık, ticari sözleşmelerdeki temsile ilişkindir. Acenta, işçisiyle yaptığı iş sözleşmesini kendi adına ve hesabına yapmaktadır.
Bu itibarla tüm sorumluluğun tek başına acentada olması gerektiğini düşünmekteyim.

Saygılarımla,


Aslında çok da içime sinmeyen eski tarihli bir karar, ancak maddi olay nazara alınarak acente ve acente veren arasındaki sözleşmenin, acentenin işçisi açısından da ne derece önemli olduğuna dikkat çekmekte diye ekledim.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/13984

K. 2003/14456

T. 15.9.2003

DAVA : DAVA: Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, ikramiye, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2.Davalılar araksındaki Acentelik sözleşmesinin 3.maddesine göre "davalı metin AYAN davalı Yurtiçi KARGO'ya ait veya onun kiracısı bulunduğu taşınmazlarda YURTİÇİ KARGO'nun demirbaş ve araçlar ile faaliyette bulunur. Aynı sözleşmenin 4.maddesine göre "ACENTE evvelki şube faaliyet sırasındaki yapısını koruyarak istihdamı YURTİÇİ KARGO'nun yönetmelik hükümlerine göre gerçekleştirir. Acenteliği fesih tarihine kadar geçen çalışmadan oluşan kıdem tazminatı YURTİÇİ KARGO'nun teminatı altındadır. Keza 5.maddesine göre iş akdi feshedilecek işçinin hangi nedenlerle iş akdinin feshedildiği Bölge Müdürlüğüne bildirilecektir. Sözleşmenin bu hükümleri davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Zira Acente olan alt işverenin işçisi Yurtiçi Kargo AŞ.nin işyerini ve araçlarını kullanmakta, onun yönetmelik hükümlerine göre çalıştırılmaktadır. Somut bu maddi ve hukuksal olgulara göre davalı YURTİÇİ KARGO AŞ.nin asıl işveren olarak diğer davalı ile birlikte sorumluluğuna karar verilmelidir. Yazılı şekilde adı geçen davalı hakkında husumetten red kararı verilmesi hatalıdır.

3.Dosyaya sunulan ve incelenen Temmuz 2001 ve Ağustos 2001 aylarına ait bordrolarda davacı imzası bulunmadığı halde, imzalı olduğu gerekçesiyle bu ayların ücret ve fazla mesai ücret alacaklarının reddine karar verilmesi de isabetsizdir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-06-2011, 17:22   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Üstadım;

Acentenin kendisine ait ayrı bir işyeri var mı,

Var.


Alıntı:
Acenteya ait olan işyerinde, acente verenin kendi işçisi de aynı anda çalışıyor mu?

Bu sorunun cevabı bazı durumlar için evet, bazı durmlar için hayır olabilir. Örnek olarak kargo şirketlerinin kamyonları ve malı teslim alan çalışanları, acenteye mal getirip, malı almaktadır. Bir bakıma aynı anda çalışma da söz konusu olabiliyor. Fakat bu birliktelik gün boyu aralıksız değildir. Genellikle sabah ve akşam saatlerinde bu birliktelik sözkonusudur. Özetle; acentelik bakımından kesin şekilde, acente veren ile aralarında alt işveren üst işveren ilişkisi vardır veya yoktur demek her durumda doğru olmayabilir.
Old 27-06-2011, 20:39   #17
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeshilim
Aslında çok da içime sinmeyen eski tarihli bir karar, ancak maddi olay nazara alınarak acente ve acente veren arasındaki sözleşmenin, acentenin işçisi açısından da ne derece önemli olduğuna dikkat çekmekte diye ekledim.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/13984

K. 2003/14456

T. 15.9.2003

DAVA : DAVA: Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, ikramiye, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2.Davalılar araksındaki Acentelik sözleşmesinin 3.maddesine göre "davalı metin AYAN davalı Yurtiçi KARGO'ya ait veya onun kiracısı bulunduğu taşınmazlarda YURTİÇİ KARGO'nun demirbaş ve araçlar ile faaliyette bulunur. Aynı sözleşmenin 4.maddesine göre "ACENTE evvelki şube faaliyet sırasındaki yapısını koruyarak istihdamı YURTİÇİ KARGO'nun yönetmelik hükümlerine göre gerçekleştirir. Acenteliği fesih tarihine kadar geçen çalışmadan oluşan kıdem tazminatı YURTİÇİ KARGO'nun teminatı altındadır. Keza 5.maddesine göre iş akdi feshedilecek işçinin hangi nedenlerle iş akdinin feshedildiği Bölge Müdürlüğüne bildirilecektir. Sözleşmenin bu hükümleri davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Zira Acente olan alt işverenin işçisi Yurtiçi Kargo AŞ.nin işyerini ve araçlarını kullanmakta, onun yönetmelik hükümlerine göre çalıştırılmaktadır. Somut bu maddi ve hukuksal olgulara göre davalı YURTİÇİ KARGO AŞ.nin asıl işveren olarak diğer davalı ile birlikte sorumluluğuna karar verilmelidir. Yazılı şekilde adı geçen davalı hakkında husumetten red kararı verilmesi hatalıdır.

3.Dosyaya sunulan ve incelenen Temmuz 2001 ve Ağustos 2001 aylarına ait bordrolarda davacı imzası bulunmadığı halde, imzalı olduğu gerekçesiyle bu ayların ücret ve fazla mesai ücret alacaklarının reddine karar verilmesi de isabetsizdir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın yeshilim,

Bu karar yeni tarihli olsaydi eger, Yargıtay acenteyi sorumsuz tutar; hatta belki davayı acente yönünden -husumetten- redderdi.

Zira asıl işin bir bölümünü alt işverene vermek, ancak işin gereği VE teknolojik sebeplerle mümkün.

Saygilar,
Old 27-06-2011, 20:47   #18
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Var.




Bu sorunun cevabı bazı durumlar için evet, bazı durmlar için hayır olabilir. Örnek olarak kargo şirketlerinin kamyonları ve malı teslim alan çalışanları, acenteye mal getirip, malı almaktadır. Bir bakıma aynı anda çalışma da söz konusu olabiliyor. Fakat bu birliktelik gün boyu aralıksız değildir. Genellikle sabah ve akşam saatlerinde bu birliktelik sözkonusudur. Özetle; acentelik bakımından kesin şekilde, acente veren ile aralarında alt işveren üst işveren ilişkisi vardır veya yoktur demek her durumda doğru olmayabilir.

Özetle; acente veren ile acente arasında alt işveren üst işveren ilişkisi "çok istisnai durumlarda olabilir" dersek, uzlaşmaya daha açık bir özet olur kanısındayım.
Old 27-06-2011, 21:03   #19
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Özetle; acente veren ile acente arasında alt işveren üst işveren ilişkisi "çok istisnai durumlarda olabilir" dersek, uzlaşmaya daha açık bir özet olur kanısındayım.

Old 27-06-2011, 21:05   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
S

Zira asıl işin bir bölümünü alt işverene vermek, ancak işin gereği VE teknolojik sebeplerle mümkün.

Saygilar,

Aslında acentelik de bir nevi "işin gereği" ihdas ediliyor.
Old 27-06-2011, 21:12   #21
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Aslında acentelik de bir nevi "işin gereği" ihdas ediliyor.

hemi de teknolocik sebeple olacak ama.
Old 25-01-2012, 11:53   #22
Hatice Fulya

 
Varsayılan Acente/İşçilik alacakları

Alıntı:
Yazan av.remzi
Sayın Hatice Fulya,
Ben davayı sadece acente'ye karşı açtım ve devam ediyor. Araştırmamda bu sonuca ulaşmıştım. Türk Ticaret Kanunu'nda acentelik ayrıca düzenlenmiş. Acentenin sorumluluğunun alt işverenden farklı olduğunu gördüğümden bu şekilde hareket ettim. İyi çalışmalar

Sayın Av. Remzi Bey;

İşçi alacakları için acenteye karşı dava açtığınızı belirtmiştiniz.

Davanızda husumet açışından bir gelişme oldu mu acaba?

Gelişmeyi/şimdiki durumu paylaşabilirseniz çok memnun olurum. Şimdiden teşekkürlerimle,
Old 26-01-2012, 08:53   #23
av.remzi

 
Varsayılan

Sayın Hatice Fulya,
Davamız da esasa girildi ve devam ediyor. Husumetle ilgili herhangi bir sorun yaşanmadı, yaşanacağınıda zannetmiyorum. Müvekkil acente işverenin sgk lısı olarak işyeri sicil dosyası geldi. Kolaylıklar.
Old 16-10-2015, 15:45   #24
ismailcarlik

 
Varsayılan

Herkese merhabalar,

Müvekkilin iş akdini haklı nedenle sonlandırdığımıza ve iş akdinin feshi ile muaccel hale gelen işçilik alacaklarının tarafımıza ödenmesine ilişkin ihtarnameyi esas kargo şirketine keşide etmiş bulunmaktayız. Ardından acente müvekkile ard arda 3 iş günü işe gelmediği nedeni ile ihbarname göndermiştir.

Siz değerli meslektaşlardan soruma gelince; Tarafımızca keşide edilmiş olan ihtarnamenin husumet yönünden iş akdinin tarafımızca haklı nedenle feshedilmiş olmasına ilişkin bir sıkıntısı mevcut mudur? Husumeti yanlış yönelmiş isek kargo şirketine yapılmış olsa da müvekkilin çalıştığı acenteye yapılmış sayılır mı?

Yanıtlar için şimdiden çok teşekkürler, herkese iyi çalışmalar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işveren vekillerinin işçi aleyhine tanıklığı atrocity Meslektaşların Soruları 10 20-03-2011 20:59
Bir işçi işveren uyuşmazlığı ile ilgili görüşleriniz? Av.Atılgan Barış YÖRÜK Meslektaşların Soruları 1 27-08-2008 12:15
30'dan az işçi çalıştıran taşeronun haksız feshinden asıl işverenin sorumluluğu tolga Meslektaşların Soruları 1 05-11-2007 13:09
devlet hastanesi iş kanunu kapsamında mıdır?alt işveren-asıl işveren avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 4 10-08-2007 23:02
sigortasız çalıştıran işveren hakkında ne yapılabilir? SEZİN Meslektaşların Soruları 8 23-02-2007 19:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08650994 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.