Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İkinci Tanık Listesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-07-2011, 13:09   #1
AV. İLKER VURAL

 
Varsayılan İkinci Tanık Listesi

Dava açılırken, dava dilekçesine eklenmiş olan tanık listesindeki tanıklar, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden önce değiştirilebilir mi, yani dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden önce 2. tanık listesi verilebilir mi? Bir meslektaşımız bunun mümkün olduğunu, bu konuda bir Yargıtay kararı bulunduğunu söylemiş olsa da böyle bir bilgiye ulaşamadım.
Old 07-07-2011, 15:31   #2
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV. İLKER VURAL
Dava açılırken, dava dilekçesine eklenmiş olan tanık listesindeki tanıklar, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden önce değiştirilebilir mi, yani dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden önce 2. tanık listesi verilebilir mi? Bir meslektaşımız bunun mümkün olduğunu, bu konuda bir Yargıtay kararı bulunduğunu söylemiş olsa da böyle bir bilgiye ulaşamadım.

Kamu düzenine ilişkin davalar ve karşı tarafın muvafakat etme durumu hariç HUMK md. 274 uyarınca bir davada birden fazla tanık listesi verilemez ve ikinci tanık listesinde gösterilen tanıkların beyanları hükme esas alınamaz.
Old 07-07-2011, 15:49   #3
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY
2. Hukuk Dairesi







YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği

1- Davacı dava dilekçesinde Mustafa ve Ahmet'i şahit olarak göstermiştir. İkinci
tanıklistesi verilemez. (HUMK. md.274) Bu nedenle 9.5.2005 tarihli dilekçede gösterilen şahitlerin itibar edilemez.

Terk hukuki dayalı bir dava yoktur.

Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının
tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule olmayan olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

2- Boşanma veya davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır. (TMK. md.169) O halde dava inden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

Temyiz olunan 1. ve 2. bentlerde yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz yatırana geri verilmesine, işbu tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar 21.06.2006 çar.



Kaynak :Corpus Arşiv









T.C.

YARGITAY
8. Hukuk Dairesi







B.Ç. ve ile E.Ç. ve aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen dair Kars 1. Hukuk Hakimliği'nden verilen 24.09.2003 gün ve 427/279 sayılı duruşma yapılma suretiyle YARGITAY'ca incelenmesi davalılar vekili ından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin ya tabi olduğu ve duruşma için 29.06.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflar ve vekilleri gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya , gereği düşünüldü:

Davacılar vekili, dava konusu 476 ada 88 parselin, ortak kök miras bırakan N.Ç'nin ölümü ile tüm mirasçılarına kaldığını, taksim yapılmadığını, vekil edenlerinin de miras payının bulunmasına rağmen tamamının davalılar adına tescil edildiğini, aşamasında kamulaştırma tamamlanmaması durumunda payları oranında tapu kaydının iptali ile tesciline, kamulaştırma işleminin tamamlanması durumunda ise davalılara ödenen kamulaştırma bedelinden paylarına düşen miktarın davalılardan alınarak vekil edenlerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, taşınmazın ortak kök miras bırakan ile ilgisinin olmadığını, vekil edenlerinin yakın miras bırakan babaları Ş.Ç'den kaldığını, hükmen adlarına tescil edildiğini reddine karar verilmesini

Mahkemece, dan G.Ç'nin isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların açtıkları davanın ise kısmen kabulü ile miras payı oranında kamulaştırma bedelinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, sair isteklerin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümü davalılar vekili temyiz

Dava konusu 476 ada 88 parsel, 20.11.1973 tarihindeki kadastroda, hali yerlerden iken Ş.Ç. açılarak haline ise de, zilyetlik süresi bilinmediğinden Hazine adına tespitinin gerektiği, ancak Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1974/502 E. sayılı davalı olduğu belirtilerek malik sütunu boş bırakılmıştır. Söz konusu dava dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine 13.09.1995 tarihinde tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Sonradan temyize konu dosyanın davalılarının miras ve eklemeli zilyetliğe , Hazine aleyhine Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtıkları dava verilen 11.09.1997 tarih ve 1986/81 E. 1997/148 K. sayılı kesinleşen ile davalılar adına tapuya tescil edilen taşınmaz, kamulaştırma nedeniyle aynı ada 479 ve 480 parsellere ayrılmış ve D.S.İ. Genel Müdürlüğü adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar taşınmazın kök miras bırakan N.Ç.'den kaldığını iddia etmişler, davalılar yakın miras bırakanları Ş.Ç'den kaldığını savunmuşlardır.

bozma ilamında, iddia ve savunma çerçevesinde taşınmaz başında yapılacak taraf
tanıklarının dinlenilmesi istenildiği halde gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece davacılar tarafından dava dilekçesi ile bildirilen ilk listedeki tanıklar dışında, başka tanıklar bunların dayanılarak hüküm kurulmuştur. HUMK.nun 274. e göre, bir dava nedeniyle birden ziyade tanıklistesi verilemeyeceği gibi liste dışından tanık dinlenilmesi mümkün değildir. İkinci tanıklistesi verme yasağı kamu düzeniyle ilgilidir. Yargıtay HGK.nun 15.05.1963 tarih, 5/11-16 sayılı kararında belirtildiği gibi, bu yasak sürüncemede bırakılmasını önlemek ve azaltmak amacıyla konulmuştur. Mahkemece yargılamanın yönetimi ile ilgili bulunan bu emredici kural göz önünde tutulmaksızın ikinci liste ile bildirilen tanıklar dinlenerek bunların sözlerine göre hüküm kurulmuş olması kanuna

SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu olduğundan kabulü ile açıklanan nedenle BOZULMASINA ve 735.000.000.- Lira peşin harcın istek temyiz edene iadesine 29.06.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kaynak :Corpus Arşiv


Bahsettiğiniz yargıtay kararı başka kararın içinde geçiyordu.Fakat corpusta bulamadım.Hatırladığım kadarıyla yerleşmiş yargıtay kararlarının bu yönde olmadığından bahsediyordu.

İkinci tanık listesinin verilmesinin istisnaları olarak da tanığın ölümü ve karşı tarafın dinletmekten vazgeçtiği tanık beyanlarını belirtmişti.

Not:Kararlardaki eksiklikler programdan kaynaklanıyor.
Old 07-07-2011, 17:48   #4
hasan_ant

 
Varsayılan

Benzer bir olayda verdiğim tanık listesine ek yapmak istediğimde süresi içerisinde ikinci bir tanık listesi vermiş ve iki listeyi birden karşı tarafa tebliğ etmiştim. Duruşmada karşı taraf vekili ikinci tanık listesine itiraz etse de hakim süresi içerisinde verildiğinden bahisle tanığın dinlenilmesine karar vermişti. Biraz hakimin takdirine kalan bir konu galiba.
Old 07-07-2011, 21:40   #5
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım. Şöyle bir şey düşünülebilir. Bildiğiniz gibi AYNI VAKIA İLE İLGİLİ İKİNCİ BİR TANIK LİSTESİ VERİLEMEZ.Ancak eğer VAKIALAR DEĞİŞİK İSE o halde bu vakıaya münhasır olmak üzere yeni bir tanık listesi verilebilir. Ama tabii bunun için öncelikle hakimin ikna olması gerekir diye düşünüyorum.
Old 08-07-2011, 12:48   #6
av.gokcen

 
Varsayılan

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 1978/2238 E. 1978/3622 K. "Tanık listesinde, başkaca tanık dinletme hakkı açıkça ya da dolaylı olarak saklı tutulmadıkça ek tanık listesi verilemez"
Yaegıtay Hukuk Genel Kurulu 1980/2-2351 E. 1983/708 K "Olayda davacı tanık listesi vermiş ve bu listenin alt kısmında sonradan adresi tespit edilecek tanıklarında bildirileceğine dair ihtirazi kayıt geçerlidir"
Sanırım aradığınız sorunun cevabını içeriyorlar. İyi çalışmalar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tanık Listesi Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 2 16-07-2009 14:23
Bozma-İkinci Tanık listesi-Usuli Müktesep hak Gamze Dülger Meslektaşların Soruları 6 27-05-2009 22:17
Tanık Listesi Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 3 29-04-2009 17:23
tanık listesi av.sahrakavas Meslektaşların Soruları 4 09-05-2008 11:07
2. tanık listesi verilmesi nazell Meslektaşların Soruları 4 22-10-2007 19:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,15635204 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.