Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iş makinesi kirası, yeminde ispat yükü kira içeriğinin tespiti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-07-2010, 12:55   #1
ozguruyumaz

 
Varsayılan iş makinesi kirası, yeminde ispat yükü kira içeriğinin tespiti

Öncelikle herkese iyi çalışmalar diliyorum.
Müvekkilimin iş makinasını sözlü olarak davalıya kiralanıyor.Yazılı belge olmadığı için davalının borcu olan 6500 tl yi ispat edemedik dava yemine kaldı, davalı yemininde aracın kendisinde 48 gün kaldığını kabul etti, ancak biz fiili çalışma hesabı kiraladık ben sadece 10 gün çalıştırdım onu da ödedim diyor mahkeme baktı karar vermeye korktu esas hakkınad beyan istedi.Ben de şimdi esas hakkında beyan dabulunacağım sormak istediğim şuavacı yemin ederken makinanın kendisinde 48 gün kaldığını kabul etti, ancak biz fiili çalışma hesabı anlaştık dedi, bu durumad bu yeni bir iddia olduğu için ispat yükü onda olmazs mı bu durumda bize yemin teklif etmek zorunda kalır mı, kalmazsa bizim fiili çalışma hesabı olsa bile aracın orda kaldığı günlerde başkasına kiralayamamaktan dolayı mahrum kalınan karımız ne olur aracın davalıda kaldığı gün sayısı üzerinden ödeme zorunluluğu olduğuna dair yani kira sözleşmesinin aracın davalıda kaldığı gün sayısı üzerinden yapılmış sayılacağına dair yargıtay kararınız varsa veya benzer bir durum çok sevinirim tekrar iyi çalışmalar
Old 02-07-2010, 13:02   #2
detay82

 
Varsayılan

Geç teslimden dolayı yoksun kaldığınız karı isteyebilecektir. Davalı artık aracın 48 gün kendisinde kaldığını kabul etmiştir. Eğer davalının fiili çalışma hesabı kiraladık iddiasını ve 48 gün kullandığı yönündeki ikrarını kabul etmiyorsanız aksini ispatlamakla yükümlüsünüz.

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 1984/93
Karar: 1984/889
Karar Tarihi: 09.02.1984
ALACAK DAVASI - GEÇ İFADAN DOĞAN ALACAĞIN GEÇ TESLİM EDİLEN DAİRE İÇİN BELİRLENEN AYLIK KİRA BEDELİ TAZMİNATI OLDUĞU - GECİKME SÜRESİ İÇİN BELİRLENECEK AYLIK KİRA PARASI ÜZERİNDEN BULUNACAK TAZMİNATIN DAVACIYA VERİLMESİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Olayda dava konusu edilen geç ifadan doğan alacak, akdin muayyen zamanda icra edilmemesi hali için öngörülmüş cezai şart değil, geç teslim edilen daire için bilirkişi aracılığıyla belirlenen aylık kira bedeli tazminatı olduğundan, BK.nun 159. maddesinin 2. fıkrası hükmünün uygulama olanağı yoktur ve bu itibarla davacının ihtirazi kayıt dermeyan etmeden daireyi teslim almış olmasından dolayı maruz kaldığı kira yoksunluğu zararını isteme hakkını kaybettiği kabul edilemez. Teslim işlemi ile ilgili belgede geç teslimden doğan haklardan vazgeçmeye ilişkin bir beyanı da yer almamıştır. Şu halde gecikme süresi beş ay beş gün için bilirkişinin belirleyeceği aylık kira parası üzerinden bulunacak kira tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken bu konudaki isteğin reddi yasaya uygun değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
 
(818 S. K. m. 106, 159)
Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davada, dairenin geç tesliminden dolayı ayda 8000 lira kira bedeli üzerinden 12 ay için yoksun kalınan kira geliri 96.000 liranın da tazmini istenmiştir. Sözleşmenin 14. maddesinde dairenin 30.8.1979 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırılmıştır. Aynı maddede teslim olmadığı takdirde dairenin kirasını ödemeyi müteahhidin taahhüt ettiği yazılıdır.
Mahkemece de kabul edildiği gibi, davacı 5.2.1980 tarihinde daireyi teslim almıştır. Bu durumda davalı edimini beş ay beş gün gecikme ile yerine getirmiştir. O halde davalı BK.nun 106. maddesinin 2. fıkrası ve sözleşmenin 14. maddesi uyarınca davacının geç ifa sebebiyle meydana gelen zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Olayda dava konusu edilen geç ifadan doğan alacak, akdin muayyen zamanda icra edilmemesi hali için öngörülmüş cezai şart değil, geç teslim edilen daire için bilirkişi aracılığıyla belirlenen aylık kira bedeli tazminatı olduğundan, burada BK.nun 159. maddesinin 2. fıkrası hükmünün uygulama olanağı yoktur ve bu itibarla davacının ihtirazi kayıt dermeyan etmeden daireyi teslim almış olmasından dolayı maruz kaldığı kira yoksunluğu zararını isteme hakkını kaybettiği kabul edilemez. Teslim işlemi ile ilgili 5.2.1980 günlü belgede geç teslimden doğan haklardan vazgeçmeye ilişkin bir beyanı da yer almamıştır. Şu halde gecikme süresi beş ay beş gün için bilirkişinin belirleyeceği aylık kira parası üzerinden bulunacak kira tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken bu konudaki isteğin reddi yasaya uygun değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Davacının diğer temyiz itirazlarının reddine ve kararın ikinci bentde açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın
iadeine, 9.2.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygılarımla.
Old 02-07-2010, 13:05   #3
detay82

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/9159
Karar: 2006/10814
Karar Tarihi: 11.10.2006
İŞ MAKİNELERİNİN AYNEN TESLİMİ VE YOKSUN KALINAN ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİ - TARAFLARIN KİRA BEDELİNİN NE OLACAĞI HUSUSUNDA ANLAŞAMADIKLARI - KİRALANANIN NİTELİĞİ VE EMSALLERE GÖRE ÖDENMESİ GEREKEN KİRA PARASI - TALEPLE BAĞLI KALINMASI GEREĞİ
ÖZET: Taraflar kira ilişkisini kabul etmişler, ancak, kira bedelinin ne olacağı hususunda anlaşamadıklarından kiralananın niteliği ve emsallerine göre ödenmesi gereken kira parası bilirkişiye hesaplattırılarak bulunacak miktara hükmedilmesi gerekir. Ayrıca taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekir.
(1086 S. K. m. 74, 85) (818 S. K. m. 270, 325)
Dava: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2002 tarihinde verilen dilekçe ile menkul iadesi ve alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2005 tarihli hükmün Yargıtay’ca tetkiki davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Karar: Dava, birlikte iş yapmak amacıyla davalıya teslim edilen ve PVC imalatında kullanılan iş makinalarının aynen teslimi, 18 milyar TL. yoksun kalınan kar kaybı zararın tahsili istemleriyle açılmıştır.
Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, oluştuğu bilirkişi raporu ile saptanan 3.481.00 YTL tazminatın temerrüt tarihi olan 12.9.2001 tarihinden faizi ile davalıdan tahsiline, yedieminde bulunan davacıya ilişkin makinaların aynen teslimine, mümkün olmazsa 24.795.00 YTL. makine bedelinin temerrüt gününden faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmü taraflar temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bütün dosya içeriğine özellikle davacının 21.2.2005 tarihli harç ödeyerek mahkemeye sunduğu dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmediği gibi bu dilekçe hasmın hazır olduğu oturumda okunmadığından dilekçenin HUMK. nun 85. maddesine uygun ıslah dilekçesi olarak değerlendirme olanağı bulunmamasına, davacı dava dilekçesinde saklı tuttuğu fazlaya dair haklarını ayrıca dava edebileceğine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin, dava dilekçesi ile duruşma aşamasındaki açıklamalarına özellikle 28.8.2001 tarihli ihtarname içeriğine bakıldığında, yanlar arasındaki ilişkinin başlangıçta hasılat kira ilişkisi olarak kurulduğu, hasılat kira sözleşmesinin davacının 28.8.2001 tarihli fesih ihbarı ile sona erdiği görülmektedir.
Gerçekten, düzenlemesi BK.nun 270 ve devamı maddelerinde yapılan hasılat kira sözleşmesinin yapılış biçimi Yasada özel bir şekle bağlanmamıştır. Bu tür sözleşmeler yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir. Yazılı olması yalnızca sözleşmeye dayanan tarafa ispat kolaylığı sağlar. Davalı taraf karşı çıkmadığından yanlar arasındaki hasılat kira sözleşmesini makinaların teslim edildiği 29.09.1999 gününde başladığı, bu sözleşmenin fesih ihbarının yapıldığı ve davalının temerrüde düştüğü 12.9.2001 gününde sona erdiğinin kabulü gerekmektedir.
Bütün kira ilişkilerinde olduğu gibi hasılat kira sözleşmelerinde de kural olarak kiracı kullanma ve yararlanmaya karşılık kiralayana kira parası ödemek zorundadır. Sözleşmede kararlaştırılmış bir kira parası yoksa veya somut olayda olduğu gibi taraflar kira ilişkisini kabul etmişler, ancak, kira bedelinin ne olacağı hususunda anlaşamamışlarsa kiralananın niteliği ve emsallerine göre ödenmesi gereken kira parası bilirkişiye hesaplattırılabilir. Kira parasının ödendiğinin ispatı ise kiracıya düşer. Bu bakımdan mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak davacının kira başlangıç tarihi olan 29.9.1999 tarihinden feshin ihbar edildiği 12.9.2001 tarihine kadar isteyebileceği kira parası hesaplattırılmalı, bulunacak bu miktar da hüküm altına alınmalıdır. Davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı yerinde olduğundan karar davacı yararına bozulmalıdır.
3- Bilirkişinin düzenlediği 12.01.2005 tarihli raporda davacının 2000-2004 yılları arasındaki makinaların davalı elinde kalması sebebiyle uğradığı kar kaybı zararı hesabı yapılmıştır. Kar kaybı, kardan mahrum olma karşılığı meydana gelen zarardır. Somut olay açısından bir tanımlama yapmak gerekirse davacının kar kaybı, davalının sebepsiz elinde bulundurduğu makinaları kullanamamasından ötürü mamelekinin geldiği durum ile eğer bu makinaları kendisi kullansaydı mamelekinin geleceği durum arasındaki fark olan miktardır. Bu özelliği gereği uğranılan kar kaybının hangi yöntem uygulanırsa uygulansın gerçek miktarı belirlenemez. Kar kayıpları genellikle geleceğe dönük farazi bir hesapla yapılır.
Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda her ne kadar davacının makinaları kullanmaya başlaması gereken 12.9.2001 gününden dava günü olan 11.10.2002 tarihleri arasındaki brüt kar kaybı bulunarak bundan işyerinde yapılması zorunlu bazı harcamalar sebebiyle davacının tasarruf ettiği değerler düşülmüş ise de, rapor yeterli değildir. Burada BK.nun 325. maddesi hükmünden de yararlanılarak düşülenlerin dışında kar kaybı hesaplanan dönemde davacı sair bir işle kazanç sağlamış ise bu değerlerin yada davacının kazanmaktan kasten feragat ettiği, farazi değerlerin de indirilmesi gerekir. Bilirkişinin BK.nun 325. maddesinde hükme bağlanan uygulama ve doktrinde kesinti yöntemi olarak ifadesini bulan kuralı göz ardı ederek düzenlediği rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Mahkemece değinilen hususları da kapsayan ek rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırmayla davanın kabul edilmiş olması doğru değildir.
Diğer yandan, davada faiz ve makinaların teslim edilmemesi halinde bedellerinin tahsili talebi yoktur. HUMK. nun 74. maddesi hilafına alacağa faiz yürütülmesi, aynen teslim, mümkün olmazsa bedelinin tahsiline dair karar kurulması da kabul şekli bakımından doğru olmamıştır. Mahkemece HUMK. nun 74. maddesinde hükme bağlanan taleple bağlılık kuralına aykırı olarak hüküm altına alınan alacağı faiz yürütülmesi ve aynen teslim olanaklı değil ise bedellerinin tahsiline karar kurulması da doğru olmamıştır.
Karar açıklanan bu sebeplerle de davalı yararına bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2.bent uyarınca davacı, 3.bent gereğince de davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istem halinde yatırana iadesine, 11.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 02-07-2010, 13:06   #4
detay82

 
Varsayılan

Ayrıca davalı on günlük kira karşılığını ödedim iddiasını da HUMK m.288 uyarınca ispatlamakla yükümlüdür
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ispat yükü Av.İsa UYSAL Meslektaşların Soruları 3 22-03-2010 17:49
2.dönem kirası için bono düzenlendigini ispat yükü Av.Mustafa yağan Meslektaşların Soruları 4 06-07-2009 12:33
ispat yükü cmuk Meslektaşların Soruları 3 15-05-2008 16:50
kiracının kira borcunu ödediğini ispatı/ispat yükü avukat esra Meslektaşların Soruları 5 09-05-2008 14:21
ispat yükü ADVOCATEHAKAN Meslektaşların Soruları 1 22-02-2008 19:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04703093 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.