Davalarda İzlenecek Yollar Nelerdir

Merhaba Değerli Meslektaşlarım ;

Sizlerden bir konuda ricam olacak saygıdeğer meslektaşlarım. Ben hukuk mesleğine yeni başladım ve müvekkil yanıma geldği zaman elim ayağım birbirine giriyor. Bir dava geldiği zaman müvekkilime ne soruları soracam dava ile ilglili hangi bilgi ve belgeleri isteyeceğimi bilemiyorum. Bu konuda yardım ederseniz benim gibi yeni avukatlara çok faydalı olacağı inancını taşıyorum. Stajımın pek verimli geçmemesi nedeniyle davalarda hangi yolları izleyeceğimi , Müvekkilimden hangi belgeleri ve hangi bilgileri isteyeceğimi ve müvekkile o davayı kolaylaştırmak adına hangi soruları soracağımı bilemiyorum. Mesela ; Boşanma davasında, Miras Davasında, Ecrimisil Davalarında , Ortaklığın Giderilmesi Davasında, Kal Davasında , Tazminat Davasında, Trafik kazası sonucu sigorta şirketinden istenen maddi ve manevi tazminat davalarında, iş davalarında, ceza davalarında , nafaka davalarında vb...Hangi yolları izlemeliyiz , müvekkilimize hangi soruları sormalıyız, müvekkilimizden hangi bilgi ve belgeleri istemeliyiz.Bu konuda yardımcı olmanız benim gibi mesleğe yeni giren avukatlarımıza çok yardımcı olacağı inancını taşımaktayım. En azından yardımcı olursanız her dava hakkında , herkes müvekkilden istenebilecek belgeler ve müvekkile sorulacak sorular hakkında uzun ve açıklayıcı bilgi verirse benim gibi mesleğe yeni giren avukatlara çok yardımcı olacaktır. (Mesela ; Boşanma davasında şunları istemelisin Müvekkiline şu soruları sormalısın Mahkemede şu husulara Dikkat etmelisin gibi...)Umarım bu sorum hakkında beni mazur görürsünüz ve davalar hakkında her üyemiz bildiğini yazar ve müvekkilden istenebilecek ve müvekkile sorulabilecek sorular hakkında açıklayıcı bilgiler verirsiniz.Umarım bu konuda da beni mazur görürsünüz.

Saygılar Değerli Meslektaşlarım...

Mesela Boşanma davasında özel vekaletname gerekir ve bu fotoğraflı olmak zorundadır. Müvekkiliniz notere giderken boşanma için vekalet çıkarmalıdır.
Tarafların nüfus kayıt örneği gerekir. Müvekkiliniz getirir ise sizin için daha kolay olur.
Her müvekkiliniz ile avukatlık ücret sözleşmesi yapmanız gerekir prensip olarak. Ayrıca size hangi işleri verdiğine dair ya da hangi konuda anlaştığınıza dair bir protokol de şarttır. Dolayısı ile daha sonra ortaya çıkacak ihtilaflarda elinizde ciddi bir koz olur.
Müvekkilinizin yazılı beyanını almanız her halukarda işinize yarayacaktır.

Değerli meslektaşım,

Sizin tereddütlerinizi yaşamayan meslektaş sayısı sanırım çok azdır. Ancak, sorunuzun cevabı o kadar geniş kapsamlı ki; yanıt için minik bir hukuk rehberi yazmak gerekecek. Benim size, yönteme ilişkin basit bir tavsiyem olacak.
İş çok acil değilse, yani anında müdahaleniz gerekmiyorsa (tutukluluğa itiraz v.s gibi), zaman kazanın. Konuyu hikaye ettirin, gerekli notları tutun, inceleyip kendisine çok yakın zamanda döneceğinizi söyleyin.

Müvekkil adayı büronuzdan ayrıldıktan hemen sonra, nasıl yol takip edeceğinizi saptayın, gerekirse eksik olduğunuz konuları deneyimli bir meslektaşınıza danışın. Müvekkilden nasıl bir vekaletname isteyeceğinizi, hangi bilgi ve belgelere ihtiyacınızın olduğunu, ne miktarda vekalet ücreti talep edeceğinizi, müvekkil ile yapacağınız vekalet ücreti sözleşmesi ve kendisinden alacağınız yazılı beyan v.s., her şeyden önemlisi açacağınız davanın niteliği ile yazacağınız dava dilekçesinin ana hatlarını müvekkilin yokluğunda saptayın. Böylece bilgi ile donanmış şekilde müvekkiliniz ile gecikmeden tekrar görüşün.

Zaten kısa zamanda deneyim sahibi olacaksınız, hiç bir sorununuz kalmayacak. İhtiyacımız olan konularda ise THS aracılığıyla meslektaşlarımızdan hepimiz yararlanıyoruz.

Saygılar.

Sizin gibi mesleğin başında ve sizinle aynı sıkıntıları yaşayan bir avukat olarak sorduğunuz soru beni şaşkınlık içinde bıraktı. Zira 'Ben avukatlık yapmayı bilmiyorum bana özetle anlatır mısınız' içerikli bir soru sormanız bu mesleğe yıllarını vermiş, araştırmış, tartışmış meslektaşlarımıza ayıp etmektir. Öncelikle takıldığınız noktaların detaylarını çevrenizdeki deneyimli avukatlara sormanızı ve burada yaptığınız gibi tecrübesizliğinizi ilan etmek yerine bunu gidermek için daha emek verici yollara başvurmanızı tavsiye ederim.
Saygılarımla...

Sayın Yönetmen;
Bu soruyu sorma cesaretinizi gösterdiğiniz için öncelikle tebrik ediyorum. En azından bilmediği halde biliyor gibi görünmek gibi bir yol izlememiş ve bu konuda bilgisini paylaşmak isteyen meslektaşlarınızdan yardım talep etmişsiniz. Sorunuzu okudukça;avukatlık stajının ne kadar dolu dolu geçirilmesi gerektiği ancak maalesef üstadlarımızın gençlere vakit ayırmadıkları geldi aklıma.Esasında siz avukatlık stajında müvekkille görüşme ya da görüşme yapılırken nelere dikkat etmeli ya da ne talep edilmeli konularında biraz da olsa bilgi sahibi olmalıydınız. Ben de dahil olmak üzere maalesef stajyer avukat arkadaşlar bu konuda hiç bilgilendirilmiyor. Siz şu anda çok doğru yoldasınız, en azından eksiğinizin ne olduğunu biliyor ve bu eksikliğinizi bildiğinizi bunu gidermek içinde arzulu ve istekli olduğunuzu da cesaretle de ilan ediyorsunuz.Esasında bunları eksiklik olarak nitelemek bile bence son derece yanlış.Her meslekte başlangıçta yaşanan şeyler bunlar. Hata yapmaktan da çekinmeyin hatayı sadece siz değil bu meslekte yıllarını verenler de yapıyor, ama yeterki incelemeden, araştırmadan, yasaya, uygulamaya bakmadan, ezbere adım atmayın,işinizi asla aceleye getirmeyin,yapılacak bir işlem için eğer çok az zaman var ise, başlangıçta en azından bu tür işleri zaman ayıramayacağınız belirterek almayın, kendinize daima zaman tanıyın, müvekkilin talimatlarını yazılı olarak alın, hatta dilekçeyi yazdığınız zaman, müsvedde üzerinden okutun ve paraflattırın. Bu arada cesaretinizi, moralinizi kıracak gereksiz tavsiyelere de itibar etmeyin.
Saygılarımla.

Sayın Yönetmen, şu adresdeki bilgiler (!) size yardımcı olabilir:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?p=152597

öncelikle bu medeni cesaretinizden dolayı sizi tebrik ediyorum maalesef çok deneyimli olamadığım için siz bu konuda yardımcı olmayı diğer üstadlarımıza ve deneyimli meslektaşlarımıza bırakarak konu itibariyle yeri gelmişken avukatlık stajının adliye bölümünde hakimlerimizin ve kalem müdürlerinin avukat olduğumuzu unutarak daha çok kendilerine zaman kaybettiren işleri stajımızı yakma tehditleriyle yaptırmalı ve çok doğal olarak bu işlerin bize deneyimden ziyade sadece zaman kaybettirmesi nedeniyle stajımızın 6 aylık bölümü böyle ziyanolup gidiyor avukat gözetiminde geçirilen diğer 6 aylık bölümde ise değerli üstadlarmımız stajyer avukatları takip elemanıymış gibi görmeleri neticesinde maalesef ki stajımız da genel olarak bu şekilde geçip gitmektedir umarım bu feryatlar sitemizdeki avukatlarımızca bir sitem olarak algılanır ve diğer stajyer arkadaşlarda bu durumdan iyi bir şekilde faydalanırlar

Alıntı: Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu.

Sayın Yönetmen ,
Yukarıda yaptığım alıntıdan da anlaşılacağı üzere 'meslektaşların soruları' bölümü mesleki yardımlaşma için açılmış bir forumdur.Bilemediğimiz , içinden çıkamadığımız durumlarda sitedeki mesleki yardımlaşmadan gurur duyan üyeler olarak birbirimize yardımcı olalım diye varolan çok faydalı , sitedeki takipçi sayısı her zaman en fazla olan bölümdür burası..

Ancak sorunuz çok genel bir soru olmuş , sayın Av. M. K. ATAYURT'un da belirttiği gibi hukuk rehberi kıvamında bir cevap vermek gerekir

Stajyer bir avukat olarak telaşınızı anlıyor ve sizi haklı buluyorum..

Sanırım yeni üyelerdensiniz , sorularınızı daha somut ve ayrıntılı sorarsanız daha tatmin edici cevaplar alabileceğinizi hatırlatmak isterim..
Saygılar

Sayın Aladağ'ın adres gösterdiği forum sayfasında yer alan tartışmalar ciddiye alınması gereken sorunlarımız olmakla beraber; madem ki böyle bir sitedeyiz bu soruyu yönelten meslektaşımıza dileyen dilediği kadar cevap verir.Bilgisini bu şekilde yaymak istemeyen hemen bir başka foruma gidebilir, uzaktan takip edebilir, hatta hasis bir yapısı var ise yalan yanlış şeyler yazabilir. Ama her ne yapıyor ise karşısındakinin bir meslektaşı olduğunu unutmadan davranmalıdır ki hepimiz mesleğin başında neler yaşamadık ki? Raf raf kitaplar okuduğumuz halde gözümüzün önünde olanı bile anlamadığımız zamanlar olmadı mı? Maalesef bu site hiç bilmeyene çok şey öğretecek bir site. Maalesef dememin bir çok nedeni ve sonucu var, buranın konusu değil.
Ben de sayın Yönetmenin ilk mesajını okuduğumda aslında ne kadar geniş ve derin bir şeyden bahsettiğini elbette anladım. Ama belki bürosunda müvekkili karşısında çok zor bir an yaşadı ve çareyi bizlere sormakta buldu. Biraz daha özenli tavsiyelerde bulunmanın daha cesaretlendirici olacağını düşünüyorm.

Değerli meslektaşım
Aslında aynı sorunu hepimiz mesleğin başlarında yaşadık.Zaman içinde bunu aşacağınızıa inanıyorum.Aslında her davanın kendine has özellikleri vardır.burada hepsini tektek yazmak çok zor.Müvekkile olayla ilgili ayrıntıları sormalı ve notlar tutmalısınız,takıldığınız yerlerde bilgisine güvendiğiniz meslektaşları sormalısınız.Mesela Gayrimenkulleri ilgilendiren davalarda,müvekkilden parsel numarası sorarak tapudan araştırma yapmanız gerektiğini söyleyip,parsel numarası ibteyebilir,bu şekilde gerekli araştırma yapmak için zaman kazanabilirsiniz.Miras davalarında eğer veraset ilamı çıkarmak gerekiyorsa,murisin murasçılarını gösteren şemayı çizer müvekkilden mirasçıları ölenler, varsa onların da mirasçılarını ekleyebilir ölüm tarihlerini çocuklarını eşlerini sorarak şemayı tamamayabilirsiniz.
Size bir tavsiyem de bolbol yargıtay içitihadı okumanız.Zira gerçekten de içtihatlar davaların çözülmesinde yol gösterici oluyarlar.Çalışmalarınızda başarılar dilerim,

Aslında:"Bunu zamanla aşacağınıza inanıyorum, biz de bu yolardan geçtik." tarzı sözler bizim mesleğimize özgü ve bence bir eksikliği ifade eden sözcükler.
Küçük yeğenim büyüdü ve Tıp Fakültesinde okuyor. Henüz ikinci sınıfta ve kadavradan görerek ders işliyorlar. 3. sınıfta da kadavra ve 4. sınıfta direkt hastalarla muhatap olacaklar ve haftanın belli günleri zamanları okul diye gördükleri hastanede geçecek. Bizim adliyelerimiz asla bir okula dönüşemedi. Okullarımız da asla bir adliyeye dönüşemedi. Ülkemizin belki de en iyileri arasında sayılan Hukuk Fakültelerinden birini bitirmiş olan ben, mezun olduğumda henüz adliyeye sabıka kaydı almak dışında uğramamıştım bile. Ve duruşmada nerede durmam gerektiği konusunda bile tereddüt göstermiştim, teoriyi bilsem de. Bu aslında hukuk eğitiminin eksiğidir,arkadaşımızın değil. Dersler,kağıt üstündeki pratik kurlarla değil gerçek davalardan yola çıkarak mahkeme salonu şeklindeki dersliklerde uygulamalı olarak öğretilmelidir. Müvekkil nasıl gelir, nasıl karşılanır. Dava nasıl alınır, nasıl araştırılır. Hakim davayı nasıl ele alır. Nasıl karar verir? Belki her ay, yeni konular üzerinde yeni davalar oluşturularak, çözümü yönünde kafa yormak gerekmektedir. Her öğrenilen konu tek başına dava konusu olabilmektedir. Savunmanın genişletilmesi yasağından tutun da ıslaha kadar yeni yeni usuli kavramların uygulamasını bu sıralarda tek tek görebilmeliydik diye düşünmekteyim.
Bir fen hocası öğrencilerine maddelerin katıdan gaz haline geçmesini anlatmak için şöyle soru sormuş: Hepiniz WC ye gidiyorsunuz değil mi?
Peki Ernet diye bir koku var çoğu WC'lerde görüyorsunuz değil mi? Cevap evet. Peki bu katı şey direk gaz haline dönüşmüyor mu? Talebe şunu diyor: Her WC ye girişimde maddelerrin katıdan gaz haline geçişini hatırlarım. Eğitim böyle olmalı. Bence. Bu çok zor bir olay değildir.
Aslında yeni bir başlık bile açılabilir ideal hukuk eğitimi nasıl olmalı diye.
Saygılarımla

Alıntı: ...Hata yapmaktan da çekinmeyin...

Bu cesaret verici(!) tavsiyenizden ötürü sizi kutlarım sayın Macerkez.
Sayın Yönetmen'in cümlelerini okurken sizin de dediğiniz gibi bu işe yeni başlamış her meslektaşın yaşadığı sıkıntılarda kendimi bulmuş olmama rağmen cevap verilmesi mümkün olmayacak kadar geniş içerikli, çok uzun yıllar verilen emeğin neticesinde ancak cevap verilebilecek ve biraz da kolaya kaçma kokusu aldığım sorular silsilesiyle karşılaşmaktan dolayı duyduğum şaşkınlığın bir ifadesidir yaptığım yorum.
Bu bir cesaret örneği ise her gün en az bir avukat abimi ararım soru sormak için. Çünkü bu meslek 20 yıl sonra bile 'Tamam ben oldum' denilemeyecek ve buradan öğretilemeyek kadar derya-deniz bi alandır. Sorulacak soruların sonu gelmez. Ancak daha somut olaylar üzerine fikir istemenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla...

Sayın Yacimin,
meslektaşımız Macerkez'in cümlesinden ben "hata yapmak korkusunun sizin önünüze ket vurucu bir unsur olarak dikilmesine izin vermeyin" şeklinde bir mesaj çıkardım.Çünkü ben kendim için söyleyeyim mesleğe ilk başladığımda hata yaparım korkusuyla bana ekonomik ve mesleki tecrübe getirisi olabilecek birçok işi almadım.Bunlar için yeteri kadar bilgi haznemin olmadığından değil dediğim gibi sadece anlamsız bir korku.
Ve zamanla aşılıyor.
Sayın Yönetmen mesleğin ilk yıllarında hemen hemen hepimizin yaşamış olduğu bir takım tedirginliklere sahip.
Bu tedirginliklerini biz meslektaşlarıyla paylaşması ve çözüm önerileri hakkında bizden görüş istemesi ,dediğiniz gibi tecrübesizliğin ilanı ve afişe edilmesi değil tamamen mesleki dayanışmaya duymuş olduğu inacın bir dışa vurumudur.
Bu meslektaşımıza "tecrübesizliğini ilan etme "demekle mesleki dayanışmanın yoluna acaba bir taş da biz mi döşeriz yoksa mesleki dayanışmanın önüne bir taş da biz mi koyarız.

Sayın Yönetmen,
anladığım kadarıyla mesleğe yeni başlamış olmanın stresini çok yoğun bir şekilde yaşamaktasınız.
Öncelikle yapmanız gereken "ben bu okulu bitirip bu mesleği icra etmeye hak kazandıysam bu mesleği yürütme konusunda bir potansiyel sahibiyim de" deyip işe özgüvenle başlamanızdır.Güven insanın duruşunu hal ve hareketlerini belirleyen başlıca kıstastır.
Kendinize güvenin!
Meslek alanında karşılaşmış olduğunuz sorunları meslektaşlara sorarak aşmaya çalışırken ,okumayı araştırmayı da asla ihmal etmeyin.

Müvekkil adayıyla görüşürken söylediklerini not edin iddia ettiği hukuki olayların tarihini (zamanaşımı açısından belirleyici olur çünkü tarih),bu olaylara ilişkin somut delillerini mutlaka öğrenin.Bir davada ileri sürülebilecek delillerin niteliği davanın seyri ve çoğu vakit sonucu hakkında yabana atılmayacak sinyaller verir çünkü.

Yıllar önce bir imza gününde Ataol Behramoğlu'na "şiirimi geliştirmek için neler yapabilirim " diye bir soru sormuştum.Bana söylediği tek şey "yaşayın ve okuyun okuyun okuyun" olmuştu.
Ben de okuyun okuyun okuyun diyorum.Sadece mesleğe yönelik kitaplar değil ufkunuzu genişletecek ,hukuk için olmazsa olmaz bir şart olan sorgulayıcı bakış açısınıza bir ivme kazandırabilecek her türlü eseri okuyun.

İnanın bu günler atlatılır, emek ve sabır ile...

Unutmayın "dehanın yüzde biri ilham yüzde doksan dokuzu terdir."T.Edison.

Sayın Yönetmen,

Meslektaşlarımın da belirttiği gibi sorunuz çok ama çok kapsamlı.Sorunuzun hukuki tarafı belki rehber kitaplarla veya siteden alacağınız yanıtlarla belki bir nebze olsun cevap bulabilir.Bu konuda size naçizane önerim, dava dosyalarını incelemeniz.Bu hususta size deneyimli bir meslektaşımız yol gösterebilir ve materyal sağlayabilir diye düşünüyorum.

Sorunuzun diğer kısmı ise (müvekkillerle ve diğer kişilerle ilişkiler vb) zamanla öğrenilecek hususlara tekabül ediyor ve bu konuda maalesef "iki kere iki dört" gibi kesin bir yanıt yok çünkü ne kadar meslektaşımız varsa o kadar da farklı mesleki tavır ve deneyimler sözkonusu.Yoğurdu kimisi üfleyerek yer, kimisi bakmadan, kimisi yoğurt bulamazken kimisi ise ayran yapıp içer

Sayın Yaren,
Tüm mesleki sitelerde olduğu gibi bu sitenin de amacı bilgi ve tecrübe paylaşmaktır. Bilgi cimriliği yapan ve pastadaki paylarının küçüleceği endişesiyle 'YENİ'lerden duyduğu rahatsızlığı dile getirmekten bile çekinmeyen pek çok kişiyi eleştiren ben, tüm bunlara rağmen bugün çalışmaya başlayabilmemde çevremdeki tecrübeli meslektaşlarımın verdiği CESARET ve manevi desteğin ne derece önemli olduğunun farkındayım. Bugün tanımasak da birbirimizin yanında olduğumuz için buradayız. Sizin dediğiniz gibi ancak ZAMANLA AŞILACAK korkular için zamana ihtiyaç vardır.
Cevaplanması mümkün soruları zamana yaymak gerek