Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-01-2010, 18:14   #1
av_ttc

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum

Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15.01.2002 tarih 2001/7512E-2002/169K sayılı kararını arıyorum. Kullandığım içtihat programında bulunamadım. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Old 18-01-2010, 18:21   #2
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

Sanırım doğru karar:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/7512
Karar: 2002/169
Karar Tarihi: 15.01.2002

Taraflar arasında görülen davada Kayseri Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 5.2.2001 tarih ve 1999/875-2001/66 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalılar tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 15.1.2002 günde davacı avukatı Faruk Ü. ile davalılardan Hazine avukatı Ulviye S. gelip, diğer davalı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin U. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin damadı olan ve araları açık bulunan dava dışı Bayram K.'nın müvekkilinin evine gelerek gizlice müvekkiline ait nüfus hüviyet cüzdanını aldığını, daha sonra Nüfus Müdürlüğü'nden kendi resmi bulunan nüfus hüviyet cüzdanı çıkardığını, bu cüzdan ile davalı noter Ahmet K.'ya başvurarak, kendisi ile işbirliği yapan Ayşe T.'ye banka hesabındaki paranın çekilmesi konusunda vekaletname düzenlettirdiğini ve Ayşe'nin bu vekaletnameyi kullanarak müvekkilinin davalı banka şubesine açtığı döviz hesabındaki 17.000 Hollanda Guldenini çektiğini ve sahte nüfus cüzdanı düzenleyen Nüfus İdaresi'nin, sahte vekaletname düzenleyen noterin ve durumdan şüphelenmeyen bankanın gerekli özeni göstermediklerini ileri sürerek, 17.000 Hollanda Guldeni karşılığı olan 3.923.430.000. TL sının faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalıların tümü, kusursuz olduklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece, toplanan delillere ve sadece ceza davası sonucuna göre, olayda bütün davalıların kusurlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, tüm davalılar temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve birer güven kurumları olan bankaların, mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorunda ve bu konuda objektif özen borcunun gereği olarak, hafif kusurlarından dahi sorumlu olmalarına, hiçbir gerekçe ve bahane ile yararlandıkları mevduatı mudilerine iadeden kaçınamayacaklarına göre, davalı Banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2) Davalı Banka'nın sair temyiz itirazlarına gelince; davalı banka sahtecilik olayını gerçekleştirenin davacının damadı olduğunu belirterek, davacının da kusurlu olduğunu savunmaktadır. Mahkemece, davalının bu savunması üzerinde durulup, araştırılmamış, davalıların taraf olmadıkları ceza dava dosyasındaki inceleme ile yetinilmiştir. Bu uygulama Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi hükmündeki düzenlemeye aykırıdır. Mahkemece, olayın davacıdan elde edilen nüfus hüviyet ve hesap cüzdanları ile başladığı, bu belgelerin davacının evine rahatça girip çıkabilmesi gereken damadı tarafından elde edildiği gözetilerek, bu yönüyle davacının olayın gerçekleşmesinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.

Davalılardan noter ise, yaptığı işlemlerin usulüne uygun olduğu savunmasına dayanmaktadır. Davalı noter, sahte nüfus cüzdanını esas alarak olayda kullanılan vekaletnameyi düzenlemiştir. Zarar doğrudan doğruya sahte vekaletnamenin düzenlenmesiyle değil, bu vekaletname ibraz edilerek para çekimi suretiyle oluştuğundan ve hesaptan para çekilmesi sırasında yapılması gereken kontrollerle noterin bir ilgisi bulunmadığından, davalı noterin eylemiyle zarar arasındaki illiyet bağının araştırılması gerekmektedir.

Mahkemece gerek davalı noterin kusursuzluk, gerekse davalı bankanın müterafik kusur savunmaları üzerinde durulması ve gerektiğinde bu konularda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davalı banka ve davalı noter yararına bozulması gerekmiştir.

3) Davalılardan İçişleri Bakanlığı adına Hazine vekilinin temyizine gelince, adli yargıda Nüfus İdaresi'ne hangi durumlarda husumet yöneltileceği yasalarda belirtilmiş olup, 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nun 46. vd maddelerinde yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davalarının Nüfus Memuru huzuruyla görülmesi gerekmektedir. Olaydaki istem ise, kayıt düzeltme olmayıp, Devlet adına kamu hizmeti yürüten idarenin hizmet kusurundan doğduğu ileri sürülen zararın giderilmesine yöneliktir. Nüfus İdaresi'nin nüfus cüzdanı düzenleme işinin bir idari tasarruf olduğu ve idarenin haksız tasarrufuyla oluştuğu iddia edilen zararın tazmini istemine ise, adli yargıda değil, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2.maddesi (c) bendinde öngörüldüğü şekilde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davası yoluyla, idari yargıda bakılması gerekir. Nitekim, trafik kaydına konulan ihtiyati tedbire rağmen, trafik Tescil kuruluşunca aracın başkasına devri yapıldıktan sonra meydana gelen trafik kazasında, kazaya uğrayan kişinin borçlunun aczi nedeniyle alacağını tahsil edememesi durumunda, zararın trafik kayıt ve tescilinin gereği gibi yürütülmemesi ve hizmetin kusurlu işlemesiyle ortaya çıktığı nedenine dayandığı belirtilerek, tazminat istemine idari yargıda bakılmıştır(Danıştay 8. dairesinin 5.5.1994 gün ve 2552-1552 sayılı kararı. Tuncay Armağan, İdarenin Sorumluluğu ve Tam Yargı Davaları, 1997 bası Ankara, s. 46-47). O halde, davalı İçişleri Bakanlığı hakkındaki davada bu yönden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davaya devam olunarak hüküm tesisi yerinde görülmediğinden, kararın bu nedenle davalı Bakanlık-Hazine yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı Banka ve davalı Noter yararına; 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle ise, davalı İçişleri Bakanlığı-Hazine yararına BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre davalı Bakanlık vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 250.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay kararı arıyorum. handekumas Meslektaşların Soruları 1 04-08-2009 11:53
Yargıtay Kararı arıyorum. hidayet Meslektaşların Soruları 4 19-11-2008 16:09
Yargıtay Kararı arıyorum Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 1 20-07-2008 22:43
Yargıtay Kararı Arıyorum Pınar Meslektaşların Soruları 2 02-05-2008 20:01
yargıtay kararı arıyorum advocat63 Meslektaşların Soruları 1 04-01-2008 14:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05249810 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.