Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anne ve babaya bakma yükümlülüğü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-11-2011, 18:35   #1
quellem

 
Varsayılan Anne ve babaya bakma yükümlülüğü

Herkese iyi akşamlar,

3 tane kıza sahip yaşlı bir çift var. 83 yaşında olan erkek yatalak hasta ve evde bakıcı bakıyor, eşi de 80 yaşında birlikte yaşıyorlar. bu çiftin sadece aylık 1200 TL emekli maaşı var. Bakıcı 24 saat beraber olduğu için ücreti 800 TL. Geriye çifte 400 TL kalıyor. Kızların hepsi evli, iki tanesi ayda toplam 400 TL yardımda bulunuyor. Ancak diğer kız hiçbir yardımda bulunmuyor, halbuki eşiyle beraber iki emekli maaşına sahipler. Bu kız çocuğunun da yardımını sağlayabailmek için ne yapılabilir. Yaşlı çiftin üzerine 2 ev var, birinde kendileri oturuyor zaten. Bu evler satılmadan yardımda bulunmayan kız için ne gibi bir yaptırım sağlanabilir? Evi satmaya kalksanız üzerinden kaç ay geçer, ev yazlık olduğu için kiraya da verilemiyor. Yaşlı çift çok zor durumda.

Teşekkür ederim.
Old 09-11-2011, 19:02   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan quellem
Herkese iyi akşamlar,

3 tane kıza sahip yaşlı bir çift var. 83 yaşında olan erkek yatalak hasta ve evde bakıcı bakıyor, eşi de 80 yaşında birlikte yaşıyorlar. bu çiftin sadece aylık 1200 TL emekli maaşı var. Bakıcı 24 saat beraber olduğu için ücreti 800 TL. Geriye çifte 400 TL kalıyor. Kızların hepsi evli, iki tanesi ayda toplam 400 TL yardımda bulunuyor. Ancak diğer kız hiçbir yardımda bulunmuyor, halbuki eşiyle beraber iki emekli maaşına sahipler. Bu kız çocuğunun da yardımını sağlayabailmek için ne yapılabilir. Yaşlı çiftin üzerine 2 ev var, birinde kendileri oturuyor zaten. Bu evler satılmadan yardımda bulunmayan kız için ne gibi bir yaptırım sağlanabilir? Evi satmaya kalksanız üzerinden kaç ay geçer, ev yazlık olduğu için kiraya da verilemiyor. Yaşlı çift çok zor durumda.

Teşekkür ederim.

Sizin için internette küçük bir arama yaptım. Ve sonuç olarak karşıma çıkan linki sizinle paylaşmak istiyorum...

Alıntı:
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...rih=2006-05-06
Old 09-11-2011, 19:17   #3
quellem

 
Varsayılan

muhtaç olunmadığı taktirde geçerli bir cevap o.
Old 09-11-2011, 21:13   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan quellem
Herkese iyi akşamlar,

3 tane kıza sahip yaşlı bir çift var. 83 yaşında olan erkek yatalak hasta ve evde bakıcı bakıyor, eşi de 80 yaşında birlikte yaşıyorlar. bu çiftin sadece aylık 1200 TL emekli maaşı var. Bakıcı 24 saat beraber olduğu için ücreti 800 TL. Geriye çifte 400 TL kalıyor. Kızların hepsi evli, iki tanesi ayda toplam 400 TL yardımda bulunuyor. Ancak diğer kız hiçbir yardımda bulunmuyor, halbuki eşiyle beraber iki emekli maaşına sahipler. Bu kız çocuğunun da yardımını sağlayabailmek için ne yapılabilir. Yaşlı çiftin üzerine 2 ev var, birinde kendileri oturuyor zaten. Bu evler satılmadan yardımda bulunmayan kız için ne gibi bir yaptırım sağlanabilir? Evi satmaya kalksanız üzerinden kaç ay geçer, ev yazlık olduğu için kiraya da verilemiyor. Yaşlı çift çok zor durumda.

Teşekkür ederim.

Yardım nafakası için dava açılmalıdır.
Saygılar.
http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=2326
Old 09-11-2011, 21:54   #5
kezzy

 
Varsayılan

Sayın Güntay'ın da belirttiği maddeden de anlaşılacağı üzere,

Medeni kanuna göre herkes, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt ve üst soya ve erkek-kız kardeşlerine yardım etmekle yükümlüdür ve bu yükümlülükten kaynaklanan nafakaya yardım nafakası adı verilir.

Böyle bir durumla karşı karşıya kalınması durumunda yoksulluk içinde yaşayan anne-baba, çocuklarından yardım nafakası talep edebilirler.
Yardım nafakası talep edecek kişinin, zaruret durumunda bulunması, ve bunu her türlü delille ispat etmesi gerekmektedir.

Nafaka talep edenin birden fazla çocuğu var ise bunlardan yalnız birine karşı dava açılmış ise mahkeme davacının ve tüm çocukların ekonomik ve sosyal durumlarını araştırır ve sadece davalı olan çocuğa isabet eden miktar üzerinden nafakaya hükmedecektir. Diğer çocuklar hakkında ise olumlu ya da olumsuz bir karar vermeyecektir.
Old 09-11-2011, 22:00   #6
tiryakim

 
Olumlu

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/19271
Karar: 2008/860
Karar Tarihi: 22.01.2008
NAFAKA DAVASI - BABANIN OĞLUNDAN NAFAKA İSTEMESİ - AİLE BAĞLARININ BABANIN KUSURU İLE ZAYIFLAMIŞ OLMASI - DÜRÜSTLÜK KURALININ DAVALI OĞLUN NAFAKA YÜKÜMLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRAN BİR NEDEN OLARAK KABUL EDİLEMEYECEK OLMASI
ÖZET: Davacı yetmiş yaşlarında, nafaka yükümlüsü oğul refah içerisindedir. Aile bağları babanın kusuru ile zayıflamıştır. Dürüstlük kuralı, bu koşullarda davalı oğlun nafaka yükümlüğünü ortadan kaldıran bir neden olarak kabul edilmemelidir. Oğlun yardıma muhtaç duruma gelmiş olan babasına karşı asgari yaşama giderlerini karşılama borcu, dürüstlük kuralı gereği ortadan kaldırılamaz.
(4721 S. K. m. 2, 364, 365, 366, 510) (765 S. K. m. 191, 503, 504, 505, 506, 507, 508, 509) (2 HD 02.02.1995 T. 1994/12296 E. 1995/1222 K.)
Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.
Karar: Davacı, dilekçesinde banka kredi kartı borçlarından dolayı Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan aldığı emekli aylığının haczedildiğini, aylık gelirinin 225 YTL olduğunu beyanla; yüksek gelir sahibi ve refah içerisinde bulunan oğlundan kendisi için 2.250 YTL, halen 7. sınıf öğrencisi olan küçük oğlu için 750 YTL yardım nafakası istemiştir.
Davalı cevabında; davacının dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmak suçlarından sabıkasının bulunduğunu, Maliye Bakanlığı ve İstanbul Defterdarlığı’na başvurarak kendisini ihbar ettiğini, Ümraniye Sulh Ceza Mahkemesi’nde ölümle tehdit ve hakaret suçlarından yargılandığını, yanında çalışan hizmetçisinden evlilik dışı çocuğu olduğunu, velayeti altında olmayan çocuk için de yardım nafakası isteyemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki aile bağlarının davalının kusuru ile ortadan kalktığı, davacının davalı oğlunu ölümle tehdit suçundan yargılandığı, dava dosyalarında davalıyı evlatlıktan reddettiğine ilişkin beyanların yer aldığı, sonuçta aile bağlarının temelinden sarsılması yüzünden aile birliğinin sağladığı hak ve yükümlülüklerin ortadan kalktığı, nafaka talebinin MK. m. 2 ile bağdaşmadığı, küçük Kaan'ın ise MK m. 365/1 uyarınca, öncelikle anne ve babasından nafaka talep edebileceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Sabıka sorgulamasından, Ankara Yedinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1980/392-1981/55 sayılı kararı ile davacının TCK m. 503-509 uyarınca yargılanarak cezalandırıldığı, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.12.2002 gün ve 2001/1795-2001/2976 sayılı kararı ile davacının davalı oğluna telefonla mesaj göndermek suretiyle tehdit ettiği, yargılanıp TCK. m. 191/1 uyarınca mahkum olduğu, dava ile ilgili 21.11.2001 tarihli ifade tutanağında, kendisini şikayet eden kişinin oğlu olduğunu ispat etmesi için DNA testi istediği, Ümraniye Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2002/1175-2006/1116 sayılı kararı ile yine oğluna karşı işlediği tehdit suçundan TCK. m. 191/1 uyarınca yargılandığı ve mahkum olduğu, 1986 yılında davalının teyzesi Ö. Sebile'nin kendisini evlatlık aldığı ve soyadının bu nedenle G... olduğu, yine davacının davalı oğlunu İstanbul Defterdarlığına 08.06.2001 tarihinden 16 yıl önce Zeytinburnu ve Mecidiyeköy Vergi Dairelerinden adını kullanarak haksız vergi tahsilatı yaptığı konusunda şikayette bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece Kaan hakkında nafaka istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yöne ilişkin hükmün onanmasına;
Ancak, MK'nın 364. maddeleri uyarınca <Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri refah içinde bulunmalarına bağlıdır.>
MK'nın 366. maddesi uyarınca, korunmaya muhtaç kişilerin bakımı bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır. Bu kurumlar yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü hısımlarından isteyebilir. Yasanın bu hükmü de gözetildiğinde, nafaka yükümlülüğünün yasanın emrettiği ve özellikle refah içerisinde olan altsoy (oğul) için kaçınılmaz bir yükümlülük olduğu görülmektedir.
Nafaka yükümlülüğünün ortadan kaldırılması, MK. m. 365/3'te düzenlenmiştir. Bu hükme göre, <nafakanın, yükümlülerin bir ya da birkaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa, hakim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir.> O nedenle, kural olarak nafaka yükümlülüğünün kaldırılması için birden çok nafaka yükümlüsünden talep edilmesi ve yükümlülerden birinin nafaka yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde, diğerinden talep edilmesinin hakkaniyete aykırı bulunması gerekir. Bunun dışında nafaka yükümlülüğünün ortadan kaldırılmasını düzenleyen herhangi bir hüküm yer almamaktadır.
Yardım nafakası, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı sosyal ödevdir ve kanun koyucu, kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiş, bu ödevin ortadan kaldırılmasını ise, MK m. 365 ile sınırlamıştır.
Yardım nafakası, zarurete düşen hısımın yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu yardım isteğidir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Yardım nafakasının koşulları objektiftir ve bu koşulların gerçekleşmesi halinde nafaka borcu doğmaktadır (H.V. Velidedeoğlu, Türk Medeni Hukuku, İst. 1963, s. 396).
Aileye karşı vazifelerini ağır surette ihmal edenlerin, nafaka isteyemeyeceği MK m. 510 uyarınca, mirasçılıktan çıkarılma sebepleri varlığı halinde de nafaka yükümlülüğünün ortadan kalkması gerektiği öğretide (Mustafa Reşit Belgesay, Türk Kanun Medenisi Şerhi, İst. 1957, s. 298) kabul edilmektedir.
Uygulamada da aile bağlarının temelinden sarsılması halinde nafaka yükümlüğünün ortadan kalkacağı kabul edilmektedir.
Y.2.HD. 02.02.1995 gün ve 12296/1222 sayılı kararında, aile bağlarının temelinden sarsılması halinde, kurumun sağladığı hak ve mükellefiyetlerin de ortadan kalkmasının MK. m. 2 uyarınca dürüstlük kuralı gereği olduğunu ifade etmiştir (nafaka borçlusunu döven altsoy).
Buna karşılık, uygulamada altsoyun yardım nafakası yükümlüğüne daha fazla önem verilmiş, annenin nafaka yükümlüsü karşısında çocukluğunda görevlerini yapmaması oğlunu küçük yaşta ona buna terk etmesi, oğlunu kakalarına bırakması, büyüyüp iş sahibi olana kadar onunla ilgilenmemesinin, ananın nafaka hakkını ıskat etmeyeceği kabul edilmiştir (Y.2.HD. 25.12.1947-7584-6786).
Davacı 70 yaşlarında, nafaka yükümlüsü oğul refah içerisindedir. Aile bağları babanın kusuru ile zayıflamıştır. Ne var ki, MK'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı, bu koşullarda davalı oğlun nafaka yükümlüğünü ortadan kaldıran bir neden olarak kabul edilmemelidir. Oğlun yardıma muhtaç duruma gelmiş olan babasına karşı asgari yaşama giderlerini karşılama borcu, dürüstlük kuralı gereği ortadan kaldırılamaz. Aksini gerektirir. Zira altsoyun (oğlun) üstsoya (babaya) karşı yardım yükümlülüğü ile üstsoyun altsoya karşı olan yardım yükümlülüğünün ahlaki, geleneksel ve toplumsal nedenleri farklıdır. MK m. 364 bu şekilde yorumlanmalıdır.
Mahkemece yapılacak yargılamaya göre, davacı babanın yardıma muhtaç olduğu, yoksul olduğu (MK m. 364) saptandığı takdirde, MK m. 365 uyarınca <davacının geçinmesi için gerekli> yardım nafakasına hükmedilmelidir.
Sonuç: Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-11-2011, 17:02   #7
quellem

 
Varsayılan

cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
Ancak yardım nafakası açılabileceğini biliyorum ama benim asıl sorum malvarlığı olan yaşlı çift mallarının satışını yapmadan nafaka alabilir mi? Diğer iki kardeş her ay düzenli olarak yardımda bulunmaktadır.Evlerden birinde yaşlı çift ikamet etmektedir.
Old 12-11-2011, 18:37   #8
üye31284

 
Varsayılan

Duygusal açıdan baktığımda kendisi de eşi de emekli maaşı alan bir evladın ailesine yardım etmemesi hem de beklenen yardımın 200TL gibi bir rakam olması karşısında üzücü geliyor.

Ancak işin içini bilmiyoruz: Potansiyel davalının çocukları var mı? Masrafları nedir? Borçu var mı evetse ne kadar? Ne kadar maaş alıyor?

Herşeyi bir kenara bırakalım, açılacak davada müvekillerinizin hem de iki tane evi olması oldukça aleyhinize bir durum. Yazlık olduğu için kiralanamıyor, satmaya kalksanız üzerinden kaç ay geçer demişsiniz. Satmaya kalkılmamış yani hiç... Kiralanmaya çalışılmış mı? Yazlık nerede? Üzerinden kaç ay geçer gibi bir beyanın geçerliliği olacağını sanmıyorum.

Yazlığın yerine göre yazlık eve yerleşip, oturdukları evi satma savunmasıyla da karşılaşabilirsiniz. Yazlık var yazlık var...

Potansiyel müvekilleriniz düzenli maaş alıyorlar...

Bakıcıya verilen paranın çok olup olmadığı, 80 yaşında iki insana bakıcıya verilen para dışında kalan 800 TL nin neden yetmediği, ne gibi masrafları olduğu da araştırılacaktır. Hangi şehirde yaşıyorlar?

Diğer iki kardeş düzenli yardım ediyor diye 3. çocuğun yardım etmesi mantığı kurulamaz.

Yine de hakimin de taktir yetkisi olacaktır.

Sadece anlattıklarınızla istediğiniz cevabı bulamazsınız, bunlarla değerlendirin.
Old 12-11-2011, 23:45   #9
quellem

 
Varsayılan

çok teşekkür ederim aşağı yukarı ben cevabımı aldım,
ayrıntılı açıklamada bulunduğunuz için ayrıca teşekkür ederim tam aradığım cevabı aldım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anne psikolojik olarak rahatsızsa Velayet Babaya verilir mi? - Yargıtay Kararı Arıyorum tiryakim Meslektaşların Soruları 3 07-03-2011 22:22
boşanma öncesi borçlar boşanma sonrası anne ve babaya yansırmı Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 01-11-2009 13:34
Babanın bakma yükümlülüğü hakkında tunca07 Meslektaşların Soruları 2 30-05-2009 21:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05613995 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.