Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-01-2013, 14:20   #1
Avsibel

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum

Sayın meslektaşlarım asli müdahale talebinin hukuki menfaat yokluğundan dolayı reddedilmesi gerektiğini içeren yargıtay kararı arıyorum.Yardımcı olursanız çok sevinirim.SAYGILARIMLA
Old 14-01-2013, 14:42   #2
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Tam olarak istediğiniz bir karar değil, ancak hukuki yararın şartlarını belirttiğinden ekliyorum. Umarım yararlı olur.

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/40831
Karar: 2011/737
Karar Tarihi: 25.01.2011
KAYYIM TAYİNİ DAVASI - MÜDAHALE İSTEMİNDE BULUNAN ŞAHSIN ÜYELİK DURUMUNUN ARAŞTIRILMASI - MÜDAHİLLİK İSTEMİ KONUSUNDA DEĞERLENDİRME YAPILMASI - HUKUKİ DURUMUNUN DAVADAN DOĞRUDAN ETKİLENDİĞİNİN ANLAŞILMASI HALİ - DELİLLERİN TOPLANMASI GEREĞİ
ÖZET: Mahkemece öncelikle davalı savunması doğrultusunda müdahale isteminde bulunan şahsın üyelik durumu hakkında gerekli araştırma yapılıp, sonucuna göre hukuki yararı ile hakkı veya borcunun davanın neticesine bağlı olması kriterleri doğrultusunda müdahillik istemi konusunda değerlendirme yapılarak, hukuki durumunun davadan doğrudan etkilendiğinin anlaşılması halinde tarafların delilleri toplanarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekir.
(2821 S. K. m. 25) (1086 S. K. m. 53, 54, 55, 56, 57, 58)

Dava: Davacı, Türk Harb-İş Sendikasının Kayyıma devrine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde asli müdahil avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ö. F. T. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı vekili dilekçesinde, davalı Türk Harb-İş Sendikasının üyesi olan işçilerin haklarını korumak yerine kendi çıkarlarını ve kendilerine yakın kişilerin çıkarlarını kolladıklarını, Sendika Yönetim Kurulunun bu şartlar altında görevde kalmasının sendika üyesi işçilere zarar vermekte olduğunu, sendika denetim kurulunun da görevini gereği gibi yapmaması nedeniyle sendikanın bir kayyum heyetine devri ve demokratik yollarla yeniden seçime yönlendirilmesi gerektiğini belirterek Türk Harb-İş Sendikasının kayyum heyetine devrine karar verilmesini istemiştir.

Katılma talep edenler dilekçelerinde, Sendika yönetim kurulunun kendilerine oy vermeyeceğine inandığı şubeleri kapatmaya çalışması, bu şubelere ait iş yerlerini kendilerine yakın şubelere aktarması ve bu suretle yargı kararlarını uygulamaması, sendikal faaliyet yapmak yerine muhalif şubeleri tasfiyeye çalışması ve bu nedenle sendikayı milyarlarca TL zarara uğratması ve sair nedenlerle meşruiyetini kaybettiğini, bu nedenlerle Sendika yönetiminin kayyıma devri gerektiğini belirtmişlerdir.

Davalı cevap dilekçesinde, davacıların hukuki olmayan ve asılsız iddialarla bu davayı açmakta her hangi bir yararları bulunmadığını, haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kayyum tayini ve yeniden seçim isteğinin reddine karar verilmesi gerektiğini, Müdahale istemlerinin de reddi gerektiğini, B. B.’ın işyerinden emekli olarak ayrılmış olması ve 12.06.2010 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulda her hangi bir göreve seçilememesi nedenleri ile, Sendikalar Kanununun 25. maddesinin son fıkrasına uyarınca Sendikanın üyesi dahi olmadığını, ayrıca bu istemin hukuki menfaat yokluğu nedeni ile HUMK'a da aykırı olduğunu, usulen de reddi gerektiğini belirtmiştir.

Mahkemece davacı asiller L. T. ve G. Ş.'in davadan feragat ettiklerine dair dilekçeleri uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar müdahale isteminde bulunan B. B. tarafından asli müdahale talebinde bulundukları ancak mahkemece müdahale talebi hakkında önce harcın yatırılmamış olması gerekçe gösterilerek red kararı verildiği, sonra ise harcın yatırılmış olmasına rağmen davacıların feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davanın görülmesinde hukuki yararı olan Türk Harb-İş Sendikası üyelerinin sunacağı bilgi ve belgeler dinlenmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilerek hükmün bozulmasını istemiştir.

Temyiz sebebine göre uyuşmazlık, müdahale isteminde bulunan B. B.’ın isteminin yerinde olup olmadığı ve bu noktada müdahale isteminde hukuki bir menfaatin olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

Mahkemece 16.6.2010 tarihli ara kararı ile harç yatırılmadığı için müdahillik istemleri hakkında şimdilik karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmiştir. B. B. müdahale istemini 18.5.2010 tarihli dilekçe ile yapmış, başvuru harcı ise 5.7.2010 tarihinde yatırılmıştır. Davalı ise savunmasında B. B.’ın işyerinden emekli olarak ayrıldığını, 12.06.2010 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulda her hangi bir göreve de seçilemediğini, Sendikalar Kanununun 25.maddesi uyarınca Sendikanın üyesi dahi olmadığını belirtmiştir.

Hukukumuzda davaya müdahale, asli ve fer’i müdahale olmak üzere iki şekilde bulunmaktadır. Fer’i müdahale 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 53-58 maddelerinde düzenlenmiştir. Buna karşılık asli müdahale içtihat yoluyla girmiştir. Davaya müdahalenin her iki halinde de müdahale talebinde bulunan kişinin sadece davaya katılmada hukuki yararı olması yeterli olmayıp, hakkı veya borcu davanın neticesine bağlı olması lazımdır. (Yargıtay 9.HD. 2.6.2009 gün ve 2009/21709 Esas, 2009/15447 K.)

Mahkemece öncelikle davalı savunması doğrultusunda müdahale isteminde bulunan, B. B.’ın üyelik durumu hakkında gerekli araştırma yapılıp, sonucuna göre hukuki yararı ile hakkı veya borcunun davanın neticesine bağlı olması kriterleri doğrultusunda müdahillik istemi konusunda değerlendirme yapılarak, hukuki durumunun davadan doğrudan etkilendiğinin anlaşılması halinde tarafların delilleri toplanarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekir iken yazı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(KAYNAK: Av. Özkan ERTEKİN)
Old 14-01-2013, 14:52   #3
Avsibel

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım kararda geçen Yargıtay 9. H. 2.6.2009 gün 2009/21709 E.,2009/15447 K.S.K. tam da aradığım karar olabilir.Gönderebilirseniz çok sevinirim.SAYGILARIMLA
Old 14-01-2013, 14:56   #4
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Meslektaşım bendeki içtihat programında (sinerji) aradım ancak geçen karar maalesef yok. Farklı bir program kullanan meslektaşlarımız yardımcı olabilir. Saygılar...
Old 14-01-2013, 16:05   #5
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avsibel
Sayın meslektaşım kararda geçen Yargıtay 9. H. 2.6.2009 gün 2009/21709 E.,2009/15447 K.S.K. tam da aradığım karar olabilir.Gönderebilirseniz çok sevinirim.SAYGILARIMLA

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
E. NO : 2009/21709
K. NO : 2009/15447
DAVA: Davacı, sendika genel yönetim kurulu kararının iptali ve ihtiyati tedbir ile durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı müdahil .. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Dava, sendika genel yönetim kurulunun şube olağan genel kurulunun toplanmasına ilişkin kararının tedbiren durdurulmasına ile iptaline, şube genel kurulunun toplanmasından sonra da ıslah yoluyla şube genel kurulunun iptaline karar verilmesi talebine ilişkindir.
Davacı, davalı sendikanın ….Şube başkanı olduğunu, sendika Genel yönetim kurulunun 10.4.2007 tarih ve 151 sayılı kararı ile sendika Tüzüğünün 29. maddesi gereğince ….Şubesinin olağan genel kurulunun 28.4.2007 tarihinde toplanmasına karar verildiğini, şube genel kurulunu oluşturacak delegelerin seçimlerinin iptali için kendisi tarafından … İş Mahkemesinin 2007/38 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, delege seçimlerinin iptal edilmesi durumunda usulsüz seçilen delegelerle toplanan şube genel kurulunun ve delege seçimlerinin yenilenmesi gerekeceğini belirterek 28.4.2007 tarihinde yapılacak olan şube genel kurul toplantısının ihtiyati tedbir ile durdurulmasına ve genel yönetim kurulu kararının iptaline, 2.3.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de 28.4.2007 tarihinde toplanan şube genel kurulunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, delege seçimlerinin iptali davasının seçim sonuçlarını etkiler nitelikte olmadığını, davacının dava hakkını kötüye kullandığını savunarak davanın reddini istemiş, ancak davalı vekili, 2.3.2009 tarihli duruşmada Sendika Genel Yönetim Kurulunun 24.2.2009 tarih ve 96 sayılı davanın kabulüne ilişkin kararı ile vekaletnamesindeki kabul yetkisine dayanarak davayı ıslah edilmiş haliyle kabul etmiştir.
N.T…, 28.4.2007 tarihinde toplanan şube genel kurulunda şube başkanlığına seçildiğini, bu davada verilecek kararın kendisinin hukuki durumunu etkileyeceğini belirterek davaya müdahil olarak kabulü isteyerek katılma dilekçesi vermiştir.
Mahkemece katılma talebi, hukuki yarar yokluğundan reddedilmiş ve davalının usulüne uygun olarak davayı kabul etmesi, delege seçimlerinin iptal edilip kararın kesinleşmiş olması gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 28.4.2007 tarihli davalı sendikanın … Şubesi genel kurulunun iptaline karar verilmiştir.
Davaya katılma talebi reddedilen N. T…, 28.4.2007 tarihli …Şube Genel Kurulunda şube başkanı seçildiğini, bu davanın sonucundan kendi hukuki durumunun etkileneceğini, bu nedenle davaya katılmada hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin müdahale talebinin reddine ilişkin ara kararının, davacı ve davalının kendisinin genel kurulda elde ettiği haklarını elinden almak amacı ile muvazaalı şekilde hareket ettiklerini, davalı yanın davanın kabule ilişkin savunması hariç diğer savunmaları doğrultusunda kararın bozulmasını talep etmiştir.
Gerçekten N.T…, davalı sendikanın ..Şubesinin 28.4.2007 tarihinde yapılan şube olağan genel kurulunda şube başkanlığına seçilmiştir. İşbu davaya davalı yanından fer’i müdahil olarak katılmak isteyen N. T…’in müdahale talebi hukuki yararı bulunmadığı, davanın davalı tarafından kabul edilmesi nedeniyle reddedilmiştir.
Hukukumuzda davaya müdahale, asli ve fer’i müdahale olmak üzere iki şekilde bulunmaktadır. Fer’i müdahale 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 53–58 maddelerinde düzenlenmiştir. Buna karşılık asli müdahale içtihat yoluyla girmiştir. Davaya müdahalenin her iki halinde de müdahale talebinde bulunan kişinin sadece davaya katılmada hukuki yararı olması yeterli olmayıp, hakkı veya borcu davanın neticesine bağlı olması lâzımdır. Davaya katılma talebi reddedilen ve temyiz talebinde bulunan N. T..’in hukuki durumunun davadan doğrudan etkilendiği dosya kapsamından anlaşılmakla müdahil olarak temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
İşin esası incelendiğinde de:
Sendika Genel Yönetim Kurulu kararlarının iptali davalarında dava açılmasına ilişkin bir hak düşürücü süre bulunmasa da; iptali istenen genel yönetim kurulu kararı uyarınca toplanan genel kurul toplantısının iptali istendiğinde 2821 sayılı yasanın 63/1 maddesinin göndermesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 83. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptaline ilişkin bir aylık hak düşürücü sürenin irdelenmesi gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup genel kurula yönelik yönetim kurulunun kararının iptali için açılmış bir davanın devamı halinde de dikkate alınması zorunludur.
Somut olayda davalı sendikanın ….. Şubesinin olağan genel kurulunun 28.4.2007 tarihinde yapılmasına ilişkin Sendika Genel Yönetim Kurulunun 10.4.2007 tarih ve 151 sayılı kararının iptali için süresinde dava açılmıştır. Söz konusu dava devam eder iken 28.4.2007 tarihinde şube genel kurulu toplanmıştır. Bu durumda genel yönetim kurulu kararının iptalini isteyen davacı tarafından genel kurulun iptali için TMK’nın 83. maddesi gereğince bir aylık hak düşürücü süre içerisinde talep bulunulması gerekir. Diğer bir deyişle şube genel kurul toplantısının yapılmasına ilişkin genel yönetim kurulu kararının iptali için açılan davada şube genel kurulunun toplanması halinde de bir aylık hak düşürücü sürenin geçirilip geçirilmediği araştırılmalıdır. Bu itibarla davanın bir aylık hak düşürücü süre yönünden incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.6.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı arıyorum.. SINIRSIZ Meslektaşların Soruları 1 10-05-2012 14:35
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
yargıtay kararı arıyorum BK.m.355-356 av.ipekkeskin Meslektaşların Soruları 6 11-01-2010 19:06
Yargıtay Kararı Arıyorum!!! Av. Gökhan Tazegül Meslektaşların Soruları 5 09-12-2009 12:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05108595 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.