Kira ödemeyen kardeşin Tahliyesi

İyi günler.Müvekkilin kardeşinin maddi durumu kötü olduğu için müvekkilin evinde bir süreliğine oturmasına izin verilmişi oncak 1993 yılından bu yana hiç kira vermeden kardeşi evde oturmuştur.Birkaç yıldır çıkmasını istediği halde çıkmamaktadır.Tahliye edebilmek için hangi şekli önerirsiniz.

Sayın AV.AYŞE GÜL;

Fuzuli işgal nedeniyle tahliye davası ve ecrimisil talebinde bulunabilirsiniz. Müvekiliniz kısa sürede sonuç almak istiyorsa ve herhangi bir ecrimisil talebi olmayacaksa kaymakamlığa bir dilekçe marifetiyle başvurarak tahliye talebinde bulunabilirsiniz. Saygılarımla..

MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL DAVASI AÇILABİLİR
Karşı taraf şimdiye kadar o taşınmazda tapu malikinin izni ve hoşgörüsü ile oturmuştur.Tapu maliki bu müsaadesini ve hoşgörüsünü her zaman geri alabilir ve ortada kira sözleşmesi de bulunmadığından oturan kişinin müdahalesinin önlenmesini isteyebilir. Dava dilekçesinin tebliği (izin ve hoşgörünün ) geri alındığı anlamını taşır. Ecrimisil istenecekse kötüniyet unsurunun oluşması için ihtarname tebliği gerekir.
Diye düşünüyorum.

(Dava bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacının çekişmeli taşınmazda davalının oturmasına muvafakat ettiği , muvafakatini eldeki davayı açmakla geri aldığı sabittir. Davacının tek taraflı muvafakatini geri alması herzman mümkündür.Davamım kabulüne karar verilmesi gerekir.-- 1.HD.04.02.1999 T.E.413 K.745)

Kiralanan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesi yolu da denenebilir. Sürecin işleyiş şeklinin basit olması nedeniyle sonuç alma ihtimali olabilir. Doğrudan ecrimisil davasının da açılamayacağını düşünüyorum. Kolay gelsin.Saygılar...

Yukarıdaki açıklamalara ek olarak belirtmek isterim, ecrimisil talebinde bulunulmasının söz konusu olamayacağını düşünüyorum zira kişi malikin rızası ve irasei ile bu güne kadar gayrimenkulde ikamet etmiş sayılır, ecrimisil talebinde bulunulamayacağını düşüyorum
selamlar

Alıntı: Yazan Muhsin KOÇAK Yukarıdaki açıklamalara ek olarak belirtmek isterim, ecrimisil talebinde bulunulmasının söz konusu olamayacağını düşünüyorum zira kişi malikin rızası ve irasei ile bu güne kadar gayrimenkulde ikamet etmiş sayılır, ecrimisil talebinde bulunulamayacağını düşüyorum selamlar

Değerli Meslektaşım;

Size ecrimisil konusunda katılmıyorum. Gayrimenkulden çıkması istenen şahıs başlangıçta bir süreliğine kalmaya başlamış olmasına rağmen makul süreyi aşmış ve 2 yıldır çıkmayı reddetmektedir ve dolayısıyla malikin rızası dışında bir ikamet durumu söz konusudur. Bu anlamda malikin ecrimisil talep edebilmesi gerektiği kanaatindeyim. Saygılarımla..

Sayın Meslektaşlar,
Sayın Av.Engin'in görüşüne katılmıyorum.Şöyle ki:"Başlangıçta bir süreliğine kalmaya başlamış olmasına rağmen makul süreyi aşmış ve 2 yıldır çıkmayı reddetmektedir" demektedir.
Başlangıçta bir süreliğine ne demek? Hangi süreliğine? Bu süre ne zaman biter?Hangi süre makuldür? Hangi süre makul değildir?
Bunların hepsi yanıtlanması gereken sorulardır.İki yıldır çıkmayı reddettiğini nereden çıkardık.Benim yukarıda okumadığım bir bölüm mü var diye düşünüyorum.Atladığım bir bölüm varsa şimdiden özür.
Şimdi olayı değerlendirelim:Müvekkiliniz kendi evini kendi rızası ile (bedelsiz olarak) yararlanması için kardeşine vermiştir.
Önce şunu belirteyim ki burada 3091'in koşulları yoktur.Kaymakamlığa başvurmak için ilk koşul taşınmazın sahibinin rızası hilafına işgal edilmiş olması gerekir ki böyle bir durum yoktur.Çünkü evini kendi rızası ile kardeşine vermiştir.Sonradan rızasını geri çekmesi durumu değiştirmez.Bu nedenle bunu geçelim.Ecrimisil için ise daha önce bir ihtarname yoksa derhal bir ihtarname çekilmesi gerekir.Bu ihtarnamede taşınmazında oturmasına rızası olmadığını ve çevre rayiçlere göre şu kadar ecrimisil ödenmesini istediğini belirtmesi gerekir.(İşe yarar mı bilmiyorum ama burada tanık da dinlenebilir gibi geliyor.Yani "Ben şu tarihte şu kişilerin olduğu bir ortamda kardeşime artık evimden çık ve bu günden sonra çıkıncaya kadar da şu miktar kira ver dedim.Bunu da falanca ile filanca duydular.Tanıktırlar" derseniz, işe yarayabilir.
Buna bağlı olarak elatmanın önlenmesi davası açarak kardeşini konuttan çıkarabilir.İhtarnameden itibaren evin boşaltılmasına kadar geçecek süre içinde ise ecrimisil almaya hak kazanır.
Sevgiler ve saygılar.
Av. MEHMET SEYREK

Öncelikle vakit ayıran tüm arkadaşlara teşekkür ederim.Ecrimisil bizim için sadece caydırıcı olması açısından değerlendireceğimiz bir konu.Öncelikle temerrüde düşürmek açısından bir ihtarname gönderip bu güne kadar harici olarak tahliye talep ettiğimiz ancak tahliyenin olmaması sebebi ile rayice göre şu kadar kiranın (geçmiş iki yılın da toplamının istenilerek)yatırılması kira miktarına ve dolayısı ile ihtara itiraz olması halinde biriken kiralar için tahliye talepli icra takibi yapılsa nasıl olur dersiniz.Teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan AV.AYŞE GÜL Öncelikle vakit ayıran tüm arkadaşlara teşekkür ederim.Ecrimisil bizim için sadece caydırıcı olması açısından değerlendireceğimiz bir konu.Öncelikle temerrüde düşürmek açısından bir ihtarname gönderip bu güne kadar harici olarak tahliye talep ettiğimiz ancak tahliyenin olmaması sebebi ile rayice göre şu kadar kiranın (geçmiş iki yılın da toplamının istenilerek)yatırılması kira miktarına ve dolayısı ile ihtara itiraz olması halinde biriken kiralar için tahliye talepli icra takibi yapılsa nasıl olur dersiniz.Teşekkür ederim.

Ortada yazılı ya da sözlü bir kira sözleşmesi bulunmadığından, sayın Mehmet Seyrek'in gayet isabetli açıklamaları doğrultusunda, öncelikle bir ihtarname ile rızanın geri alındığını bildirmeli, tahiye için makul bir süre vermeli, snrası için ecrimisil isteminizi bildirmeli; verilen sürede tahliye edilmezse elatmanın önlenmesi (ve isteniyorsa ecrimisil) davası açmalısınız.

Sayın mehmetseyrek;

"Birkaç yıl" şeklindeki ifadeyi hataen iki yıl olarak belirtmişim, bu konuda haklısınız. 3091 sayılı kanuna göre kaymakamlığa başvururunun ön koşulunun malikinin rızası hilafına işgal olduğundan bahsetmişsiniz ki doğrudur. Ancak, başlangıçta rıza varken sonradan rıza gösterilmemesi hususu "rızası hilafına işgal" olarak neden değerlendirilemiyor anlayamadım. Gerekçeniz 3091 sayılı TAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN'un hangi düzenlemesine dayanmaktadır?

"Görev" başlığı altında düzenlenen 2. maddeye göre; "Taşınmaz mallara tecavüz veya müdahale edilmesi halinde; taşınmaz mal merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir."

Kanunda, "başlangıçta rıza var fakat sonradan rıza gösterilmiyor ise o takdirde rıza hilafına işgalden bahsedilemez" şeklinde bir ifade göremedim. Sayın Aladağ'ın ifade ettiği gibi rızanın geri alındığı ihtar edilmekle 3091 sayılı kanundan yararlanılabileceği kanaatindeyim. Saygılarımla..

Sayın Meslektaşım(Av. Engin)
Öncelikle niyetimin yalnızca arkadaşlarıma yardımcı olmak olduğunu söyleyeyim de herhangi bir sıkıntı olmasın.
Benim yazdıklarım yalnızca hukuki bilgiye değil deneyime de dayanıyordu.
Eğer Kaymakamlığa başvuracak olursanız böyle bir yorumla karşılaşmanız kaçınılmaz.Ben de bir kaç kez böyle bir yorumla karşılaştığım için ve de karşımdaki kişi bir hukukçu değil de Kaymakamlık yazı işleri müdürü olduğu için bu yola devam etmekte doğrusu direnmedim.
Bu durumda yapılacak iş başvuru dilekçemizi alıp geri dönmek değil de belki de ısrarcı olup dilekçemizin reddedilmesini istemek sonra da idari dava açmak gerekirdi.
Çünkü bu idari bir karar olduğu için başka yol yok gibime geliyor.İdari işlemlerin iptali ise çok zor ve uzun ince bir yol olduğundan bu yola başvurmak bana hep zor gelmiştir.
Bir de 3091 sayılı yasanın 13. maddesini hatırlatmak isterim.Buna göre belki haklı çıkabileceksiniz.İdare Mahkemesinden iki yıl sonra bir karar alabileceksiniz ama neye yarar."Vel bad el harab-ül Basra"
Kolaylıklar dileğiyle
Av. MEHMET SEYREK