Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

BoŞanma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-07-2010, 11:21   #1
hukukcu1985

 
Varsayılan BoŞanma

Merhabalar
Müvekkil ve eşi 15 yıllık evliller.Kadına karşı şiddet geçimsizlik sebepleriyle kocası evi 6 yıl önce terk ederk gitmiş ve o günden bu yana ne eşini ne çocuklarını aramamıştır. 6 yıl sonunda kadın evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel sebebiyle dava açmıştır. Kocanın birlikte yaşadıkları dönemde herhangi bir rahatsızlığı yoktur. Davalı gelmiş ve davayı kabul etmiştir.Ancak kendisinin malulen emekli olmasından bahisle sebebi araştırıldığında kişide akıl hastalığı olduğu anlaşılmıştır. Rapor aldırılarak mahkeme kararı ile kısıtlanmış, vasisine tebligat çıkartılmıştır. Davayı açarken böyle bir durumu bilmeyen kadının davası davayı genel sebeple açtığından bahisle reddedilmiştir.Bu aşamada temyiz etmek sonuç getirebilir mi?Yada bu dava kesinleşmeden yeni dava açsak (akıl hastalığı sebebiyle)derdestlik itirazı ile karşılaşır mıyız?Bunlardan ayrı olarak akıl hastası koca kısıtlanmadan önce bir avukata vekalet vermiştir. Kısıtlı kişinin vermiş olduğu vekaletin de geçersiz olduüundan bahisle olası hükmedilecek karşı vekalet ücreti temyiz edilmeli midir? (Henüz gerekçeli karar gelmedi, hükmedilip hükmedilmediği kesin değil?
Old 28-07-2010, 11:35   #2
üye15747

 
Varsayılan

Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda karar vermiş. Derdestlik ilk itirazında bulunulabilmesi için, dava konusu vakıa aynı olmsı gerekir, dolayısıyla TMK mad. 165 çerçevesinde açılacak bir davada dava kpnusu vakıa aynı olmayacağı için herhangi bir sorun çıkacağını sanmıyorum.Vekalet ücreti konusunda kendinizi karşı taraftaki avukatın yerine koymanızı öncelikle öneriyorum, avukat, vekil kılındıktan sonra söz konusu akıl hastalığını öğrendiğinden bu süreçte vekillik ücretine hak kazanmıştır.
Old 28-07-2010, 11:48   #3
hukukcu1985

 
Varsayılan

Ancak şöyle bir durum var ki kişi rapora sevk edildikten sonra vekalet ibraz edilmiş, daha öncesinde vekaleti sunmak için süre istenmiş ve o duruşmada kişinin şizofreni hastası olduğu iddia edilmiş malulen emekli olması gerekçe gösterilerek rapora sevki istenmiştir.Hatta hakim peki avukat bey sizin vekilliğiniz nasıl olacak diye de sormuştur?Kişi kısıtlandıktan sonra avukat bir daha duruşmalara katılmamış, mazeret sunmuştur.Buna rağmen vekalet ücretine hükmedilebilir mi?
Old 28-07-2010, 12:33   #4
üye15747

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
5.Ceza Dairesi

Esas: 1981/737
Karar: 1981/1152
Karar Tarihi: 22.04.1981

REŞİT OLUP AKLEN MALULLÜĞÜ NEDENİYLE FİİLİN KÖTÜLÜĞÜNÜ MÜDRİK VE MUKAVEMETE MUTEDİR BULUNMAYAN MAĞDURENİN BİLİŞTİRAK IRZINA GEÇMEK SUÇU - MAĞDURENİN YARGILAMADA NE ŞEKİLDE TEMSİL EDİLECEĞİ HUSUSU

ÖZET: Akıl hastası F.'nın asaleten ve yasal bir izin alındığına dair dosyada belgesi bulunmayan babası O.'ın mağdureye vesayeten müdahil olarak duruşmaya katılması isteklerinin kabulü ile vekalet ücretine hükmedilmesi, kanuna aykırıdır.

(1412 S. K. m. 317, 366) (765 S. K. m. 31, 33, 59, 80, 416, 417, 440) (6085 S. K. m. 60) (743 S. K. m. 391, 405)

Dava: Reşit olup aklen malullüğü nedeniyle fiilin kötülüğünü müdrik ve mukavemete mutedir bulunmayan Fatma'nın biliştirak ırzına geçmekten sanıklar Ahmet, Hasan, ve zina yapmaktan sanık Fatma'nın yapılan yargılamaları sonunda; T.C.K.nun 416/1, 417, 80, 59 ve 6085 sayılı kanunun 60/E maddeleri gereğince sanık Ahmet'in 10 sene 2 ay 15 gün sanık Hasan'ın 8 sene 9 ay ağır hapis cezalarıyla mahkumiyetlerine haklarında 31-33. maddelerin tatbikine sanık Hasan'ın şoför ehliyetinin daimi olarak geri alınmasına ve sanık Fatma'nın müsnet suçtan beraetine dair (......) 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.11.980 gün ve 978/43 Esas, 980/211 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O yer C. Savcısı ile sanıklar tarafından istenilmiş ve sanık Hasan Gönülsüz yönünden duruşmalı inceleme talep edilmiş şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle,

Gıyabında verilen hüküm sanık Ahmet'e 24.12.1980 günü tebliğ edilmiş olduğu halde, temyiz dileçesi 2.1.1981 tarihinde yasal süresi geçtikten sonra verilmiş bulunduğundan C.M.U.K.nun 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin tebliğname gibi reddiyle, incelemenin sanık Hasan ile C. Savcısının sanık Fatma haklarındaki temyizlere hasren yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

...

Ancak:

Mümeyyiz olmayan kişilerin dava ehliyetleri de bulunmamasına, bu gibiler davada kanuni mümessilleri tarafından temsil edilebileceklerine ve bunlar adına ancak kanuni mümessilleri tarafından dava açılabileceğine ve açılmış bulunan kamu davalarının kanuni mümessillerinin katılabileceklerine ve medeni kanunun 391, 405/8. maddeleri, vesayet altındaki kimsenin taraf bulunduğu davalarda onu temsil edecek olan vasinin mahcur adına dava açabilmesi veya açılmış bulunan davaya katılabilmesi yahut da bu kimseye karşı açılan davayı takip edebilmesi için kendisine sulh mahkemesi tarafından husumet izninin verilmesi amir hükmünü getirmiş bulunmasına ayrıca iznin her dava için ayrı ayrı alınması gerekli olup vesayet kararında vasiye genel olarak husumet izninin tanınmış olmasının yasal bir değer taşımamasına ve (prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk muhakemeleri usulü kanunu 3. bası sahife 197) anılan 405. maddenin 8. fıkrası hükmü kamu düzenine ilişkin olmasına göre mahkemece vasiye husumet izni verilip verilmediğinin re'sen araştırılması, mevcut değilse iznin alınması için kendisine uygun bir süre tanınması ve sonuca nazaran müdahale isteği hakkında bir karara varılması icap etmiş olmasına rağmen akıl hastalı Fatma'nın asaleten ve böyle bir izin alındığına dair dosyada belgesi bulunmayan babası Osman'ın mağdureye vesayeten müdahil olarak duruşmaya katılması isteklerinin kabulü ile vekalet ücretine hükmedilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden BOZULMASINA, 22.4.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 28-07-2010, 15:27   #5
hukukcu1985

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/11338
Karar: 2008/16378
Karar Tarihi: 09.10.2008

TAKİBİN İPTALİ VE MENFİ TESPİT DAVASI - MÜKERRER TAKİP - TARAF EHLİYETİ - DAVA EHLİYETİ BULUNMAYANIN DAVADA KANUNİ TEMSİLCİSİ TARAFINDAN TEMSİL EDİLECEĞİ - VESAYET ALTINDAKİ KİŞİNİN DOĞRUDAN VERDİĞİ VEKALETNAMENİN HUKUKEN GEÇERSİZ OLDUĞU - VEKALET ÜCRETİ

ÖZET: Davada taraf ehliyeti kamu düzeni ilgili olup, hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gereklidir. Dava ehliyeti bulunmayanlar, davada kanuni temsilcileri tarafından temsil edilirler, Vesayet altındaki kişinin kanuni temsilcisi olmaksızın doğrudan avukata verdiği vekaletname hukuken geçersizdir. Mahkemece, kısıtlı tarafından verilen vekaletnameye dayanılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 72) (4721 S. K. m. 396)

Dava: Dava dilekçesinde mükerrer takibin iptali ile bu takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Karar: Davacı vekilinin Sadettin Nurgün'e vesayeten Nevcihan Nurgün aleyhine açtığı davada, kısıtlı Sadettin Nurgün adına vekaleten avukatı tarafından Ankara 30. icra Müdürlüğünün 2007/2 sayılı dosyasında açılan ilamlı icra takibinde talep edilen alacağın daha önce Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2001/8449 sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalıya ödendiğini, mükerrer takip yapıldığını, ayrıca Sadettin Nurgün'ün icra takibini vasisi aracılığıyla değil, doğrudan avukatı aracılığıyla yürüttüğünü belirterek, davacının borçlu olmadığının tespitine ve dava konusu miktar üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istediği, mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının % 40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ayrıca davacı ve davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 250'şer YTL vekalet ücreti ödemelerine hükmedildiği, kararın miktar itibariyle kesin olduğu anlaşılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, Ankara 13. Noterliğince tanzim edilen 22.12.2006 tarih ve 69347 yevmiye numaralı vekaletnamenin dava ve hüküm tarihi itibarıyla kısıtlı olduğu anlaşılan Sadettin Nurgün tarafından Avukat Leyla Aslan adına verildiği görülmüş olup, kısıtlının vasisi Nevcihan Nurgün tarafından adı geçen avukat adına verilmiş bir vekaletnameye rastlanamamıştır.

Davada taraf ehliyeti kamu düzeni ilgili olup, hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gereklidir. Dava ehliyeti bulunmayanlar, davada kanuni temsilcileri tarafından temsil edilirler, Vesayet altındaki kişinin kanuni temsilcisi olmaksızın doğrudan avukata verdiği vekaletname hukuken geçersizdir.

Mahkemece, kısıtlı Sadettin Nurgün tarafından verilen vekaletnameye dayanılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Sonuç: Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK’nun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeplerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 09.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Rağmen Çekişmeli Boşanma Davası Açılması cesur_yürek Meslektaşların Soruları 13 04-08-2011 11:22
Boşanma davasında yetkili mahkeme ve boşanma sebebi ile takıların iadesi askeri hakim Meslektaşların Soruları 18 03-05-2011 12:17
Genel boşanma sebebiyle açılmış davada özel boşanma sebebinin varlığı gurhankoc Meslektaşların Soruları 4 30-11-2008 14:02
çifte vatandaşın hollandada kesinleşmiş boşanma kararı türkiyede boşanma davası oguzate Meslektaşların Soruları 5 16-09-2008 13:06
şiddetli geçimsizlik nedeni ile açılan boşanma davasının anlaşmalı boşanma olması? caner87 Meslektaşların Soruları 9 23-03-2008 23:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04538107 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.