Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Alacak davalarında zamanaşımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-02-2015, 14:55   #1
Av.Mhg Güneş

 
Varsayılan Alacak davalarında zamanaşımı

Değerli Meslektaşlarım;
Müvekkilim, kat karşılığı bir parsele konut yaptırıyor. müvekkilimin yaptırdığı konutun hemen yanındaki parsele de başka bir kişi kat karşılığı konut yaptırıyor. ancak arazinin meyilli olması sebebiyle, müvekkilim diğer inşaat sahibiyle sözlü olarak anlaşmak suretiyle iki inşaat arasına giderleri ortak karşılanmak suretiyle bir istinat duvarı yaptırıyor. Diğer konut inşaasını yapan şahıs yapılan istinat duvarının giderlerini ortak karşılanacağını kabul ediyor. ancak masrafları benim müvekkilimin vermesini istinat duvarı tamamlanınca ortaya çıkan maliyetin yarısını müvekkilime ödeyeceğini söylüyor. istinat duvarı 2012 nin 6. ayında bitiriliyor. ancak karşı taraf kendisine düşen miktarı (30000) ödemiyor.
Şimdi öğrenmek istediğim şu ?
1- Bu alacak davasını 2014 yılının 12. ayında açtım. karşı taraf zamanaşımı definde bulundu. kanunda da farklı farklı zamanaşımı süreleri var. hangisi bu davaya uygulanır. sizce hakim zamanaşımı defini kabul edip davayı reddedebilir mi?
2- bu davayı kazanma şansım var mı? Çünkü müvekkille karşı taraf arasında yazılı bir sözleşme yok!! sadece sözlü bir anlaşma var. ancak elimizde istinat duvarına yapılan tüm masrafları gösterir faturalar mevcut... ayrıca tanıklarda mevcut...

değerli meslektaşlarımın fikirlerini bekliyorum.. saygılar.. iyi çalışmalar
Old 18-02-2015, 21:56   #2
Av. Ferman Kaya

 
Varsayılan Zamanaşımı Süresi...

Değerli Meslektaşım,

6098 Sayılı TBK'da zamanaşımı süreleri genel olarak 146'ncı maddede: "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on (10)yıllık zamanaşımına tabidir." denilmek suretiyle düzenlenmiştir.

TBK'nın 147'nci maddesinde ise hangi alacakların beş (5)yıllık zamanaşımına tabi olduğu tahdidi olarak hüküm altına alınmıştır. Bunlar da şu şekildedir:

"a- Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi diğer dönemsel edimler."

"b- Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta ve benzeri yerlerdeki yeme içme bedelleri."

"c- Küçük sanat işlerinden ve küçük çapta perakende satışlardan doğan alacaklar."

"d- Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar."

"e- Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar."

"f- Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar."

Açıklanan hükümler çervesinde sizin davanızın zamanaşımı açısında bir riski bulunmamaktadır. Diğer yanda sözleşmede farklı zamanaşımı düzenlenmiş olsa bile TBK 148'inci maddesi hükmüne göre bu düzenleme hukuka aykırı olacaktır.

İkinci sorunuzda kesin bir cevap vermek hukukun ruhuna aykırı olacaktır. Deliller ve ispat külfeti çerçvesinde bu davanın kaderi de farklı olacaktır.

İyi günler dilerim.
Av. Ferman Kaya
Old 25-02-2015, 11:33   #3
akrd61

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım

Alıntı:
Yazan Av.Ferman Kaya
İkinci sorunuzda kesin bir cevap vermek hukukun ruhuna aykırı olacaktır. Deliller ve ispat külfeti çerçvesinde bu davanın kaderi de farklı olacaktır

Av.Ferman Kaya nın bu görüşüne katılmakla beraber davanıza dayanak olabilecek yasa maddeleri şunlardır diye düşünüyorum.İyi çalışmalar....

TMK Madde 721 - İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır.

Dolayısıyla

TMK Madde 694 - Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır.

Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş, diğerlerine payları oranında rücu edebilir.
Old 25-02-2015, 14:17   #4
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akrd61
Değerli meslektaşım



Av.Ferman Kaya nın bu görüşüne katılmakla beraber davanıza dayanak olabilecek yasa maddeleri şunlardır diye düşünüyorum.İyi çalışmalar....

TMK Madde 721 - İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır.

Dolayısıyla

TMK Madde 694 - Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır.

Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş, diğerlerine payları oranında rücu edebilir.




Bu, tartışmaya değer bir görüş. Ancak benim şahsi kanaatime göre, ilk yanıt hatalıdır.



Öncelikle, kişinin talebinin hangi hukuki sebebe taalluk ettiğini bulmak gerekir. Davacı, davalıyla arasında sözleşme bulunduğunu ispatlayabilmiş midir? Ya da davalı, davacının anlattığı gibi aralarında sözlü bir mutabakat olduğunu kabul etmiş midir? Eğer bu soruların her ikisinin de yanıtı olumsuzsa taraflar arasında hiçbir mukavele bulunmadığı ön kabulüyle inceleme yapmak gerekir.

Bu halde, ikinci aşama, istinat duvarının taraflardan hangisinin yararına olduğunu saptamaktır. Eğer duvarın yapılmasıyla her iki taraf da eşit derecede menfaat sağlamakta ise, duvarın yarısı için davacı davalı yararına "vekaletsiz iş görmüş" durumdadır. Vekaletsiz iş görmeden doğan alacaklar sebepsiz iktisap hükümlerine göre adına iş görülenden tahsil edilir. Dolayısıyla, zamanaşımı da sebepsiz zenginleşmeden doğan alacaklar için uygulanacak zamanaşımıdır.


Gelelim paylı mal meselesine. MK 721 taşınmazı birbirinden ayıran sınırı teşkil edecek "şey" üzerindeki hakkı düzenlemektedir. Buna göre, sınır çizgisini oluşturma amaçlı duvar ortak mülkiyettedir. Evvelemirde, bu istinat duvarı "sınırı birbirinden ayırma" amaçlı mı yoksa "toprak kaymasını önleme" amaçlı mı inşa edilmiştir? Farz edelim ki inşa maksadı sınır çizmektir. Öyleyse, bu madde az önce söylediğim gibi sadece mülkiyet hakkını düzenleyebilmektedir. Hem kendi, hem başkası adına her iki tarafın menfaatine uygun olarak inşaat yapan kişi vekaletsiz iş görmüştür. Ortaya çıkan inşaatta mülkiyet ortak olabilir. Bu madde, bu hususa ilişkin farklı bir hüküm ortaya koymamaktadır.

694. madde ise "Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler"den kaynaklanacak sorumluluğu paylaştırmaktadır. Paylı bir malın doğrudan inşası, yani yoktan var edilmesi bence bu hükmün düzenlemeyi hedeflediği sorumluluklar içerisinde değildir. Madde hükmü, paylı mal "nedeniyle" doğacak borçları paylaştırmaktadır.

Ben, vekaletsiz iş görme hükümlerinin burada uygulama alanı bulacağı görüşündeyim. Zamanaşımı itirazının yerinde olduğunu düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Belirsiz alacak davalarında ıslah hüsnü gökulu Meslektaşların Soruları 31 20-04-2018 22:35
Uyarlama Davalarında Zamanaşımı Kaç Yıl detay82 Meslektaşların Soruları 1 18-07-2013 09:18
Alacak Davalarında Tanıkla İspat /Zamanaşımı Süreleri/ Bir Öneri... Av.Mehmet Saim Dikici Hukuk Sohbetleri 4 08-06-2013 12:38
Yolluk Davalarında Zamanaşımı avtonyukuk Meslektaşların Soruları 4 28-09-2012 16:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04124403 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.