yeni çek yasası uyarınca taahhüt ve beraat talebi

merhaba

müvekkil mal aldığı kişiye sıralı 8 adet çek keşide edip veriyor.Çeklerden 2.'si yazıldığında evini ipotek veriyor.Borç 120.000 tl çeklerin tamamı yazılıyor.

Alacaklı şahıs ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yakip başlatıp karşılıksız çek şikayeti yapıyor.Takipte müvekkil hiç bir itirazda bulunmadı ev satıldı ancak borcu karşılamadı.80.000 tl daha borcu var.

Müvekkil 20 yıllık esnaf bu zamana kadar hiç çeki yazılmamış.2007 yılında krizde iflas etmiş çekleri yazılmış.

5941 sayılı yeni çek kanununa göre müvekkilin çekin karşılıksız kalmasında kusuru olmadığı gerekçesiyle beraatini talep etmek istiyorum.Ancak karar aleyhe olabilir taahhüt süresini de kaçırmak istemiyorum zira duruşması mayıs ayında.
Müvekkilin ticari geçmişine yönelik 20 yıldır çek kullandığını hiç karşılıksızının olmadığının merkez bankasından sorulmasını istesem.Yine borcuna karşılık ipotek verdiğini iyi niyetli olduğunu, iflas ettiğini hiç bir şeyinin kalmadığını belirtsem beraati sağlayabilir miyim?
Yoksa direkt taahhütte bulunmasını mı önersem?Süre sonunda borç ödenmezse tekrar aynı gerekçelerle beraat talep edebir miyim?

Biraz uzun oldu ama okuma zahmetine katlanır da yardımcı olursanız çok sevinirim.

Değerli meslektaşım,
Uyuşmazlık konusu tüm çeklerin tarihleri ile Bankaya ibraz edilip "karşılıksız" şerhi yazılma tarihlerini yazarsanız konuyu bir de 5941 sayılı yasa açısından incelemek mümkün olabilir.
Kolay gelsin. Sevgi ve saygı ile.
aykutergil

Alıntı: Yazan Av.Şevval merhaba müvekkil mal aldığı kişiye sıralı 8 adet çek keşide edip veriyor.Çeklerden 2.'si yazıldığında evini ipotek veriyor.Borç 120.000 tl çeklerin tamamı yazılıyor. Alacaklı şahıs ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yakip başlatıp karşılıksız çek şikayeti yapıyor.Takipte müvekkil hiç bir itirazda bulunmadı ev satıldı ancak borcu karşılamadı.80.000 tl daha borcu var. Müvekkil 20 yıllık esnaf bu zamana kadar hiç çeki yazılmamış.2007 yılında krizde iflas etmiş çekleri yazılmış. 5941 sayılı yeni çek kanununa göre müvekkilin çekin karşılıksız kalmasında kusuru olmadığı gerekçesiyle beraatini talep etmek istiyorum.Ancak karar aleyhe olabilir taahhüt süresini de kaçırmak istemiyorum zira duruşması mayıs ayında. Müvekkilin ticari geçmişine yönelik 20 yıldır çek kullandığını hiç karşılıksızının olmadığının merkez bankasından sorulmasını istesem.Yine borcuna karşılık ipotek verdiğini iyi niyetli olduğunu, iflas ettiğini hiç bir şeyinin kalmadığını belirtsem beraati sağlayabilir miyim? Yoksa direkt taahhütte bulunmasını mı önersem?Süre sonunda borç ödenmezse tekrar aynı gerekçelerle beraat talep edebir miyim? Biraz uzun oldu ama okuma zahmetine katlanır da yardımcı olursanız çok sevinirim.

Sn. Av. Şevval;

Karşılıksız çek keşide etme suçunun yargılamasında; süresinde ibraz edilmiş bir çekin, ibraz tarihi itibariyle bankada yeterli karşılığının bulunup bulunmadığı, keşideci hanesindeki imzanın keşideciye ait olup olmadığı hususları dışında ve özellikle belirttiğiniz türde bir inceleme yapılmayacağını düşünüyorum.

Muhtemelen talebiniz reddedilecektir. Zira karşılıksız çek keşide etme suçunun sanıklarının nereden baksanız % 90'ı müvekkiliniz gibi kriz vs. sebeplerle ödeme sıkıntısı içerisine girmiş kişilerden oluşuyor (kalanlar da tescilli dolandırıcılar).

Bu nedenle talebinizin olumlu karşılanmayacağını düşünüyorum.

Saygılarımla...

sayın aykutergil bütün çekler 2008 yılı içinde 2.aydan itibaren sıralı.Çeklerin tamamı gününde ibraz edilip yazılmış.

Sayın Özgür bey yeni çek yasası 5.md.ibraz tarihinde hesapta parayı bulundurmayarak karşılıksız çek suçuna sebebiyet veren kişi cezalandırılır diyor.Bu da kusurluluk durumunun araştırılmasını gerektirir kanımca.

Yeni çek yasası bu yönüyle 3167 den farklı.3167 de objektif sorumluluk düzenlemesi vardı.5941 ise sebebiyet veren kişi diyor.Zaten aynı düzenleme olsaydı TCK'ya uyum yine sağlanmamış olurdu.

Alıntı: Yazan Av.Şevval sayın aykutergil bütün çekler 2008 yılı içinde 2.aydan itibaren sıralı.Çeklerin tamamı gününde ibraz edilip yazılmış. Sayın Özgür bey yeni çek yasası 5.md.ibraz tarihinde hesapta parayı bulundurmayarak karşılıksız çek suçuna sebebiyet veren kişi cezalandırılır diyor.Bu da kusurluluk durumunun araştırılmasını gerektirir kanımca. Yeni çek yasası bu yönüyle 3167 den farklı.3167 de objektif sorumluluk düzenlemesi vardı.5941 ise sebebiyet veren kişi diyor.Zaten aynı düzenleme olsaydı TCK'ya uyum yine sağlanmamış olurdu.

Sn. Av. Şevval,

Maddenin gerekçesi de yukarıda yazdığım düşüncemi destekler mahiyettedir:

Alıntı: MADDE 5 - Maddede, çekin karşılıksız çıkması hâlinde ceza sorumluluğu düzenlenmiştir. Karşılıksız çıkması dolayısıyla ceza sorumluluğundan söz edebilmek için, çekin, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde, bankaya ibraz edilmiş olması gerekir. ... Birinci fıkrada tanımlanan suç, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihin göre kanunî ibraz süresi içinde ibraz edildiğinde, çek karşılığının ilgili banka hesabında tam olarak bulundurulmaması suretiyle oluşur. Çekin karşılığım ibraz anında ilgili çek hesabında bulundurmamak, söz konusu suçun oluşmasını sağlayacaktır. Bu itibarla, çekin bankaya ibraz edildiği, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinde karşılığı ilgili hesapta mevcut olmamakla birlikte, bilahare, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde hesapta karşılığının bulundurulması, söz konusu suçun oluşmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak, bu durum, bir sonraki maddedeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bakımından dikkate alınacaktır. Bu itibarla, söz konusu suç, çekin, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edildiğinde karşılığının tam olarak bulundurulmaması hâlinde tamamlanmış olmaktadır. Bu husus, özellikle şikâyet ve zamanaşımı sürelerinin işlemesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Söz konusu suçun oluşabilmesi için, çekin karşılığının, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak, yani en azından taksirle, ilgili çek hesabında bulundurulmaması gerekir. Anayasa’nın 38 inci maddesinin yedinci fıkrasında düzenlenen ceza sorumluluğunun şahsîliği ilkesi bağlamında güvence altına aldığı kusursuz ceza olmaz kuralının gereği olarak, söz konusu suç, objektif (kusursuz) sorumluluğu gerektiren bir suç olarak değil, en azından taksire dayalı kusurluluğu gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu itibarla, kişinin, elinde olmayan sebeplerle ortaya çıkan zorunluluk hâli dolayısıyla, örneğin doğal afet, savaş, kaza geçirmesi gibi bir sebeple, çekin karşılığım ilgili hesapta zamanında bulunduramamış olması hâlinde, ceza sorumluluğu olmayacaktır. ...

Burada "... gibi sebeplerle" ibaresinde vücut bulan sebeplere "kriz vs. nedenlerle ödeme sıkıntısı içine düşmüş olmak" eklenmemelidir. Aksi halde, suça konu çek, sanığın ilk karşılıksız çeki ise ceza verilmemelidir gibi Yasaya aykırı bir sonuç ortaya çıkacaktır.

Saygılarımla...

size katılmıyorum.(belki borçlu vekili olduğumdandır)

iş yaşamının doğal afeti de ekonomik kriz diye düşünüyorum.

o zaman ben hem beraat talep etsem(her ne kadar reddi hayli yüksek ihtimal olsada) bununla birlikte süresinde taahhütte de bulunsam,mahkeme dosyanın taahhüt süresince durmasına karar verecek eğer borç ödenmezse aynı talebi yineleyebilirim değil mi?

Alıntı: Yazan Av.Şevval o zaman ben hem beraat talep etsem(her ne kadar reddi hayli yüksek ihtimal olsada) bununla birlikte süresinde taahhütte de bulunsam,mahkeme dosyanın taahhüt süresince durmasına karar verecek eğer borç ödenmezse aynı talebi yineleyebilirim değil mi?

Taahhütte bulunulduğunda yargılama duracaktır. Taahhüt yerine getirilmez ise yargılama devam edeceğinden beraat talebinde bulunabilirsiniz.

teşekkür ederim