Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşe İade / Husumet / Şube - Merkez ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-04-2007, 19:53   #1
av_cagri

 
Varsayılan İşe İade / Husumet / Şube - Merkez ?

sayın meslektaşlarım hepinize iyi çalışmalar dileyerek konuyu özetlememek istiyorum;
çimento sektöründe hizmet veren türkiye çapında büyük bir a.ş nin işçisnini tüm alacakları ödenerek iş akdi feshediliyor. biz işe iadesi davası açmak üzere vekaletname aldık(bir aylık sürenin dolmasına 2 gün var) ama husumet noktasında bazı kaygılarımız var.
işçi nevşehir şubesinde çalışmış ve iş akdi şube tarafından feshedilmiş ancak iş söz. elimizde olmadığı için söz. yapılırken işveren tarafın merkez mi şube mi olduğunu bilmiyoruz. bu noktada davalı olarak merkezi mi göstereceğiz yoksa şubeyi mi? usul hukuku açısından şubenin dava ve taraf ehliyeti yok ancak söz.yi şube yapmış ise(feshi de şube yaptığına göre) davalı olarak şubeyi mi göstermek gerekir diye bir endişe taşıyoruz.dava dilekçesinde davalı olarak hem şubeyi hem merkezi göstermeyi düşünüyoruz bunun usul hukuku açısından bir sakıncası olurmu?
bu konuda önerilerinizi bekliyoruz , şimdiden kafa yoran herkese teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim...
Old 02-04-2007, 21:03   #2
advokat34

 
Varsayılan

İşçinin iş aktini fesih yetkisi olan şubenin sözleşme yapma yetkisi de olabilir. Ancak sözleşmeyi kimin yaptığının bu konuda çok ta önemli olmaması gerekir. Çünkü önemli olan şubenin davada taraf ehliyetinin olup olmadığıdır. Naçizane görüşüm, madem hasım konusunda tereddütünüz var, o zaman ikisini de hasım gösterin derim. Çünkü sadece birini hasım gösterip ve yarın bu konuda olası bir sıkıntı doğarsa bildiğiniz üzere ıslahla hasım değiştirilemiyor. Bu riski yaşamamak için ikisini de hasım göstermek ve sonradan gerekli olduğu takdirde yalnış olan hasım yönünden atiye bırakmak (veya feragat etmek, duruma göre hangisi daha doğru ise) daha mantıklı olur kanaatindeyim.



Old 03-04-2007, 10:59   #3
hülya1984

 
Varsayılan

sayın çağrı 55521 sayılı iş mahkemeleri kanununa göre yetkili mahkeme belirlenirken davalının ikametin yerinden ziyade işçinin asıl olarak fiilini gerçekleştiği yer mahkemelerinin yetkisinden söz ediyor.bu durumda sözleşmeyi merkez yapmış olsa bile işçi fiilen nevşehir şubesinde çalıştığı ve iş sözleşmesi nevşehirde bulunan şubece feshedilmiş olduğu için davayı şubeye karşı açabiliyorsunuz.burada humk'dan ziyade işkanununda yetki kuralına bakmanızı tavsiye ederim.bununla ilgili sizin için yargıtay kararı araştırdım ama 1 tane bulabildim yargıtay 9. HD.sinin 2005/29399 E. ve 2005/31368 K. ve 26.09.2005 tarihli kararı.bukararda davacı sigorta işe giriş bildirgesinin Mersindeki işyeri adına verildiğini,kayden mersinde görünmesine rağmen elazığda çalıştığını,mersine hiç gitmediğini belirtmiştir. mahkemece davacının işini fiilen yaptığı yer konusunda taraf delillerinin toplanmadan resmi belgelere göre davacının mersin ilinde çalıştığı ve yetkili mahkemenin anılan yer mahkemesi olduğu kabul edilerek yetkisizlik kararı veriliyor.yargıtay ise 5521 sayılı iş mahkemeleri kanununun 5. maddesine göre "iş mahkemelerinde açılacak her dava açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemedede bakılabilir" kuralına yer vermiş buna göre DAVACININ KAYDEN İŞÇİSİ GÖRÜNDÜĞÜ İŞYERİNİN BULUNDUĞU YER DEĞİL,İŞİN FİİLEN YAPILDIIĞ İŞYERİNİN BULUNDUĞU YER MAHKEMESİ YETKİLİDİR.buna göre davacının işini fiilen yaptığı yer konusunda yeterli araştırma yapılmalı ve delil toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerekir diyerek yerel mahkeme kararını bozuyor.budurumda iş sözleşmesini merkez yapmış olsa bile işçi fiilen nevşehirde bulunan şubede çalıştığından ve iş sözleşmesi bu şube tarafından feshedildiğinden şubeye karşı davasını açabilir.umarım işinize yarar.saygılar..
Old 03-04-2007, 12:55   #4
mineartun

 
Varsayılan şube demek aş demek değil mi zaten

şube aş yi eş değerde temsil eder husumet aş ye yöneltilir şube adres gösterilir.
Old 03-04-2007, 13:52   #5
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Uygulamaya dönük kısa bir katkı:

Müvekkil şirketin merkezi İstanbul'da, muhtelif illerde şubeler var.Müvekkil aleyhine açılan davalarda sn. mineartun'un mesajında belirtildiği şekilde davalı"......... A.Ş." olarak belirtilip şube adresleri yazılarak şubeye tebligat yapılmakta.
Old 03-04-2007, 17:23   #6
av_cagri

 
Varsayılan

hülya hanım ilginiz ve tavsiyeleriniz için çok tesekkür ederim... süreyi kaçırmamak adına davayı bugün açmak mecburiyetindeydik bu nedenle hasım olarak hem şubeyi hem de merkezi yani iki davalı göstererek davayı açtık ama yazdıklarınız yeterince aydınlatıcı bundan sonra böyle bi işle karşılaştığımda daha rahat hareket edebileceğim umarım iki davalı göstermemizin bi sakıncası olmaz tekar teşekkür eder saygılar sunarım
Old 09-04-2007, 16:51   #7
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

ŞUBENİN BULUNDUĞU YER İŞ MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ'NE

Davacı: İşçi

Davalı: ... A.Ş.

Adres: şubenin bulunduğu yer

Konu: Feshin geçersizliğinin tespiti ile Müvekkilin şubedeki işine iadesine ve boşta geçen ..... talebidir.


Israrla şubeyi taraf göstermeye ne gerek var ki? Doğru da değil. Sonuçta o şube de tüzel kişi şirkete ait. Farklı birine ait değil ki. Önemli olan iadesi istenen işin ve işyerinin yeterli bir şekilde açıklanması.
Old 23-06-2010, 17:48   #8
sciceks

 
Varsayılan

herkese merhaba..bu konuyla ilgili olarak bir sorum olacak merkez ist. da, şube yok fakat iş yapılan yer samsun.. bu durumda davayı samsunda açabilir miyiz
Old 23-06-2010, 18:04   #9
Levent Cirit

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/13138
Karar: 2008/11358
Karar Tarihi: 05.05.2008

ÖZET: İşin yapıldığı yere göre dava yetkili mahkemede açılmıştır. Bu durumda yetki itirazının reddedilmesi gerekir.

(5521 S. K. m. 5)

Dava: Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, yetkisizlik kararı vermiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Göçer tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, Uşak ilinde çalıştığını belirterek, işçilik alacakları isteğinde bulunmuş.

Davalı; taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetkili mahkeme olarak Ankara ili mahkemelerinin gösterildiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur.

Mahkemece savunmaya değer verilerek yetkisizlik kararı verilmiştir 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca <İş mahkemelerinde açılacak her dava açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.> Öngörülen bu düzenleme kamu düzenine ait bir yetki kuralı olup, emredici kural olduğundan bu iki mahkeme dışında başka bir mahkemenin sözleşme ile yetkili bulunması imkânı yoktur. Diğer taraftan yetkinin kamu düzenine ait olduğu hallerde yetki itirazı ilk itiraz değildir. Taraflar her zaman bu itirazda bulunabilecekleri gibi mahkemede her zaman kendiliğinden yetkili olup olmadığını inceler. Mahkeme buna göre yetkisizlik kararı vermek zorundadır.

Somut olayda işin yapıldığı yer Uşak ili olup dava yetkili mahkemede açılmıştır. Buna göre yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 23-06-2010, 18:05   #10
Levent Cirit

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/17468
Karar: 2008/17262
Karar Tarihi: 23.06.2008

ÖZET: Somut uyuşmazlıkta, davalı; şirket adreslerinin İstanbul Mahkemelerinin yetki alanı içerisinde olduğunu savunduğundan bu husus üzerinde durularak mahkemenin yetkisi belirlenmesi gerekirken tarafların yetki konusundaki beyanları alınmadan dosya üzerenden tensip ile yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

(4857 S. K. m. 20) (5521 S. K. m. 5) (4721 S. K. m. 19, 49)

Dava: Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, yetkisizlik kararı vermiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Göçer tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dosya içeriğine göre, yetkili mahkemenin hangi iş mahkemesi olduğu uyuşmazlık konusudur.

Mahkemece, davalının ikametgâhı itibarıyla yetkili mahkemenin Kartal İş Mahkemesi olduğu gerekçesi ile dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmiştir.

Hükmü temyiz eden davalı taraf ikametgâh adreslerinin Beşiktaş/İstanbul olduğunu davanın yetkili mahkemede açıldığını belirterek ticaret sicili kaydını delil olarak sunmuştur.

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir. Buna göre, <iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.>

İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemelerini de yetkili kılmaktadır.

İş mahkemesine açılan dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.

Türk Medeni Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden <Yerleşim yeri sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir>. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir. Aynı kanunun 49. maddesi uyarınca da, <Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. Bu yer de genelde merkezin bulunduğu yerdir.

İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan davalı tarafça süresinde yapılmasa da hakim tarafından kendiliğinden bu husus göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir.

Somut uyuşmazlıkta, davalı; şirket adreslerinin İstanbul Mahkemelerinin yetki alanı içerisinde olduğunu savunduğundan bu husus üzerinde durularak mahkemenin yetkisi belirlenmesi gerekirken tarafların yetki konusundaki beyanları alınmadan dosya üzerenden tensip ile yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 23-06-2010, 18:07   #11
Levent Cirit

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/27637
Karar: 2006/34602
Karar Tarihi: 25.12.2006

ÖZET: Somut olayda, davalı şirketin merkezi İstanbul’da olup, davacı da Amasya’da çalışmıştır. Buna göre yetkili mahkeme İstanbul veya Amasya mahkemeleri olup, Ankara mahkemesi yetkisizdir. Davalı işveren vekili, Ankara mahkemesinin yetkisiz olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeni ile reddedilmesi gerekir.

(5521 S. K. m. 5)

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesinde <İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılamaz.> kuralına yer verilmiştir. Somut olayda, davalı şirketin merkezi İstanbul’da olup, davacı da Amasya’da çalışmıştır. Buna göre yetkili mahkeme İstanbul veya Amasya mahkemeleri olup, Ankara mahkemesi yetkisizdir. Davalı işveren vekili, Ankara mahkemesinin yetkisiz olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeni ile reddedilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 29-06-2010, 22:00   #12
AV. SERDAR ARIK

 
Varsayılan

Merhaba,

5521 sayılı Kanun iş davaları için özel yetki kuralları getirmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesine göre, “İş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 10.1.2005 T., E. 2004/25289, K. 2005/114). Maddenin açık hükmüne göre davacının iki seçimlik hakkı vardır. Öngörülen bu düzenleme kamu düzenine ait bir yetki kuralı olup, emredici kural olduğundan bu iki mahkeme dışında başka bir mahkemenin sözleşme ile yetkili bulunması imkanı yoktur (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ, E. 2008/249, K. 2008/2296, T. 25.2.2008). Birincisi, davalıların Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde, diğeri de, işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede dava açılmasıdır.

Bilgilerinize sunarım.

Saygılarımla,
Av. SERDAR ARIK
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
anonim şirket - Şube Vekaletnamesı av.pınar Meslektaşların Soruları 9 16-01-2009 13:32
Antalya/Merkez Çalışabileceğim Avukat/Avukatlık bürosu av.sgenc Adliye Duvarı 0 26-02-2007 00:07
Yabancı vakıflar şube açabilecek Seyda Hukuk Haberleri 0 04-11-2006 12:56
Merkezi yurt dışında bulunan kartlı sistem kuran kuruluşların Türkiye'de şube açmaları tkaraaslan Hukuk Soruları Arşivi 0 31-03-2006 12:04
Devlet Memuru Olan Fizyoterapistin Özel Bir Merkez Açması Fizyoterapist Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 16:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05970192 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.