Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Günlük Hukuk Haberleri

Yanıt
Konu Notu: 49 oy, 4,82 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-12-2009, 05:25   #91
üye31284

 
Varsayılan

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13076821.asp?gid=229


İnternet Teknolojileri Derneği (INETD), Youtube internet sitesinin erişiminin engellenmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açtı.


INETD Başkanı Mustafa Akgül, Youtube internet sitesine erişimin 5 Mayıs 2008’de engellendiğini hatırlattı. INETD olarak, tüm ülke adına, Youtube yasağının hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu gerekçesiyle ilgili mahkemeye itiraz ettiklerini ifade eden Akgül, AİHM’ye başvurmak zorunda kaldık” dedi.
Old 01-12-2009, 12:18   #92
Filiz BAKIR

 
Varsayılan

KEY ÖDEMELERİNDE KRİTİK GÜN


Birinci KEY ödemesinden yararlanamayan milyonlarca KEY’zede için hazırlanan yeni yasa tasarısı bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek.


Hükümet tasarıyı, bütçe görüşmeleri öncesinde Genel Kurula getirerek yasalaşmasını sağlayacak.
Görüşmeleri saat 15.00 olarak duyurulan ancak saat 18.00’e alınan KEY Tasarısı, 4 maddeden oluşuyor. Tasarı öncelikle 29 Haziran tarihini kaçırdığı için düzeltilmiş hak sahipleri listelerini Emlak Bankası’na gönderemeyen 5 bin 500 kurum ve kuruluşa 1 ay ek süre veriyor. Bu ayın sonu olarak belirlenen sürenin tasarının yasalaşmasına bağlı olarak değişmesi beklenirken, hükümetin tasarıyı 2010 bütçesi öncesinde TBMM Genel Kurulu’na getireceği belirtiliyor.
Felaketzedeler unutulmadı!
Saat 18.00’de görüşmelerine başlanacak tasarının en önemli maddelerinden birini de felaketler nedeniyle kayıtları kaybolan hak sahihlerine haklarını iade etmesi oluşturuyor. Bu çerçevede deprem, yangın, sel felaketi gibi nedenlerle kayıtları kaybolan hak sahiplerine 30 Haziran 2010 tarihine kadar başvuru hakkı tanıyor. Bu tür felaketler nedeniyle kayıtları kaybolanlar, buna ilişkin mahkeme kararlarıyla hak başvurusunda bulunabilecekler.
3 ayda bir ödeme!
Tasarı Emlak Bankası’na gönderilecek listelerde hata olması durumunda, bu listelerin kurumlara iadesini düzenliyor. Kurumların, düzeltilmiş listeleri 31 Aralık 2010 tarihine kadar olan dönemde 3’er aylık periyotlarla Emlak Bankası’na gönderebilecekleri hükme bağlanıyor.
Böylece düzeltilmiş listelerin Resmi Gazete’de ilan edilerek, hak sahiplerine ödemenin hemen yapılması planlanıyor.
Milyonlar yararlanacak!
Birinci KEY ödemelerinde 5 milyon 397 bin 382 kişiye 2.5 milyar liralık ödeme yapılmıştı. İkinci KEY ödemelerinden ise 1.5 milyon ila 3 milyon kişinin yararlanacağı tahminleri yapılıyor. Ancak Tasfiye Halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, sayı vermek istemediklerini belirterek, “Yeni tasarı,deprem, sel, yangın gibi nedenlerle kayıtları yok olanları da kapsıyor. Bu çerçevede çok sayıda kişinin başvuru yapacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca düzeltilmiş listeler de var. Kafamızda tahmini bir sayı var. Ancak bunu telaffuz etmek istemiyoruz. İfade ettiğimiz sayı çıkmazsa altı ya da üstü çıktığında bir sürü spekülasyon yaratılır. Bu nedenle kafamızda tahmin var ama dile getirmiyoruz” dedi.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi
Old 01-12-2009, 12:24   #93
Filiz BAKIR

 
Varsayılan İlginç:)

Tuvalete ‘gay’ yazısına dava


GAZİANTEP’te bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışan 49 yaşındaki M.E., alışveriş merkezindeki tuvalete kavgalı olduğu çalışma arkadaşı 44 yaşındaki O.K.’nin ‘gay’ olduğunu, adını ve telefon numarasını yazdığı iddiasıyla 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

İddiaya göre, devlet memuru O.K.'yi 29 Ekim 2008’den itibaren cep telefonundan arayan bazı erkekler, cinsel ilişki teklifinde bulundu. Önce şaka yapıldığını sanan, ancak telefonla arayanların sayısının artması üzerine teklifte bulunanlarla konuşan O.K., telefon numarasının kent merkezindeki bir alışveriş merkezinin tuvaletinde yazılı olduğunu öğrendi. Bu sırada Batman’da geçici görevde olan O.K., hemen Gaziantep’e gelerek tuvaletteki yazıyı inceledi ve yazının daha önceden aralarında husumet bulunan çalışma arkadaşı M.E.’ye ait olduğu kanısına vararak, Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Şikayeti değerlendiren Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı inceleme doğrultusunda, henüz silinmemiş olan tuvaletteki yazıların fotoğrafları çekilerek Adana Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderildi. Hazırlanan ekspertiz raporunda, tuvaletteki yazının M.E.’nin elinden çıktığı saptandı.

M.E. hakkında, TCK’nın 125/1 maddesi uyarınca şerefe karşı suç işlediği iddiasıyla 3 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezasıyla, TCK’nın 53’üncü maddesi uyarınca belli haklardan mahrum bırakılması istemiyle dava açıldı. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen M.E., Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadesinde, “Yazıyı kimin yazdığını bilmiyorum. Hatta bu konuda O.K. ile görüştüm. Benimle ilgili şikayetinden vazgeçeceğini söyledi. Ekspertiz raporunda yazının bana ait olduğu bildirilse de bunu kabul etmiyorum. Yeniden imza örneklerimin alınarak yazıların incelenmesini istiyorum” dedi.

O.K. ise uzlaşma önerilerini reddedip şikayetini sonuna kadar sürdüreceğini belirterek, “O şahısla aramızda daha önceden yaşanan bir olaydan dolayı husumet bulunuyordu. Yazılar nedeniyle huzur ve sükunetim bozuldu. Kendisiyle kesinlikle uzlaşmıyorum. Cezasını çekmesini istiyorum” diye konuştu.

Gaziantep 3'üncü Sulh Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz olarak yargılanan M.E., savcılıktaki ifadesini tekrarlayıp, yeniden yazı örneğinin alınmasını ve incelenmesini istedi.


Kaynak:Hürriyet Gazetesi
Old 02-12-2009, 10:52   #94
Filiz BAKIR

 
Varsayılan

Ölen annesinin maaşını çeken kadına 1 yıl hapis

ADAPAZARI'nda 2001 yılında ölen annesinin emekli maaşını 6 yıl boyunca çekerek kamuyu 20 bin TL zarara uğrattığı iddia edilen 58 yaşındaki Nesrin Mert 1 yıl 15 gün hapis cezası ile 820 TL para cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme cezayı, kadının parayı faiziyle birlikte geri ödemesi üzerine erteledi.


Müfettiş araştırması sonucu 2 yıl önce ortaya çıkan olayda, 2001 yılında hayatını kaybeden Nigar Karacaat’ın maaşının 6 yıl boyunca banka kartıyla çekildiği tespit edildi. Parayı çektiği anlaşılan kızı Nesrin Mert hakkında ‘Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık yaptığı’ iddiasıyla Sakarya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Bu arada Nesrin Mert, olay araştırılmaya başlanınca 2007 yılının Ekim ayında çektiği paraları faiziyle birlikte geri ödedi. Yaplına duruşmalar sonunda Nesrin Mert önce 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak paranın dava açılmadan önce geri ödenmesi ve sanığın iyi hali nedeniyle ceza 1 yıl 15 güne indirildi. Ayrıca 820 TL para cezasına çarptırılan Nesrin Mert'in hapis cezası, 5 yıl denetimli serbestliğe çevrildi.

Kaynak:Hürriyet Gazetesi
Old 03-12-2009, 10:57   #95
Filiz BAKIR

 
Varsayılan

Uzay Hukuku

Uzayla ilgili araştırmaların ve çalışmaların yoğun bir şekilde artması ile birlikte A.B.D. başta olmak üzere pek çok ülkede uzay bilimleri üstüne farklı bölümler, yüksek lisans ve doktora programları açılmaya başladı. Bu bölümler arasında son dönemde yıldızı en çok parlayanlardan biri de ’uzay hukuku’ oldu. Yurtdışı eğitim danışmanı Işıl Tabağ, Türkiye’nin de ileride uzay hukuku ve uzay bilimleri konusunda uzman kişilere ihtiyaç duyacağını söylüyor.

Uzayla ilgili ulusal çıkarlar nasıl korunacak?


Fırlatılan roket acil iniş için farklı bir ülkeye inerse astronotun ve teçhizatın iadesi ve güvenliği nasıl sağlanacak?

Parçalanarak yeryüzüne inen roket parçaları düştüğü yerde mal ve can kaybına sebep olursa bu sorunu kim çözecek?

Askeri faaliyetler için uzaydan kim ne kadar faydalanabilecek?


Kim ne zaman hangi sıklıkta uzaya roket fırlatabilecek? Her ülke önce ben roket atacağım derse ne olacak? Kim düzenlemeleri getirecek?



Astronotların kurtarılması ile ilgili kurallar neler olacak?


Tüm bu olası sorunları çözmek için ’uzay hukuku uzmanları’na ihtiyaç var. Nasıl ki denizcilik hukuku denizcilik konusunda pek çok uluslararası anlaşmazlıkların çözümünü sağlamakta ise, aynı şekilde uzay hukuku da tüm ülkelerin uzay faaliyetlerine düzen getiren, anlaşmazlıklarda çözüm olan bir hukuk dalı.

Öğrenciler bölümü bilmiyor


Uzay hukuku eğitimi yurtdışında pek çok üniversitede var. (Okulların listesine http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_co...zay_hukuku.pdf adresinden ulaşılabilir) Her üniversite genellikle 20-40 arası öğrenciyi uzay hukuku bölümüne kabul ediyor. Eğitim içeriği tamamen hava ve uzay hukuku detaylarını içeriyor. www.okulariyoruz.biz’in kurucusu yurtdışı eğitim danışmanı Işıl Tabağ, gelecekte uzay hukuku ve uzay bilimleri mezunlarına ihtiyaç olacağını ama öğrencilerin uzay bilimleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığını söylüyor: "www.okulariyoruz.biz websitemize gelen uzay ile ilgili soruların yaklaşık yüzde 40’ı uzay mühendisliği, yüzde 60’ı uçak mühendisliği ile ilgili. Ancak mühendislik dallarında gelen tüm sorular içinde uzay ve uçak mühendisliğinin payı sadece yüzde 10. Ülkemizde öğrenci ve velilerimizin bildiği uzay ile ilgili en popüler bölüm mühendislik tabanlı olan uzay mühendisliği bölümü. Uzay mühendisliği (aerospace engineering) uzay ve hava araçlarının tasarımını, yapımını gerçekleştiren uzaya gönderilen araçları takip edebilen, bu uzay araçlarıyla gerekli olan iletişimi kurabilen kişiler yetiştiren bir eğitim dalı. Uzay mühendisliği okumak isteyen öğrenciler ince ayrıntıları görebilen, dikkatlerini yoğun kullanabilen kişiler olmalıdır. Fizik ve astronomiye ilgi duyuyorsanız, matematik ve fen bilimlerini seviyorsanız uzay mühendisliği geleceğin gözde mesleği olmaya aday."

Çalışma alanları


Uzay hukuku veya uzay bilimleri veya uzay yönetimi mezunları NASA gibi uzay konusunda araştırmalar yapan merkezlerde, üniversitelerde, Aselsan gibi kurumlarda, bilişim sektöründe çalışıyorlar. Uzay mühendisleri ise hava ve uzay konularıyla ilgili yerli ya da yabancı araştırma merkezlerinde ya da kurumlarda ya da bilişim sektöründe çalışabilir. Örnek olarak, Türkiye’de TÜBİTAK-UZAY, TÜBİTAK-MAM, TÜBİTAK-SAGE, TAI TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayi, TEI TUSAŞ Motor Sanayi, THY, özel hava yolları, Aselsan, ROKETSAN, HAVELSAN, Arçelik, Netaş, Tekfen, Eliar, Datacore, Hava İkmal Bakım Merkezleri, Microsoft, United Technologies ve otomotiv endüstrisi sayılabilir.

TUBİTAK burs veriyor


TUBİTAK, uzay bilimleri ile ilgili burs veriyor. Bursa lisans öğrenimlerinde son sınıfa geçmiş olanlar, lisans öğrenimini tamamlamış olanlar, bir yüksek lisans veya doktora programına kayıtlı ya da bir yüksek lisans veya doktora programını tamamlamış olanlar başvurabiliyor. Yaşam gideri olarak aylık burs miktarı 1.500 ABD doları. Ödemeler üç aylık dönemler halinde yapılır. Öğrenim harçları, sağlık sigortası ve gidiş-dönüş yol giderleri TÜBİTAK tarafından karşılanıyor. Başvurular 7 Aralık 2009-26 Şubat 2010 tarihleri arasında internet üzerinden http://e-bideb.tubitak.gov.tr adresine yapılabilir.


Kaynak: www.yenibiris.com
Old 03-12-2009, 11:02   #96
Filiz BAKIR

 
Varsayılan

Avukata silahla tehditten yargılama

Manisa'da yerel bir gazetenin sahibi, boşanma davası açtığı eşinin avukatından, kendisine silah gösterip tehdit ettiği iddiasıyla şikayetçi oldu. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, şikayeti yerinde bularak avukatın yargılanmasına karar verdi.


Manisa'da yerel bir gazetenin sahibi olan İsmail Aydoğan (47), internette “chat” yaptığı kişiyle kendisini aldattığını öne sürdüğü 22 yıllık eşi Sevda Aydoğan'a (41) yaklaşık 2 yıl önce boşanma davası açtı. 6 ay önce sonuçlanan davada Aydoğan çifti boşanırken, kadının, kocası İsmail Aydoğan'a bin lira tazminat ödemesine karar verildi. Sevda Aydoğan yerel mahkemenin kararına itiraz ederek, Yargıtay'a başvurdu.
Boşanma davası sürerken İsmail Aydoğan, eşinin avukatı Murat Tanıl'dan, kendisine silah göstererek tehdit ettiğini ileri sürerek, şikayetçi oldu. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı, şikayeti Adalet Bakanlığına iletti. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, şikayeti yerinde bularak İzmir Barosu avukatı Murat Tanıl'ın yargılanmasına izin verdi. Adalet Bakanlığından gelen yazının Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına ulaşmasının ardından avukat Tanıl hakkında “ silahla tehdit” suçundan iddianame hazırlandı.

AA muhabirinin görüştüğü İsmail Aydoğan, eşiyle boşanma davaları sürerken Manisa Tapu Müdürlüğü binasında karşılaştıkları avukat Murat Tanıl'ın belindeki tabancayı göstererek, kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü. Kendisini tehdit eden avukattan şikayetçi olduğunu belirten Aydoğan, “Adalet Bakanlığının yargılanmasına izin verdiği avukat Tanıl ile yargı önünde hesaplaşacağız” dedi.


Kaynak:Hürriyet Gazetesi
Old 03-12-2009, 13:11   #97
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Filiz BAKIR
Uzay Hukuku

Uzayla ilgili araştırmaların ve çalışmaların yoğun bir şekilde artması ile birlikte A.B.D. başta olmak üzere pek çok ülkede uzay bilimleri üstüne farklı bölümler, yüksek lisans ve doktora programları açılmaya başladı. Bu bölümler arasında son dönemde yıldızı en çok parlayanlardan biri de ’uzay hukuku’ oldu. Yurtdışı eğitim danışmanı Işıl Tabağ, Türkiye’nin de ileride uzay hukuku ve uzay bilimleri konusunda uzman kişilere ihtiyaç duyacağını söylüyor.

Uzayla ilgili ulusal çıkarlar nasıl korunacak?


Fırlatılan roket acil iniş için farklı bir ülkeye inerse astronotun ve teçhizatın iadesi ve güvenliği nasıl sağlanacak?

Parçalanarak yeryüzüne inen roket parçaları düştüğü yerde mal ve can kaybına sebep olursa bu sorunu kim çözecek?

Askeri faaliyetler için uzaydan kim ne kadar faydalanabilecek?


Kim ne zaman hangi sıklıkta uzaya roket fırlatabilecek? Her ülke önce ben roket atacağım derse ne olacak? Kim düzenlemeleri getirecek?



Astronotların kurtarılması ile ilgili kurallar neler olacak?


Tüm bu olası sorunları çözmek için ’uzay hukuku uzmanları’na ihtiyaç var. Nasıl ki denizcilik hukuku denizcilik konusunda pek çok uluslararası anlaşmazlıkların çözümünü sağlamakta ise, aynı şekilde uzay hukuku da tüm ülkelerin uzay faaliyetlerine düzen getiren, anlaşmazlıklarda çözüm olan bir hukuk dalı.

Öğrenciler bölümü bilmiyor


Uzay hukuku eğitimi yurtdışında pek çok üniversitede var. (Okulların listesine http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_co...zay_hukuku.pdf adresinden ulaşılabilir) Her üniversite genellikle 20-40 arası öğrenciyi uzay hukuku bölümüne kabul ediyor. Eğitim içeriği tamamen hava ve uzay hukuku detaylarını içeriyor. www.okulariyoruz.biz’in kurucusu yurtdışı eğitim danışmanı Işıl Tabağ, gelecekte uzay hukuku ve uzay bilimleri mezunlarına ihtiyaç olacağını ama öğrencilerin uzay bilimleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığını söylüyor: "www.okulariyoruz.biz websitemize gelen uzay ile ilgili soruların yaklaşık yüzde 40’ı uzay mühendisliği, yüzde 60’ı uçak mühendisliği ile ilgili. Ancak mühendislik dallarında gelen tüm sorular içinde uzay ve uçak mühendisliğinin payı sadece yüzde 10. Ülkemizde öğrenci ve velilerimizin bildiği uzay ile ilgili en popüler bölüm mühendislik tabanlı olan uzay mühendisliği bölümü. Uzay mühendisliği (aerospace engineering) uzay ve hava araçlarının tasarımını, yapımını gerçekleştiren uzaya gönderilen araçları takip edebilen, bu uzay araçlarıyla gerekli olan iletişimi kurabilen kişiler yetiştiren bir eğitim dalı. Uzay mühendisliği okumak isteyen öğrenciler ince ayrıntıları görebilen, dikkatlerini yoğun kullanabilen kişiler olmalıdır. Fizik ve astronomiye ilgi duyuyorsanız, matematik ve fen bilimlerini seviyorsanız uzay mühendisliği geleceğin gözde mesleği olmaya aday."

Çalışma alanları


Uzay hukuku veya uzay bilimleri veya uzay yönetimi mezunları NASA gibi uzay konusunda araştırmalar yapan merkezlerde, üniversitelerde, Aselsan gibi kurumlarda, bilişim sektöründe çalışıyorlar. Uzay mühendisleri ise hava ve uzay konularıyla ilgili yerli ya da yabancı araştırma merkezlerinde ya da kurumlarda ya da bilişim sektöründe çalışabilir. Örnek olarak, Türkiye’de TÜBİTAK-UZAY, TÜBİTAK-MAM, TÜBİTAK-SAGE, TAI TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayi, TEI TUSAŞ Motor Sanayi, THY, özel hava yolları, Aselsan, ROKETSAN, HAVELSAN, Arçelik, Netaş, Tekfen, Eliar, Datacore, Hava İkmal Bakım Merkezleri, Microsoft, United Technologies ve otomotiv endüstrisi sayılabilir.

TUBİTAK burs veriyor


TUBİTAK, uzay bilimleri ile ilgili burs veriyor. Bursa lisans öğrenimlerinde son sınıfa geçmiş olanlar, lisans öğrenimini tamamlamış olanlar, bir yüksek lisans veya doktora programına kayıtlı ya da bir yüksek lisans veya doktora programını tamamlamış olanlar başvurabiliyor. Yaşam gideri olarak aylık burs miktarı 1.500 ABD doları. Ödemeler üç aylık dönemler halinde yapılır. Öğrenim harçları, sağlık sigortası ve gidiş-dönüş yol giderleri TÜBİTAK tarafından karşılanıyor. Başvurular 7 Aralık 2009-26 Şubat 2010 tarihleri arasında internet üzerinden http://e-bideb.tubitak.gov.tr adresine yapılabilir.


Kaynak: www.yenibiris.com


Çok ilginç bir alan. Ben de çoğu zaman Uydularla ilgili olası sıkıntıları düşünmüştüm. Mesela füze denemesi yapan bir ülkenin fırlattığı füzenin, bir başka ülkenin uydusuna çarpması gibi...

Şu aşamada fazla fantastik kaçar. Ayağımızı yerden kesecek bir alan.
Old 03-12-2009, 13:41   #98
Av.Barış

 
Varsayılan

Dünya da bulunan hukuk sistemlerini bitirdik şimdi de uzay hukukunu çıkardık.Acaba marsa araç gönderildi diye Mars hukuku,aya tekrar insan gönderilince ay hukuku vs çıkacak mıdır? yada daha hukukçu bir yaklaşımla uzayda yaşayan herkes eşittir gibi hükümler olacak mıdır, Ülkemizde yapılacak kanun metninde bu kanun hükümlerini bakanlar kurulu yürütür yada bu kanuna karşı anayasa mahkemesinde dava açılamaz gibi bir metin olacak mıdır?

Komedi gibi

Old 03-12-2009, 13:42   #99
Filiz BAKIR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Dünya da bulunan hukuk sistemlerini bitirdik şimdi de uzay hukukunu çıkardık.Acaba marsa araç gönderildi diye Mars hukuku,aya tekrar insan gönderilince ay hukuku vs çıkacak mıdır?



Uzay Hukuku gerekliydi bence malum biz giremesekte uzay çağına bir şekilde giriyor dünya
Old 03-12-2009, 13:44   #100
Av.Çirem NACZİTİT

 
Varsayılan

http://evrensel.net/haber.php?haber_id=61770

son günlerde artan bu tarz haberler oldukça can sıkıcı. hepimizin empati kurarak bu tür olaylarda ortak bir refleks geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Old 04-12-2009, 10:06   #101
Filiz BAKIR

 
Varsayılan

Başsavcı için 26 yıl istendi

Adalet Bakanlığı, İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatlerine yönelik iki ayrı soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında görevi kötüye kullanmak, imar kirliliğine neden olmak ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla dava açtı.


Bakanlığın 30 Kasım tarihli kovuşturma izni ile hazırlanan iddianamede şüpheli Başsavcı Cihaner’in 26 yıla kadar hapsi isteniyor.

İddianamenin “ihbar edenler” bölümündeki “Duyarlı ve mağdur bir vatandaş”, “İkram Çamur”, “Hakan Vural” müstear isimleri dikkat çekti. İlgili kanun, hakimler ve savcılar hakkındaki şikayetlerde “başvuru sahibinin adı, soyadı, iş ve ikamet adresleri, TC kimlik numarası bulunmayan” ihbar ve şikayetlerin işleme konulmayacağını öngörüyor.

Adalet Bakanlığı’nın düzenlediği fezlekeyle en yakın ağır ceza mahkemesi olarak Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde Erzurum ve Erzincan Cumhuriyet Başsavcılıkları arasındaki yetki tartışmalarına da yer verildi. İsmailağa Cemaati ile ilgili soruşturmayı uzun süren yetki tartışmalarının ardından örgütün silahlı olduğunu belirten bir ihbar mektubunu gerekçe gösteren Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın almasından sonra, Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili soruşturma dosyasını da Erzincan’dan istediği iddianameyle ortaya çıktı. İddianamede Cihaner hakkında “Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgili şahıslar hakkında (teknik takip, adli dinleme) bulunup bulunmadığının araştırılarak gönderilmesini talep ettiği halde, yaptığı soruşturmayı gizleyerek bulunmadığı şeklinde yazı gönderttiği ve soruşturmaya devam ettiği...” ifadeleri yer aldı.

İddianamedeki suçlamalar

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı iki cemaate yönelik iki ayrı soruşturmayla ilgili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisinde olduğu değerlendirilerek bilgi talep etmesine rağmen soruşturmayı gizlemek,
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen, bir kamu görevlisinin kaleme aldığı öne sürülen şikayet dilekçesinde Fethullah Gülen taraftarı dini grubun şeriat ihtilali planladıkları dile getirilmesine bu iddianın Erzurum yetkili cumhuriyet savcılığının yetki alanında olmasına rağmen yazışmaları sürdürerek ısrarla soruşturmaya devam etmek,
Yıllık iznini kullanıp döndükten sonra 22 Eylül 2008 tarihinde göreve başlamasına rağmen 20 Eylül Cumartesi günü göreve başlamış gibi 22 Eylül’de bakanlığa telgraf çektirerek resmi evrakta sahtecilik yaptığı,
Resmi bir ödenek olmadığı halde adliye lojmanlarının bahçesine, haklarında kamu davaları bulunan üç kişinin de yardımlarıyla ilgili yerlerden yapı izni almadan, bilirkişi raporuna göre imar mevzuatına aykırı ölçülerde 101 metrekarelik alana kameriye yaptırarak imar kirliliğine neden olmak, yargı camiasının saygınlığına ve tarafsızlığına gölge düşürmek. Başsavcı Cihaner iddianameye itiraz edecek, itirazın reddi halinde yargılama Yargıtay’da yapılacak.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi
Old 04-12-2009, 14:15   #102
Filiz BAKIR

 
Varsayılan

Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karaciç, savaş suçu ve soykırımdan yargılanacağı Lahey'deki uluslararası mahkemenin atadığı avukatı reddetti.

Eski Bosnalı Sırp liderin hukuk danışmanı Peter Robinson, eski Yugoslavya'da işlenen savaş suçları için kurulan BM mahkemesine Karaciç'in adına, İngiliz avukat Richard Harvey'in bu davadan alınmasını isteyen dilekçe sundu.

Robinson, gazetecilere yaptığı açıklamada, Karaciç'in 1 Martta yapılacak duruşmaya hazır olmadığını da söyledi.

Lahey'deki mahkeme geçen ay, Bosnalı Sırpların savaş zamanındaki lideri Karaciç'in Mart ayında yapılacak duruşmasında davayı boykotu sürdürmesi durumunda kendisini temsil etmek üzere İngiliz avukat Harvey'i atamıştı.

Mahkeme, Karaciç'e avukat atanmasına geçen ay başında karar vermişti. Hakimler, 26 Ekimde başlayan davayı hazır olmadığı gerekçesiyle boykot eden Karaciç'i, tutumunu sürdürmesi halinde kendisine avukat atayacakları yolunda uyarmış ve duruşmayı Mart 2010'a ertelemişti.

Bosna Savaşı (1992-1995) sırasında, Saraybosna'nın 43 ay süren kuşatmasında siviller ve çocuklar dahil 11 bin kişinin öldürülmesi ve Srebreniça kentinde bazıları 20 yaşın altında 8 bin 300 Boşnak erkeğinin katledilmesinin planlayıcısı olmakla suçlanan Karaciç, ikisi soykırım olmak üzere 11 ayrı savaş suçundan yargılanıyor.

Kaynak:Hürriyet Gazetesi
Old 09-12-2009, 17:28   #103
BUSRA1907

 
Varsayılan

Danıştay: %65'lik uyarı alanı büyük
Danıştay 13. Dairesi, bütün sigara paketlerinde yer alacak birleşik uyarıların kapladığı yüzeyin en az yüzde 65'ini kaplaması gerektiğine ilişkin kararın yürütmesini durdurdu.


ANKARA (A.A) - 09.12.2009 - Danıştay 13. Dairesi, bütün sigara paketlerinde yer alacak birleşik uyarıların kapladığı yüzeyin, paketin toplam yüzeyinin en az yüzde 65'ini kaplaması gerektiğine ilişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) kararının yürütmesini durdurdu.

Danıştay, 13. Dairesi, British American Tobacco Tütün Mamulleri Sanayi Anonim Şirketi, Tütün Mamullerinin Zararlarından Korumaya Yönelik Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak alınan ''Birleşik Uyarılar''ın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesine dair Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 13 Mayıs 2009 tarihli kararının 3. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açtığı davayla ilgili ilk incelemeyi tamamladı.

4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun ile Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri paketlerinin üzerine, "en geniş iki yüzünden, bir yüzüne toplam alanın yüzde 40'ından, diğer yüzüne yüzde 30'undan az olmamak üzere özel çerçeve içinde tütün ürünlerinin zararlarını belirten Türkçe yazılı uyarılar veya mesajlar konulacağı, uyarı mesajlarının resim, şekil veya grafik biçimlerinde de olabileceğinin" hükme bağlandığı hatırlatılan Daire kararında, ilgili kanun hükümleri ve Avrupa Birliğinin ilgili direktif hükümlerine paralel olarak hazırlanan 25 Kasım 2008 tarihli yönetmelikte de aynı ifadelerin yer aldığı vurgulandı.

Kararda, Kurulun, ilgili yönetmelik hükümlerine göre "Birleşik Uyarılar"ın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla aldığı karardaki iptali istenen düzenlemeye işaret edildi.

İptali istenen düzenlemede, "Birleşik uyarılara; piyasaya arzına izin verilen dumansız tütün mamulleri dışında kalan tüm tütün mamulleri birim paketlerinin en çok görülebilen geniş ön yüzeyinde, yüzeyin üst seviyesinden kapak açım ya da bandrol bitim noktasından başlamak üzere yer verilir" hükmünün yer aldığı ve "Birleşik uyarıların kapladığı yüzey; siyah sınır çizgileri ile birlikte, yer aldığı toplam yüzeyin en az yüzde 65'ini kaplamalıdır" denildiği hatırlatıldı.

İlgili mevzuat hükümlerine göre, "Türkiye'de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri paketlerinin yüzeyinde uygulanması gereken asgari bir uyarı alanının ve uyarıların kaplayacağı alanın alt sınırının belirlendiği, üst sınıra ilişkin bir sınırlama getirilmediğine" vurgu yapılarak şöyle denildi:

"Buna karşılık 'Birleşik Uyarı' alanının 'Genel Uyarı'nın kapladığı yüzey dışında kalan diğer dış yüzeyin en az yüzde kırkını kaplaması gerektiği vurgulanmıştır. Bu itibarla, 'Birleşik Uyarılar'ın kapladığı yüzeyin toplam yüzeyin en az yüzde 65'ini kaplaması gerektiğine ilişkin Kurul kararının 3. maddesinin üçüncü fıkrası, Kanun ve Yönetmelikte belirlenen alt sınırı ortadan kaldırır nitelik taşıdığından 4207 sayılı Kanuna aykırı bulunmaktadır. Kurul kararının 3. maddesinin diğer fıkralarında Kanun'a aykırı bir husus bulunmamaktadır." Davalı TAPDK'ın karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek


KAYNAK:www.mynet.com
Old 13-12-2009, 12:11   #104
Av.Barış

 
Varsayılan

Hakim trafik kazasında öldü

Mersin'in Erdemli ilçesindeki trafik kazasında 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Erdoğan Bozkurt hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, Mersin'den Erdemli'ye gelen Erdoğan Bozkurt (38) idaresindeki 01 ZG 418 plakalı otomobil, Mezitli ilçesinde, yoldan çıkarak, refüjdeki elektrik direğine çarptı. Kazada Bozkurt, olay yerinde öldü.

Hakim Bozkurt için Erdemli Adliyesi'nde cenaze töreni düzenlendi.

Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gül, törende, ülkenin değişik yörelerinde görev yaptıktan sonra Erdemli'de hizmet vermeye başlayan Bozkurt'u trafik kazasında kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.

Gül, ''Bozkurt bir beyefendiydi. Hiç kimseyi kırmadı. Bizim bildiğimiz Erdoğan bey karıncayı bile incitmezdi. Böyle bir insanı kaybettik. Acımız çok büyük'' dedi.

Daha sonra Erdemli Müftüsü Mustafa Topal'ın okuduğu duanın ardından Bozkurt'un cenazesi, toprağa verilmek üzere Gaziantep'e götürüldü.

Törene Bozkurt'un ailesi, Erdemli Kaymakamı İbrahim Özefe, Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, Emniyet Müdürü Hüseyin Dağı ile adliye çalışanları, avukatlar ve daire amirleri katıldı.

Hakim Bozkurt'un 3 yıldır Erdemli Adliyesi'nde görev yaptığı öğrenildi.

HaberTürk
Old 14-12-2009, 20:18   #105
Av.Barış

 
Varsayılan

Çek Kanunu Tasarısı yasalaştı
Karşılıksız çekten mahkum olanların infazı ertelenebilecek ya da durdurulabilecek.

Çek Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Yasaya göre, bankalar, önce çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını kontrol edecek, ayrıca kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterecek.

Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adli sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkar olanların ise esnaf ve sanatkar sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının kapatılması halinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren 10 yıl süreyle saklayacak. Yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler, bankaya kendileri ile ilgili Türkiye'de bir adres bildirmek zorunda olacak.

Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri talebi halinde hamiline verilecek.

Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamayacak.

Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmadığını, kendisi hakkında yasak bulunmadığını bankaya yazılı olarak beyan edecek.

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilmeyecek.

Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacak. Bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılacak ve hamiline düzenlenecek çeklerin yapraklarında ''hamiline'' ibaresi matbu olarak yer alacak. Esnaf ve sanatkar odalarına kayıtlı olanlardan tacir kişilere özgü çek hesabı açtıranlar, ''tacir çeki'' alabilecek.

Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu bankaya ibraz edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenecek.

Çek hesabı, ancak sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı talebi ya da mevduat veya katılım fonu zaman aşımı süresinin dolması üzerine kapatılacak.



-KARŞILIKSIZ HER ÇEK YAPRAĞI İÇİN BANKAYA CEZA-



''Karşılıksızdır'' işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılacak.

Banka, karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı ile ilgili olarak ödemekle yükümlü olduğu miktarı, ancak ibraz eden hamile talep ettiği takdirde ödeyecek. Buna göre, banka, hamile, talep ettiği takdirde süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli 600 lira veya üzerinde ise 600 lira, bu tutarın altındaysa çek bedelini ödeyecek.

Karşılığının kısmen bulunması halindeyse banka, çek bedeli 600 lira veya altındaysa, çek bedelini aşmamak koşuluyla kısmi karşılığı 600 liraya tamamlayacak bir miktarı; çek bedelinin 600 liradan fazla olması halinde çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığa ilave olarak 600 lira ödemekle yükümlü olacak.

Hamilin talepte bulunması halinde, ''karşılıksızdır'' işlemi, çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi halinde bu belirtilmek ve kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılacak. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilecek. Hamilin imzalamaktan kaçınması halinde, ''karşılıksızdır'' işlemi yapılmayacak.

Kısmi ödeme kabul edilmiş olsun veya olmasın, çekin tamamen veya kısmen karşılıksız çıkması halinde, ''karşılıksızdır'' işlemi yapıldıktan sonra ön ve arka yüzün fotokopisi çekilerek bankada saklanacak ve çek hamile geri verilecek.

Banka; çekin karşılığının hesapta bulunmamasına rağmen hamiline ödenmesinin geciktirilmesi, kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi hallerinde çek hamiline, her geçen gün için binde 3 gecikme cezası ödeyecek.

Üzerindeki tarihten önce ibraz edilen çekin karşılığının kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halinde, bu çekle ilgili olarak hukuki takip yapılamayacak. İleri tarihli çekle ilgili olarak hukuki takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve ''karşılıksızdır'' işlemine tabi tutulması şart olacak.



-BİN 500 GÜNE KADAR ADLİ PARA CEZASI-



Karşılıksız çeke sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili alarak, bin beşyüz güne kadar adli para cezası verilecek. Ancak, hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız çıkan miktarından az olamayacak.

Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilecek.

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlü olacak. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamayacak.

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Merkez Bankasına elektronik ortamda bildirilecek.

Karşılıksız çekle ile ilgili hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ya da mahkemede beraat eden kişiler hakkındaki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak.



-FAİZİ İLE ÖDEYENLER İÇİN...-



Karşılıksız kalan çek bedelini temerrüt faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında soruşturma aşamasında ''kovuşturmaya yer olmadığına'', kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından ''davanın düşmesine'', mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra ise yine mahkeme tarafından ''hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına'' karar verilecek.

Şikayetçinin, şikayetinden vazgeçmesi halinde de söz konusu prosedür uygulanacak.

Tacirin ticari işletmesi ile ilgili tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.

Tacir olmayan kişiye, tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi hakkında 50 günden 150 güne kadar adli para cezası verilecek.

Karşılıksız çekle ilgili banka görevlilerine sorumluluklar yükleyen yasaya göre, bu sorumlulukları yerine getirmeyen görevlilere çeşitli cezalar uygulanacak.

Bankalar, yasalanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, Merkez Bankasınca 1 ay içinde yayımlanacak tebliğ ile belirlenen esaslara uygun olarak, yeni çek defterleri bastıracak. Bankalar, 1 Temmuz 2010 tarihine kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verecek ve ellerindeki eski çek defterlerini imha edecek.

Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar karşılıksız çek suçundan dolayı açılmış olan davalar bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam edecek.



-İNFAZIN ERTELENMESİ-



Tarafların anlaşması halinde karşılıksız çek verme suçundan mahkum olanların cezasının infazı ertelenebilecek veya durdurulabilecek. Varılan anlaşmanın Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi halinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturma durdurulacak. Anlaşmaya varılmış olması şikayetçi bakımından şikayetin geri alınmasını sonucunu doğurmayacak. Soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın durdurulması ile infazın ertelenmesi için yazılı anlaşma ve taahhütnamenin en geç 1 Nisan 2010 tarihine kadar verilmesi gerekecek.

Karşılıksız çekin öngördüğü miktarı faiziyle birlikte ödemeyi taahhüt eden kişinin ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi halinde anlaşma aranmaksızın taahhütnamede belirtilen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilecek.

Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksiti, borcun üçte birinden az olamayacak. Ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren 2 yılı geçemeyecek. Anlaşmanın, gereği gibi ifa edilmesi veya ödenmesi gereken miktarın ödenmesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı, davanın düşmesi veya hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecek.

Ceza ertelemesinden yararlanan kişi, taahhütnamede belirtilen süre içerisinde şikayetçi ile anlaşmaya varması ve bu anlaşmanın bir nüshasını şikayetçi veya yasal temsilcisi tarafından mercilere verilmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesi veya durdurulmasından yararlanacak.

Soruşturma veya kovuşturmanın durması halinde dava zaman aşımı, hükmün infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde ise ceza zaman aşımı işlemeyecek.

Şikayetçinin başvurusu üzerine, anlaşma veya taahhüde uyulmadığının tespiti halinde soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına devam edilecek.

Soruşturma veya kovuşturması durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen veya durdurulan kişi hakkında ''adli kontrol'' uygulanacak.



AA
Old 15-12-2009, 10:12   #106
Av.Barış

 
Varsayılan

Bakandan Baro'ya Açık Çek

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in katılımıyla Nevşehir’de düzenlenen “Avukatlık Meslek Sorunları ve Yargı Reformu Stratejisi” konferansında, yeni Avukatlık Yasası için çalışma başlatılması kararlaştırıldı.

Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın, toplantıyı şöyle özetledi:
“Sayın Bakan yeni yasa için Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) yapacağı çalışmayı hiçbir müdahalede bulunmadan Meclis’ten geçireceğine dair bize açık çek verdi. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hizmeti ücretlerinin kısa sürede ödenmesi ve avukatlık asgari ücret tarifesine eşitlenmesine karar verildi. Yol ücretleri yeniden ele alınacak.”

AA
Old 17-12-2009, 20:54   #107
Av.Barış

 
Varsayılan Teşhirciye 17 yıl hapis cezası

İzmir'de 5 yaşındaki bir kız çocuğu ile 42 yaşındaki bir kadına cinsel organını göstererek teşhircilik yaptığı gerekçesiyle yargılanan sanığa 17 yıl hapis cezası verildi.
AA

İZMİR - İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına tutuklu yargılanan M.Ş. (30) ile avukatı katıldı.

M.Ş, önceki ifadelerini reddederek, ''Bu kişileri tanımıyorum. Ben kimseye cinsel organımı göstermedim. Bana iftira atıldı. Suçsuzum'' dedi.

Yargılama sonunda mahkeme heyeti, ruh sağlığı bozulduğu belirtilen S.E'ye yönelik eylemi nedeniyle, Türk Ceza Kanunun 103/6 maddesine göre, M.Ş'yi 16 yıl hapis cezasıyla cezalandırdı. 42 yaşındaki A.K'ye yönelik eylemi nedeniyle de sanık, ''cinsel taciz'' suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı.


Kararda, sanığın gözaltına alındığında, ''Çocukları görünce dayanamıyorum, tahrik oluyorum. Her gün ilköğretim okulu çevresinde dolaşıp havanın karardığı saatlerde okul çevresinde yalnız gezen çocukları takip edip gözüme kestiriyorum. Kız ve erkek çocukları yakalayarak fiili livatada bulunuyorum'' şeklinde ifade verdiği, ancak sanığın bu itiraflarına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı belirtildi. Sanığın itiraflarına ilişkin yeniden araştırma ve işlem yapılması için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Cumhuriyet Savcısı Nevzat Ertaş tarafından hazırlanan iddianameye göre, Bornova'nın Tuna Mahallesi'nde oturan M.Ş, geçen yıl Eylül’de evinin önünde temizlik yapan A.K'ye (42) cinsel organını gösterdi. 1 gün sonra da evlerinin önünde oynayan S.E'ye yaklaşıp elini boynuna atıp cinsel organını göstererek, ''Seni var ya seni'' dedi.

Gözaltına alınıp tutuklanan M.Ş'nin ''Çocuğun cinsel istismarı'' ve ''Cinsel saldırı'' suçlarından cezalandırılması istendi.

İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen S.E'ye verilen ''ruh sağlığı bozulmuştur'' şeklindeki rapor üzerine İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Görevsizlik kararı vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderen hakim Erhan Atlı, kararnameyle mahkeme başkanı olarak dosyanın da gönderildiği İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesine atandı. Hakim Erhan Atlı, karar duruşmasında heyete katılmazken, heyete Nesrin Tadık başkanlık etti.
Old 19-12-2009, 20:06   #108
Av.Barış

 
Varsayılan Mahkeme, acil yolundaki 265 TL'lik cezayı iptal etti

Sakarya'nın Akyazı İlçesi'nde rahatsızlanan annesini acil olarak hastaneye götürürken otomobiliyle radara yakalanan ve 265 TL para cezasına yazılan sürücüye verilen cezası, mahkemeye yaptığı itiraz ardından iptal edildi.

Akyazı İlçesi'nde oturan 27 yaşındaki Adem Kılıç, 6 ay önce annesi Emine Kılıç rahatsızlanınca Adapazarı'ndaki Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürmek isterken D-100 karayolunda otomobiliyle giderken aşırı hız yaptığı radarla tespit edildi. Sakarya Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Şubesi ekipleri hız limitini ihlalden sürücüye 265 TL ceza kesti. Sürücü ceza tebligatını alınca Akyazı'da Sulh Ceza Mahkemesi’ne trafik cezasının iptali için başvuruda bulundu. Sürücü Kılıç, annesini acil servise götürürken aşırı hız yaptığını gerekçe gösterdi. Mahkeme hakimi trafik cezası kesildiği gün hastane kayıtlarını dikkate alarak sürücüye kesilen cezayı iptal etti.

Otomobilinin dörtlü ikaz lambaları açık olmasına rağmen, Sakarya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince hız sınırını aştığı gerekçesiyle durdurulduğunu söyleyen Adem Kılıç, “Memurlara annemi hastaneye yetiştirmek için hız yaptığımı söyledim. Tamam diyerek o an ceza kesmediler. Ancak daha sonra 265 TL'lik trafik ceza makbuzu evime gelince mahkemeye başvurdum. Mahkemeye hastanenin acil servisinden aldığım belgeyi ibraz ettim. Mahkeme heyeti, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yer alan ‘Yaralı veya acil hastaların taşınması ve bunlara ilk ve acil yardımın yapılması için kullanılan cankurtaran ve özel amaçlı taşıtlarla, yaralı ve acil hasta taşıyan diğer araçlar geçiş üstünlüğüne sahiptir’ maddesi uyarınca kesilen cezanın hukuka aykırı olduğunu belirterek, cezayı iptal etti.”

Hürriyet
Old 21-12-2009, 00:16   #109
üye25928

 
Varsayılan Prof.Dr. Esin KONANÇ Hoca Vefat etmiştir.

20.12.2009 Tarihinde Prof.Dr. Esin KONANÇ
Hocamız geçirdiği bir trafik kazası
sonucunda vefat etmiştir.


Prof.Dr. Esin KONANÇ Hocamız bu 20.12.2009 gecesi geçirdiği bir trafik sonucunda vefat etmiştir, sevenlerinin başı sağolsun, Değerli hocamızın mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin.

Kaynak : Daha haber sitelerine düşmedi, düşünce eklerim
Old 21-12-2009, 10:03   #110
AvTürk

 
Varsayılan Ad. bak.'ın hukukçu şöför ilanından sonra, şimdi de hukukçu itfaiye eri ilanı:)

x belediyesi İTFAİYE ERİ alım ilanı

'.....e) Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan 2008 yılı ve sonrası (KPSS) Kamu Personeli Seçme Sınavlarına girmiş ve belirtilen puan türleri itibari ile 100 tam puan üzerinden lisans mezunu adaylarda KPSSP3 türünde en az 65 puan ve Ön Lisans mezunu adaylarda KPSSP93 türünde en az 65 puan almış olmak,

f) GİH sınıfı, 8. dereceli 2 adet itfaiye eri kadroları için Lisans düzeyinde eğitim veren Hukuk Fakültelerinden ve Fakültelerin; Maliye, Kamu Yönetimi ile Makine, Elektrik, Elektrik-Elektronik, Bilgisayar, Çevre Mühendislikleri, Fizik, Şehir ve Bölge Planlaması lisans programlarının birinden mezun olmak.........'


kynk bknz: http://ilan.memurlar.net/ilan/8318/
Old 24-12-2009, 11:34   #111
Av.Barış

 
Varsayılan İkinci el araçlarda devir artık noterlerin

İkinci el araçlarda satış ve devir işlemlerinin noterler tarafından yapılmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Teklife göre, tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılacak.

Noterler araçla ilgili sorgulamayı online olarak yapacak. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersiz olacak.

Satış ve devir işleminin, siciline işlenmek üzere üç iş günü içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu ile vergi dairesine bildirilmesiyle birlikte alıcı adına trafik tescil işlemi gerçekleşmiş sayılacak.

Yapılan satış ve devir işlemi üzerine noterler, yeni malik adına bir ay süreyle geçici belge düzenleyecek.

Satış ve devir işlemlerinin bildiriminden itibaren bir aylık süre içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu veya Emniyet Genel Müdürlüğünün uygun gördüğü kamu kurum veya kuruluşları tarafından yeni malik adına tescil belgesi düzenlenerek elden veya posta aracılığıyla teslim edilecek.

Satış ve devir işlemleri her türlü harçtan, bu işlemlere ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve değerli kağıt bedellerinden istisna olacak.

Trafik tescil kuruluşunda yeni malik adına yapılacak tescil nedeniyle düzenlenmesi gereken değerli kağıtların bedelleri de satış ve devir esnasında noterler tarafından tahsil edilecek.

Noterler, satış ve devre ilişkin her türlü işlem karşılığında toplam 20 TL maktu ücret alacak. Bu düzenleme, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren geçerli olacak.

Bir ay içerisinde tescil belgesi almayan alıcılara 130 TL, hükümlere uymayan noterlere ise her bir işlem için 1000 TL idari para cezası verilecek.

Düzenleme uyum ile ilgili çalışmaların tamamlanması amacıyla 1 Mayıs 2010 tarihinde yürürlüğe girecek. Ancak, satış ve devir işlemlerinde harç, damga vergisi ve değerli kağıt bedelleri istisnası ile 20 TL artı KDV şeklindeki noter ücreti uygulaması, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren geçerli olacak.
Old 24-12-2009, 17:58   #112
Av.Barış

 
Varsayılan

Kadın avukata müvekkili tecavüz etti

Mehmet KARAPINAR (Konya), (DHA)

KONYA’nın Karapınar İlçesi’nde çiftçilik yapan 40 yaşındaki R.A., ‘evrakta sahtecilik’ suçlaması ile yargılandığı davada avukatı olan 31 yaşındaki bekar A.Y.’yi kaçırıp, otomobil içinde tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Olayda R.A.’ya ‘yardım ve yataklık ettiği’ suçlamasıyla arkadaşı 25 yaşındaki çiftçi M.Ö. de yakalandı.

Karapınar’da yaşayan çiftçi R.A., arkadaşı M.Ö. ile birlikte dün saat 15.00 sıralarında ‘evrakta sahtecilik’ suçlaması ile yargılandığı davaya bakan ve Konya’da yaşayan avukatı A.Y.’nin bürosuna gitti. İddiaya göre R.A., avukatı A.Y.’ye yakın bir arkadaşının mahkemesi olduğunu ve onun davalarına da bakmasını istedi. Avukat da teklifi kabul etti. R.A., arkadaşının Konya kent merkezi girişinde olduğunu ve orada görüşme yapabileceklerini söyledi.

Bunun üzerine R.A., M.Ö ve avukat A.Y., R.A.’nın 42 J 3111 plakalı otomobili ile Konya kent merkezine doğru yola çıktı. A.Y. kent merkezi girişinde kimsenin olmaması ve Karapınar İlçesi’ne doğru gitmeleri üzerinde durumdan şüphelendi. Bu sırada R.A., Sazlıpınar Köyü yakınlarında otomobiline akaryakıt almak için bir akaryakıt istasyonuna girdi. Akaryakıt aldıkları sırada A.Y., akaryakıt istasyonu çalışanlarına kaçırıldığını söyledi. Bunun üzerine R.A. yanında M.Ö. ve avukat A.Y. ile birlikte otomobille hızla uzaklaştı. Akaryakıt istasyonu çalışanları da otomobilin plakasıyla birlikte durumu polise bildirdi.

‘DÖVEREK TECAVÜZ ETTİ’ İlk olarak Karapınar ilçe merkezinde otomobille gezen R.A., saat 20.00 sıralarında Karapınar- Ereğli Karayolu’nun 1’nci kilometresinde bulunan gazinoya gitti. A.Y. burada R.A. ve M.Ö. ile tartıştı. Yaklaşık 15 dakika burada durduktan sonra yine otomobille ayrıldılar. R.A. ıssız bir bölgede otomobil içinde avukat A.Y.’yi döverek tecavüz etti. Ardından 3 kişi tekrar gazinoya geldi.

Akaryakıt istasyonu çalışanlarının bir kadının kaçırıldığı yönünde yaptığı ihbar çalışmasını değerlendiren polis, ihbar edilen otomobili gazinonun önünde park halinde gördü. Gazinoya giren polisi gören A.Y., polisin yanına koşarak tevacüze uğradığını söyledi. Bunu üzerine R.A. ve M.Ö. gözaltına alındı. Karapınar Devlet Hastanesi Kadın ve Doğum Uzmanları tarafından sağlık kontrolünden geçirilen A.Y.’nin tecavüze uğradığı aynı zamanda da ters ilişkide bulunulduğu saptandı.

Gözaltına alınan ‘dolandırıcılık ve sahtecilik’ suçlamalarından sabıka kayıtlarının bulunduğu belirtilen R.A. ‘zorla alıkoyma ve tecavüz’, M.Ö. de ‘yardım ve yataklık suçlamalarından’ adliyeye sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.


Meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Old 26-12-2009, 19:13   #113
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Raşit Tavus
20.12.2009 Tarihinde Prof.Dr. Esin KONANÇ
Hocamız geçirdiği bir trafik kazası
sonucunda vefat etmiştir.


Prof.Dr. Esin KONANÇ Hocamız bu 20.12.2009 gecesi geçirdiği bir trafik sonucunda vefat etmiştir, sevenlerinin başı sağolsun, Değerli hocamızın mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin.

Kaynak : Daha haber sitelerine düşmedi, düşünce eklerim

Sayın Konanç, benim de İnsan Hakları ve Demokratik Kuramlar ve Yönetim Hukuku dersleri hocamdır. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden..Çocuk suçluluğu ile ile ilgili çalışmaları ile tanınmıştır. Dik duruşlu, sert görünen ama gerçekten de "öğreten" bir hocadır..Fakültede anısına bir defter açılmıştı girişte..o ilk gün öyle haber aldık biz de..

Değerli Hocamızın mekanı cennet olsun , Allah rahmet eylesin..
Old 28-12-2009, 00:42   #114
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Avukat döven polisler 15 günle kurtuldu

Moda'da iki yıl önce ailesiyle birlikte parkta vakit geçiren avukat Muammer Öz'ü, kimlik göstermediği iddiasıyla, elleri kelepçeli halde hem parkta ailenin yanında, hem bindirdikleri araçta yol boyunca döven ve küfreden iki polise 23 ay 15'er gün hapis cezası verildi.

Moda'da iki yıl önce ailesiyle birlikte parkta vakit geçiren avukat Muammer Öz'ü, kimlik göstermediği iddiasıyla, elleri kelepçeli halde hem parkta ailenin yanında, hem bindirdikleri araçta yol boyunca döven ve küfreden iki polise 23 ay 15'er gün hapis cezası verildi.

Ceza ertelendi. Şayet polisler 15 gün daha fazla ceza alsa ve süre 24 aya çıksaydı polisler tutuklanacaklardı. Öz’ün avukatı Ömer Kavili, kararı temyize götürdü.

Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim iki polisi aşırı güç kullanarak Öz’ün burnunu kırarak yaralamaktan bir yıl beş ay 15 gün, hakaret suçlamasından da beş ay 25 gün, toplamda bir yıl 11 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
İki polisin cezası ertelendi.

Öz’ün avukatı Ömer Kavili, davanın işkence davası olarak kabul edilmesi ve ağır cezada yargılanması gerektiğini, bu bakımdan karara itiraz ettiklerini belirterek, şöyle dedi: “İşkence suçlarının yargılaması ağır cezada yapılır. Görevsizlik kararı verilmesini istedik ama reddedildi.” (Radikal)

Kaynak : http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=9712 14&Date=28.12
Old 28-12-2009, 12:08   #115
Av.Barış

 
Varsayılan

Mahkemenin 2 yılı aşmamak için bayağı uğraştığı anlaşılıyor.
Old 28-12-2009, 13:15   #116
Av.Barış

 
Varsayılan

Avukat Ahmet Ülger evinde ölü bulundu

İSTANBUL, (DHA)

ERGENEKON Davası'nda avukatlık yapan, gazeteci Metin Göktepe cinayeti davasında yargılanan polislerin de savunmanı yapan Ahmet Ülger Bakırköy, Florya Caddesi, Akasya Sokak'taki evinin bulunduğu İnanca Apartmanı önünde ölü bulundu. Ergenekon Davası'nda sanık Oktay Yıldırım'ın avukatı Ahmet Ülger'in cesedi, savcının yaptığı incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Vücudunda herhangi bir kurşun ya da yara izi olmadığı öğrenilen Ahmet Ülger'in ölümüyle ilgili soruşturmaya başlandı.

Kardeşi polis başmüfettişi Mehmet İşbitiren olay yerine gelerek Ahmet Ülger'in ölümü ile ilgili soru soran gazetecilere “Olayın tam olarak neden kaynaklandığını bilmiyoruz. Dava öncesi gece inceleme yapmış. Hayatında pek bir değişiklik yoktu. Davasına bir gün önceden hazırlanırdı. Unkapanı'nda nargile salonunda davaya hazırlanmış. Sabah yerde bulmuşlar. Merdivene varmadan yere yığılmış. Darp falan yok. Ama bulunduğu durum itibariyle ölümü şüpheli” dedi.

Milliyet
Old 29-12-2009, 13:21   #117
Av.Barış

 
Varsayılan

Hakim ve savcılar artık dinlenemeyecek
Danıştay, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin hakim ve savcıları dinlemesine yönelik kararı durdurdu.
AA


ANKARA - Danıştay 5. Dairesi, Adalet Bakanlığı müfettişlerine, hakim ve savcılar hakkında dinleme ve teknik takip yapma olanağı tanıyan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 98. maddesinin (ç) bendinin yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.

Daire, Adalet Bakanlığı'nın bu konuda yönetmelikle düzenleme yapma yetkisi bulunmadığına, bu konularda yasayla düzenleme yapılması gerektiğine işaret etti.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), hakim ve savcılar hakkında inceleme, soruşturma ve araştırma yapılmasını düzenleyen 24 Ocak 2007 tarihli Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin ''İnceleme ve soruşturmanın yapılışı'' başlıklı 98. maddesinin (ç) bendinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Haberin devamı ↓reklam

Davayla ilgili ilk incelemesini tamamlayan Danıştay 5. Dairesi, Adalet Bakanlığı müfettişlerine, hakim ve savcılar hakkında dinleme ve teknik takip yapma olanağı tanıyan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 98. maddesinin (ç) bendinin oy birliğiyle yürütmesini durdurdu.

Dairenin gerekçesinde, ''Adalet müfettişlerinin kanun ve tüzük ile verilen yetkilerini, mevzuatın ön gördüğü sınırların dışına çıkacak şekilde genişleten ve onlara haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi adı altında yeni bir delil toplama yetkisi tanıyan dava konusu yönetmelik hükmünde mevzuata uyarlık bulunmamıştır'' denildi.

Davalı Adalet Bakanlığının bu karara karşı itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

Yönetmeliğin yürütmesi durdurulan (ç) bendi, adalet müfettişlerine, hakim ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma yaparken, ''haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi gibi delil toplama işlemleri sırasında Ceza Muhakemesi Kanununun hükümleri ile birlikte 2802 sayılı Kanunun 101. maddesindeki yetkileri kullanma'' olanağı veriyordu.

YARSAV 'TEKNİK TAKİP' İDDİASINDA BULUNMUŞTU
Davacı YARSAV, adalet müfettişlerine tanınan bu yetkiyle çok sayıda hakim ve savcının teknik takibe alındığını iddia etmişti.


Adalet Bakanlığı açıklamasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma sırasında bazı hakim ve Cumhuriyet savcılarının da isimlerinin geçmesi üzerine konunun Bakanlığa intikal ettirildiği, bu evrakta adı geçenler hakkındaki iddiaların açıklığa kavuşturulması bakımından, inceleme yapılması ve delil elde edilmesi halinde soruşturmaya geçilmesi için 15 Nisan 2008 ve 5 Eylül 2008 tarihli onaylar ile Bakanlık tarafından izin verildiği belirtilmişti. Açıklamada, şöyle denilmişti:

''Bu çerçevede görevlendirilen adalet müfettişleri, kendilerine tevdi edilen belgelerde yaptıkları incelemeler sonucunda, ilgili 56 hakim ve Cumhuriyet savcısı hakkında delillerin toplanması amacıyla bu kişilerin telefonlarının dinlenmesini mahkemeden talep etmişlerdir. Bu talep üzerine görevli ve yetkili mahkeme tarafından ilgili hakim ve Cumhuriyet savcıları hakkında dinleme kararı verilmiştir. Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda aralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının da bulunduğu 46 hakim ve Cumhuriyet savcısı hakkında 16 Eylül 2009 tarihli rapor ile soruşturmaya geçilmesine yer olmadığı teklif edilmiştir.''

Ntv
Old 13-01-2010, 23:05   #118
Av.Barış

 
Varsayılan

Kadın hakimin zor anı


Aracına çarpan otomobilin yola fırlayan sürücünün üzerinden geçti

BURSA’da alkollü sürücünün kullandığı otomobil, kadın hakim Serap Yılmaz’ın aracına yandan çarptıktan sonra takla attı. Kendisine çarpan otomobilden aracını uzaklaştırmak isteyen 50 yaşındaki Hakim Serap Yılmaz, geri geri giderken, otomobilin camından fırlayarak yola düşen sürücü 27 yaşındaki Aykut Yağız’ın üzerinden geçti. Yaşamını yitiren Aykut Yağız'ın camdan fırladığı anda mı, yoksa üzerinden araç geçince mi öldüğü otopside belli olacak.

Kaza, dün gece saat 23.30 sıralarından merkez Nilüfer İlçesi’nde meydana geldi. Gemlik’teki bir fabrikada işçi olarak çalışan Aykut Yağız, arkadaşı 33 yaşındaki Mehmet Düvenci ile birlikte iddiaya göre alkol aldıktan sonra besledikleri bir güvercini hediye etmek için Bursa’daki arkadaşlarının yanına gitmek üzere 16 FE 725 plakalı otomobille yola çıktı.

Alkollü sürücü Aykut Yağız yönetimindeki otomobil, Küçük Sanayi Metro İstasyonu yakınlarında şerit ihlali yapıp, önünde giden Bursa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Serap Yılmaz yönetimindeki 16 BAB 58 plakalı otomobilin sol çamurluk ve aynasına çarptıktan sonra, Bursaray’ın duvarına çarparak üç takla attı. Kaza sırasında sürücü Aykut Yağız aracın camından yola fırlarken, arkadaşı ise otomobilin içerisinde kaldı.

GERİ GERİ GELİRKEN EZDİ Aracına çarpan otomobil gözleri önünde takla atan Bursa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Serap Yılmaz frene basarak aracını durdurdu. Önünde takla atan otomobilin motorundan duman ve kıvılcımların çıkması üzerine patlama ihtimalini dikkate alan Serap Yılmaz, aracını geri vitese alıp, geri geri giderek uzaklaşmak istedi. Ancak çarpan aracın camından yola fırlayan sürücü Aykut Yağız'ın yerde yattığını fark etmeyince üzerinden geçti.

Üzerinden geçtiği sürücünün yaşamını yitirdiğini öğrenince şoka giren hakim Serap Yılmaz'ı yanında bulunan yakınları ve polisler sakinleştirmeye çalıştı. Eşinden ayrılan 2 çocuk annesi hakim Serap Yılmaz uzun süre kendisine gelemedi.

Kaza sırasında takla atan otomobilde bulunan ve hafif yaralanan Mehmet Düvenci, Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan kontrolde Düvenci’de 1.75 promil alkol tespit edildi.

GÜVERCİNE BİR ŞEY OLMADI Sürücü Aykut Yağız’ın öldüğü Mehmet Düvenci’nin ise yaralandığı kazada otomobilin arkasında bulunan güvercine ise hiç bir şey olmaması dikkat çekti.

Olayla ilgili soruşturmaya Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nca başlandı. Gözaltına alınmayan adın Hakimin ifadesinin, yasalar gereği Cumhuriyet Savcısı tarafından alınacağı belirtildi.
Old 13-01-2010, 23:07   #119
Av.Barış

 
Varsayılan

İcradan satılık Genelev

ZONGULDAK'ta, yan yana bulunan 6 genelevden birisi, 150 bin liralık borcu nedeniyle icralık oldu.
Genelev, ilanla 175 bin liradan satışa çıkarıldı. İlanda, genelevin bulunduğu konum ve çevre özellikleri açısından iyi bir mevkide olduğu vurgulandı.

On temmuz Mahallesi'ndeki Acılık Sokak'ta yan yana bulunan 6 genelevden birisi borçları nedeniyle icraya düştü. "Şahinaz Anne" olarak tanınan genelev kraliçesi Şahinaz Karakuş'a komşu genelev, Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü'nce açık arttırma ile satışa çıkarıldı. 175 bin lira esas değerle satışa çıkarılan genelev ile ilgili http://www.icralik.com adresinde yayınlanan ilanda, binanın özellikleri ve bulunduğu yerle ilgili ayrıntılı bilgi verildi. İlanda, Zonguldak Belediye binasına ve tren istasyonuna yakın olduğu belirtilen geneleve, trafik yönünden ulaşımın kolaylıkla sağlandığı vurgulandı. Bulunduğu konum ve çevre özellikleri açısından iyi bir mevkide olduğu belirtilen genelevin, belediyenin tüm altyapı hizmetlerinden yararlandığı da kaydedildi.
İlanda ayrıca, binanın eski yapı olup, ahşap görünümlü olduğu, dışının sıvalı-boyalı, üzerinin çatılı, ısıtma sisteminin sobalı olduğu ifade edildi. İlanda, genelevin üst katında 6, orta katta 5, alt katta ise 2 oda ve her katta banyo ve tuvalet bulunduğu da belirtildiGenelevin ilk satışı 5 Mart'ta, alıcı çıkmazsa ikinci satışı da 15 Mart'ta açık artırmayla yapılacak. Peşin para ile yapılacak satışın açık artırmasına katılmak isteyenlerin değerin yüzde 20'si oranında teminat mektubu vermesi gerekiyor.

Kameraya konuşmak istemeyen Ontemmuz Mahallesi muhtarı Süleyman Kavşut, icralık olan genelevin bulunduğu alanda 5 genelevin daha bulunduğunu söyledi. Çevre sakinlerinin genelevlerden rahatsız olduğunu söyleyen Kavşut, "Genelevlerin bulunduğu alan mahallenin en iyi yerlerinden. Göze batan bir yerde olduğu için çok dikkat çekiyor. Mahalle halkı ve çevre esnafı genelevlerin kapanması için daha önce valiliğe başvurmuştu. Genelevlerden birisinin satılacak olması iyi. Ancak sorun çözülmez. 5 tane daha var çünkü" dedi.

Genelevin bulunduğu sokakta esnaflık yapan 67 yaşındaki Sabahattin Kurt ise, "30 yıldır bu sokakta yaşıyorum. Hepimiz esnaflık yapıyoruz. Burada insanlar ailesiyle rahat gezemiyor, alışveriş yapamıyor. Genelevin burada olması bizi de zor durumda bırakıyor. Yıllardır bu genelevin taşınması gündeme geliyor. Ama hiçbirşey yapılmadı. Biz genelevin buradan kaldırılmasını istiyoruz" dedi.

İsmini vermek istemeyen başka bir esnaf ise, "Bu genelevin kaldırılması için imza kampanyası başlattık. Valiliğe başvurduk. Ama bir sonuç alamadık. Biz genelev istemiyoruz" diye konuştu.

İcralık olan genelevin işletmeciliğini Kamil Demir'in yaptığı öne sürülürken, bina sahibinin kim olduğu öğrenilemedi.
Old 13-01-2010, 23:11   #120
Av.Barış

 
Varsayılan

Danıştaydan Eczacıları Sevindirecek Haber

Danıştay, Sosyal Güvenlik Kurulu'nun eczacılarla tek tek sözleşme yapılmasını öngören kararının yürütmesini durdurdu. Önümüzdeki dönemde SGK'dan savunma alınıp yeni bir karar verilecek. Karar sonrasında Eczacılar Birliği ve SGK'nın bu akşam bir araya geleceği öğrenildi.

Çalışma Bakanı Ömer Dinçer ise Danıştay'ın bu kararına itiraz edeceklerini söyledi.

Danıştay 8. ve 10. Daireleri Müşterek Heyeti, SGK ile TEB arasındaki ilaç temini protokolünün feshine ilişkin SGK işlemi ile eczacılarla tek tek sözleşme yapılmasını öngören işlemin yürütmelerini “SGK'dan savunma alınıp yeni bir karar verilinceye kadar” durdurdu.

İstanbul Eczacı Odası, SGK ile TEB arasında imzalanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin TEB Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol”ün, SGK tarafından tek taraflı feshine ilişkin noter aracılığıyla gönderilen işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açtı.

Oda ayrıca, SGK'nın fesih işlemleri tamamlanana kadar kurumca hazırlanan yeni sözleşmeyi imzalayan eczacıların reçete karşılamaya devam edecekleri yönünde tesis edilen ve kurum internet sitesinde duyurulan işlemin de iptali ve yürütmesinin durdurulmasını talep etti.
İki ayrı davada da ilk incelemeye yapan Danıştay 8. ve 10. Daireleri Müşterek heyeti, her iki işlemin de yürütmesini “SGK'dan savunma alınıp yeni bir karar verilinceye kadar” oy birliğiyle durdurdu.

Kararda, SGK'nın protokolün feshine yönelik işlemi ile kurumca hazırlanan yeni sözleşmeyi imzalayan eczacıların reçete karşılamaya devam edecekleri yönündeki işleminin, Danıştayın ilk derece mahkeme sıfatıyla bakacağı “düzenleyici işlemler” niteliğinde olduğu belirtildi.
Dairenin kararında, davanın durumu ve uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğabileceği düşünülerek, davalı SGK'nın savunması alındıktan veya yasal savunma süresi geçtikten sonra bu konuda yeniden bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemlerin yürütmelerinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verildiği bildirildi.

Bu arada Eczacılar Birliği ve SGK'nın bu akşam bir araya geleceği öğrenildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09699106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.