Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tapusuz taşınmazın mirasçılar tarafından kullanımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-06-2008, 11:22   #1
nizar

 
Varsayılan tapusuz taşınmazın mirasçılar tarafından kullanımı

Değerli Meslektaşlarım;

Tapusuz taşınmaz miras yolu ile intikal etmiş olup, üzerinde 2 ev vardır. 4 mirasçı var. Bu evlerden biri muris tarafından sağlığında yapılmış olup diğer ev ise diğer mirasçıların rızası ile mirasçılardan biri tarafından yapılmıştır. Mirasçılardan biri de eski evi zaman zaman kullanıyor. Şimdi üçüncü mirasçı, gayrimenkulün bir bölümünde kendine ait bir ev inşa etmek istiyor. Yeniden gayrimenkul üzerinde ev inşa edilmesi taşınmazın yüzölçümünün büyüklüğü açısından mümkün.Ancak üzerinde evi olan ve diğer eski evi kullanan iki mirasçı buna izin vermiyor. Diğeri ise yeniden ev yapılmasına ses çıkartmıyor.Kendi aralarında gayrimenkulün haricen bölünmesine de rıza göstermiyorlar.

Böyle bir durumda bu taşınmaz üzerinde A, diğerlerinin müdahalesini nası bertaraf ederek kendine ait bir ev inşa etmesi mümkün olur? Hakimin müdahalesi istenebilir mi?

Bu konuda fikirlerinizi ve deneyimlerinizi paylaşmanız dileğiyle....Saygılarımla...
Old 27-06-2008, 11:53   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/11135
K. 2004/11178
T. 13.10.2004
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( İntifadan Men Edilen Davacının Payı Oranında Davanın Kabulüne Karar Verilmesi Gerekirken Miras Taksim Sözleşmesinden Bahisle Davanın Reddedilmesinin Doğru Olmadığı )
• İNTİFADAN MEN ( Davacının Payı Oranında Davanın Kabulüne Karar Verilmesi Gerekirken Miras Taksim Sözleşmesinden Bahisle Davanın Reddedilmesinin Doğru Olmadığı - Elatmanın Önlenmesi )
• PAYLAŞMA SÖZLEŞMESİ ( İntifadan Men Edilen Davacının Payı Oranında Davanın Kabulüne Karar Verilmesi Gerekirken Miras Taksim Sözleşmesinden Bahisle Davanın Reddedilmesinin Doğru Olmadığı - Elatmanın Önlenmesi )
4721/m. 676, 683
ÖZET :İntifadan men edilen davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken miras taksim sözleşmesinden bahisle davanın reddedilmesi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, Dava konusu Küçükören Köyü, Köycivarı mevkiinde, Cilt No: 162 Sayfa no:13 sıra no: 11' de tapuya kayıtlı bahçe ile Bağüstü mevkiinde 4200 m2'lik tapusuz taşınmazla, Köyiçi mevkiinde ev yerinin ortak miras bırakan babaları Mustafa'dan miras oluyla intikal ettiğini, iştirak halinde malik olduklarını, aralarında harici taksim yapmadıklarını, davalının rızaları olmadığı halde taşınmazın tamamını kullanarak tasarruflarını engellediğini ileri sürerek paylarına haksız elatmanın önlenmesine ve 1, 050, 000, 000 TL. ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuşlardır.

Davalı Vekili, tapusuz taşınmazlar bakımından davanın "Zilyetliğin Korunması" talebine yönelik olup görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, tapulu taşınmazın ise harici taksim sonucu davalıya kaldığını belirterek haksız ve dayanaktan yoksun açılan davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, görev itirazının yerinde olmadığı, tarafların aralarında geçerli taksim sözleşmesi yaptıkları ve dava konusu taşınmazın davalıya isabet ettiği gerekçesiyle davanın reddi yönünde karar verilmiştir.

Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi İlknur Acar'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece; taraflar arasında geçerli taksim sözleşmesi yapıldığı ve dava konusu taşınmazın davalıya isabet ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazlardan birinin tapulu, diğerlerinin tapusuz olduğu, bu taşınmazların tarafların miras bırakanlarına ait olduğu ve davalı tarafından tasarruf edildiği tartışmasızdır.

Öte yandan çekişme konusu taşınmazların Medeni Kanunun 676. maddesi anlamında taksim edildiğine ilişkin yazılı bir belge de bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca intifadan men edilen davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken miras taksim sözleşmesinden bahisle davanın reddedilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 27-06-2008, 11:54   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/2399
K. 2003/3610
T. 20.5.2003
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Tapusuz Taşınmazın Öncesi İtibariyle Hangi Tarafa Ait Olduğu ve Hangi Tarafın Zilyetliğinde Bulunduğunun Belirlenmesi Gereği )
• YEREL BİLİRKİŞİ VE TANIK BEYANLARI ARASINDAKİ ÇELİŞKİ ( Zilyetliğin Sürdürülüşü Bakımından Olması/Mahkemece Bu Husus Giderilmeden Karar Verilmiş Olmasının Doğru Olmadığı - Elatmanın Önlenmesi )
• AYKIRILIKLARIN GİDERİLMESİ ( Yerel Bilirkişi ve Taraf Tanıklarının Davetiye İle Çağrılarak Keşif Yerinde Beyanları Arasındaki Aykırılığın Giderilmesine Çalışılması Ondan Sonra Uyuşmazlık Hakkında Hüküm Kurulması Gereği - Tescil Talebi )
• TAPUSUZ TAŞINMAZ ( Elatmanın Önlenmesi - Öncesi İtibariyle Hangi Tarafa Ait Olduğu ve Hangi Tarafın Zilyetliğinde Bulunduğunun Belirlenmesi Gereği )
1086/m.258
ÖZET : Dava konusu taşınmaz tapusuz olan bir yerdir. Bu durumda taşınmazın öncesi itibariyle hangi tarafa ait olduğu ve hangi tarafın zilyetliğinde bulunduğunun belirlenmesi, uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekir. Yerel bilirkişi ile taraf tanıklarının beyanları arasında zilyetliğin sürdürülüşü bakımından açık bir çelişki olmasına karşı mahkemece bu husus giderilmeden, davalı tanıklarının sözlerine göre davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu yön gözönünde tutularak yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının HUMK.nun 258. maddesi uyarınca davetiye ile çağrılarak keşif yerinde beyanları arasındaki aykırılığın ortaya konulması, bu hususun giderilmesine çalışılması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir.

DAVA : Cavit ile Bahadır ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair Ç Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 17.12.2002 gün ve 54/64 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir.Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.05.2003 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.

Duruşma günü temyiz eden davacı vekili ve karşı taraftan davalılardan Nigar vekili geldiler. Tebligata rağmen başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, dava konusu taşınmazın vekil edenine miras bırakanı Süleyman'dan intikal ettiğini, davalıların yararlanmasına karşı koyduklarını ileri sürerek elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, dava konusu taşınmazın vekil edenlerinin miras bırakanları tarafından 1939 yılında Murat ailesinden satın ve devralındığını, taşınmaza zilyet olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece dava konusu taşınmazın davalıların zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Yerel bilirkişiler dava konusu taşınmaza davalıların zilyetliği bulunduğunu, davacı tanıkları davacının zilyetliğinde, davalı tanıkları ise davalı tarafın zilyet olduğunu, otunu biçmek suretiyle bu yerden yararlandıklarını bildirmişlerdir. Mahkemece yerel bilirkişi sözleri ile doğrulanan davalı tanıkları sözlerine değer verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dava konusu taşınmaz tapusuz olan bir yerdir. Bu durumda taşınmazın öncesi itibariyle hangi tarafa ait olduğu ve hangi tarafın zilyetliğinde bulunduğunun belirlenmesi, uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekir. Az öncede açıklandığı üzere yerel bilirkişi ile taraf tanıklarının beyanları arasında zilyetliğin sürdürülüşü bakımından açık bir çelişki olmasına karşı mahkemece bu husus giderilmeden, davalı tanıklarının sözlerine göre davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu yön gözönünde tutularak yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının HUMK.nun 258. maddesi uyarınca davetiye ile çağrılarak keşif yerinde beyanları arasındaki aykırılığın ortaya konulması, bu hususun giderilmesine çalışılması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Bu hususun giderilmemiş olması eksik inceleme oluşturur.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi hükümleri uyarınca 275.000.000 lira Avukatlık ücretinin KDV'si ile birlikte davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve 7.880.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.05.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 27-06-2008, 17:35   #4
nizar

 
Varsayılan

Burda gayrimenkuldeki miras payının kullanılmasının sözlü olarak engellenmesi var.. Bizim derdimiz ise miras konusu gayrimenkulün bir kısmına biz mirasçı olarak kendimize ait bir ev yapmak istiyoruz. Bu sonuca nasıl ulaşabiliriz? Bu nedenle elatmanın önlenmesi davası ile bu sonuca ulaşamayacağımızı düşünüyorum.Çözüm önerilerinizi bekliyorum..

Saygılarımla
Old 28-06-2008, 18:17   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

(Yararlanmaya karşı koymak = Elatmanın önlenmesi) +inşaat yapabileceğinin tespiti..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tapusuz Taşınmazın Kaymakamlık Kararı ile Köy Yolu Olarak Köy Muhtarlığına Teslimi Av.Feridun Yurtsever Meslektaşların Soruları 1 26-06-2008 17:03
Tapusuz Taşınmazın Kadastro Öncesi Satışı Av. Salim Meslektaşların Soruları 1 24-01-2008 10:23
5- Arazi üzerindeki muhdesatın muris veya mirasçılar tarafından yapılması arasındaki evo09 Meslektaşların Soruları 0 30-11-2007 00:30
Taşınmazın 3.kişi tarafından işgali Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 2 07-06-2007 16:15
tapusuz taşınmazın satışı yer-sub Meslektaşların Soruları 2 25-05-2007 15:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04601407 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.