Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kadastro Hayatta Olan Kişinin ölmüş Gibi Kaydedilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-07-2014, 15:13   #1
mihenk78

 
Varsayılan Kadastro Hayatta Olan Kişinin ölmüş Gibi Kaydedilmesi

Değerli meslektaşlarım,

1960 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında O sırada hayatta olan hak sahibi A şahsının 1940 yılında vefat etmiş olduğu gerekçesi ile;


işlem tesis edilip tapulama yapılıyor.

Şimdi ise bu A şahsının son kalan mirasçıları,

1960 yılında yapılan kadastro işlemi esnasında A 'nın aslında hayatta olduğu halde 1940 yılında öldüğünün kadastro tutanaklarına yazılmış olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescili davası açmak istiyor.

Bu halde 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır mı yoksa baştan itibaren yok hükmünde kabul edilip süre ile bağlılık kuralı tatbik edilmez mi ?

Cevap veren meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Old 17-07-2014, 09:19   #2
sumeyra

 
Varsayılan

YHGK 25.5.2011 E.2011/2-295 – K.2011/359
Kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz.
Muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasız olmasına rağmen, bu haller kadastro tespitinden önce ise ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise buna ilişkin itiraz ve davalar dahi dinlenemez.

Bu kararı göz önüne alırsak olayınızda da 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanır diye düşünüyorum..
Old 22-07-2014, 14:11   #3
mihenk78

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sumeyra
YHGK 25.5.2011 E.2011/2-295 – K.2011/359
Kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz.
Muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasız olmasına rağmen, bu haller kadastro tespitinden önce ise ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise buna ilişkin itiraz ve davalar dahi dinlenemez.

Bu kararı göz önüne alırsak olayınızda da 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanır diye düşünüyorum..

Peki , burada beni tereddüde düşüren konu şu;

1960 yılında yapılan kadastro tespiti esnasında,aslında hayatta olan şahsın,ölmüş gibi kayda alınarak bir başka şahıs adına tapulama işleminin yapılmış olması durumunu,kadastro tespitinden önceki bir durum olarak mı yoksa kadastro esnasında yahut kadastro tespiti sonrasında çıkan bir hukuki durum olarak mı değerlendirmek gerekeceğidir ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kişinin nüfusa 2kere kaydedilmesi. evrays Meslektaşların Soruları 7 26-02-2012 00:00
ölmüş kişinin borcu, aciz belgesi namutenahi Meslektaşların Soruları 5 22-06-2009 16:17
ölmüş kişinin bankada kalan alacağı... Av.Göksu CELEP Meslektaşların Soruları 5 07-05-2008 14:20
İcra takibi başlatırken Uyapta yanlış kişinin borçlu olarak kaydedilmesi sarissa Meslektaşların Soruları 4 02-05-2008 09:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02499199 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.