Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

icra taahhüdündeki öe tebliği beyanı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-07-2012, 15:29   #1
irfan YABANCI

 
Varsayılan icra taahhüdündeki öe tebliği beyanı

Merhaba arkadaşlar karşılaştığım bir sorunla ilgili sorum olacak konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar cevaplarsa sevinirim şimdiden teşekkürler
Borçluya ödeme emri tebliğ olmadan borçlu gelip icra taahüddünde bulunuyor borçlu borcunu ödemediğinden mahkumiyet alınıyor dosya icra cezadan icra dairesine dönüşte önceden gönderilen ödeme emrinin bila olduğunu görüyoruz ;ancak borçlu taahüdünde sürelerden feragat ettiği gibi açıkça ödeme emrini tebliğ aldığını itirazı olmadığını da v.s bildirmiştir[/color].İcra müdürlüğünden rutin sorguları istediğimizde müdürlük yeniden ödeme emri gönderilmesi gerektiğini bildirmiştir.kanaatimce uygulama uygun değil zira borçlu beyanında ödeme emrini tebliğ aldığını açıkça beyan etmiş neden yeniden ödeme emrini gönderelim ki
Old 23-07-2012, 16:16   #2
eser_29

 
Varsayılan

İcra Müdürlüğünün halt etmesidir o, adam taahhütte bulunuyorsa takipten haberdardır. Ittıla etmiştir. Eğer taahhüt beyanında tebliğ tarihi ya da öğrenme tarihi yazmıyorsa taahhüt tarihi tebliğ tarihi sayılmalı, ona göre de işlemler devam etmelidir.
Old 23-07-2012, 16:46   #3
irfan YABANCI

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eser_29
İcra Müdürlüğünün halt etmesidir o, adam taahhütte bulunuyorsa takipten haberdardır. Ittıla etmiştir. Eğer taahhüt beyanında tebliğ tarihi ya da öğrenme tarihi yazmıyorsa taahhüt tarihi tebliğ tarihi sayılmalı, ona göre de işlemler devam etmelidir.
sayın meslektaşım müdürlüğe bu şekilde cevap veremeyeceğimi zi bilirsiniz madde karar örneğiniz var mı saygılarımla
Old 23-07-2012, 18:20   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Malesef her olaya uygun karar örneği bulmak çok zor.. Önemli olan ıttıla tarihi olduğuna göre ve borçlu ödeme emrini tebliğ aldığını bildirip sürelerden feragat etmişşsse sıkıntı yoktur.
Old 24-07-2012, 08:23   #5
Özgür Kınay

 
Varsayılan

Borçlu taahhüt metninde borcu öğrendiğini ve kabul ettiğini; ayrıca "lehine olan sürelerden ve itiraz hakkından feragat ettiğini" beyan ediyorsa bu noktada takip kesinleşmiştir.

İcra dairesinde borçluya aynı anda tebliğ yapmak ve taahhüt imzalamak istediğimde İstanbul'daki bir icra müdürü talebimi reddetti. Ben de merciye şikayette bulundum. Şikayetim kabul edildi. O şikayet davasının dilekçesinden alıntılıyorum:

-----

6- Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 19.06.1997 tarih 4461 E. ve 6353 K. sayılı kararında “Davalının alacaklı olduğu takip dosyasından ödeme emri borçluya mübaşir vasıtasıyla tebliğ edilmiştir… …adli, idari ve askeri kaza mercileri ile diğer adalet daireleri re’sen veya talep hâlinde işin mahiyetine göre dairelerinde çalışan memurlar vasıtasıyla tebligat yapılmasına karar verebilirler” ifadesine; Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 07.11.1985 tarih 3593 E. ve 9218 K. sayılı kararında “…şikayetin kabulü isabetsiz olduğu gibi, kabul şekline göre de tebligat usulsüz olsa bile Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi gereğince borçluların beyan ettikleri ıttıla tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı cihetle, ödeme emirleri tebliğ tarihlerinin borçluların beyan ettikleri tarih olarak düzeltilmesine karar verilmek gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir…” ifadesine; Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 10.03.2000 tarih 995 E. ve 3140 K. sayılı kararında “Yargı organları ile diğer adalet daireleri talep hâlinde yahut işin özelliğine göre tebligatı kendi memurları vasıtasıyla da yaptırabilir. Kalemde tebligat yapılırken tebligat tutanağına, tebligatı yapan memurun kimliği, imzası, tebligat tarihi, tebellüğ edenin isminin ve onun da imzasının alınması zorunludur” ifadesine yer vermektedir.

7- Velev ki konu İcra Müdürlüğü’nde tebligat yapılamaması noktasında değil, ödeme emrine itiraz süresinin doldurulmuş olup olmadığının belirsizliği noktasında ele alınsın; borçlunun muvafakati ile dosyanın kesinleşmesi ve hatta haciz dahi yapılması mümkün iken icra taahhüdü alınamaması hukuken mesnetsizdir. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 13.11.2006 tarih 18290 E. ve 21133 K. sayılı kararında “Borçlu şirket temsilcisi, ödeme emrini tebellüğ edip itiraz ve şikayet hakkından feragat ettiğinden bu feragati itiraz ve şikayet sürelerini de kapsadığından ilgili müdürlükçe ödeme emri tebligatının dönüşünün beklenmesine gerek bulunmamaktadır.” ifadesine; Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 30.06.2005 tarih 969 E. ve 7358 K. sayılı kararında borcun kesinleşmesini bir adım daha öteye taşıyarak haciz bağlamında “İcra emrinde öngörülen itiraz ve ödeme süresi dolmadan ancak borçlunun sürelerden feragat ve muvafakati ile haciz konabilir.” ifadesine yer vermektedir.

8- İster “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” İfadesini içeren Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi; isterse de “Celse esnasında veya kalemde, soruşturmaya, davaya ya da takibe ait evrakın, taraflara, ilgili üçüncü kişilere, katılana veya vekillerine tutanağa geçirilmek suretiyle veya imza karşılığında, tebliğ konusu belirtilerek tevdii, tebliğ hükmündedir. Bu durumda ayrıca tebliğ mazbatası düzenlenmesi gerekmez ve masraf da alınmaz.” ifadesini içeren Tebligat Kanunu’nun 36.maddesi kapsamında değerlendirilsin, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, talebin reddi yerine kabulü ile şartları yerine gelmiş bulunan icra taahhüdünün akdedilmesi gerekirdi.
Old 24-07-2012, 12:33   #6
irfan YABANCI

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özgür Kınay
Borçlu taahhüt metninde borcu öğrendiğini ve kabul ettiğini; ayrıca "lehine olan sürelerden ve itiraz hakkından feragat ettiğini" beyan ediyorsa bu noktada takip kesinleşmiştir.

İcra dairesinde borçluya aynı anda tebliğ yapmak ve taahhüt imzalamak istediğimde İstanbul'daki bir icra müdürü talebimi reddetti. Ben de merciye şikayette bulundum. Şikayetim kabul edildi. O şikayet davasının dilekçesinden alıntılıyorum:

-----

6- Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 19.06.1997 tarih 4461 E. ve 6353 K. sayılı kararında “Davalının alacaklı olduğu takip dosyasından ödeme emri borçluya mübaşir vasıtasıyla tebliğ edilmiştir… …adli, idari ve askeri kaza mercileri ile diğer adalet daireleri re’sen veya talep hâlinde işin mahiyetine göre dairelerinde çalışan memurlar vasıtasıyla tebligat yapılmasına karar verebilirler” ifadesine; Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 07.11.1985 tarih 3593 E. ve 9218 K. sayılı kararında “…şikayetin kabulü isabetsiz olduğu gibi, kabul şekline göre de tebligat usulsüz olsa bile Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi gereğince borçluların beyan ettikleri ıttıla tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı cihetle, ödeme emirleri tebliğ tarihlerinin borçluların beyan ettikleri tarih olarak düzeltilmesine karar verilmek gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir…” ifadesine; Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 10.03.2000 tarih 995 E. ve 3140 K. sayılı kararında “Yargı organları ile diğer adalet daireleri talep hâlinde yahut işin özelliğine göre tebligatı kendi memurları vasıtasıyla da yaptırabilir. Kalemde tebligat yapılırken tebligat tutanağına, tebligatı yapan memurun kimliği, imzası, tebligat tarihi, tebellüğ edenin isminin ve onun da imzasının alınması zorunludur” ifadesine yer vermektedir.

7- Velev ki konu İcra Müdürlüğü’nde tebligat yapılamaması noktasında değil, ödeme emrine itiraz süresinin doldurulmuş olup olmadığının belirsizliği noktasında ele alınsın; borçlunun muvafakati ile dosyanın kesinleşmesi ve hatta haciz dahi yapılması mümkün iken icra taahhüdü alınamaması hukuken mesnetsizdir. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 13.11.2006 tarih 18290 E. ve 21133 K. sayılı kararında “Borçlu şirket temsilcisi, ödeme emrini tebellüğ edip itiraz ve şikayet hakkından feragat ettiğinden bu feragati itiraz ve şikayet sürelerini de kapsadığından ilgili müdürlükçe ödeme emri tebligatının dönüşünün beklenmesine gerek bulunmamaktadır.” ifadesine; Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 30.06.2005 tarih 969 E. ve 7358 K. sayılı kararında borcun kesinleşmesini bir adım daha öteye taşıyarak haciz bağlamında “İcra emrinde öngörülen itiraz ve ödeme süresi dolmadan ancak borçlunun sürelerden feragat ve muvafakati ile haciz konabilir.” ifadesine yer vermektedir.

8- İster “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” İfadesini içeren Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi; isterse de “Celse esnasında veya kalemde, soruşturmaya, davaya ya da takibe ait evrakın, taraflara, ilgili üçüncü kişilere, katılana veya vekillerine tutanağa geçirilmek suretiyle veya imza karşılığında, tebliğ konusu belirtilerek tevdii, tebliğ hükmündedir. Bu durumda ayrıca tebliğ mazbatası düzenlenmesi gerekmez ve masraf da alınmaz.” ifadesini içeren Tebligat Kanunu’nun 36.maddesi kapsamında değerlendirilsin, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, talebin reddi yerine kabulü ile şartları yerine gelmiş bulunan icra taahhüdünün akdedilmesi gerekirdi.





Saygıdeğer meslektaşlarım emeğinize sağlık saygılarımla
Old 24-07-2012, 21:50   #7
sibel19

 
Varsayılan Tebligat yapılmadan sürelerden feragat edilemez.

Merhaba,

Olayda tebligat bila dönmüştür. Bu nedenle süreler başlamamıştır ve bu nedenle sürelerden feragat edilemez.

Geçersiz de olsa bir tebligat yapılmışsa ya da dairede tebligat tebellüğ edilmiş ise tebliğ işleminden sonra gerçekleştirilen feragat beyanı sonuç doğurur.

Olayda tebligat bila dönmüş olduğundan doğmamış sürelerden feragat edilemez, kanaatindeyim.
Old 24-07-2012, 22:54   #8
Özgür Kınay

 
Varsayılan

Yanlış kanaattesiniz. Olayda dairede tebligat yapıldığı açıktır.
Old 25-07-2012, 10:20   #9
irfan YABANCI

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özgür Kınay
Yanlış kanaattesiniz. Olayda dairede tebligat yapıldığı açıktır.
sibel hanım özgür bey bence de doğru düşünüyor sunduğu karar da gayet açık saygılarımla
Old 25-07-2012, 15:12   #10
Özgür Kınay

 
Varsayılan

Bu arada benim yukarıda yayınladığım 3 paragraflık kısım mahkemenin kararından değil, benim dava dilekçemden alıntıdır. Bir yanlışlık olmaması adına belirtmek istedim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
a.t.m bedel iadesi gerekçeli karar tebliği icra av.kamil yıldırım Meslektaşların Soruları 6 19-01-2012 18:37
Erteleme için verilen çek taahhüdündeki süre belirsizliği MTL Meslektaşların Soruları 4 10-04-2010 12:20
icra mahkemesi kararı tebliği zorunluluğu? av.medinealtintaş Meslektaşların Soruları 1 01-04-2009 16:10
vekile tebliğ edilen icra emrinde mal beyanı bayhan Meslektaşların Soruları 13 04-11-2007 13:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08262110 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.