Avukat yanında ücret karşılığı çalışan avukatlar yönergesi

Tek tek madde değerlendirmesinden ziyade ben bu yönetmeliğin uygulanamayacağını düşünüyorum;
Zira bu bir yönergedir. Yönergeler yönetmeliklere uygun olarak onlara açıklık getirmek amacıyla çıkarılır. Normlar hiyerarşisine göre yönetmelik ve yönergeler kanunların altında sıralanır.
Dolayısıyla bu yönergede bulunan iş kanununa aykırı düşen hükümler(1 yıldan aşağı çalışanlara kıdem verilmesi gibi) uygulama alanı bulamayacaktır.
*Bundan ziyade olarak yönerge muhalefet eden işveren avukatlar bora ve barolar birliği tarafından disiplin soruşturması geçirebilir. Neticede buda bir idari karardır ve idari yargı denetimine tabidir, iptal edilebilir.
Uygulayıcılar bence bu yönergeyi uygulamayacaklardır. Zira tabibler odasının düzenlediği ücret tarifesi yıllarca tartışıldı ve sonunda tavsiye niteliğinde olduğuna karar verildi ve bağlayıcılığı yoktur denildi, yüksek mahkeme tarafından. Fakat gerçek ücretin tespiti hususunda bu yönerge dikkate alınarak çıkacak ihtilaflarda barolara yazı yazılarak gerçek ücretin tespiti mahkemeler tarafından istenebilir. (örneğin izmir barosu için 1750 TL)

Son değerlendirme; Avukat işçiliği hukuk fakültesi mezunlarının sayısının artmasıyla gittikçe ucuzluyor. Yabancı avukatlık bürolarının da artık ülkemiz pazarına açılacağı düşünülürse böyle bir düzenlemeye mutlaka ihtiyaç duyulacaktır. ama ne yazık ki yönerge biraz aceleci ve amatörce hazırlanmış. Keşke ileride bizimde basın iş kanunu gibi, bu düzenlemeleri içeren bir kanunumuz olsa. Hayal kurmak bedava neticede
Son olarak bir anektod, yönergede ki iş gören avukat tabirdir. gerçekçi olmamış, işçi avukat tabiri günümüz gerçeklerine daha uygun olacaktır. Her şeye rağmen bu düzenlemeyi destekliyor ve bu alanda atılmış ilk adım olarak bir umut ışığı gibi görüyor arkasından gelecek adımları bekliyorum.

AVUKAT YANINDA ÜCRET KARŞILIĞI ÇALIŞAN AVUKATLAR İÇİN 2.000TL EN AZ ÜCRET BELİRLENDİ


Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun 09.09.2013 gün ve 2013-981 sayılı kararı ile kabul edilerek 01.10.2013 tarihinde yürürlüğe giren “Bir Avukat Yanında, Avukatlık Ortaklığında veya Avukatlık Bürosunda Ücret Karşılığı Birlikte Çalışan Avukatlar Yönergesi”nin 5/a maddesinde yer alan “İşveren Avukat, İşgören Avukata, tarafların bağlı olduğu baro tarafından, tavsiye niteliğinde belirlenen ücretten az olmayan ücreti takip eden ayın ilk iş günü öder.” hükmü uyarınca Baromuzca 2.000 (İki bin) TL en az ücret tavsiye olarak belirlenmiştir.


http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=8628

Baroların tespit ettikleri tavsiye niteliğindeki ücret miktarına uymayan Avukatlar hakkında ne yapılabilir? Yönetmelikte bir yaptırım vb öngörülmemiş. Örneğin tutup Baroya yönetmeliğe aykırı davranıştan ötürü şikayet dilekçesi yazılabilir mi? Böyle bir dilekçe yazsa işsiz kalmaktan başka ne gibi şeyler elde edebilir?

Avukatlık mesleğinin tanımı (Av.K.m.1),
İşi reddetme hakkı (m.38/a) (Yönerge 8-B/2).

bunlar akıntıya karşı kürek çekmek.yeni başlayan bir avukata 1000 tl teklif edilen bir ülkede daha ne denebilir

Kimse kusura bakmasın. Herkesin gerçekçi olması lazım. Hukuk fakültesini fakülte kantininde, stajını baro SEM önünde sigara içerek bitiren, derslere birbiri yerine imza atıp adliye stajında doğru düzgün mahkemeye gitmeyen; avukat olduğunda icra takibi hazırlamasını bilmeyen, mahkeme kaleminde bi dosya çıkarmasını beceremeyen ; az iş yapayım çok para alayım diyen AVUKAT, benim işimi göremez. Ben de 2000 TL vermem.
Arkadaşlar ekmek aslanın midesinde işveren avukatların hepsi de holdingleşmiş değil, herkes zar zor para kazanıyor; işçi çalıştıran da karşındaki bunun karşılığını versin istiyor. Bu iş böyle yönergelerle zorlamalarla olmaz. HEr iki taraf karşılıklı fedakarlık yapacak, çalışan şevkli azimli istekli olacak, çalıştıran karşısındakinin meslektaş olduğunu unutmayacak saygılı sevgili davranacak; para da anlaşılır o sorun değil.

Asgariler de, istisnalar gibi kaide olmasın!

Sayın Altun'un bahsettiği meslektaşlarıma bence 2.000,00 TL makul; ancak bunun tersine işini iyi yapan, dürüst, çalışkan avukatlara da 2.000,00 TL çok ayıp...

Az aldıkları için mi böyle, hakkını alsalar da öyle mi olacak kısmı, hala soru işaretli olduğunu da belirtmek isterim...

Alıntı: Yazan Av. Feyza Altun Kimse kusura bakmasın. Herkesin gerçekçi olması lazım. Hukuk fakültesini fakülte kantininde, stajını baro SEM önünde sigara içerek bitiren, derslere birbiri yerine imza atıp adliye stajında doğru düzgün mahkemeye gitmeyen; avukat olduğunda icra takibi hazırlamasını bilmeyen, mahkeme kaleminde bi dosya çıkarmasını beceremeyen; az iş yapayım çok para alayım diyen AVUKAT, benim işimi göremez. Ben de 2000 TL vermem.

Feyza Hanım;
İstanbul Üni. Hukuk Fakültesi için söyleyeyim. Benim dönemimde fakülte kantini köy kahvesi gibi bodrum katta kalorifer tesisatının altında basık tavanlı bir yerdi. Fakültenin devasa kontenjanına rağmen ufak tefek bir yerdi onar dakikalık tenefüslerde bir bardak çay alabilmek için 8 dakika kuyruk bekliyorduk. Fakültenin kontenjanı artsa da, eğitim kalitesi düşse de yinede bir hukuk fakültesiydi ve kantinde pineklemekle fakülte bitmiyordu.

Adliye stajında ise (İstanbul Adalet Sarayı için) hakimlere yapabileceğim birşey var mı diye defalarca sormama rağmen ayak altında dolaşmanıza gerek yok git kaleme sor bir iş varsa yaparsın cevabını aldım. Kalemler ise genelde ayak işleri diye tabir ettiğimiz işleri yaptırmaktan gayet zevk alıyordu ayrı konu.

Doğru dürüst icra takibi açmasını bilmemek, mahkeme kaleminden dosya isteyeyememek gibi itamların sebebi ise öncelikle Avukatlarımızdır. Zira Avukatlarımız yanında staj gören Stajyer Avukatı stajyer olarak görse yani aralarında usta-çırak ilişkisi olsa böyle bir sorun olmaz ama stajyer Avukat ve yanında staj gördüğü Avukat arasında işçi-işveren ilişkisi mevcut. Avukatlarımız stajyerleri ucuz iş gücü olarak kullanıyor.

Geçen hafta ofisimize stajyer Avukat almak için İstanbul Barosu wep sitesine verdiğimiz ilana başvuran arkadaşların büyük çoğunluğu baronun wep sitesine haftalık, aylık olarak sürekli ilan veren Avukatlarımızın yanında çalışmışlar ve yaptıkları iş stajyerlik değil TAKİP ELAMANLIĞI olmuş. Ve bu arkadaşlarımız ruhsat alalı daha bir veya iki hafta oldu ama takip açmaktan başka birşey bilmiyorlar.

Baro deslerine gelirsek (İstanbul Barosu için) yoğun staj başvurusuna ve barolara staj eğitimleri için ödenen trilyonluk bütçelere rağmen (Baro pullarının gelirlerin hangi baroya ne kadar dağıtıldığı TBB sitesinde yıllık yayınlanıyor) ufak tefek sınıflarda 60-70 kişi derse giriyordu. Derslere gelen arkadaşlar çalıştıkları bürolardan kıt kanaat izin alabiliyordu. Bizzat yanında çalıştığım Avukat Cumartesi Seminerlerine gitmemi tavsiye etti. (Cumartesi günleri yapılan seminerler 4 veya 8 saatlik ders yerine geçiyor)

Alıntı: Yazan Av. Feyza Altun Arkadaşlar ekmek aslanın midesinde işveren avukatların hepsi de holdingleşmiş değil, herkes zar zor para kazanıyor; işçi çalıştıran da karşındaki bunun karşılığını versin istiyor. Bu iş böyle yönergelerle zorlamalarla olmaz.

Kalitesi düşen hukuk fakültelerin üstüne stajyren Avukatların takip elamanı gibi gören ve kullanan Avukatlarımızın/hukuk bürolarnın önüne geçebilmek için bazı yaptırımları olan mevzuata ihtiyacımız var. İş hukunda tanınmış ve çok iyi işçi hakları savunan hukuk bürolarının kendi çalışanları yani Avukatlar için uyguladığı hukuk içler acısıdır. Yazdıkları dilekçelerde tatil günleri çalıştırılan işçilerin ücretleri için destanlar yazan Avukatlarımız hafta sonlarını bir kenara bırakın 29 Ekim'de bile bürolarını açık tutmuşlardır. Peki bu tatil günleri çalıştırdıkları meslektaşlarımıza ek ödeme vb yapmışlarmıdır?

Alıntı: Yazan Av. Feyza Altun HEr iki taraf karşılıklı fedakarlık yapacak, çalışan şevkli azimli istekli olacak, çalıştıran karşısındakinin meslektaş olduğunu unutmayacak saygılı sevgili davranacak; para da anlaşılır o sorun değil.

Temennimiz her iki tarafın karşılıklı fedakarlıkta bulunması işveren Avukatın tecrubelerini paylaşması çalışan Avukatı ise azimli, istekli olmasıdır.

Sayın Semender,

Aile yaşamınızda ya büyüklerinizden gördüğünüz gibi yaparsınız ya onların tam tersi gibi davranırsınız; iş hayatınızda da aynısı geçerlidir. Herkes eleştirdiğinin tam tersi gibi davranırsa bırakın mesleğimizdeki sorunları; toplumumuzdakileri dahi çözebiliriz.
O yüzden; herkese görev düşüyor; bizler stajyerlerimize bize davranıldığından farklı davranırsak onlar da gelecekte o şekilde stajyer yetiştirirler.

Yazılanların hepsinin haklılık payı var; ancak Feyza Hanım anlattığı tarzda Avukatlık yapanları da çalıştırıp çalıştırmamak "işveren avukatın" inisiyatifindedir. Eğer iş yapamıyorsa çalıştırmazsınız olur biter. Ancak çalıştırıyorsanız ki memnunsunuz demektir, o zaman da hakkını vermelisiniz.
Bahsi geçen işçi avukatların hilafına ben de iki satır dilekçe yazmaktan aciz, çevresi ve parası olduğu için ofis açmış ve yanında çalıştırdığı avukatlarla işlerini yürüten avukatlar gördüm. Onlar ne olacak?
Bir iki örnekleme ile bu sorunu aşmak da mümkün değil, yönerge de başlangıç olması adına iyi ama yeterli değil. Yaptırımlar getirilmeli ve işveren avukatlara konunun etik boyutunu da kapsayacak şekilde zorunlu seminerler verilmeli, zira zihniyeti değiştirmeden sonucu değiştirmek mümkün değildir.
Nitekim "vergi numaranı al da öyle çalışalım" söylemleri başladı bile. İş Kanunu kapsamındaki haklar da bu şekilde işçi avukatın elinden alınacak. Eldeki bulgurdan olma aşamasına gelmek üzereyiz.

Alıntı: Yazan mehtaptt Nitekim "vergi numaranı al da öyle çalışalım" söylemleri başladı bile. .

Başka çözüm yok ki.

Alıntı: Eldeki bulgurdan olma aşamasına gelmek üzereyiz

Yukarıda yazmıştım. Yönergede bu haliyle ısrar edilirse, iş görmeyen, işgören avukat sayısı artacak.

Popülist yaklaşımlarla, mevzuat çıkarılmaz.

Avukatların serbest çalışması asıldır.

İcra işlerinin tamamı Barolar vasıtasıyla isteyen avukatlara eşit iş, eşit emek, eşit gelir sistemiyle dağıtılmalıdır. Genç avukatların, serbest çalışma hak ve imkanından mahrum kalmaması için bu ve benzeri tedbirlerin alınması şart.

Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde, işveren avukatlar, ücret ve çalışma koşullarında iyileştirme yapmak zorunda kalır ve sistem kendi kendini tamir eder.

İyi bir ücret ver(e)meyen avukat ise, kendi işini kendisi yapmalıdır. Tabana kuvvet...

Aksi takdirde bu adaletsiz düzen sonsuza kadar devam edip, gider...

Alıntı: Av.Mehmet Saim Dikici

Alıntı: Avukatların serbest çalışması asıldır.

Bu dünyada herkese bir yer verilir. Yerini dolduran kişinin kendisidir!

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Yönergede bu haliyle ısrar edilirse, iş görmeyen, işgören avukat sayısı artacak.

Suat Bey;
İşveren Avukatlarımızda bu arkadaş işi biliyor, iş görüyor bunun maaşı şu kadar olsun, bu arkadaş iş göremiyor bunun maaşı şu olsun gibisinden bir mantık yok. İş görüşmelerinde genelde karşılaştığım işveren Avukat B.köyde ise "B.köy çevresinde .... maaş veriliyor.", Leventte ise "Levent çevresinde maaşlar ... kadar" gibisinden oluyor.

Her semtin kendine has ücret teamülü oluşmuş. Ancak bu ücretlerden şimdiye kadar duyduklarım arasında İstanbul Barosunun tavsiye ettiği 2.000 TL yok.

Sonuçta Avukatlık onurlu bir meslek, Avukatlık şöyle bir meslek böyle bir meslek diyoruz ama 2 yıllık Meslek Y. okullarından mezunlar işe ilk başladıklarında 2.000 TL nin üzerinde maaşla işe başlıyor.

Sağa sola işim daha hızlı görülsün diye rüşvet veren (hakkından fazlasını hakettiği için verdiğini savunan) Avukatlarımız çalıştırdıkları meslektaşlarına hakkı olan maaş dahi vermemekte.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Popülist yaklaşımlarla, mevzuat çıkarılmaz.

Çok doğru popülist yaklaşımla mevzuat çıkarılmaz, hal ve şartlar dikkate alınmalı ancak 2.000 TL gibi bir rakam yüksek bir rakam değil. Yüksek gelen meslektaşlar kendi işini kendisi yapmaya çalışsınlar.

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Avukatların serbest çalışması asıldır. İcra işlerinin tamamı Barolar vasıtasıyla isteyen avukatlara eşit iş, eşit emek, eşit gelir sistemiyle dağıtılmalıdır. Genç avukatların, serbest çalışma hak ve imkanından mahrum kalmaması için bu ve benzeri tedbirlerin alınması şart.

Avukatlığın serbest bir meslek olma niteliğini koruyucu tedbirler alınmalı CMK ücretleri vs. artırılmalı. Madem yönetmelikle ve Baroların tavsiye niteliğindeki kararları ile maaşlar arttırılıyor bu uygulama CMK gibi konularda da uygulanmalı.
Kimse icra dosyasını yeni yetme birine teslim etmek istemez ancak toplu dosya tabir edilen (aylık, haftalık yüzlerce icra işi çıkan) icralara sahip şirket/kurum vs. zorunlu bir oran konulabilir. Zorunlu oran ne ise bu orandaki dosyalar Baro tarafından yeni meslektaşlara dağıtılabilir.

Yanlış biliyor olabilirim; mimar ve mühendislerin asgari ücreti 2.800 TL civarıydı.

Bu açıdan bakılırsa tavsiye niteliğinde de olsa, meslek odaları da birbirlerini de gözetlemeli, diye düşünüyorum...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Yanlış biliyor olabilirim; mimar ve mühendislerin asgari ücreti 2.800 TL civarıydı. .

İşgören mühendislere kazancın %10'nunu da veriyorlar mı?

Değerli üyeler, Bu yönergenin uygulanıp uygulanmama tartışması bir kenarda kalsın, bazı meslektaşların yukarıda yazdıklarını okuyunca derin üzüntü duydum. Bu yönergenin asıl amacı yakında Türkiye pazarına açılacak, yabancı hukuk bürolarına karşı işçi avukatları korumaktır. Altında siyasi bir takım nedenlerde var. Ayrıca bir işçi avukatın emeğinin hakkı 1000 TL ise, avukatlık tükenmekte olan bir zanaat haline gelmiş demektir. bugün açlık sınırı bile 1064 TL!
Artık işveren avukatlar nitelikten ziyade niceliğe önem vermeli, kaliteyi yükseltmelidir.
Keşke bu yönerge yasalaşsa avukatlık mesleğinin son umut ışığıdır bu düzenleme.

Çevremizdeki meslektaşların çoğu asgari ücrete yakın bir ücretle çalışırken hala niye birileri karşı çıkıyor anlayabilmiş değilim.
Herkes evine ekmek götürme çabasında. Eskiler çok kazanıyordu şimdi pasta küçüldü kabullenmeli ve diğerinin hakkını da gözetmeliyiz.Dolambaçlı yollara gerek yok.
Yetmez ama evet demeli.

37 yıl önce... 1976'da mezun olurken...
İstanbul ve Ankara HF. vardı... İzmir henüz açılmamıştı...
"Avukat sayısı hızla çoğalıyor! Önlem alınmalı! Yoksa avukatlar geçinemeyecek hale gelecek" deniliyordu!
Sınav yapılması, fakülte sayısının sınırlandırılması... Düşünülen önlemler arasındaydı..!
Diyenler de falcı değildi!

Hepinize sevgiler!

Sigortalı çalışan Avukatların maaşı konusu gündemde iken başıma gelen trajikomik bir olayı anlatmak isterim, çalışan Avukatların durumunun ciddiyetini görmek için.

Geçen hafta yapılan idari hakimlik sınavına giren arkadaşlarla sohbet ederken aramızda şöyle bir diyalog geçti.

Sınavın iyi geçtiğine dem vuran arkadaşım stajyer hakimlerin aldıkları maaşları düşünüp yüzü gülerken. Ruhsat başvurusunu yeni yapmış bir Avukat adayı olan bende kendimi teselli etmek için kullandığım "Avukatlık zor bir meslek 5-10 yıl çalıştıktan sonra bir yerlere gelebiliyorsun" dedim. Arkadaşım tebessüm etti ve "5-10 yıl sonra ancak bir büro açarsın büroda işleride bir 5-10 yılda düzene korsun, edermi bi 15-20 yıl. İşte o zaman ben emekli olurum ve Avukatlık stajımı zaten yaptım alırım ruhsatımı bir büro açarım nasıl olsa birikmişim var senin gibi 3-5 tane SSK'lı Avukat alırım nasıl olsa bin binbeyyüze çalışıyorlar, büyük bir büro açıp çalıştırırım.

Değerli meslektaşlarım, olay bu kadar açık. İnsaniyet size kalmış yok ben tecrubemi aktarıyorum, yok işgörmüyor..vb bahaneler ile genç meslektaşlarınızı 1.000TL ile 1.500 TL arasında ücretlerle çalıştırıyorsuz. Tabiki istisnalarda mevcut, istisna Avukatlarımıza teşekkür ederim ama istisnalarda yok denecek kadar az.

sayın semender 33 ben bir tane istisna buldum.ama kaç tane genç meslektaşım benim kadar şanslı bilmiyorum.ama durum o kadar vahim ki sayın adalet bakanı hala belli projelerimiz var diyor.yorum size kalmış.

Alıntı: Yazan Noyan Yiğit Bu yönerge işgören avukatların işveren avukatlar tarafından sömürülmemesi, ezilmemesi, haklarını alması amaç güdülerek hazırlanmış; ancak bu yönerge birkaç gündür gündeme geldiğinden beri konuşuluyor. Benim edindiğim şöyle bir izlenim var. Bu yönergeyi işveren avukatlar uygulamak zorunda kaldığında ve Baroların yayınlayacağı ücretler yüksek tutulduğunda, birçok avukat işsiz kalacak ve yenilerin iş bulması güçleşecektir.Bu nedenle makul bir ücret tarifesi yayınlanmalı, işgören avukatları ezdirmeyelim derken avukatların işsiz kalmasına yol açılmalalıdır diye düşünüyorum.

yönerge sağ olsun işten çıkarılıyorum...

Alıntı: Yazan repose yönerge sağ olsun işten çıkarılıyorum...

Çok üzüldüm.

Alıntı: Yazan repose yönerge sağ olsun işten çıkarılıyorum...

Anayasamız bütün çalışanlara sendika kurma hakkı tanımıştır. Yakın gelecekte Avukat sendikaları kuralacak gibi duruyor.

Alıntı: Yazan Semender33 Anayasamız bütün çalışanlara sendika kurma hakkı tanımıştır. Yakın gelecekte Avukat sendikaları kuralacak gibi duruyor.

Sendikaya ancak, "çalışan kişi" üye olabilir. "Sendikalaşmak, kötüdür" demiyorum. Ama sonuçları, "Yönerge" gibi olur.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Sendikaya ancak, "çalışan kişi" üye olabilir.

Sn. repose için biraz geç kaldık

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin "Sendikalaşmak, kötüdür" demiyorum. Ama sonuçları, "Yönerge" gibi olur.

Maaş konusunu çalıştıkları Avukata söyleyecem deyip de bir türlü söyleyemeyen, hala işlerinin başında olan çalışan arkadaşlara biraz görev düşüyor gibi.

Not: Bende işsiz sayılırım. Ruhsatlar istanbul barosu ile adalet bakanlığı arasında yaşanan gerilim nedeniyle 2 -3 ay sonra ancak geliyor. Dolayısıyla stajyerlik ile Avukatlık arasında kalmış adaylarız.

Alıntı: Yazan Semender33 Anayasamız bütün çalışanlara sendika kurma hakkı tanımıştır. Yakın gelecekte Avukat sendikaları kuralacak gibi duruyor.

Anayasamız aynı hükümde işverenlere de sendika kurma hakkı vermiştir.

Bu Yönerge ancak işveren avukatları bir araya getirmeyi zorlayabilir.

Bu yönergenin herkesten önce "iş gören avukatlara" zarar verdiğini artık görmemiz gerekiyor...

Sayın Respose'in başına gelenler yönerge yüzünden mi bilmiyorum ancak ben artık iş gören avukatla çalışmaya ne cesaret edebilirim, ne de imkan sağlayabilirim...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Anayasamız aynı hükümde işverenlere de sendika kurma hakkı vermiştir.

Tahminim işveren Avukatlar çalışan Avukatlarımızdan daha hızlı davranıp sendikalarını kurarlar.

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Bu Yönerge ancak işveren avukatları bir araya getirmeyi zorlayabilir.

Sabah mesai başlangıcı 07:30, akşam mesai bitimi 19:00-19:30 olan; öğle tatili belli olmayan; Cumartesi hatta Pazarları yarım gün denip sabahtan akşama kadar çalıştıran; resmi tatilleri kabul etmeyen; şehir dışı bir çok dosyası olan çalışanı sabahın 3-4'ü gibi otobüse bineceğim diye koşturan gecenin bi körü geri dönmeye çalışan ve sabahki meaiyede vaktinde gelmedi diye eleştiren; ortalama 1.000 ile 1.500 TL arası maaş veren Avukatlarımız varsın bir araya gelip sendikasını kursun.

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Bu yönergenin herkesten önce "iş gören avukatlara" zarar verdiğini artık görmemiz gerekiyor...

Hakkının yenmesine sessiz kalanın hakkı savunması beklenemez!

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Sayın Respose'in başına gelenler yönerge yüzünden mi bilmiyorum ancak ben artık iş gören avukatla çalışmaya ne cesaret edebilirim, ne de imkan sağlayabilirim...

Olmasıda gereken bu madem Avukatlarımız yanında birilerini çalıştırmak istiyor önce kendilerine bir bakmalı çalıştırmak istediği kişiyi ucuz işgücü olarak mı görüyor yoksa gerçekten tecrubesini aktarmaya mı çalışıyor.

Tecrube derken çalışan Avukatlarımızın tecrubesiz yani işgöremeyen Avukat olmasınn tek nedeni kanaatimce eski çalıştıkları bürolarda takip elamanı olarak kullanılmaları.

Lütfen sömürüye boyun eğmeyin. Eğmeyin ki hepimizin çalışma şartları düzelsin. Piyasa şartlarını öne sürenlere "Sizin ofisiniz burda, piyasa sizi bağlar, beni değil diyebilin...", "Resmi tatillerde çalıştırırım, fazla mesai yaptırırım ama ücretini vermem diyenlere, sen benim hak arama özgürlüğümü engellersen ben senin davalarında başkalarının hakkını nasıl savunurum?" diye sorun. "Ben yönergeye göre olan ücreti veremem, yönergedeki hakları sağlayamam diyenlere o zaman çok çalış az ye kendi işini kendin yap!" diyebilin...
Bu düzenin değişmesi bizim elimizde, sadece işverenleri suçlamayalım. Eğer bizler haklarımızı sahiplenirsek ya yürütebilecekleri kadar dava alacaklar ki bu da bizim ofis açmamızı sağlayacak ya da haklarımızı bize vermek zorunda kalacaklar.
Ve sevgili işveren meslektaşlarım yanınızda çalışan kişi ile meslektaş olduğunuzu, Kanuna ve meslek etiğine aykırı davranışlarınız sebebiyle kendi mesleğinizin de onurunu ayaklar altına aldığınızı bilin...

Alıntı: Yazan mehtaptt Lütfen sömürüye boyun eğmeyin. Eğmeyin ki hepimizin çalışma şartları düzelsin. Piyasa şartlarını öne sürenlere "Sizin ofisiniz burda, piyasa sizi bağlar, beni değil diyebilin...", "Resmi tatillerde çalıştırırım, fazla mesai yaptırırım ama ücretini vermem diyenlere, sen benim hak arama özgürlüğümü engellersen ben senin davalarında başkalarının hakkını nasıl savunurum?" diye sorun. "Ben yönergeye göre olan ücreti veremem, yönergedeki hakları sağlayamam diyenlere o zaman çok çalış az ye kendi işini kendin yap!" diyebilin... Bu düzenin değişmesi bizim elimizde, sadece işverenleri suçlamayalım. Eğer bizler haklarımızı sahiplenirsek ya yürütebilecekleri kadar dava alacaklar ki bu da bizim ofis açmamızı sağlayacak ya da haklarımızı bize vermek zorunda kalacaklar. Ve sevgili işveren meslektaşlarım yanınızda çalışan kişi ile meslektaş olduğunuzu, Kanuna ve meslek etiğine aykırı davranışlarınız sebebiyle kendi mesleğinizin de onurunu ayaklar altına aldığınızı bilin...

Bu yazılanlara aynen katılıyorum. Hak arayan kişi avukat ise aynen bu yazılanlar gibi davranmalı, ona göre iş hayatını tanzim etmeli.

Fakat olması gereken, yapılması gereken bir yana bırakılmış, bir yönergeden umut beslenir hale gelinmiş.

Sayın Semender'in belirttiği gibi bir avukat sabah 07.30, akşam 19.30 çalışıyor ve hakkını alamıyorsa, yönerge ile nasıl hakkını alacak?

Ya da bu yönerge, hafta sonu çok çalışan, şehir dışı görevi çok olan avukatın derdine deva mı oldu?