Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdarİ Yargida BİlİrkİŞİ Raporuna İtİraz SÜresİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-04-2008, 09:56   #1
tolga

 
Varsayılan İdarİ Yargida BİlİrkİŞİ Raporuna İtİraz SÜresİ

Sevgili meslektaşlar,

İdari yargıda bilirkişi raporuna itiraz süresine ilişkin olarak bir sorunum var.

##Bildiğiniz gibi İYUK md.31 gereğince bilirkişi raporuna itiraz süresi için HUMK md. 283 uygulanıyor. Yani bilirkişi raporuna karşı 7 gün içinde itirazda bulunulması gerekiyor (veya en geç karara kadar)
Cevap, replik, düplik gibi aşamlarda 30 günlük süreler bulunurken bilirkişi raporu için bu sürenin(7 gün) oldukça kısa olduğunu düşünüyorum##

Soruma gelirsem; Uzun süredir devam etmekte olan bir davada, biz henüz bilirkişi raporuna itirazımızı bildirmemişken, yargıç bilirkişi raporunun tebliğinden 10 gün sonra karar vermiş bulunuyor. Dolayısıyla şeklen yapacağımız bir şey yok gibi görünse de, en bu olayı içime sindiremeiyorum. Yargıçların değişmesinden, askere gitmesinden vs. yıllarca sürmüş bir dava, uzun uzun cevap süreleri vs. ve 10 gün içinde beyanlarımızı almadan kararın verilmesi... Hakkaniyet açısından ortada bir sorun yok mu? Doktrinde ya da yüksek mahkeme kararlarında bu hususa ilişkin herhangi bir ifade görmüş iseniz bunu veya değerli görüşlerinizi paylaşmanız dileğimle.
Old 03-04-2008, 11:00   #2
sevimsiz

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
Sekizinci Daire

Esas : 1995/3742
Karar : 1997/2289
Tarih : 25.06.1997

ÖZET : Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden ve kanuni itiraz süresi beklenmeden davanın karara bağlanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

(2577 sayılı İYUK. m. 31) (1086 sayılı HUMK. m. 282, 283)

KARAR METNİ :
Temyiz İsteminde Bulunanlar: 1- ... Ticaret Odası Başkanlığı

Vekili: Av. .... Av. ... 2- ...

Vekili: Av. ...

Karşı Taraf : 1- ...

2- ... Ticaret Odası Başkanlığı

İstemin Özeti : ... Ticaret Odasında 1.4.1981-30.8.1987 tarihleri arasında genel sekreter yardımcısı olarak çalışıp ... Ticaret Odasına naklen atanan davacının emekli olması sebebiyle .... Ticaret Odasında çalıştığı süreye ait 67.100.356- TL. tutarındaki ayrılma tazminatının vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte tazmini istemiyle açılan davada, davalı idarenin süre itirazının yerinde görülmediği, Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları Personel Yönetmeliğinin 32. maddesinde emeklilik suretiyle işten ayrılanlara ayrılma tazminatı ödeneceği ve odada geçen her tam hizmet yılının ayrılma tazminatına esas alınacağı hükümü yer aldığından, davacının ... Ticaret Odasında çalıştığı hizmet süresi karşılığının ayrılma tazminatı olarak kendisine ödenmesi gerektiği, mahkemelerince davacının 1981 ve 1987 yılları arasında çalıştığı süreye karşılık ayrılma tazminatı tutarının hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ayrılma tazminatı tutarının ... Ticaret Odasından aldığı son brüt aylık tutarı esas alınarak 1.758.952-lira olarak belirlendiği, bu sebeple tazminat olarak istenilen 67.100.356- liranın 1.758.952-liralık kısmının kabulüne, kalan kısmının ise reddine, kabul edilen kısım için Borçlar Kanununu hükümlerine göre kanuni faiz işletilmesine karar veren Konya İdare Mahkemesinin 24.3.1996 tarih ve 375 s. kararının; davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediği ve kabul edilen 1.758.952- liralık kısmı ile ilgili faizin hangi tarihte başlayacağına açıklık getirilmediği, davacı tarafından ise.-bilirkişi raporu tebliğ edilmeksizin karar verildiği, anılan raporda hesaplanan miktarın gerçekleri yansıtmadığı, mevzuat hükümlerine göre son aylık üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği öne sürülerek 2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Davalı idare tarafından davacının temyize cevap ve temyiz etme süresini geçirdiği bu sebeple dilekçenin reddi gerektiği, davacı tarafından ise davanın süresinde açıldığı savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi Ayten Küçük''ün Düşüncesi: Bilirkişi raporunu taraflara tebliğ etmeksizin karar veren idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Alaattin Öğüş''ün Düşüncesi: Dava, ... Ticaret Odasında yaklaşık altı yıl çalıştıktan sonra ... Ticaret Odasına naklen geçen davacının emekli olması sebebiyle ... Ticaret Odasında çalıştığı süreye ait 67.100.356 TL. ayrılma tazminatının ödenmesine hükmedilmesi dileğiyle açılmış, idare mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesine dayanılarak davacının ayrılma tazminatı alacağının 1.758.952 TL. olduğu gerekçesiyle bu miktarın kabulüne fazlaya ait kısmının ise reddine karar verilmiş, idare mahkemesi kararının kabul edilen miktara ait kısmı davalı idarece, redde ait kısmı da davacı tarafından temyiz edilmiştir.

2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde bu yasada hüküm bulunmayan hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının uygulanacağı haller sayılmış, bunlar arasında bilirkişi incelemesi de yer almıştır.

Anılan kanun kuralı ile yollamada bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 282. maddesinde ise aynen "Ehlivukuf raporunu mahkeme kalemine verir. Verildiği tarihi yazı işleri müdürü rapora işaret eder ve muhakemeden evvel suretlerini iki tarafa tebliğ eder" denilmektedir. Aynı kanunun 283. maddesinde de davanın iki tarafının da noksan ve açık olmayan konular hakkında bilirkişiden izahat alınmasını raporun kendilerine tebliği gününden bir hafta içerisinde hakimden yazılı olarak isteyebilecekleri kuralı yer almıştır.

Yukarıda metni açıklanan kanun kurallarının birlikte incelenmesinden, bilirkişi raporunun taraflara tebliğinin zorunlu olduğu, tarafların da tebliğden itibaren bir hafta içerisinde rapora itiraz edebilecekleri anlaşılmaktadır.

Olayda, mahkemece davacının ne miktarda ayrılma tazminatına hak kazandığının saptanması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmeksizin ve taraflara itiraz haklarını kullanma olanağı tanınmaksızın işin karara bağlandığı temyiz dosyasından anlaşıldığı cihetle kanunun emredici kuralına açıkça aykırılık oluşmuştur.

Açıklanan sebeplerle davacının temyiz isteminin kabulü ile usul ve kanuna aykırı idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, davacının ... Ticaret Odasında 1.4.1981-30.8.1987 tarihleri arasında çalıştığı sürelere ait 67.100.356-lira ayrılma tazminatının kanuni faiziyle birlikte ödenmesi isteminden doğmuştur.

2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin bilirkişi incelemesi konusunda yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 282 ve 283. maddelerinde, bilirkişinin raporunu mahkeme kalemine vereceği, yazı işleri müdürünce verildiği tarihin rapora işaret edileceği ve yargılamadan önce rapor örneklerinin taraflara tebliğ edileceği, tarafların noksan ve açık olmayan konularda bilirkişiden açıklama alınmasını raporun kendilerine tebliği gününden itibaren bir hafta içerisinde hakiminden yazılı olarak isteyebilecekleri kuralı yer almıştır.

Dava konusu olayda, davacının 1981 ve 1987 yılları arasında ... Ticaret Odasında çalıştığı sürelere ait ayrılma tazminatının hesaplanması amacıyla talimat yoluyla Zonguldak İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 28.2.1995 günlü bilirkişi raporunun, Zonguldak İdare Mahkemesi Başkanlığının 1.3.1995 tarih ve 1995/1 Talimat sayısı ile Konya İdare Mahkemesine gönderilmesine rağmen, mahkemece anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeksizin, davanın 24.3.1995 gününde karara bağlandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 2577 s. Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası hükümleri uyarınca bilirkişi raporunun taraflara tebliği ile tebliğden itibaren bir haftalık itiraz süresi verilmesi gerekli bulunduğundan, aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Konya İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye iadesine 25.6.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak : DKD. Sayı 95 s: 534
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdarİ Yargida Temyİz İtİraz İlİŞkİsİ avkt_63 Meslektaşların Soruları 12 30-07-2011 16:55
İdarİ Para Cezasina İtİraz HarÇ Maktu Mu Nİspİ Mİ? Seher Meslektaşların Soruları 4 19-11-2007 19:21
Ceza Dosyasindakİ BİlİrkİŞİ Raporunun Hukuk Davasina Etkİsİ advokat34 Meslektaşların Soruları 3 15-05-2007 15:08
İdarİ Yargida BoŞluk Doldurma sadakat Meslektaşların Soruları 2 10-11-2006 15:24
BİlİrkİŞİ Ekraporu? Ramazan NARİN Hukuk Soruları Arşivi 0 15-04-2006 22:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04404092 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.