Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dolandiricilik Suçu Yargitay Karari

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-06-2016, 08:49   #1
öznurcınar

 
Varsayılan Dolandiricilik Suçu Yargitay Karari

Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 11.11.2013 Tarih 2013/4249 Esas 2013/17202 Kararı'nı arıyorum acil olarak
Old 20-06-2016, 09:07   #2
lostheaven35

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

15.Ceza Dairesi
Esas: 2013/4249
Karar: 2013/17202
Karar Tarihi: 11.11.2013


NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU - SANIKLAR TARAFINDAN İBRA EDİLEN BELGELERİN GERÇEĞİ YANSITIP YANSITMADIĞININ ARAŞTIRILMASI - SANIKLARIN EYLEMLERİNİN ALDATMA KABİLİYETİNİN OLMAMASININ GÖZETİLMESİ - BERAAT KARARI VERİLMESİNDE İSABETSİZLİK GÖRÜLMEMESİ

ÖZET: Sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; katılan kurumun, sanıklar tarafından ibra edilen belgelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunu araştırmak, denetlemek ve yaptıkları denetim sonrası yapılan işlemleri iptal etme yetkisinin bulunması nedeniyle sanıkların eylemlerinin aldatma kabiliyetinin olmaması hususları gözetilerek, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanılarak verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir. Hükmün onanmasına karar verilmiştir.

(5271 S. K. m. 260) (5237 S. K. m. 158)

Dava: Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Karar: Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz, bir karar verilmeyen şikayetçi kurum vekilinin 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre, sanıklar hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;

Dolandırıcılık, suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuru1uş1arının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına, zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.

Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı, olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni, kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının sarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.

Muhasebe bürosu işleten sanık H. İ. D.’in, daha önce Dinar Belediye Başkanı olarak çalışan sanık Y. Y. E.'in o dönemde alamadığı görev tazminatına ilişkin prim gün sayısını doldurabilmesi için 08.11.2008-03.08.2009 tarihleri arasında işyerinde çalıştığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirimde bulunduğu, ancak kurum görevlileri tarafından yapılan araştırmalar sonucunda işyerinde çalıştığı bildirilen sanık Y.'in fiilen çalışmadığı ve sigortalılık çalışmalarının gerçeği yansıtmadığının tespit edildiği, bu şekilde sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; katılan kurumun, sanıklar tarafından ibra edilen belgelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunu araştırmak, denetlemek ve yaptıkları denetim sonrası yapılan işlemleri iptal etme yetkisinin bulunması nedeniyle sanıkların eylemlerinin aldatma kabiliyetinin olmaması hususları gözetilerek, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanılarak verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Sonuç: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde, gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına, göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 11.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINI AŞAĞIDA YAYIMLIYORUZ.

T.C.
DİNAR
AĞIR CEZA MAHKEMESİ


DOSYA NO: 2010/83
KARAR NO: 2010/122
C.SAVCILIĞI ESAS NO: 2010/543

SUÇ: Kamu Kurum ve Kuruluklarının Zararına Dolandırıcılık,
SUÇ TARİHİ / SAATİ: 2009
SUÇ YERİ: AFYONKARAHİSAR/DİNAR
KARAR TARİHİ: 10/11/2010

Yukarıda açık kimliği yazdı sanıklar hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;

İDDİA: Dinar Cumhuriyet Başsavcılığının 25.OS.20I0 tarih 2010/543 Esas sayılı iddianamesiyle Şüpheli H. İ. D.'İn Belediye Kültür Merkezi'nde muhasebe bürosu iplettiği, şüpheli H. İ. D.'in diğer şüpheli ………………..'in 08.11.2008- 03.08.2009 tarihleri arasında iş yerinde çalıştığına dair sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunduğu, daha önce ………………… olarak çalışan şüpheli …………………. dönemde alamadığı görev tazminatını prim gün sayışım doldurarak Sosyal Güvenlik Kurumundan yeniden talepte bulunarak almaya çalıştığı ancak Sosyal Güvenlik kurumu görevlileri tarafından yapılan araştırmalar sonucunda iş yerinde çalıştığı bildirilen şüpheli ………………..in iş yerinde fiilen çalışmadığı, sigortalılık çalışmalarının gerçeği yansıtmadığının tespit edildiği ve hizmetlerin iptal edildiği, bu şekilde şüphelilerin hileli davranışları ile müşteki kurumu dolandırmaya çalıştıkları, şüphelilerin alınan beyanlarında özetle üzerlerine atılı suçları kabul etmedikleri;

Şüpheliler hakkında yargılamanın mahkemenizde yapılarak yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince cezalandırılmalarına, hükmedilecek hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak şüpheliler hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine karar verilmesi amacıyla kamu davası açılmış ve mahkememiz esasının yakardaki sırasına kaydı yapılmıştır.

İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında, Cumhuriyet Başsavcılığımızca sanıklar hakkında kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçundan aldatıcı eylemlerde bulunduklarına ilişkin delil bulunmadığı bu nedenle üzerlerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından CMK'nun 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur şeklinde beyanda bulunmuştur.

SAVUNMA: Sanık H. İ. D. savunmasında, Suçlamayı kabul etmiyorum.

…………… emekli olduktan sonra maaşının yetmediğinden bahisle yapabileceği bir iş aradığını söyledi. Ben de kendisine yanımda 10 ay iş verdim. Ben muhasebecilik yaparım. O da bana danışmanlık yaptı. Müşteri bulmakta yardımcı oldu. Ben de çalışmasına karşılık maaşını verdim. Artı sigortasını yatırdım. Ancak kendisi geçmişte siyasetle uğraştığı için bu durumu fırsat bilen bazı kişilerin ihbarı üzerine sigorta denetmenleri iş yerime geldiler. 2 ay önce işten çıkmış olmasına rağmen, sanığın kayıtlarını incelediler ve dosya arasında bulunan raporu tanzim ettiler. Ben suçlamayı kabul etmem yaptığım işlemlerde usulsüz hiçbir işlem yoktur. Kendisi bana danışmanlık yapmıştır. Müşteri bulmamda yardımcı olmuştur. Bu emeğinin karşılığı olarak da maaşım almıştır. Hatta kendisi hala parktime çalışabileceği benzer şekilde iş aramaktadır. Buldukça da çalışmaktadır şeklinde beyanda bulunmuştur.

…………………………………………… da, Ben bu konuda daha önce ifade vermiştim o ifademi aynen tekrar ederim. Ben 1998 yılında emekli oldum, 2008 yılında yapılan mevzuat değişikliği ile işçi emeklilerine makam tazminatı verilebileceği yönünde mevzuat değişikliği yapılınca bu konuda SGK'ya müracat ettim. O sıralarda sanık H. İ. D.'in muhasebe bürosunda danışman olarak görev yapıyordum. Halen de bu çalışmam devam etmektedir. Yeni çıkan yasadan yararlanmak için işverenim olan H. İ. D. ile görüşüp SGK'nın bana verdiği yazı cevabına göre eksik olan 250 günlük primimi yatırmasını sağladım. Primler yattıktan sonra SGK'ya tekrar müracat ettim. Onlarda gerekli işlemleri başlattılar. Ancak bu işlemler başladıktan sonra SGK benim fiiliyatta çalışmadığımı iddia edip makam tazminatımı vermedi. Biz de bunun üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/443 Esas sayılı dosyada kurum aleyhine dava açtık. Söylediğim gibi ben halen parktime olarak sanık H. İ. D.'in yanında danışman olarak çalışmaktayım. Bu nedenle benim adıma yatırılan primlerde herhangi bir usulsüzlük yoktur. Zaten primin yatırıldığı dönemlerde SGK herhangi bir işlem yapmamış, olayı araştırma ihtiyacı dahi duymamıştır. Benim resmi kayıtlarda çalışıyor gözüktüğüm dönemde çalışmadığımı gösterir herhangi bir tutanak veya belge bulunmamaktadır şeklinde beyanda bulunmuştur.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dosya arasındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde …………………………….in diğer sanık H. İ. D.'in yanında katılan kimim kayıtlarında çatışmadığı halde, çalışmış gibi gösterildiği ve bunun sonucu olarak primlerinin yatırılıp, sanık …………………., in makam tazminatı almasının amaçlandığı iddiasıyla kamu davası açılmış ise de, primlerin yattığı süre zarfında denetim ve gözetim görevi bulunan katılan kurumun bu konuda her hangi bir tespit yaptırmamış olması, keza ülkemizde mevcut Sosyal Güvenlik Mevzuatı gereğince, SGK kayıtlarının beyana dayalı olarak oluşturulması, bu kayıtlarda gerçek dışı bir beyanın ortaya çıkması durumunda ise de bunun yaptırımının yine Sosyal Güvenlik Kurumu Mevzuatında düzenlenmiş olması, bu hali ile katılan kurumun sanıkların kendilerine ibraz etmiş olduğu belgelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunu araştırmak, denetlemek ve yaptıkları denetim sonrası yapılan işlemleri iptal etme yetkisi bulunması karşısında, ……………………………………………………....'in gerçekte çalışmadığı halde çalışıyormuş gibi gösterilmek sureti ile, katılan kurumu sigorta priminin yatırılması eyleminin bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi, sanıkların eylemlerinin aldatma kabiliyetinin olmaması nedeni ile hileli davranış olarak kabulüne imkan bulunmaması, keza katılan kurumun gerçeği araştırma görev ve sorumluluğunun bulunması, bunun yanında bu tür eylemlerin yaptırımının özet hukuk alanına giren Sosyal Güvenlik Mevzuatında özel olarak düzenlenmiş olması karşısında,

Sanıkların üzerine atılı kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılarak, açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Açıklama ve gerekçesi yukarıda yazılı olduğu üzere;

Her ne kadar sanıklar H. İ. D. …………………….. haklarında kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanıkların üzerlerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından CMK'nun 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı BERAATLERİNE,

Yargılama nedeniyle yapılan masrafların kamu üzerinde BIRAKILMASINA,

……… ilişkin isteğe uygun oybirliği ile verilen hüküm, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe veya zabıt katibince tutulacak tutanak ile argıtay ilgili ceza dairesince incelenip karara bağlanmak üzere temyiz yolu açık olarak 10.11.2010 tarihinde Cumhuriyet Savcısı M. Ş.’nin huzuru ile ………………………. N.M. A.'ın yüzüne karşı, sanık H. İ. D. ve katılan vekilinin yokluğunda açıkça okunup, gerekçesi usulen anlatıldı. 10.11.2010 (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dolandiricilik Suçu Ve El Konulan Paranin Mağdura Iadesi Av.Nur Meslektaşların Soruları 1 07-09-2023 15:27
Yargitay Karari Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 23-06-2015 14:46
Yargitay Karari recepav Meslektaşların Soruları 1 13-06-2013 06:28
Yargitay Karari Av.Olgun DEMİR Meslektaşların Soruları 4 09-07-2008 20:42
Yargitay Karari Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 2 22-04-2008 08:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02809596 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.