Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karşı Vekalet Ücreti - Makbuz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-05-2015, 10:57   #31
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Sonuç kısmı şu şekilde,

"Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararlarla borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az 2 nüsha serbet meslek makbuzu düzenlenmesi gerekir"

Kendi içlerinde çelişiyorlar.
Old 06-05-2015, 12:23   #32
Analiz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kendi içlerinde çelişiyorlar.

Kesinlikle katılıyorum.
Old 06-05-2015, 12:27   #33
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kendi içlerinde çelişiyorlar.
Fazlasıyla,

Bu sebepten vergi dairemde memurdan müdüre kadar herkesle konuştum ama net cevap verebilen çıkmadı.

Borçluya kesilecek makbuzun stopajlı mı stopajsız mı olması gerektiği hususunda bilgi vermemiştir.
Vergi dairesi yetkilileri ise makbuzun stopajlı kesilmesi halinde borçlunun stopajı ödememek için makbuzu iade ettiğinde ne yapılması gerektiğine çözüm getiremediler.

Stopajsız kdvli düzenle dediler. Bu özelgeyi ilgi göstererek stopajsız kdvli mi düzenleyeceğim diye açıkça sorun dediler.

İlk sorum da o yöndeydi ancak 4 sayfa mevzuat koyup asıl soruya cevap vermemişler.
Old 15-05-2015, 11:00   #34
mehmetardic

 
Varsayılan

Bende mümkünse AVD'nin cevabi yazısını rica edeceğim.
Bence bu yazı cevabı bizim sorularımıza çözüm getirmiyor. Özellikle stopaj konusunu nasıl çözeceğiz?
Borçlu şahıs olabilir ancak vergi yükümlüsü ise (adi şirketse) bunu nasıl anlayacağız/stopaj uygulayacağız?
Ayrıca kesilen faturanın karşı tarafa nasıl tebliğ edileceği mevzusu var?
Karşı tarafında (borçlunun) defterlerine işleyip işlemediği hususu var ki yıl sonunda maliyeciler topu muhasebecilerimize, onlar da bize atacaklardır.
En mantıklı yol müvekkilimize kesmek diye düşünüyorum .
Old 03-06-2015, 22:14   #35
GECE

 
Varsayılan

Arkadaşlar,
şu bakış açısına ne diyorsunuz?
http://www.adanabarosu.org.tr/haberl...gilendirilmesi
Özetle:
"- Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde Avukatlar aldıkları bu para (vekâlet ücreti) için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenleyecekleri,
- Vergi Usul Kanunu'nun 375 Seri No.lu Vergi Usul Genel Tebliği'nde ise avukatlık (vekâlet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına serbest meslek makbuzu düzenleyecekleri,
Şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Görüleceği üzere her iki tebliğ birbiriyle çelişmektedir. Konu hakkındaki kanaatimiz davayı kaybeden tarafın vekâlet ücretini avukatın müvekkiline ödediği ve davayı kazanan müvekkilin avukatına intikal ettirdiği durumlarda Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde yer alan hüküm uygulanabileceği yaniAvukatların aldıkları bu para (vekâlet ücreti) için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekmektedir. Ancak davayı kaybeden tarafın vekâlet ücretini icra dairesine ödemesi veya davayı kazanan tarafın avukatına doğrudan ödemesi durumunda ise Vergi Usul Kanunu'nun 375 Seri No.lu Vergi Usul Genel Tebliği'nde yer alan hüküm uygulanabileceği avukatlık (vekâlet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekmektedir."
Old 16-06-2015, 09:23   #36
Av.Esn

 
Varsayılan

Merhaba,
Yazılanlardan uygulamada bir birlik olmadığı müvekkile veya borçluya makbu kesildiği sonucu çıkardım,
Durumda bir değişiklik var mı?son durum nedir?
Birçok kişiye sordum fakat net bir sonuca ulaşamadım
Acil olarak yardıma ihtiyacım var
Old 16-06-2015, 16:54   #37
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Esn
Merhaba,
Yazılanlardan uygulamada bir birlik olmadığı müvekkile veya borçluya makbu kesildiği sonucu çıkardım,
Durumda bir değişiklik var mı?son durum nedir?
Birçok kişiye sordum fakat net bir sonuca ulaşamadım
Acil olarak yardıma ihtiyacım var

Henüz bir birlik sağlanamadı Ama ben hala kime kesilirse kesilsin, vergi dairesinin umurunda olmayacağını, aslonanın verginin yatırılması olduğunu iddia ediyorum.
Old 29-09-2015, 14:02   #38
ekinheval

 
Varsayılan

Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 27.07.2015

Sayı : 38418978-120[94-15/11]-786

GVK Md. 65, 94
KDVK Md. 1, 4, 20
VUK Md. 236

Mahkeme kararı gereği avukatlara ödenen vekalet ücretinin gelir ve katma değer vergisi açısından vergilendirilmesi, avukatın ücretli veya serbest meslek erbabı olup olmamasına ve ödemeyi yapanın tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurum olup olmaması durumuna göre değişiklik arzediyor.
Özelge talep formunuzda, avukatlık mesleğiniz dolayısıyla serbest meslek faaliyetinde bulunduğunuzu, müvekkiliniz adına vekaleten dava açtığınızı ve işlerini takip ettiğinizi ancak dava lehinize sonuçlandığı zaman mahkemenin karşı tarafın avukatlık vekalet ücretinin tarafınıza ödenmesine hükmettiğini, almış olduğunuz bu ücret karşılığında serbest meslek makbuzu düzenlediğinizi belirterek, avukatların karşı taraftan almış oldukları vekalet ücretinin Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi ve Vergi Usul Kanunu çerçevesinde değerlendirilerek, konu hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.
A) GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde;
“Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanun’un 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler maddede bentler halinde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiş olup, aynı maddenin 2/b numaralı bendiyle, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun’un 96. maddesinde; “Vergi tevkifatı 94. madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.
Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.” hükmüne yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 ve 166. maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.
Anılan Kanun’un 164. maddesinin son fıkrasında; “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.”, 168. maddesinin üçüncü fıkrasında; ”Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.”, 169. maddesinde ise “Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.” denilmektedir.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekâlet ücreti;
a) Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden,
b) Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi,
c) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı borçlu taraftan alınan vekâlet ücretini avukata ödemesi,
şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekâlet ücretinin;
- Avukata doğrudan veya avukata ödenmek üzere mahkeme veya icra veznesine ödenmesi halinde, avukatın ücretli olmaması ve ödeme yapanın Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda, davayı kaybeden tarafından Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı,
- Yargılama giderleriyle birlikte davayı kazanan tarafa doğrudan ödenmesi ve davayı kazanan tarafın da bu vekalet ücretini avukata ödemesi halinde, avukata ödemeyi yapanın (davayı kaybeden tarafın) Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı,
tabiidir.
B) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun;
- 1/1. maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
- 4/1. maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 20. maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği
hükme bağlanmıştır.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (I/B-4) bölümünde;
“Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDV’nin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.
Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, mahkemelerce hükmolunan vekalet ücretinin sözleşme gereği ücret karşılığı hizmet verdiğiniz müvekkillerinizin davasından kaynaklanıyor olması halinde söz konusu vekalet ücreti ödemeleri KDV’ye tabi olmayacaktır. Ancak müvekkilleriniz ile aranızda bir ücret akdi olmaksızın verilen avukatlık hizmeti karşılığı alınan vekalet ücretleri serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilecek ve KDV’ye tabi tutulacaktır.
C) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Makbuz mecburiyeti” başlıklı 236. maddesinde; “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmü yer almıştır.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 356 ve 375 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleneceği ve bir nüshasının ödemeyi yapan memura verileceği açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.
Kaynak:http://www.adaletbiz.com/vergi-hukuk...si-h21096.html
Old 29-09-2015, 14:06   #39
ekinheval

 
Soru

Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 27.07.2015


Sayı : 38418978-120[94-15/11]-786

GVK Md. 65, 94
KDVK Md. 1, 4, 20
VUK Md. 236

Mahkeme kararı gereği avukatlara ödenen vekalet ücretinin gelir ve katma değer vergisi açısından vergilendirilmesi, avukatın ücretli veya serbest meslek erbabı olup olmamasına ve ödemeyi yapanın tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurum olup olmaması durumuna göre değişiklik arzediyor.
Özelge talep formunuzda, avukatlık mesleğiniz dolayısıyla serbest meslek faaliyetinde bulunduğunuzu, müvekkiliniz adına vekaleten dava açtığınızı ve işlerini takip ettiğinizi ancak dava lehinize sonuçlandığı zaman mahkemenin karşı tarafın avukatlık vekalet ücretinin tarafınıza ödenmesine hükmettiğini, almış olduğunuz bu ücret karşılığında serbest meslek makbuzu düzenlediğinizi belirterek, avukatların karşı taraftan almış oldukları vekalet ücretinin Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi ve Vergi Usul Kanunu çerçevesinde değerlendirilerek, konu hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

A) GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde;
“Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanun’un 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler maddede bentler halinde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiş olup, aynı maddenin 2/b numaralı bendiyle, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun’un 96. maddesinde; “Vergi tevkifatı 94. madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.
Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.” hükmüne yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 ve 166. maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.
Anılan Kanun’un 164. maddesinin son fıkrasında; “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.”, 168. maddesinin üçüncü fıkrasında; ”Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.”, 169. maddesinde ise “Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.” denilmektedir.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekâlet ücreti;
a) Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden,
b) Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi,
c) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı borçlu taraftan alınan vekâlet ücretini avukata ödemesi,
şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, mahkeme kararları ve icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekâlet ücretinin;
- Avukata doğrudan veya avukata ödenmek üzere mahkeme veya icra veznesine ödenmesi halinde, avukatın ücretli olmaması ve ödeme yapanın Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda, davayı kaybeden tarafından Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı,
- Yargılama giderleriyle birlikte davayı kazanan tarafa doğrudan ödenmesi ve davayı kazanan tarafın da bu vekalet ücretini avukata ödemesi halinde, avukata ödemeyi yapanın (davayı kaybeden tarafın) Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişi veya kurumlardan olması durumunda, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 2-b bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı,
tabiidir.

B) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun;
- 1/1. maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
- 4/1. maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 20. maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği
hükme bağlanmıştır.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (I/B-4) bölümünde;
“Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDV’nin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.
Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, mahkemelerce hükmolunan vekalet ücretinin sözleşme gereği ücret karşılığı hizmet verdiğiniz müvekkillerinizin davasından kaynaklanıyor olması halinde söz konusu vekalet ücreti ödemeleri KDV’ye tabi olmayacaktır. Ancak müvekkilleriniz ile aranızda bir ücret akdi olmaksızın verilen avukatlık hizmeti karşılığı alınan vekalet ücretleri serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilecek ve KDV’ye tabi tutulacaktır.

C) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Makbuz mecburiyeti” başlıklı 236. maddesinde; “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmü yer almıştır.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 356 ve 375 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleneceği ve bir nüshasının ödemeyi yapan memura verileceği açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.
Kaynak:http://www.adaletbiz.com/vergi-hukuk...si-h21096.html
Old 28-03-2016, 23:37   #40
akrd61

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım bu konu hakkında son durumda herhangi bir değişiklik var mıdır?

Sayın ekinheval in yayınlamış olduğu özelge gereği dava yasal vekalet ücreti gerek icra yasal vekalet ücretini aldığımızda ödeme yapan borçlu adına en az iki nüsha makbuz düzenlenmesi mi gerekir?

Düzenlenen makbuz icra dosyasına gönderilmesi yerine ödeme yapan borçluya gönderilir mi?

İyi çalışmalar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nafaka Icra Takibinde Müvekkil Ve Karşi Yan Vekalet Ücreti mehmetcansiz Meslektaşların Soruları 7 25-10-2015 14:59
Ortaklığın giderimi davasında karşı vekalet ücretine kesilen makbuz zeynep1969 Meslektaşların Soruları 2 05-02-2013 13:31
Dava sonunda lehimize hükmedilen vekalet ücretine makbuz Av.DM Meslektaşların Soruları 6 13-05-2011 10:16
avukatlık ücreti olarak ne kadar makbuz kesmeliyim? limpid Meslektaşların Soruları 2 04-04-2011 00:16
Karşi Vekalet Ücreti Kimin Lehine Hükmedilmeli.. mslmklvz Meslektaşların Soruları 3 22-08-2007 18:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05353189 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.