itirazın kaldırılması ve tahliye

Herkese iyi günelr kolay gelsin.Bir konuda fikrinizi almak istiyorum.Elinde bununla ilgili yargıtay kararı olan arkadaşlar yardımcı olurlarsa çok sevinirim.
Kira borcunun ödenmemesi nedeniyle tahliye talepli icra takibi başlatmış olduğumuz dosyada borçlu;4 ay olarak gösterdiğimiz kira borcunun 1 ayını ödediğini geri kalan kısmı ise kabul ettiğini beyan eden bir kısmi itarazda bulunmuştur.Aynı zmanda 30 günlük ödeme süresinin son günü kabul ettiği kısmı ödemiştir.Yapılan bu kısmi itirazın kaldırılması ile ilgili açılacak itirazın kaldırılması davası ile birlikta tahliye talebinde bulunabilirmiyiz?Yanıt veren arakdaşlara şimdiden teşekkürler.

Açmış olduğunuz icra takibi zaten tahliye taleplidir. Bu nedenle açılacak olan itirazın iptali davası sonucunda borçlunun borcunun olup olmadığı ve takibe devam edilip edilmeyeceği konusunda karar verileceğinden ayrıca bir tahliye talebine gerek yoktur kanaatimce. Zira mahkeme lehinize karar verdiğinde tahliye talepli takibiniz devam edecektir.

Yanıtınız için teşekkürler,ama tam oalrak istediğim cevbı alamadım.İcr hukuk mahkemesince tahliye kararı verilmesi gerekmiyor mu boçlu kiracının tahliyesi için.Ayrıca asıl sormak istediğim borçlunun itiraz etmediği kısmı 30 günlük süre içerisinde ödemiş olması,ödenmeyen kısım için açacağımız itirazın kaldırılması ve tahliye davasında olumsuz sonç almamıza yol açabilir mi?

Alıntı: Yazan KOÇ Yanıtınız için teşekkürler,ama tam oalrak istediğim cevbı alamadım.İcr hukuk mahkemesince tahliye kararı verilmesi gerekmiyor mu boçlu kiracının tahliyesi için.Ayrıca asıl sormak istediğim borçlunun itiraz etmediği kısmı 30 günlük süre içerisinde ödemiş olması,ödenmeyen kısım için açacağımız itirazın kaldırılması ve tahliye davasında olumsuz sonç almamıza yol açabilir mi?

İcra hukuk mahkemesine itirazın kaldırılması ve tahliye davası açacaksınız. Borçlu "ödedim", dediği kira aylığını ödediğini kanıtlamak zorundadır. Kanıtlayamazsa, itirazın kaldırılması ve tahliyesine karar verilir.1 veya 2 duruşmada biter.

Yanıtınız için teşekkür ederim sayın Av.Suat Ergin.Aradım ama bu konuyla ilgili yargıtay kararı bulamadım.Sizin elinizde bununla ilgili bir yargıtay kararı var mıdır acaba.

Alıntı: Yazan KOÇ Yanıtınız için teşekkür ederim sayın Av.Suat Ergin.Aradım ama bu konuyla ilgili yargıtay kararı bulamadım.Sizin elinizde bununla ilgili bir yargıtay kararı var mıdır acaba.

İİK 269/c maddesi yeterince açık değil mi? Neden ille de karar olsun.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin İİK 269/c maddesi yeterince açık değil mi? Neden ille de karar olsun.

Haklısınız aslında ama aklımı kurcalayan, borçlunun kısmi itirazda bulunup 30 günlük süre içerisinde diğer kısmı ödemiş olması.Yani merci davalının itiraz ettiği aya ilişkin ödemeyi ispatlayamayan borçlunun tahliyesine karar verir mi?

Alıntı: Yazan KOÇ Haklısınız aslında ama aklımı kurcalayan, borçlunun kısmi itirazda bulunup 30 günlük süre içerisinde diğer kısmı ödemiş olması.Yani merci davalının itiraz ettiği aya ilişkin ödemeyi ispatlayamayan borçlunun tahliyesine karar verir mi?

Verir tabi, işi bu.

Sayın Av.Suat Ergin,bir konuda daha bilginize ihtiyacım var.Kira sözleşmesinde;'' kira bedellerinin aynı dönem içerisinde iki ay ödenmemesi halinde,ödenmeyen aydan dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin muacceliyet kesbedeceği gibi bu hal taşınmazın tahliyesi sebebidir''şeklinde bir madde bulunmaktadır.Bu madde tahliye için yeterli midir?

Alıntı: Yazan KOÇ Sayın Av.Suat Ergin,bir konuda daha bilginize ihtiyacım var.Kira sözleşmesinde;'' kira bedellerinin aynı dönem içerisinde iki ay ödenmemesi halinde,ödenmeyen aydan dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin muacceliyet kesbedeceği gibi bu hal taşınmazın tahliyesi sebebidir''şeklinde bir madde bulunmaktadır.Bu madde tahliye için yeterli midir?

Tahliye sebebi değildir. Kira sözleşmelerinde kiracı aleyhine, yasada olmayan ağırlaştırıcı sebepler yazılamaz. Yazılırsa geçerli olmaz. Yasada tahliye sebebleri yazılmıştır. Ancak muacceliyet şartına bağlı olarak, işleyecek kiraları talep edebilirsiniz. Ödenmezse, tahliye davası açabilirsiniz.

Müvekkil aleyhine bir kaç aylık kira borcu ödenmediğinden bahisle asıl borcun 2 katı kadar icra takibi başlatılmış müvekkilde süresi içinde borcun tamamına itiraz etmiş. Takip durmuş 30 gün dolmadan alacaklı avukatıyla sözleşme yapılmış ileri tarihli bono imzalanmış bononun büyük kısmı zamanında ödensede bir kısmı zamanında ödenmemiş şuan hiç borç yok. İtirazdan takriben 10 ay sonra alacaklı tarafından itirazın iptali ve tahliye istemli bir dava açılmış ve duruşma çok 2 gün sonra. İİK 269'a göre 6 ay içinde itirazın iptali açılması gerekiyor bu süre içinde açılmazsa bu alacak için ilamsız takip yapılamıyor. Bu konuda bir sıkıntı yok ama peki tahliye içinde bu süre geçerli mi? Açılan davaya itirazın iptali ile ilgili hak düşürücü süreyi dile getireceğim ancak tahliye olayıyla ilgili işime yarar bir karar bulamadım. Mantığıma göre itirazın iptali çözülmeden tahliye işine girilmemesi lazım zira işin esasını itiraz kısmı oluşturuyor. İtirazın iptali davası hak düşürücü süreye tabiyse ona bağlı olarak tahliye davasıda bu süreye tabi olmalı diye düşünüyorum ama acaba doğru mu düşünüyorum?

Alıntı: Yazan Av. Memet ŞEK Müvekkil aleyhine bir kaç aylık kira borcu ödenmediğinden bahisle asıl borcun 2 katı kadar icra takibi başlatılmış müvekkilde süresi içinde borcun tamamına itiraz etmiş. Takip durmuş 30 gün dolmadan alacaklı avukatıyla sözleşme yapılmış ileri tarihli bono imzalanmış bononun büyük kısmı zamanında ödensede bir kısmı zamanında ödenmemiş şuan hiç borç yok. İtirazdan takriben 10 ay sonra alacaklı tarafından itirazın iptali ve tahliye istemli bir dava açılmış ve duruşma çok 2 gün sonra. İİK 269'a göre 6 ay içinde itirazın iptali açılması gerekiyor bu süre içinde açılmazsa bu alacak için ilamsız takip yapılamıyor. Bu konuda bir sıkıntı yok ama peki tahliye içinde bu süre geçerli mi? Açılan davaya itirazın iptali ile ilgili hak düşürücü süreyi dile getireceğim ancak tahliye olayıyla ilgili işime yarar bir karar bulamadım.?

Sürekli "itirazın iptali" yazmışsınız ama İİK 269/c'ye göre açılacak dava "itirazın kaldırılması" davasıdır. Ve yazdığınız gibi 6 aylık süreye tabidir. Dava icra mahkemesine mi açılmış. Eğer öyleyse, süreden dolayı red olacaktır. Dolayısıyla tahliyeye de karar verilemeyecektir.

Alıntı: Mantığıma göre itirazın iptali çözülmeden tahliye işine girilmemesi lazım zira işin esasını itiraz kısmı oluşturuyor. İtirazın iptali davası hak düşürücü süreye tabiyse ona bağlı olarak tahliye davasıda bu süreye tabi olmalı diye düşünüyorum ama acaba doğru mu düşünüyorum

Doğru düşünüyorsunuz. Ben olsam şöyle mantık kurardım: İcra mahkemesinden alınacak olan itirazın kaldırılması ve tahliyeye ilişkin karar, icra takip dosyasına ibraz edilerek infaz edilecektir. İcra takip dosyası ise, vaki itiraz nedeniyle durmuştur. Bu takibin yürümesi için itirazın kaldırılması davasının karara bağlanması gerekir. Süre aşımı nedeniyle böyle bir karar verilemeyeceğine göre,tahliye kararı verilebilseydi(!) bile, infaz edilemeyecekti.

Üstadım iptali sizinde işaret ettiğiniz gibi itirazın iptali değilde itirazın kaldırılması olacaktı. Hata yapmama rağmen doğrusunu siz dile getirmişsiniz, yanıtınız için teşekkür ederim. Peki bir soru daha sormak istiyorum. Sulh hukuk mahkemesinde açılacak tahliye davalarında zaman aşımı söz konusu mu? Kanunda süre ön görülmediği için kontrat bitimine kadar istenebilir diye okudum bir yerde ama destekleyici gerekçe eklenmemişti.

Alıntı: Yazan Av. Memet ŞEK Üstadım iptali sizinde işaret ettiğiniz gibi itirazın iptali değilde itirazın kaldırılması olacaktı. Hata yapmama rağmen doğrusunu siz dile getirmişsiniz, yanıtınız için teşekkür ederim. Peki bir soru daha sormak istiyorum. Sulh hukuk mahkemesinde açılacak tahliye davalarında zaman aşımı söz konusu mu? Kanunda süre ön görülmediği için kontrat bitimine kadar istenebilir diye okudum bir yerde ama destekleyici gerekçe eklenmemişti.

Sulh hukuk mahkemelerinde açılacak hangi tahliye davalarını soruyorsunuz?

Asıl sormak istediğim şu bu dava reddedilir ise ki hak düşürücü süreden dolayı büyük bir ihtimal öyle olacak. Karşı tarafın gidebileceği yollar neler? Zaman aşımı süresi nedir? Bunlardan biri sulh hukuk mahkemesinde temerrüt nedeniyle tahliye davası açmak diye biliyorum...

Alıntı: Yazan Av. Memet ŞEK Asıl sormak istediğim şu bu dava reddedilir ise ki hak düşürücü süreden dolayı büyük bir ihtimal öyle olacak. Karşı tarafın gidebileceği yollar neler? Zaman aşımı süresi nedir? Bunlardan biri sulh hukuk mahkemesinde temerrüt nedeniyle tahliye davası açmak diye biliyorum...

Yasada belli bir süreden söz edilmemektedir. Önemli olan, yeni kira döneminin başlamasına zımni olarak muvafakat edilmemesidir. Siz zaten icra mahkemesinde dava açarak, tahliye iradenizi bildirmişsiniz. Bu mahkeme karar verdikten sonra makul bir sürede sulh hukuk mahkemesine dava açabilirsiniz.

Alıntı: Yazan Av. Memet ŞEK Asıl sormak istediğim şu bu dava reddedilir ise ki hak düşürücü süreden dolayı büyük bir ihtimal öyle olacak. Karşı tarafın gidebileceği yollar neler? Zaman aşımı süresi nedir? Bunlardan biri sulh hukuk mahkemesinde temerrüt nedeniyle tahliye davası açmak diye biliyorum...

İİK.269/b hükmünün 4 ve 5. fıkralarında, genel mahkemeye gidilebileceği açıkça vurgulanmıştır. Özellikle 4. fıkrada; daha önce gönderilen "ihtarlı ödeme emrinin" açılacak dava bakımından BK.260 ve 288. maddeler çerçevesinde geçerli olacağı belirtilmiştir. Bu itibarla açılabilecek davaların genel mahkemelerde (Sulh hukuk) temerrüt nedeniyle akdin feshi suretiyle tahliye davası olabileceği kuşkusuzdur.

Kira alacağı bakımından BK.126 uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir.

Tahliye davası bakımından ise; kiralayan daha önce ihtarname gönderip, takip açarak yeni kira döneminde akdi yenilemeyeceğini bildirmiş sayılacağından kanaatimce yeni kira dönemi başlamış osla bile bu durum zımni muvafakat anlamında değerlendirilemez.

Not: Bu arada belirtmek isterim ki İİK.269/d hükmünde İİK.68 hükmüne atıf yapıldığı halde (kanaatimce bilinçli olarak) İİK.67. maddeye atıf yapılmayarak, kira alacakları bakımından itirazın iptali davasının mümkün olamayacağı, sadece İİK.269. maddenin aradığı koşullar varsa itirazın kaldırılması talebinin mümkün olabileceği anlaşılmaktadır. (Sonradan baktığımda Yargıtay'ın, itirazın iptali davası açılabileceğine dair kararlarını gördüm...)

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/5791

K. 2006/7271

T. 22.6.2006

• İTİRAZIN İPTALİ ( Kiralayan Borçlunun İtirazı Üzerine İcra Mahkemesinde "Tahliye" İstemeden Yalnız İtirazın İptalini İsteyebileceği - İtirazın Kaldırılmasına İlişkin Karardan Sonra Kiralayan Ayrıca Tahliye Davası Açabileceği )

• TAHLİYE İSTEMİ ( Kiralayan Borçlunun İtirazı Üzerine İcra Mahkemesinde "Tahliye" İstemeden Yalnız İtirazın İptalini İsteyebileceği - İtirazın Kaldırılmasına İlişkin Karardan Sonra Kiralayan Ayrıca Tahliye Davası Açabileceği )

• KİRA SÖZLEŞMESİNE VE İMZAYA İTİRAZ ( Kiracının İtiraz Etmemesi Halinde Kira Sözleşmesini Kabul Ettiği Sonucuna Varılacağı )

2004/m. 269/2

ÖZET : Kiralayan, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinde "tahliye" istemeden yalnız itirazın iptalini isteyebilir. İtirazın kaldırılmasına ilişkin karardan sonra kiralayan ayrıca tahliye davası açabilir.
Kiracının kira sözleşmesine ve sözleşmedeki imzasına itiraz etmemesi halinde kira sözleşmesini kabul ettiği sonucuna varılır.
DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı kiralayan tarafından davalı borçlu kiracı hakkında başlatılan haciz ve tahliye istekli icra takibi üzerine gönderilen ödeme emrine borçlunun vaki itirazı üzerine mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra davacı icra mahkemesine başvurarak kiralananın, tahliyesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı 1.9.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu hakkında haciz ve tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 10.450.00.ITL asıl kira alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsilini istemiş, borçlu örnek 51 ödeme emrine yasal sürede yaptığı itirazında borca itiraz etmiştir. İİK'nın 269/2. maddesi uyarınca borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Borçlu, takibe dayanak yapılan adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açıkça inkar etmediğinden kiracılık ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir.
Davacı alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin istemi Bakırköy 2. İcra Hakimliğince incelenmiş, ve 21.12.2005 gün ve 2005/1529-1579 Esas ve Karar sayılı dosyada itirazın kaldırılmasına karar verilmiştir. Yargıtay'ca onanan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden "tahliye" istemeden, yalnız "itirazın kaldırılmasını'" isteyebilir, icra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararından sonra alacaklı kiralayan buna dayanarak kararın kesinleşmesinden itibaren icra mahkemesinden borçlu kiracı hakkında tahliye davası açabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ancak itirazın kaldırılması kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş Bakırköy İcra Mahkemesinin 21.12.2005 gün ve 2005/1529 -1579 sayılı kararının kesinleştirilmesi sağlanarak sonucuna göre bir, karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 22.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.