usulsüz tebligat

Değerli arkadaşlar ,öncelikle bilgi paylaşımlarınız için şimdiden teşekkür ederim ;kısaca müvekkil 2011 yılında bulunduğu şehirden başka bir şehire atama alarak ayrılıyor ,sonrasında ardından 2012 yılı eylül ayında ilamsız takip yapılarak takip kesinleştiriliyor ve muhtara tebliğ yapılıyor.Ancak müvekkilin muhtar kaydı 2011 yılında gittiği yere aktarılmış durumda iken bu tebliğ yapılıyor ve müvekkilin dairesinin üstüne şerh konuluyor , sorum ,
a) Müvekkil açısından bu durum öğrenilleli 3 gün oldu şikayet yolu ile mi takip yapılmalı , yada başkaca bir çözüm yolu ne olabilir ?
b) Muhtarın cezai sorumluluğu anlamında bir takibe girilmeli midir?
Teşekkürler

bu durumda öğrenme tarihinden itibaren yasal süre içerisinde hem takibe itiraz edin hemde icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalini isteyin
Muhtarın sorumluluğuna gelince eğer tebligatta aks adresidir yazıyorsa muhtar almak zorunda bu sebeple tebligatı incelemek gerekece. eğer tebligatı düzenleyen memur usulsüz işlem yapmıssa onu şikayet edebilirsiniz

a) Müvekkil açısından durum öğrenileni 3 gün olduğuna göre,
evvelâ,öğrenme tarihini ve bu tarihten itibaren ilamsız takipteki itiraz süresini geçirmeden ve ödeme emrinde gösterilen mercie, borca itirazlarınızı, usulsüz tebligattan da söz ederek yapınız.

b) Muhtarın cezai sorumluluğuna gitmek sonucu hasıl olacak durum, açmak zorunda kalabileceğiniz yargılamanın iadesi ( müddeti içinde) davasında, hukuk mahkemesini bağlayıcı bir rol oynayacaktır. Takdir sizin. Kolay gelsin.

Müvekkilinizin tebligatın yapıldığı tarihte muhtarda kaydı olmamasına rağmen mi eski adresine tebligat yapılmış? Öyle olduğunu varsayarak sorunuzu cevaplıyorum ;
1- İcra dosyasına takipten yeni haberdar olmuş gibi itiraz dilşekçesi koyun.
2- İcra hukuk mahkemesine usulsüz tebligattan dava açın. Bu dava sonucu öğrendiğiniz tarihin tebliğ tarihi olduğuna dair karar aldırabilirseniz, 1. nolu dilekçeniz ile icra dosyasına itiraz dilekçesi de koymuş olduğunuzdan, takip duracaktır. Dolayısı ile gayrimenkul üzerindeki haczin fekkini talep edebilirsiniz.
bir diğer husus da tebligatın iptal edilmediğini varsayarsak, müvekkilinizin haline münasip tek bir gayrimenkulü var ise, 7 gün içerisinde meskeniyet itirazında bulunmanız. (Dosyadan daha önce tarafınıza 103 davetiyesi gönderilmişse bunu yapamazsınız doğal olarak)

Y12HD
Esas : 2011/2856
Karar : 2011/18899
Tarih : 13.10.2011
ÖDEME EMRİ TEBLİĞİNİN USULSÜZLÜĞÜ
USULSÜZ TEBLİGAT
GECİKMİŞ İTİRAZ
İİK.32, 65
HMK.33
Usulsüz tebligatta ise, İİK.’nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda, mahkeme, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir.fk
DAVA VE KARAR:
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Alacaklı vekili tarafından başlatılan kira alacağına ilişkin takibe karşı borçlunun, ödeme emri tebliğ tarihinde şehir dışında olduğunu belirterek borca itirazının İIK.’nun 65 maddesi gereğince kabulü ile takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talebin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olarak değerlendirilerek istemin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK`nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Maddeden de anlaşılacağı üzere, gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır.

Usulsüz tebligatta ise, İİK.’nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda, mahkeme, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir.

Borçlunun dilekçesinde, gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, HMK.’nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespiti hakimin görevine giren bir konudur (HGK.5.6.1991-1991/12-258E-344K).

Somut olayda, borçlunun başvuru dilekçesinde, ödeme emri tebligatı usulsüzlüğünü ileri sürmediği, ödeme emri tebliğ tarihinde şehir dışında olduğundan bahisle tebligattan ancak, döndükten sonra haberdar olduğunu belirterek İİK.’nun 65.maddesine göre itirazının kabulünü talep ettiği görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin hukuki tavsif yapılması hali, bu hususun iddia edilmesine bağlıdır.

O halde, mahkemece, borçlunun tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bulunmadığı dikkate alınarak İİK.nun 65.maddesi muvacehesinde işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.
Y12HD 13.10.2011 - K.2011/18899
____________ oOo ____________
b)Muhtar görevini ihmal etmiş,şikayetçi olmalısınız.

Yanıtlarınız ve değerli bilgi paylaşımlarınız için müteşekkirim..Ancak şöyle bir durum var ki şikayet anlamında gerekli süre geçmiş durumda..yani müvekkilin maaşına haciz yapılması neticesinde müvekkil durumdan haberdar oluyor ..hali hazırda şikayet yolu haricinde açabileceğim dava menfi tespit mi olmalıdır..teşekkür ederim..