Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

alacağın bir kısmının vekalet ücreti olarak kararlaştırılması - zimmet suçu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-01-2012, 15:19   #1
advocat63

 
Varsayılan alacağın bir kısmının vekalet ücreti olarak kararlaştırılması - zimmet suçu

Yazılı sözleşme ile alacağın %45 i vekalet ücreti olarak öngörülmüştür. Vekil eden yazılı vekaletsözleşmesini kabul ediyor. Ancak daha sonra şikayetçi oluyor.Alacağın %45 ini vekalet ücreti olarak alınması avukat açısından zimmet suçunu teşkil eder mi?
Old 07-01-2012, 15:55   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocat63
Yazılı sözleşme ile alacağın %45 i vekalet ücreti olarak öngörülmüştür. Vekil eden yazılı vekaletsözleşmesini kabul ediyor. Ancak daha sonra şikayetçi oluyor.Alacağın %45 ini vekalet ücreti olarak alınması avukat açısından zimmet suçunu teşkil eder mi?
Sayın advocat63;

TCK 247. maddede belirtilen zimmet suçunun unsurları belirttiğiniz durumda gerçekleşmemiş olduğundan zimmet suçu yoktur. Müvekkilin izni ve iradesi sözleşmeye yansıtılmış, sözleşmeye itirazı ve vekilin hileli bir davranışı da söz konusu değil.

Saygılarımla..
Old 07-01-2012, 16:16   #3
advocat63

 
Varsayılan

Sayın Ekici, cevabınız için teşekür ederim. Görüştüğüz Ağır Ceza Reisi, sözleşmenin ücrete ilişkin kısmı Av. Kanununun 164/2. maddesi gereği yok hükmünden olduğundan maddede öngürülen %25 oranının üzerindeki ücretin yeddinde tutulmasınının zimmet suçunu teşkil ettiğini söyledi.
Old 07-01-2012, 17:30   #4
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocat63
Sayın Ekici, cevabınız için teşekür ederim. Görüştüğüz Ağır Ceza Reisi, sözleşmenin ücrete ilişkin kısmı Av. Kanununun 164/2. maddesi gereği yok hükmünden olduğundan maddede öngürülen %25 oranının üzerindeki ücretin yeddinde tutulmasınının zimmet suçunu teşkil ettiğini söyledi.
TCK 247. madde;"(1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir."


Yasal düzenleme uyarınca görevi gereği, Avukatlık Kanunu'nda belirtilen azami % 25'lik oranın kararlaştırılması disiplin cezasını ve görevi kötüye kullanma suçundan kaynaklanan cezayı gerektirse de, sadece sözleşmenin yapılmış olması ve vekilin, kararlaştırılan %45 oranındaki vekalet ücretini tahsil etmemiş olması (kendisinin ya da başkasının zimmetine geçirmemiştir) göz önünde bulundurulduğunda zimmet suçunun oluşmadığı ortadadır.

Vekalet ücretinin yasal sınırın üzerinde kararlaştırılmış olması tekrar ifade etmeliyim ki hileli bir durumun varlığını da göstermez, vekilin hile yaparak/müvekkili yanıltarak söz konusu oran konusunda ikna etmiş olduğunun ispatı gerekir diye düşünmekteyim. Zaten 2. fıkradaki artırım nedeninde de zimmetin ortaya çıkmasını önlemek maksadıyla hileli davranmaktan bahsetmektedir ve somut olayda avukat, söz konusu oranı sözleşmeye yansıtmakla gizlemekten ziyade alenileştirmektedir. Zira birçok müvekkil adayı ya da müvekkilin bu ve benzeri oranları teklif ettiği sadece hukukçuların değil, kamuoyunun da malumudur.
Old 07-01-2012, 17:56   #5
gökyüzü

 
Varsayılan

Tartışılması gereken diğer bir husus, avukatın zimmet suçunun faili olup olmayacağıdır. Kanuna göre zimmet suçunun faili, kamu görevlisidir.
Old 07-01-2012, 18:08   #6
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gökyüzü
Tartışılması gereken diğer bir husus, avukatın zimmet suçunun faili olup olmayacağıdır. Kanuna göre zimmet suçunun faili, kamu görevlisidir.
Avukat TCK anlamında kamu görevlisidir. Dikkat ederseniz, TCK 257. maddede düzenlenen "görevi kötüye kullanma" suçunda da "kamu görevlisi" tabiri geçmekte ve bu tabir geniş anlamda değerlendirilerek devlet memuriyeti gibi resmi bir görevle iştigal etme sınırlarının dışında ele alınmaktadır.
Old 07-01-2012, 18:13   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocat63
Sayın Ekici, cevabınız için teşekür ederim. Görüştüğüz Ağır Ceza Reisi, sözleşmenin ücrete ilişkin kısmı Av. Kanununun 164/2. maddesi gereği yok hükmünden olduğundan maddede öngürülen %25 oranının üzerindeki ücretin yeddinde tutulmasınının zimmet suçunu teşkil ettiğini söyledi.


Avukatlara karşı zimmet nedeniyle dava açılabiliyor mu?
Old 07-01-2012, 18:31   #8
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Avukatlara karşı zimmet nedeniyle dava açılabiliyor mu?
Sayın Av.Suat Ergin;

Hiç rastlamadım ancak olabileceği kanaatindeyim. Görevi nedeniyle teslim edilmiş ya da koruma ya da gözetme yükümlülüğü altında bulunduğu bir malı -mesela icra dosyasından çekmiş olduğu parayı- avukatın kendi ya da başkasının çıkarına olacak şekilde teslim etmesi gereken gerçek ya da tüzel kişiye teslim etmemesi/kendi ya da başkası yararına kullanması durumunda oluşmaz mı? (Tabii ki makul süreler içerisinde teslimin yapılmaması durumunu, diğer bir deyişle görevi ihmali ayrık tutmak gerekir.)
Old 07-01-2012, 18:43   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Sayın Av.Suat Ergin;

Hiç rastlamadım ancak olabileceği kanaatindeyim. Görevi nedeniyle teslim edilmiş ya da koruma ya da gözetme yükümlülüğü altında bulunduğu bir malı -mesela icra dosyasından çekmiş olduğu parayı- avukatın kendi ya da başkasının çıkarına olacak şekilde teslim etmesi gereken gerçek ya da tüzel kişiye teslim etmemesi/kendi ya da başkası yararına kullanması durumunda oluşmaz mı? (Tabii ki makul süreler içerisinde teslimin yapılmaması durumunu, diğer bir deyişle görevi ihmali ayrık tutmak gerekir.)

Mesajınızın içinde "kamu görevlisi" ifadesini göremedim.

Eklenen Not: İlk mesajımı yazarken, sizin son mesajınız ile Sayın gökyüzünün mesajını okumamaştım. Pardon.
Old 07-01-2012, 18:52   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Avukatlar kamu hizmeti yapar ama kamu görevlisi değildir. Bu nedenle avukatlar zimmet suçunu işleyemez.

Kamu görevlilerinin işleyebildiği görevi kötüye kullanma suçunu avukatlar da işleyebilirler. Ama bunun nedeni avukatların kamu hizmeti yapmaları değil, Avukatlık Kanunu'nda bu konuda özel hüküm bulunmasındandır. Bakınız: A.K. 62.madde: ''Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.''

Saygılarımla
Old 07-01-2012, 19:18   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocat63
Alacağın %45 ini vekalet ücreti olarak alınması avukat açısından zimmet suçunu teşkil eder mi?
Zimmet olmaz ama TCK 155. maddesinin 2. fıkrasındaki suçun unsurları olup olmadığı incelenmelidir:
TCK
Madde 155 - (2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Old 07-01-2012, 23:52   #12
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Avukatlar kamu hizmeti yapar ama kamu görevlisi değildir. Bu nedenle avukatlar zimmet suçunu işleyemez.

Kamu görevlilerinin işleyebildiği görevi kötüye kullanma suçunu avukatlar da işleyebilirler. Ama bunun nedeni avukatların kamu hizmeti yapmaları değil, Avukatlık Kanunu'nda bu konuda özel hüküm bulunmasındandır. Bakınız: A.K. 62.madde: ''Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.''

Saygılarımla
Sayın Av.Armağan Konyalı;

Bilgilendirmeniz çok yararlı oldu.
Alıntı:
Zimmet olmaz ama TCK 155. maddesinin 2. fıkrasındaki suçun unsurları olup olmadığı incelenmelidir:
TCK
Madde 155 - (2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Mümkün olabilir.

Saygılarımla..
Old 07-01-2012, 23:57   #13
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

TCK.m.44 nedeniyle;

TCK.m.257 mi, m.155/2 mi olduğunun Av.K.m.62 de dikkate alınarak bir karar verilmek gerekir. İkisi birden olmaz çünkü...

Saygılar.
Old 08-01-2012, 14:12   #14
advocat63

 
Varsayılan

TCK'nın 6/1-c maddesi gereği avukatlar kamu görevlisi sayılır.
Old 08-01-2012, 16:11   #15
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
TCK'nın 6/1-c maddesi gereği avukatlar kamu görevlisi sayılır.
Sayın advocat63;

Ben de o iddiayı ileri sürmekteydim ancak Sayın Konyalı'nın Avukatlık Kanunu'nun ilgili hükmü gereği avukatların meslekleriyle ilgili görev ve yetkiyi kötüye kullanmaları durumunda TCK 257'ye göre cezalandırılacakları hususunu hatırlatmasıyla sanırım konu netlik kazanmış oldu. Diğer bir deyişle avukatların görevleriyle ilgili konularda 147 ve 155/2 düzenlemeleri doğrultusunda cezalandırılabilmeleri mümkün görünmüyor. Somut olay nazarı itibare alındığında zimmet suçunun oluşmadığını söylemek için Avukatlık Kanunu'nun 62. maddesinin dahi tek başına yeterli olduğu kanaatine vardım. Dolayısıyla görüştüğünüz mahkeme başkanı bu noktada yanılıyor olmalı.
Old 08-01-2012, 16:42   #16
advocat63

 
Varsayılan

Görüştüğüm bir öğretim üyesi, burada ilgilinin rizası olduğundan TCK'nın 26/2 .maddesi gereğince cezalandırmanın mümkün olmadığını söyledi. Ancak benim kanaatim rizanın Av.Kanunun 164/2 maddesi gereğince geçerliliği bulunmadığından suçun oluşumunu enegelemez.Ancak Avukatlık Kanunun 163/2 .maddesi: ''...Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz...'' şeklinde düzenleme içermektedir. Paranın tahsil edilmesi ve %55 inin müvekkile verilmesi ile sözleşme ifa edilmiş sayılacağından ücret sözlşemesinin geçersizliği ileri sürelmez. Yani geçerlidir. Geçerli olan bir sözleşmeye istinaden alınan paranın zimmete geçirme sayılmayacağı kanaatindeyim.
Old 08-01-2012, 18:13   #17
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocat63
Görüştüğüm bir öğretim üyesi, burada ilgilinin rizası olduğundan TCK'nın 26/2 .maddesi gereğince cezalandırmanın mümkün olmadığını söyledi. Ancak benim kanaatim rizanın Av.Kanunun 164/2 maddesi gereğince geçerliliği bulunmadığından suçun oluşumunu enegelemez.Ancak Avukatlık Kanunun 163/2 .maddesi: ''...Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz...'' şeklinde düzenleme içermektedir. Paranın tahsil edilmesi ve %55 inin müvekkile verilmesi ile sözleşme ifa edilmiş sayılacağından ücret sözlşemesinin geçersizliği ileri sürelmez. Yani geçerlidir. Geçerli olan bir sözleşmeye istinaden alınan paranın zimmete geçirme sayılmayacağı kanaatindeyim.
Özetlersek somut olayda zimmet suçu;

1-Avukatlık Kanunu'nda avukatın görevi ve yetkisini kötüye kullanması durumunda oluşan suç -ancak- görevi kötüye kullanma suçu olduğundan,

2-Bir an için avukatların zimmet suçundan yargılanabileceklerini kabul etmemiz durumunda dahi para avukatça teslim alınmadığından;

3-Yine aynı şekilde zimmet suçunun söz konusu durumda avukat açısından değerlendirilebilir olduğunu düşünmemiz durumunda da müvekkilin rızası bulunduğundan oluşmamıştır diyebiliriz.

Saygılarımla..
Old 08-01-2012, 22:06   #18
wellan

 
Varsayılan

Aslında lafzi olarak yorumlandığında kamu görevlisi olabileceği kanaati hasıl olmakla birlikte aslında avukat kamu hizmeti gerçekleştirse de kamu görevlisi değildir.Burada A.K m.1'in amaçsal olarak yorumlanması gerekmektedir.

A.K m.1:"Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir." denilmektedir.Amaçsal olarak kamu hizmetini gerçekleştirse de statü olarak kamu görevlisi niteliğinde değildir.Burada kamu hizmeti görevinin amaçsal olarak yani güdülen amaç için vurgulandığı kabul edilmelidir.Bunu doğrulayan bir tez de aynı maddenin içerisinde geçen "serbest" sözcüğüdür.Bu nedenle "serbestlik" ve "kamu görevlisi" terimleri statü gereği birlikte olamayacağı için avukatta kamu görevlisi niteliğinde olmayacaktır.Kamu görevlisi olmayan bir kimse açısından ise zimmet suçunun oluşmayacağını düşünüyorum.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Old 08-01-2012, 22:12   #19
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Avukat TCK. 6. maddeye göre kamu görevlisi değil, yargı görevi yapan tanımına dahil süjelerden sayılmıştır. İkisi aynı şey değildir.
Zimmet suçu mahsus suçlardandır; avukat için söz konusu olmaz. Tatbiki kabil madde, Av.Kanunu göndermesi nedeniyle her daim TCK.m.257 olmak gerekir.
Saygılar.
Old 09-01-2012, 08:59   #20
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Her ne kadar yukarıdaki mesajlarımda avukatın kamu hizmeti yaptığını ama kamu görevlisi olmadığını iddia ettimse de kendi yazdıklarımdan kendim bile tatmin olmadım.

Eski bilgilerime vefasızlık etmeme kaygısıyla TCK’nın 6.madde gerekçesindeki örneklerde avukatların kamu görevlisi olduğu açıkça yazdığı halde bunu görmemezliğe geldim. Avukatları kamu görevlilerinin ağır sorumluluğundan kurtarmaya çalışırken kendim yanlış yapanların ağır sorumluluğunu yüklendim.

“Kamu görevlisi” kavramı değişik Kanun’larda değişik anlamlarda kullanılabilir. TCK uygulanırken yapılacak yorumlarda madde gerekçelerinin yol gösterici ışığını görmemezliğe gelemeyiz:

“TCK 6.madde gerekçesi:
765 sayılı Türk Ceza Kanunundaki “memur” tanımının doğurduğu sakıncaları aynen devam ettirecek nitelikte olan tanım, Tasarı metninden çıkarılarak; memur kavramını da kapsayan “kamu görevlisi” tanımına yer verilmiştir. Yapılan yeni tanıma göre, kişinin kamu görevlisi sayılması için aranacak yegane ölçüt, gördüğü işin bir kamusal faaliyet olmasıdır.
Bilindiği üzere, kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir. Bu faaliyetin yürütülmesine katılan kişilerin maaş, ücret veya sair bir maddî karşılık alıp almamalarının, bu işi sürekli, süreli veya geçici olarak yapmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, örneğin mesleklerinin icrası bağlamında avukat veya noterin kamu görevlisi olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Keza kişi, bilirkişilik, tercümanlık ve tanıklık faaliyetinin icrası kapsamında bir kamu görevlisidir. Askerlik görevi yapan kişiler de kamu görevlisidirler. Bu bakımdan örneğin bir suç vakıasına müdahil olan, bir tutuklu veya hükümlünün naklini gerçekleştiren jandarma subay veya erleri de, kamu görevlisidirler.
Buna karşılık, kamusal bir faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda, bu kişilerin kamu görevlisi sayılmayacağı açıktır.”


Zimmet suçu konusunda sorulan somut sorunun tartışılması için ise aşağıdaki bağlantılar yararlı olacaktır:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=62307 (Sayın Av.Bülent Sabri Akpunar’a teşekkür ederiz)

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_547.htm (Sayın Özge Yücel’e teşekkür ederiz)

Saygılarımla
Old 09-01-2012, 09:16   #21
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan wellan
Aslında lafzi olarak yorumlandığında kamu görevlisi olabileceği kanaati hasıl olmakla birlikte aslında avukat kamu hizmeti gerçekleştirse de kamu görevlisi değildir.Burada A.K m.1'in amaçsal olarak yorumlanması gerekmektedir.

A.K m.1:"Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir." denilmektedir.Amaçsal olarak kamu hizmetini gerçekleştirse de statü olarak kamu görevlisi niteliğinde değildir.Burada kamu hizmeti görevinin amaçsal olarak yani güdülen amaç için vurgulandığı kabul edilmelidir.Bunu doğrulayan bir tez de aynı maddenin içerisinde geçen "serbest" sözcüğüdür.Bu nedenle "serbestlik" ve "kamu görevlisi" terimleri statü gereği birlikte olamayacağı için avukatta kamu görevlisi niteliğinde olmayacaktır.Kamu görevlisi olmayan bir kimse açısından ise zimmet suçunun oluşmayacağını düşünüyorum.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Avukat TCK. 6. maddeye göre kamu görevlisi değil, yargı görevi yapan tanımına dahil süjelerden sayılmıştır. İkisi aynı şey değildir.
Zimmet suçu mahsus suçlardandır; avukat için söz konusu olmaz. Tatbiki kabil madde, Av.Kanunu göndermesi nedeniyle her daim TCK.m.257 olmak gerekir.
Saygılar.

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Her ne kadar yukarıdaki mesajlarımda avukatın kamu hizmeti yaptığını ama kamu görevlisi olmadığını iddia ettimse de kendi yazdıklarımdan kendim bile tatmin olmadım.

Eski bilgilerime vefasızlık etmeme kaygısıyla TCK’nın 6.madde gerekçesindeki örneklerde avukatların kamu görevlisi olduğu açıkça yazdığı halde bunu görmemezliğe geldim. Avukatları kamu görevlilerinin ağır sorumluluğundan kurtarmaya çalışırken kendim yanlış yapanların ağır sorumluluğunu yüklendim.

“Kamu görevlisi” kavramı değişik Kanun’larda değişik anlamlarda kullanılabilir. TCK uygulanırken yapılacak yorumlarda madde gerekçelerinin yol gösterici ışığını görmemezliğe gelemeyiz:

“TCK 6.madde gerekçesi:
765 sayılı Türk Ceza Kanunundaki “memur” tanımının doğurduğu sakıncaları aynen devam ettirecek nitelikte olan tanım, Tasarı metninden çıkarılarak; memur kavramını da kapsayan “kamu görevlisi” tanımına yer verilmiştir. Yapılan yeni tanıma göre, kişinin kamu görevlisi sayılması için aranacak yegane ölçüt, gördüğü işin bir kamusal faaliyet olmasıdır.
Bilindiği üzere, kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir. Bu faaliyetin yürütülmesine katılan kişilerin maaş, ücret veya sair bir maddî karşılık alıp almamalarının, bu işi sürekli, süreli veya geçici olarak yapmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, örneğin mesleklerinin icrası bağlamında avukat veya noterin kamu görevlisi olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Keza kişi, bilirkişilik, tercümanlık ve tanıklık faaliyetinin icrası kapsamında bir kamu görevlisidir. Askerlik görevi yapan kişiler de kamu görevlisidirler. Bu bakımdan örneğin bir suç vakıasına müdahil olan, bir tutuklu veya hükümlünün naklini gerçekleştiren jandarma subay veya erleri de, kamu görevlisidirler.
Buna karşılık, kamusal bir faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda, bu kişilerin kamu görevlisi sayılmayacağı açıktır.”


Zimmet suçu konusunda sorulan somut sorunun tartışılması için ise aşağıdaki bağlantılar yararlı olacaktır:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=62307 (Sayın Av.Bülent Sabri Akpunar’a teşekkür ederiz)

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_547.htm (Sayın Özge Yücel’e teşekkür ederiz)

Saygılarımla
Başlangıçta, TCK anlamında avukatın kamu görevlisi sayılması nedeniyle zimmet suçunun avukata uygulanabileceği savıyla hareket etmiş ve somut durumda suçun unsurları itibariyle zimmet suçunun oluşmadığı yönünde görüş belirtmiştim. Sonrasında, avukatın Avukatlık Kanunu'nun 62. maddesi gereği görevi kötüye kullanmasıyla ilgili ancak ve ancak TCK'nın 257. maddesi gereği görevi kötüye kullanma suçunun faili olabileceği şeklinde paylaşılan görüşün ardından zimmet suçunun faili olamayacağı sonucu çıkınca son noktayı koyduğumuz izlenimine kapılmıştım. Ancak görünen o ki şu an başlangıçtaki yaklaşımımın olduğu yerdeyiz. Sonuç itibariyle avukatlık mesleğini icra eden bir şahıs, zimmet suçunun faili olabilir mi olamaz mı?

Saygılarımla..
Old 09-01-2012, 09:22   #22
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Sonuç itibariyle avukatlık mesleğini icra eden bir şahıs, zimmet suçunun faili olabilir mi olamaz mı?Saygılarımla..

Olamaz.

MADDE 62. (Değişik : 23/1/2008-5728/333 md.)
Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile ....... kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.

Not: Günaydın Engin bey!
Old 09-01-2012, 09:28   #23
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Olamaz.

MADDE 62. (Değişik : 23/1/2008-5728/333 md.)
Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile ....... kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.

Not: Günaydın Engin bey!
Günaydın Ömer Bey..

Tereddüde, Sayın Konyalı'nın paylaştığı bağlantıda savunulan görüş nedeniyle düşmüştüm.

Saygılarımla..
Old 09-01-2012, 09:29   #24
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Olamaz.

MADDE 62. (Değişik : 23/1/2008-5728/333 md.)
Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile ....... kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.
Sayın Av.Ömer Güntay

Dayanak olarak gösterdiğiniz madde görevi kötüye kullanma suçu ile ilgili olup zimmet suçu ile ilgili değil.

Eğer madde zimmet suçu ile ilgili olsaydı şöyle olurdu: "MADDE 62 - Zimmet suçu işleyen avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır."

Saygılarımla

Old 09-01-2012, 09:34   #25
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın Av.Ömer Güntay

Dayanak olarak gösterdiğiniz madde görevi kötüye kullanma suçu ile ilgili olup zimmet suçu ile ilgili değil.

Eğer madde zimmet suçu ile ilgili olsaydı şöyle olurdu: "MADDE 62 - Zimmet suçu işleyen avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır."

Saygılarımla

İş bu noktada düğümleniyor. Zimmet suçunu avukatın görev ve yetkisini kötüye kullanması kapsamında değerlendirebilir miyiz değerlendiremez miyiz?
Old 09-01-2012, 09:42   #26
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocat63
Yazılı sözleşme ile alacağın %45 i vekalet ücreti olarak öngörülmüştür. Vekil eden yazılı vekaletsözleşmesini kabul ediyor. Ancak daha sonra şikayetçi oluyor.Alacağın %45 ini vekalet ücreti olarak alınması avukat açısından zimmet suçunu teşkil eder mi?
Sayın advocat63

Sair sorular sizin sorunuzu gölgeledi. Sorunuzun somut yanıtı şudur: "Alacağın %45 ini vekalet ücreti olarak alınması avukat açısından zimmet suçunu teşkil etmez." Çünkü zimmet suçunun mağduru ancak devlet olabilir; müvekkil olamaz.

Eğer müvekkil mağdur ise (ve suçun diğer unsurları da uyar ise) olayda TCK 155/2 uygulanmalıdır. Diğer unsurları uymaz ise TCK 257 uygulanmalıdır. Ama mutlaka birinden biri uygulanmalıdır:

Müvekkiline hukuki yardımda bulunma görevini üstlenen avukatın Avukatlık Kanunu'na aykırı biçimde ücret sözleşmesi yapması ya güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur ya da görevini kötüye kullanma suçunu oluşturur.

Saygılarımla
Old 09-01-2012, 09:44   #27
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
İş bu noktada düğümleniyor. Zimmet suçunu avukatın görev ve yetkisini kötüye kullanması kapsamında değerlendirebilir miyiz değerlendiremez miyiz?
Zimmet suçu görevi kötüye kullanma suçunun kapsamına girmeyecek kadar büyüktür.

Mızrak çuvala sığmaz.
Old 09-01-2012, 09:50   #28
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Her suç bir kötüye kullanmadır. Bu durum kamu idaresinin güvenilirliği aleyhine işlenen suçlarda da geçerlidir. Fail, memuriyetini kötüye kullanmadan bu suçları işleyemez.

Avukatın, yetki ve görevini kötüye kullanması şeklindeki fiil nasıl tezahür ederse etsin, atıf nedeniyle TCK.m.257 uygulanmalıdır. Avukatın yargı görevi yapan veya kamu görevlisi olarak kabulü, esasen kamu görevlisi sayılan failin görevi kötüye kullanması hususunda genel uygulama maddesi olarak kabul edilen 257. maddenin tatbikine engel görülemez.

Son olarak, 1136 sayılı yasanın 62. maddesindeki görev ve yetkilerin kötüye kullanılması ibaresi genelgeçer, adiyane ve tüm halleri kapsayacak şekilde kullanılmıştır; yani doğrudan "görevi kötüye kullanma suçu" işleyen avukat TCK.257. maddesine göre cezalandırılır şeklinde kullanılmamıştır.

Bir an için Zimmet suçunun oluştuğu varsayılsa bile, ki oluşmamıştır, zimmete ilişkin madde uygulanamaz.

Avukatın tüm kötüye kullanımları, özel yasasıyla TCK.257. maddesine yollandığına göre bu maddenin tatbikinde tereddüde düşülmemelidir kanısındayım.

Saygılarımla.
Old 09-01-2012, 11:33   #29
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere (TCK md 157'deki dolandırıcılık suçunun unsurları mevcut değilse parasal bir hak kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak olmakla), açıkladığı rızası (rıza açıklamaya ehil ise ki dava açma ehliyetine sahip olduğuna göre ve davada taraf olduğuna göre ehildir) çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilemeyeceğinden, sözleşme yapma serbestisinin rızaya dayalı olarak aşıldığı bu halde, vekalet ücreti tavanından yüksek vekalet ücreti ödeneceği taahhüdü, suçun işlenmesinden daha önce rızaen verilmiş olmakla, sözkonusu eylemin suç teşkil etmeyeceğini, hukuki uyuşmazlık dahilinde kalacağını düşünüyorum.
Old 09-01-2012, 11:55   #30
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocat63
Yazılı sözleşme ile alacağın %45 i vekalet ücreti olarak öngörülmüştür. Vekil eden yazılı vekaletsözleşmesini kabul ediyor. Ancak daha sonra şikayetçi oluyor.Alacağın %45 ini vekalet ücreti olarak alınması avukat açısından zimmet suçunu teşkil eder mi?

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın advocat63
Sair sorular sizin sorunuzu gölgeledi.

Ceza hukuku teorisine daldık, sizin sorunuzu atladık; Sayın Av.Armağan Konyalı bu açıdan haklı.

Ben meselenin, sorunuzda geçtiği kadarıyla, ceza hukukunu ilgilendirmediği, bir hukuki uyuşmazlık olarak tavsifi gerektiği, sözleşmenin tümüyle geçersiz değil, sadece % 25'i aşan kısmının geçersiz sayılması gerektiği görüş ve kanaatindeyim.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tek Vekalet Ücreti Çok Davalı Vekalet Ücreti Nasıl Paylaştırılır TTT Meslektaşların Soruları 14 19-02-2019 18:42
Mahkeme vekalet ücreti / İcra Vekalet ücreti / Yargıtay Kararı Av.Ufuk Bozoğlu Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu 2 07-11-2014 16:41
haksız azil halinde vekalet ücreti, karşı vekalet ücreti talebi için kesinleşme şartı emrahcevik Meslektaşların Soruları 2 10-12-2011 19:02
İlamdaki vekalet ücreti icraya konurken icra vekalet ücreti talep edilebilir mi? avcihansahin Meslektaşların Soruları 9 12-06-2011 23:30
maktu vekalet ücreti icraya verilirken icra vekalet ücreti talep edilebilir mi? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 7 13-05-2011 12:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,27921700 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.