Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mükellefiyetli Bağışlama.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-07-2011, 11:14   #1
Metel

 
Varsayılan Mükellefiyetli Bağışlama.

Değerli Mesektaşlar;
Bir konuda tereddüt yaşamaktayım. Bu konuyla ilgili değerli bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Bir gayrimenkul sahibinin arsasının kararlıştırılan belirli bir kısmına zeytin ağacı dikilmesi şartıyla ağaç dikilen kısmın 1/4 ünü müvekkilime bağışlayacağını kararlaştıran bir sözleşme yapılmış. Müvekkilim sözleşmenin gereğini yerine getirmiş. Ancak Tapuya şerh düşülmemiş. Sözleşme 1961 yılında yapılmış. Aynı sözleşmede aynı şartlarda toplamda 3 kişi(biri müvekkilim) varsa da bağış işlemini diğer iki kişi sonuçlandırmış. Bu süreçte bağışı yapan arsa ortaklarından biri ölmüş diğeri hayatta. Benim müvekkilim ağaçları diktikten sonra o kısmı 1961 yılından beri kullanmaktayken 20 gün önce adı geçen kısım satılmış. Sözleşmede bağışlayanın kayıtsız şartsız sözleşmeden dönebileceği v.s hususlarda aleyhe bir şart yok. Olay konusu arsayı satın alan kişi bütün bunlardan haberdar olan komşusu.
Bu durumda bağış sözleşmesinin zamanaşımı, bağışlamadan dönme v.s hususlarda bir sonuca ulaşamadım. Siz değerli meslektaşlarımın bu konuda bilgi ve paylaşımlarını bekliyorum. Teşekkürler.
Old 18-07-2011, 13:03   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Koşullu - Yükümlü bağışlama

Sayın meslektaşım,

1.Tapulu taşınmazların bağışlanması taahhüdü BK.'nin 238/2 ve 2644 sayılı Tapu K. 26.maddeleri hükümlerine göre tapu memuru önünde yapılmalıdır.

2.BK.md.240/1'maddesi "Bağışlama şartla yahut mükellefiyetle takyit olunabilir" hükmünü içermektedir.

3.Uygulamada koşullu ve yükümlü bağışlamaları birbirinden ayırmak oldukça güçtür.

4.Taraflar çoğunlukla yükümü ,“koşul” sözü ile anlatırlar. Bu nedenle kullanılan sözcüklere değil, tarafların niyetlerine ve kendisine bağışlama yapılan kişinin bir edim (eda) zorunluluğu olup olmamasına bakılmak gerekir.

5.Koşullu bağışlamada; bağışlamanın hükümlerini doğurması, bir geciktirici koşula (taliki şarta) ya da hükümlerini doğurmuş olan bağışlamanın sona ermesi bir bozucu koşula (infisahi şarta) bağlanmaktadır.

6.BK.ve MK.'da sözü edilen belli başlı koşula bağlı bağışlamalar:
6.a)Bağışlayanın ölümüne bağlı olarak yapılan bağışlamalar,
6.b)Bağışlayana dönme koşuluyla yapılan bağışlamalar ile
6.c)Kayıtsız şartsız dönme koşuluyla yapılan bağışlamalardır.

7.Bağışlamada, bağışlayana bir yükümü yerine getirmek ödevi yüklenebilir. Yüküm; bağışlamaya eklenen yan ( fer'i ) bir kayıttır ki, bununla kendisine bağışlama yapılan kimse, belli bir amaç için edimde bulunmak zorunluluğu altına sokulur.

Şu da var ki, bu yüküm, bir denk karşı edim değildir. Çünkü bağışlanana bir denk karşı edim yüklenebilmesi, bağışlamanın niteliği ile bağdaşmaz.

Yükümde, bağışlayanın, belirli bir amacın gerçekleşmesi uğruna bağışlanana bir edimde bulunma ödevini yüklemesi söz konusudur. Değişik bir söyleyişle yüküm, bağışlanan için bir edimde bulunma ödevi doğurmasına rağmen, bağışlamanın karşılıksız (ivazsız) oluşunu etkilemez ve dolayısıyla da bir karşı edim sayılmaz.

8.Koşullu bağışlamada, koşulun (şartın) biçime uygun olarak saptanması gerektiği halde, yükümlü bağışlamada, bağışlananın yüküm altına girmesine biçim zorunluluğu uygulanmaz. Çünkü bağışlamada biçim, bağışlayanı korumak amacına yöneliktir. Şu var ki, yükümün bağlayıcı olabilmesi için, bağışlananın, yükümlü olarak bağışlamayı kabul etmesi gerekir. Burada bağışlananın susması, zımni olarak yükümü kabul ettiği yolunda değerlendirilemez (Mustafa Reşit Karahasan. Türk Borçlar Hukuku Özel Borç ilişkileri 2002 baskı 1.Cilt s.665-667 ).

(Yukarıdaki bilgilerin alındığı Yargıtay kararı:HGK.E. 2004/5-199,K. 2004/187,T. 31.3.2004)



Mola...
Old 18-07-2011, 13:21   #3
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Olay ve Hukuk

Alıntı:
Bir gayrimenkul sahibinin arsasının kararlıştırılan belirli bir kısmına zeytin ağacı dikilmesi şartıyla ağaç dikilen kısmın 1/4 ünü müvekkilime bağışlayacağını kararlaştıran bir sözleşme yapılmış. Müvekkilim sözleşmenin gereğini yerine getirmiş. Ancak Tapuya şerh düşülmemiş. Sözleşme 1961 yılında yapılmış.

Eldeki veriler:
1.Taşınmaz = Malik sayısı ?
2."...arsasının kararlaştırılan belirli bir kısmına zeytin ağacı dikilmesi şartıyla..."
3."...ağaç dikilen kısmın 1/4 ünü..." müvekkile...Bağış
4.Sözleşme = ?
5.Tapuya şerh düşülmemiş (tapu memuru önünde yapılmamış !)
6.Sözleşme 1961 yılında yapılmış
7.Müvekkil " sözleşmenin gereğini yerine getirmiş"


Alıntı:
Aynı sözleşmede aynı şartlarda toplamda 3 kişi(biri müvekkilim) varsa da bağış işlemini diğer iki kişi sonuçlandırmış. Bu süreçte bağışı yapan arsa ortaklarından biri ölmüş diğeri hayatta. Benim müvekkilim ağaçları diktikten sonra o kısmı 1961 yılından beri kullanmaktayken 20 gün önce adı geçen kısım satılmış. Sözleşmede bağışlayanın kayıtsız şartsız sözleşmeden dönebileceği v.s hususlarda aleyhe bir şart yok. Olay konusu arsayı satın alan kişi bütün bunlardan haberdar olan komşusu.

8."Aynı sözleşmede aynı şartlarda toplamda 3 kişi(biri müvekkil)"

9."Benim müvekkilim ağaçları diktikten sonra o kısmı 1961 yılından beri kullanmakta..."

10.Bu yer (1/4) 20 gün önce satılmış....

11...arsayı satın alan kişi bütün bunlardan haberdar olan komşu...

Mola...
Old 18-07-2011, 15:21   #4
Metel

 
Varsayılan

Sayın Üstadım; öncelikle teşekkürlerimi sunmak isterim.
Taşınmazın üç maliki var, üçü de sözleşmeyi imzalamış. Biri ölmüş diğer(leri) hayatta.Eksik yazmışım.
Sözleşme ihtiyar heyeti meclisince onaylanmış. Ne yazık ki tapuda değil.
Özellikle zamanaşımı konusunda tereddüte düştüm. Gayrimenkul mülkiyetinin iktisabı 20 gün önceki satış işlemiyle daha da zorlaşsa da bağışlayanın tazminat zorunluluğu ya da sebepsiz zenginleşmeden sonuç alabilirmiyim diye düşünüyorum. Aynen ifa davası açsam sonuç alamayacam artık. Sizin molanızda ben de bunları ekleyeyim dedim üstadım. Saygılar.
Old 18-07-2011, 17:18   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Görüş

Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetin devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilmeyeceğine …

...olayın özelliğine göre hakimin TMK.nın 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebileceğine…

YİBGK.E. 1987/2,K. 1988/2,T. 30.9.1988

Yasa ve içtihatların labirentinde... "Ya bir yol bulmalı, ya da bir yol açmalı"...

Kolay gelsin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
şartlı bağışlama avsafran Meslektaşların Soruları 4 14-08-2010 16:05
İnançlı İşlem-Bağışlama Av. Teoman Özkan Meslektaşların Soruları 2 26-06-2009 12:49
bağışlama MELEK Meslektaşların Soruları 2 31-03-2009 15:12
Gayrimenkul bağışlama taahhüdü.. imge_nil Meslektaşların Soruları 3 02-03-2008 18:55
bağışlama!! ayanlar07 Meslektaşların Soruları 0 30-12-2006 22:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05050898 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.