Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

avukatlık ne kadar vicdanlı ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-03-2008, 19:06   #1
hasbaloglu

 
Varsayılan avukatlık ne kadar vicdanlı ?

hepinize saygılar
Garip bir soru yönelteceğim benim için ama avukat büyüklerim için belki sıradandır bilemiyorum
olayı özetleyeyim . Avukat müvekkilinin dediklerinin doğrultusunda bir kişiye icra takibi başlatıyor ama elinde herhangi bi belge yok sadece söze dayanarak ( eski sevgilime şu kadar para vermiştim almak istiyorum... )
Sonra borçlu avukatın bürosuna geliyor ve ' bu adam ayrılmamızı hazmedemedi bana verdiği paraların borç olduğunu bilmiyordum ' diyor ama kendisine ödeme emri geldiği için ( ki o kağıt korkudan beyni durdurur bazıları için ) parayı ödemek zorunda olduğunu yoksa filmlerdeki gibi evi boşaltacaklarını falan düşünüyor . Kadın haklı olduğunu bilmiyor !
Hele hele itiraz etse bu işten tamamen kurtulacağını hiç bilmiyor !!!
Sizce bu durumda avukatın yapması gereken nedir?
Benim için çok önemli hatta aciliyeti var 7 gün dolmak üzere.
Teşekkürler!
Old 29-03-2008, 20:43   #2
Av.Barış

 
Varsayılan

Avukat öncelikle müvekkilinin menfaatlerini korumak zorundadır.
Old 30-03-2008, 00:08   #3
lawyer35

 
Varsayılan

Avukat, tabiri caizse tek gözü kör bir insandır. Açık olan gözü de hep müvekkilinin menfaatlerini görür. Bizler adalete ulaşmayı gaye edinen insanlar değiliz. Müvekkilin menfaatlerini, adalet mekanizmasından talep eden kişileriz. Saygılarımla.
Old 30-03-2008, 01:33   #4
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

değerli meslektaşlarım
(adam ayrılmamızı hazmedemedi bana verdiği paraların borç olduğunu bilmiyordum )
(hele hele itiraz etse bu işten tamamen kurtulaçagını hiç bilmiyor)
lütfen bir insan sevgilisine niye nakit verir.Bir de bunu düşünelim.Hukuk dedik te
itiraz etse bu işten kurtulacağını nereden biliyoruz ki Almadım mı diyecek.Yalan söylemesini mi önereceğiz.Yemin teklif edilir ve yemin edemezse.Ya da müvekkil bilahare bir belge senet çıkaracak olursa.Ki meslek hayatımda ben bu tür şeyler gördüm.
O yüzden diyorum ki sadece işimize bakalım.Tabi ki olayın özelliğine göre alenen alacak verecek meselesinde alacaklı olmayan insanların üç kağıtlarına da alet olmayalım.Adam diyorsa bewn alacaklı değilim ama bunu icraya vericem bu işi almayalım.Ama burada para verildiği sabit.Borç verilmedi ise çok daha kötü değilmi.Konu o zaman
çok farklı olmaz mı.
Old 30-03-2008, 14:01   #5
Av. Yasin ÖZÇELİK

 
Varsayılan

Biz avukatız. iş sahibinin menfaati birinci önceliklidir. DUYGUSALLIKTAN UZAK DURMAK GEREK diye düşünüyorum.
Old 30-03-2008, 14:21   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hasbaloglu
müvekkilinin dediklerinin doğrultusunda bir kişiye icra takibi başlatıyor ama elinde herhangi bi belge yok sadece söze dayanarak ( eski sevgilime şu kadar para vermiştim almak istiyorum... )
sonra borçlu avukatın bürosuna geliyor ve ' bu adam ayrılmamızı hazmedemedi bana verdiği paraların borç olduğunu bilmiyordum ' diyor ama kendisine ödeme emri geldiği için ( ki o kağıt korkudan beyni durdurur bazıları için ) parayı ödemek zorunda olduğunu yoksa filmlerdeki gibi evi boşaltacaklarını falan düşünüyor . kadın haklı olduğunu bilmiyor !
hele hele itiraz etse bu işten tamamen kurtulaçagını hiç bilmiyor !!!
sizce bu durumda avukatın yapması gereken nedir?
benim için çok önemli hatta aciliyeti var 7 gün dolmak üzere
teşekkürler

Sayın Hasbaloğlu;

Bir avukatın ne yapması gerektiği sorusunun bir çok cevabı vardır. Lakin avukatın yapmaması gerekenler daha kolay sıralanabilir: Avukat peşin hükümlü olmamalıdır.

Size müvekkiliniz gelmiş, alacağım var demiş; siz de müvekkilinizin alacaklı olduğuna kendinizi inandırmışsınız.
Sonra borçlu borcum yok dediğinde de müvekkilinizin haksız olduğuna inandırmışsınız.

Bir ceza davası için vicdani hesaplaşma içinde değilisiniz... Müvekkilinizin ya da borçlunun elinde bir belge de yok. Bu belgenin hangi şartlar altında hazırlandığına ilişkin bir tahmin yürütme yükümlülüğünüz de yok.

Müvekkil alacağım var demiş, siz de ilamsız bir takip açmışsınız.
Sizin yanınıza gelen borçlu muhtemelen adresinizi ödeme emrinden okumuştur. Biraz daha okursa tebellüğ ettiği kağıdı, itiraz etme hakkı olduğunu da pekala öğrenebilir. Müvekkiliniz de dilerse itirazın iptali davasını açar. Alacak miktarı da senetle ispat sınırını aşıyorsa siz de vicdani hesaplaşma yükünden kurtulursunuz

Bence sizin olayınız avukatın vicdani hesaplaşması için çok çarpıcı bir örnek değil bu yüzden. Ancak avukat, gerçekten bir haksızlığa sebep olacak davada bulunduğunu düşünürse, bence yapması gereken vekillikten çekilmek ve sır saklama yükümlüğü çerçevesinde farkettiği ya da hissettiği haksızlığı saklamaktır.

Saygılarımla,
Old 30-03-2008, 22:36   #7
hasbaloglu

 
Varsayılan

Sayın büyüklerim olayı anlatamadım galiba . Alacaklı haksız bu paralar bağışlanmış paralar burası kesin olduğunu söyleyebilirim öyle olmasa sorun da olmazdı zaten ve kadın parayı sırf korku yüzünden ödeyecek . Bu koşullar altında da cevap galiba avukatın çekilmesi yönünde.
Peki avukat çekilmiyorsa ve siz bu olanlardan haberdarsanız avukatın ve müvekkilinin bu suçlarını ne yapacaksınız ayrı bir dert galiba.
Hepinize teşekkürler!
Old 31-03-2008, 10:27   #8
av.cemile

 
Varsayılan

Ben de Av. Uygar adlı üyenin cevabına katılıyorum. Ödeme emrinin muhtevasında itiraz süresi ile ilgili uyarılar mevcut. Zaten bu ibareler ödeme emrinde geçmiyorsa o ödeme emri geçersiz sayılıyor. O nedenle borçlu şahıs ödeme emrini dikkatlice okusaydı veya başka bir avukata gitseydi ve danışma ve/veya dilekçe ücreti ödeseydi itiraz dilekçesi yazılır kendisine yardımcı olunurdu. Tabii o yerdeki tek avukat alacaklı avukatı değilse Ben burada milletimizin bedavacılığını görüyorum biraz.
Bir keresinde bana da borçlu gelip borçlu olmadığını ve ne yapması gerektiğini sordu.Soru çok komik geldi bana. Ben de başka bir avukata gitmesi gerektiğini, kendini hak sahibi gören müvekkilimin bana vekalet vermekten çekinmediğini, eğer kendisini haklı görüyorsa neden hakkını aramadığını sordum. Şimdi kendisine avukatlık hizmeti vermemin ne kadar uygunsuz/meslek ahlakına aykırı olacağını hatırlattım. Hiçbir şey diyemedi ve ödemesini yaptı.
Fakat müvekkilinizin haksız olduğunu farkettiyseniz vekillikten çekilmenizi tavsiye ederim.
Old 31-03-2008, 11:23   #9
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hasbaloglu
Alacaklı haksız bu paralar bağışlanmış paralar burası kesin olduğunu söyleyebilirim öyle olmasa sorun da olmazdı zaten ve kadın parayı sırf korku yüzünden ödeyecek . Bu koşullar altında da cevap galiba avukatın çekilmesi yönünde.
Peki avukat çekilmiyorsa ve siz bu olanlardan haberdarsanız avukatın ve müvekkilinin bu suçlarını ne yapacaksınız ayrı bir dert galiba.
Hepinize teşekkürler!

Sayın hasbaloglu, siz sanırım bu olaya 3.kişi olarak vakıfsınız, zira bilgilerinizde öğrenci olduğunuz yazıyor.
Alacaklının haksız olduğu kanısına nasıl vardınız bilemiyorum. Sanırım yalnızca borçluyu dinlemeniz karar vermenize yetti. Oysa durumun o kadar net olduğundan kuşkuluyum.
Yine avukatın ve müvekkilinin suçlarından sözediyorsunuz; ortada bir suç yok ki...
Old 31-03-2008, 16:37   #10
Av.HakanANDI

 
Varsayılan

bizler ilahi adaleti yerine getirecek olanlar değiliz.bizler bize verilen görevi layıkıyla yapacak olanlarız..bir avukat işini yaparken öncelikle kendisinden bağımsız olmalıdır..
Old 31-03-2008, 18:02   #11
Hüseyin Karakuş

 
Varsayılan

Dava açılmadan evvelki avukat- müvekkil arasında geçen görüşmeler burada gösterilecek tavrı belirler. Müvekkil gelip haksız da olsa savunulmayı istememiş, haklı olduğunu ifade etmişse ve ilerleyen zamanlarda somut gerçeklerle haksız olduğu ortaya çıkmışsa, müvekkilin kendisini yanıltmış olduğu da ortaya çıkacağından müvekkiline karşı tavır alması kadar doğal ne var!?. Fakat ikili görüşmeler başta belirttiğim gibi değilse, haksız da olsa savunulmayı istemişse müvekkil ve teklif kabul edilmişse ortada alanın ve satanın razı olduğu bir durum var demektir. Ama haksız olduğu bilinirken birisini savunmak görevi kötüye kullanmaktır diye düşünüyorum.
Old 01-04-2008, 08:17   #12
av.cemile

 
Varsayılan

Sayın Av.HakanANDI Bey, biz ilahi adaleti yerine getirecek kişiler değilsek de o amaca hizmetin bir ayağıyız. Bile bile adaletsizliğe hizmet etmek yerine istifa etmek gibi bir özgürlüğümüz var, işi reddetmek gibi bir lüksümüz var. Mesleğimiz bu açıdan çok onurlu bir meslektir.Bize görev verilmez, biz görevi kabul ederiz veya etmeyiz diye düşünüyorum. Haksız mıyım?
Old 01-04-2008, 10:25   #13
didem kunal

 
Varsayılan

bana kalırsa zaten borçlu tarafın itiraz edip alacaklı tarafında mahkemede alacağını ispatlaması yoluna gidilmeli.çok da ispatı kabil değil bence ama en azından müvekkiline inanmış bir avukata çevrilmemiş olur bütün oklar.nasılki avukat ona gelen müvekkillerine birşekilde inanarak hakalrını koruma görevini üstleniyorsa bence vicdanlı bir müvekkilde avukatının hakalrını gözetmekten kaçınmamalıdır.sayın hakimlerimizce haksız müvekkil derhal tespit edilebiliyor.o adliye koridorlarında yazan yazıyı hatırlayın lütfen ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR.
Old 03-04-2008, 01:30   #14
Av.Canan K.Ramoğlu

 
Varsayılan

sayın Hasbaloğlu.Olayın ayrıntılarından tam olarak bahsedemiyorsunuz anladığım kadarıyla ama inanın halihazırda yaşamış olduğunuz vicdani çelişkiyi zamanla yaşamamayı öğreneceksiniz.Kaldı ki ANLATTIĞINIZ KADARIYLA olayda sizi bu kadar rahatsız edecek bir vicdan azabı yaşamanız yersiz.
Ödeme emrine itiraz konusundaki sayın Uygar ve Cemile Meslektaşlarımın fikirlerine katılıyorum.
Biz Avukatlar olarak öyle bir iş yapıyoruz ki haklı ya da haksızın tam olarak belli olduğu bir vakıanın karşımıza çıkması zor.Birinin hakkını savunurken diğerini haksız çıkarmamız kadar doğal ne olabilir ki,...Ama çoğu zamanda gerçeği tam olarak bilmeden daha doğrusu bilemeden bunu yapıyoruz.Ama şahsım adına konuşursam ,bunu kesin olarak bildiğimde o işe girmem.
Old 03-04-2008, 11:25   #15
Av. A.Turan

 
Varsayılan Avukatlık meslek kuralları ile subjektif kişilik değerleri karşı karşıya gelirse

Avukatlık bir meslektir. Her meslekte olduğu gibi avukatlık mesleğinde de o mesleği icra eden kişiden bağımsız olarak belirlenmiş kurallar, prensipler ve değerler vardır. Diğer yandan sonradan edinilmiş olan mesleğe girmeden daha önce edinilmiş ve halen kişiliğimizde varlığını sürdüren değerlerimiz ve prensiplerimiz de mutlaka vardır.
Bu ikisi arasındaki dengeyi sağlamak ve gerçekleşen çelişkiyi gidermek her zaman kolay değildir. Açmaza girdiğimizde 3.bir kişi ile konuştuğumuzda işin içinden çıkmak daha kolay oluyor. Nitekim meslektaşların çok güzel saptamaları var. Şahsen istifade ettim. Bir avukat için en zor şey, işini üstendiği müvekkilinin menfaati ile hakikatin ters düşmesidir. Bu duruma düşmemek için işi üstlenirken dikkatli ve seçici olmak gerekir.
Old 04-04-2008, 16:06   #16
dkck

 
Soru avukatlıkta vicdan meselesi

ben benzer bir durumda kendisine yardımcı olamıyacağımı ama bir avukatla mutlaka görüşmesi gerektiğini söylemiştim.
Old 15-04-2008, 15:20   #17
uye23620

 
Varsayılan

Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı!" Molierack

avukatlık bazı meslektaşlarımın üzülerek okuduğum yazılarındaki gibi müvekkile bağlı değildir.
Old 17-04-2008, 10:54   #18
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.yasemin coşgun
avukatlık mesleği müvekkilinin menfatlerini haklı yada haksız olsun korumak için varolan bir meslek dalıdır. eğer vekalet aldıysanız vekalet ücretini hak edip etmedğiniz konusunda vicdaan muhakemesi yapılmalıdır bence

Sayın av.yasemin coşgun;

Düşüncelerinize katılamıyorum:

KANUN NO: 5728

TEMEL CEZA KANUNLARINA UYUM AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA VE DİĞER BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kabul Tarihi: 23 Ocak 2008

Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 8 Şubat 2008 - Sayı: 26781


MADDE 20- 1086 sayılı Kanun'un 422 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 422- Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Vekalet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması halinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur.
Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan tarafa ayrıca mahkemece beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Bu hallere vekil sebebiyet vermiş ise idari para cezası vekil hakkında uygulanır."

Avukatlık KANUNU
AVUKATLIĞIN AMACI
Madde 2 - (Değişik 1. fıkra: 4667 - 2.5.2001 / m.2) Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Old 17-04-2008, 14:40   #19
Av.Canan K.Ramoğlu

 
Varsayılan

Haksızlığın menfaatini savunan o haksızlığa eşlik etmiş olmuyor mu?

Sırf Maddi çıkar için şahsi ve manevi değerlerden ödün vermenin ,avukatlık mesleğine yakışacağını düşünmüyorum.

Tabi ki herkesin bu konuya bakış açısı farklı olabilir.Ancak tüm avukatlar adına ,"avukat haklıyı da haksızı da savunur.Önemli olan aldığınız parayı haketmektir,"şeklinde kesin ve genel yargıya varılmasını doğru bulmuyorum.

Yapılan mesleklerin icrası insanların kendi kişilikleriyle doğru orantılıdır.

haksız olduğu kesin bilinen bir vekalet alınmayarak,sonradan vekalet ücretini haketmek konusunda çelişkiye düşmekten kurtulunabilir.Baştan yalnış yapmadığını bilen vicdan da sonradan kendine hesap sormaz.
İster katılın ister katılmayın arkadaşlar "ŞEYTANIN AVUKATI OLMAYALIM"lütfen
Old 22-04-2008, 13:08   #20
miraypamuk

 
Varsayılan vicdan

Sayın meslektaşlarım,

Bu konu malesef avukatların kendilerini içinde buldukları bir handikap.

Bir üstadımdan öğrendiğim şey: "Müvekkil sadece hukuksal düzlemde yardıma ihtiyacı olan kişidir. Biz avukatlar ise kesinlikle taraf değilizdir. Müvekkilinin sorunu senin sorunun hiç değildir bu yüzden karşı tarafa ne bir husumet besle ne de müvekkilinin taraftarı ol. Bu konu ile işine bağlılığı asla karıştırma."

Avukat vicdanlı mıdır? Yukarıda belirttiğim düzlemde sorunun cevabı şu olmalıdır: Bu tamamen insan olma vasfı ile alakalıdır. Kişi özel hayatında ne kadar vicdanlı ise Avukat olarak da o kadar vicdanlıdır.
Old 22-04-2008, 16:10   #21
üye8180

 
Varsayılan

Sayın Miraypamuk'a katılıyorum. Biz uyuşmazlıkların sadece hukuk kısmıyla ilgilenelim. Düşmanlıkların, çekişmelerin dışında kalalım. Zaten pek çoğumuzun genellikle kullandığı bir cümle değil midir ? ' Ama ben görevimi yapıyorum' Mümkünse, hem konuştuklarımız, hem yazdıklarımız sadece hukukla ilgili şeyler olsun. Bakış açımızı da, hukuka göre ne elde edebiliriz, ne kaybedebiliriz mantığı ile şekillendirirsek, vicdanlı mıyız, vicdansız mıyız diye kendimizi sorgulamaya ne zamanımız, ne gücümüz kalmaz diye düşünüyorum. Velhasıl avukatın içi de dışı da hukuk olmalıdır.
Old 22-04-2008, 16:44   #22
suat s

 
Varsayılan

''Avukat suçu değil suçluyu savunur'' bu sözü herhalde Avukatlıkla hiç ilgisi olmayan herkes bilir , benim bu sözden anladığım şudur ; Avukat kanunlar ve kurallar çerçevesinde savunduğu konunun dayanagını arar ve haklılıgını meşru bir zemine dayandırmak ister , bu sebeptendirki konunun vicdanla düşünceyle hiçbir ilgisi yoktur , vicdanı ve düşünce yapısı Avukatın özel dünyasıdır , hukuka dahil degildir , Avukatın herşeyi hukuktur, biraz espiride katalım Avukatın sermayesi Hukuktur
Old 22-04-2008, 18:24   #23
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hasbaloglu
hepinize saygılar
Garip bir soru yönelteceğim benim için ama avukat büyüklerim için belki sıradandır bilemiyorum
olayı özetleyeyim . Avukat müvekkilinin dediklerinin doğrultusunda bir kişiye icra takibi başlatıyor ama elinde herhangi bi belge yok sadece söze dayanarak ( eski sevgilime şu kadar para vermiştim almak istiyorum... )
Sonra borçlu avukatın bürosuna geliyor ve ' bu adam ayrılmamızı hazmedemedi bana verdiği paraların borç olduğunu bilmiyordum ' diyor ama kendisine ödeme emri geldiği için ( ki o kağıt korkudan beyni durdurur bazıları için ) parayı ödemek zorunda olduğunu yoksa filmlerdeki gibi evi boşaltacaklarını falan düşünüyor . Kadın haklı olduğunu bilmiyor !
Hele hele itiraz etse bu işten tamamen kurtulacağını hiç bilmiyor !!!
Sizce bu durumda avukatın yapması gereken nedir?
Benim için çok önemli hatta aciliyeti var 7 gün dolmak üzere.
Teşekkürler!


Kime göre haklı? Size göre haklı, hukuka göre; usulde haklı/itirazla borçtan azade, esasta haksız/bağış beyan edilmiş mi? -, kadına sorarsanız haksız/borçlu, adama sorarsanız haksız/borçlu, vb. vb.

Bu görecelilik bizim işimiz değil. Bu nedenle kafa karışıklığıan gerek yok:

-Siz alacaklının avukatıysanız, yasal haklarını anımsatmak babından dahi "İtiraz edersen ödemek zorunda kalmazsın" diyemezsiniz. Derseniz, karşı yana hukuki yardımda bulunmuş, üstelik müvekkilinizin menfaatlerine aykırı davranmış olursunuz.

Kendi adıma bana müracaat eden borçlularla, ödeme pazarlıkları (taksit anlaşmaları) haricinde diyaloğa mümkün olduğunca girmiyorum, beni çok zorladıklarında "Sizin avukatınız değil, karşı yanınızın avukatıyım, bu soruları/itirazları benimle değil, ihtiyaç duyuyorsanız başka bir avukatla görüşün, ödeme yapacaksanız alalım ya da dosyaya ödeyin, sair sorularınızı yanıtlamakla ödevli değilim" der ve konuşmayı keserim.

Bizler hakim değiliz. Müvekkilimizin haksız bir eylemini keşfettiğimiz zaman da gerektiğinde usulü dairesinde (Gerekçe göstermeksizin/Sır saklama ödevi) istifa ederiz, ama konuya yargıç gibi yaklaşmakla, haksız eylem nitelemesi arasında, uçurum olduğu inancındayım.

Saygılarımla...
Old 25-04-2008, 15:41   #24
Hüseyin Karakuş

 
Varsayılan

Şu halde dava ne oldu merak edenler çoktur herhalde. Hasbaloğlu’nun ileri sürdüklerinden yola çıkarsak çoktan bitmiş olmalı. Acaba sonuç hakkında bizi bilgilendirecek mi? Şahsen olayın ne şekilde sonuçlandığını az buçuk merak ettim.
Old 30-04-2008, 12:39   #25
Hemocrania

 
Varsayılan

BD’nin Illinois Eyaleti’nde, işlemediği bir cinayet için 26 yıl hapis yatan Alton Logan’ın hikayesi hukuk tartışması yarattı. Logan, gerçek katilin avukatı Dale Coventry’nin hakikati açıklaması üzerine özgürlüğüne kavuştu. Ancak Coventry’nin "avukat-müvekkil ilişkisinin gizliliği" ilkesi çerçevesinde bunca yıl susması, 48 yaşındaki Logan’ın tam 26 yılına mal oldu.

ALTON Logan, tam 26 yıl önce Chicago kentindeki bir McDonalds restoranında, bir güvenlik görevlisini öldürmekten suçlu bulundu ve mahkemede ömürboyu hapis cezasına çarptırıldı. Logan’ın tüm "Ben yapmadım, suçsuzum" çırpınışları, üç görgü tanığının ifadeleriyle yetinen mahkeme heyetinin görüşünü değiştirmedi. Ama Alton Logan’ın tutuklanmasından bir ay sonra, Dale Coventry adlı avukat, gerçek katil olan Andrew Wilson’u buldu. Wilson, Coventry’nin müvekkililerinden biriydi. Wilson, avukatına, McDonalds lokantasındaki cinayeti işlediğini söylemişti.

KURALLAR ENGELLEDİ

Ancak Amerika’daki avukat-müvekkil ilişkisini belirleyen hukuk kurallarına göre Dale Coventry, müvekkili Wilson’un katil olduğunu hiç açıklayamadı. Alton Logan ise somut kanıt bulunmamasına rağmen, üç görgü tanığının ifadelerine dayanılarak çarptırıldığı hapis cezasını yılları bir biri ardına devirerek çekti. Durumdan çok rahatsız olan ve acı çeken Coventry, bildiklerini belgeleyen bir yeminli ifadeyi kaleme alarak notere onaylattı ve bir kasaya kilitledi. Müvekkili gerçek katil Andrew Wilson ölünce Avukat Coventry kasayı açtırdı ve Logan’ın serbest bırakılmasını sağladı. Coventry, yıllar sonra "katili açıklamamı kurallar engelliyordu, ben de etik kurallara uydum. Masum bir insanı suçlu buldular ve ben de hiçbir şey yapamadım" diye konuştu.

YAVAŞ YAVAŞ ÖLDÜM

Henüz hayatının baharında 22 yaşında Stateville Hapishanesi’ne girip 26 yıl geçiren Alton Logan, şimdi basının ilgi odağı. Logan, gazetecilere idam cezasının "hızlı ölüm", ömürboyu hapis cezasının ise "yavaş ölüm" anlamına geldiğini söyleyerek hapishanede "yavaş yavaş öldüğünü" belirtti.

Döndüm büyükanne

Hayatının en güzel yıllarını Stateville Hapishanesi’nde geçiren Alton Logan, hapisteyken hem annesini, hem de kendisini büyüten anneannesini kaybetti. Büyük bir üzüntü içinde olan annesiyle büyük annesine suçsuz olduğu konusunda kelimelerden başka bir kanıt sunamadı. Bunun vicdani sızını duyan Alton Logan, kendisine "Şimdi ne yapacaksın" diye soran gazetecilere, "Mezarlığa gideceğim ve anneannem ile konuşacağim. Ona, eve döndüm büyük anne diyeceğim" diyerek cevap verdi.

DURUM BİZDE DE AYNI

Galatasaray Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Avukatlık Kanunu’nda, avukatların "sır saklama mecburiyeti" olduğunu belirterek şunları söyledi: "Ayrıca TCK’ya göre de mesleki sır saklamanın karşıtı olan ’saklamama’ ve bunu ’ifşa etme’ bir suç olarak belirtilmiş. Dolayısıyla, avukatın duyduğu, bildiği şeyleri saklama yükümlülüğü vardır. Ancak bir tek şartla bu sırrı açıklayabilir, o da müvekkilinin muvakatıyla. ABD’deki örnek çok uç, insanı yaralayan bir örnek..."

Ceza avukatı Fatih Volkan şunları söyledi: "Bizde de avukat, müvekkilinin sırrını mutlak surette açıklayamaz. Avukatlar, müvekkilleri için tanıklık yapacakları durumda bile yine müvekkilden izin almak durumundadırlar. Müvekkili katil de olsa, bunu ifşa edemez. Ederse disiplin soruşturması yer. Ama şunu yapabilir, davayı almaz. Bana böyle bir dava gelse, kabul etmem. Hem vicdani hem de etik olarak böyle bir davaya girmem. Böyle bir yanlışın figüranı olmam."

Avukat Kezban Hatemi ise "Böyle sır saklama olmaz. Müvekkilinin katil olduğunu biliyor, göz yumuyorsun. Bu etiği aşar. Saklayacağın şey var, saklayamacağın şey var. Böyle meslek sırrı olur mu? Bence kendisi de suçlu" diye konuştu.

Hurriyet
Old 30-04-2008, 20:26   #26
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hemocrania
.."Böyle sır saklama olmaz. Müvekkilinin katil olduğunu biliyor, göz yumuyorsun. Bu etiği aşar. Saklayacağın şey var, saklayamacağın şey var. Böyle meslek sırrı olur mu? Bence kendisi de suçlu " diye konuştu.

Hurriyet


Saklanabilir olanlarla saklanamayacak olanlar listesini ve liste kriterlerini merak ettiğimi belirtmeliyim...

Avukat yargıç değildir. Avukat müvekkilin aynası, yasal temsilcisidir, bu anlamda temsil ettiği konu çerçevesinde, bir nevi görevi süresince müvekkilin kendisinin suretidir.

Bir soru:

Bir müvekkiliniz size suç işleyeceğini beyan etse ve siz de bu suçu işlemesini engellemek isteseniz, bir yandan sır saklama ödevlisi iken öte yandan işlenecek suç nedeniyle mağdur olacak/ları düşünseniz, engellemeniz , deşifre etmeniz yasaklılık dolayısıyla engel olsa , müvekkiliniz kararlı ve söz dinlemez olsa ve siz kendinizi kehanet büyücüleri gibi hissetseniz... Ne yapardınız?

Ben yaşadım. Sizin önerilerinizi duyduktan sonra, "Sır saklama ödevim nedeniyle", bu ödev çerçevesinde genel hatlarıyla "Yalnızca" , izlediğim ve bulabildiğim yegane yöntemi aktaracağım.

Saygılarımla...
Old 01-05-2008, 11:28   #27
Hemocrania

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL

Bir soru:

Bir müvekkiliniz size suç işleyeceğini beyan etse ve siz de bu suçu işlemesini engellemek isteseniz, bir yandan sır saklama ödevlisi iken öte yandan işlenecek suç nedeniyle mağdur olacak/ları düşünseniz, engellemeniz , deşifre etmeniz yasaklılık dolayısıyla engel olsa , müvekkiliniz kararlı ve söz dinlemez olsa ve siz kendinizi kehanet büyücüleri gibi hissetseniz... Ne yapardınız?


Saygılarımla...

Soruyu boş bırakıyor , cevap anahtarını dört gözle bekliyoruz Sn . Demirel
Old 05-05-2008, 00:04   #28
Av.Canan K.Ramoğlu

 
Varsayılan

Öncelikle ,Sayın Hatemiyle aynı fikirdeyim.Sayın Demirel Bu konuda kesin bir liste oluşturulması çok zor diye düşünüyorum..Daha önce de belirttim.İnsanların mesleklerini icrası kişiliklerinden bağımsız olamaz bence.Tartışdığımız konudaki fikir ayrılıklarını da hesaba katarsak listeyi hep merak etmeye devam edeceksiniz sayın Demirel..
Old 05-05-2008, 00:12   #29
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Ramoğlu;

-Kesin bir liste oluşturulamaz çok zor demişsiniz. (?) Anlayamadım.

-Mesleğin icrası, icra edenin kişiliğinden bağımsız olamaz, kişiliklere göre şekillenir demişsiniz. (Bunu anladım, ancak yazılı hukuk kuralları kişiliğe göre şekil değiştiremediği için var, üstelik avukatlık mesleğinin de yazılı kurallar dizgesi var, değil mi?)

-Son olarak da, listenin merak konusu olmaya devam edeceğinden söz etmişsiniz.

Benim merakım önemli değil de, "Ya Müvekkillerimiz Merak ederse" ?

Saygılarımla...
Old 05-05-2008, 02:20   #30
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan avukatlık ne kadar vicdanlı ?

benzer bir olayı ben de yaşadım. Gençliğimde.

Kendisine benimn karşı tarafın avukatı için gelmesinin doğru olmadığını, gidip başka bir avukatla görüşmesi gerektiğini ifade ettim.

Bana siz yardımcı olun falan dedi ise de benim kendisine yardımcı olamayacağımı, bunun yasal olarak suç olduğunu, çıkarlarını korumak istiyorsa gidip başka bir avukatla görüşmesi gerektiğini ifade ettim

Ama sanıyorum gitmedi. Belki de gitmiştir. Dav açılmadı, müvekkil de bir daha aramadı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ne kadar gerçekçiyiz ,ne kadar hayalci ? yağmurdamlası Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 6 16-04-2008 09:39
Avukatlık mesleğini öğrenebileceğim avukatlık bürosu aramaktayım!!!!!(İstanbul) Kivana Adliye Duvarı 1 25-10-2007 08:33
Avukatlık Yasa Tasarısı Avukatlık Sınavının sonucu mu? Adli Tip Hukuk Sohbetleri 4 18-01-2007 17:52
Avukatlık Kanunu 165'e göre Avukatlık ücretinden müteselsil sorumluluk Av.Ertan Uzunoğlu Meslektaşların Soruları 2 28-12-2006 10:02
O Kadar Av.Emel Nişlioğlu Site Lokali 1 12-08-2006 13:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06327391 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.