Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vekilin asil adına mal beyanında bulunması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-11-2007, 21:37   #1
me_as

 
Varsayılan Vekilin asil adına mal beyanında bulunması

Vekil olarak asil adına mal beyanında bulunmamız için kimi vekaletnamede özel yetki aranıyor, kimisinde aranmıyor. Vekaletnamede özel yetki olduğunu düşünelim. Asil adına bulunduğumuz mal beyanının İİK m.74 deki unsurları içermemesi halinde asil hakkında usulüne uygun olmayan ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktan dolayı ceza davası açılabilirmi acaba?
Old 30-11-2007, 22:23   #2
Suç ve Ceza

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ

E. 1996/6810

K. 1996/7838

T. 29.5.1996

KARAR : Kendilerine mal beyanında bulunma konusunda özel yetki verilen vekillerinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmalarından sanıkların sorumlu tutulmasının cezaların şahsiliği ilkesine aykırı düşeceği gözetilmeden sanıklar hakkında yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 29.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi. *******

2005 tarihli Yargıtay genel kurulu kararında ise, "gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma suçunun oluşabilmesi için mutlaka bildirimin borçlu tarafından yapılması gerekir." diyor:
YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2005/17-109

K. 2005/105

T. 27.9.2005

Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma, borçlunun başkasına ait mal alacak ve hakları kendisine aitmiş gibi göstermesi veya kendisine ait mal, alacak ve hakları gizlemesidir. Anılan suçun oluşabilmesi için bildirimin bizzat borçlu tarafından ve gerçeğe aykırı olduğu bilinerek yapılması ve mal beyanın usule uygun olması gerekir
Old 30-11-2007, 22:25   #3
avukat1980

 
Varsayılan ceza

Değerli meslektaşım,cezalar şahsidir.Vekilin fiilnden dolayı asile ceza verilemeyeceği kanaatindeyim.(Malum vekile tebligat yapıldığında asil hakkında mal beyanı şikayetide yapılamıyor.)
Old 01-12-2007, 00:27   #4
ali ekmekçi

 
Varsayılan

evet vekilin beyanı asili cezai anlamda sorumlu tutmamaktadır.
Old 01-12-2007, 09:50   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Bir avukat neden müvekkili adına mal beyanında bulunur? Dilekçeyi yazmasını anlarım da, avukatın kendi imzası ile müvekkili adına mal beyanı dilekçesi vermesini anlayamıyorum. Neden?
Old 01-12-2007, 09:57   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Değerli meslektaşım,cezalar şahsidir.Vekilin fiilnden dolayı asile ceza verilemeyeceği kanaatindeyim.
Alıntı:
evet vekilin beyanı asili cezai anlamda sorumlu tutmamaktadır.
Alıntı:
Dilekçeyi yazmasını anlarım da, avukatın kendi imzası ile müvekkili adına mal beyanı dilekçesi vermesini anlayamıyorum.


Cezaların şahsiliği varsa vekilin sorumluluğu yok mu?
Old 01-12-2007, 12:47   #7
beyazbulut

 
Varsayılan

Sayın Konyalı
çok haklısınız avukatların müvekkilleriyle bu tarz birlikte hareketleri tasvip edilemez. Bu tarz işlerde bence disiplin soruşturması yapılması gerekir.Hatta biraz daha ileri gitmiş olabilirim belki ama dolandırıcılık yönünden tartışılması dahi mümkün bence.Alacaklıyı korumak amaçlı bir düzenlemeyi böyle aşmak bence hiç etik değil. Saygıyla..
Old 01-12-2007, 12:54   #8
av.c_ergul

 
Varsayılan

T.C.


YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 1990/8-328
K. 1990/310
T. 26.11.1990
• MAL BEYANINDA BULUNMAMAK SUÇU ( Tebligatın Asile Yapılacağı )
• GEÇERSİZ TEBLİGAT ( Mal Beyanı Suçlarında Vekile Yapılan Tebligat )
• VEKİLE TEBLİGAT ( Mal Beyanı Suçlarında Geçersiz Olduğu )
• TEBLİGATIN ASİLE YAPILMA ZORUNLULUĞU ( Mal Beyanında Bulunmak )
2004/m.74
7201/m.12
ÖZET : Mal beyanı suçlarında; vekile yapılan tebligat geçersiz olup asili bağlamadığından, yapılan bu tebligat nedeniyle sanıkların mal beyanında bulunma zorunlulukları yoktur.

DAVA : Mal beyanında bulunmamak suçundan sanıklar L., Z. ve N. nin beraatlerine ilişkin, ( Gaziantep İcra Ceza Hakimliği )nden verilen 1.6.1990 gün ve 99/215 sayılı hüküm müşteki vekilinin temyizi üzerine Sekizinci Ceza Dairesi'nce incelenerek, 6.11.1990 gün ve 7948-8993 sayı ile;

"Borçlu hükmi şahıs adına çıkarılan icra emrini tebellüğ eden vekilin takibe dayanak yapılan ilamına göre umumi vekilleri olduğu ve tebligatın 7201 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca usulüne uygun ve geçerli bulunduğu gözetilmeden yazılı gerekçe ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmuştur.

Bu karara karşı, 15.11.1990 ve 66 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı "Tebligat, ticaret siciline kayıtlı şirket temsilcileri olan sanıklara değil şirketin vekiline yapılmıştır. Bu nedenle sanıkların mal beyanında bulunma zorunlulukları yoktur.

Zira, mal beyanı suçlarında vekile yapılan tebligat asili bağlamadığı gibi, özel yetki verilmedikçe vekilin mal beyanında bulunması geçerli olamaz. Vekilin yalan mal beyanından da sanıklar sorumlu tutulamaz biçimindeki açıklamalarla özel daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün onanmasını istemiştir.

Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekte; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : İncelenen dosyaya göre;

Müştekinin ilama dayalı alacağı için sanıkların temsile yetkili olduğu borçlu A.Ş. aleyhine takip talebinde bulunulduğu, bu talep üzerine düzenlenen ödeme emrinin 30.1.1990 tarihinde şirket vekili E. e tebliğ edildiği, alacaklı ( müşteki ) vekilinin "Tebligat vekile yapılmıştır. Bu nedenle şirket asile tebligat yapılsın" şeklinde yeniden talepte bulunması üzerine bu kez borçlu G......... iplik Fabrikaları Anonim Şirketi adına tekrar ödeme emri çıkartıldığı ancak; bu ödeme emrinin de şirkete değil, yine aynı avukata katibi marifetiyle tebliğ edildiği ve bu aşamadan sonra müşteki vekilinin sanıklar hakkında şikayetçi olup cezalandırılmalarını istediği anlaşılmaktadır.

Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasında saptanan bu oluşta bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, şirket vekiline yapılan tebligata dayanılarak şirketi temsile yetkili sanıkların cezalandırılıp cezalandırılamayacaklarına ilişkindir.

İncelenen olayda, ödeme emri şirketi temsile yetkili sanıklara değil şirket vekiline yapılmıştır. Mal beyanı suçlarında vekile yapılan tebligat geçersiz olup asili bağlamadığından yapılan bu tebligat nedeniyle sanıkların mal beyanında bulunma zorunlulukları yoktur. Aksini kabul yargısal uygulamalara ters düşeceği gibi cezaların kişiselliği ilkesine de ters düşer.

Kaldı ki, şirket vekili olduğu belirtilen avukatın şirket vekili olup olmadığı da kesinlikle saptanmamış dosyadaki vekaletnameler sanıkların şahsi vekaletnameleri olup ikisi suç tarihinden sonra düzenlenmiştir.

Açıklanan nedenle C. Başsavcılığı itirazının kabulüyle Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle C. Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün ONANMASINA.....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vekilin müvekkil adına iş sözleşmesini feshi Av.Ahmet Esat Beyaz Meslektaşların Soruları 2 06-12-2012 14:53
Yol Tutuklamasi Ve Bİr TÜrlÜ Asil Mahkemesİne GÖnderİlemeyen Tutuklu Av. Mehmet PARLAK Meslektaşların Soruları 7 13-09-2009 12:21
Asil İŞverenİn SorumluluĞu ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 3 02-11-2007 19:23
Vekilin Mal Beyanında Bulunması Brusk Meslektaşların Soruları 6 19-07-2007 23:53
Azledilen Vekilin Çek Keşide Etmesi - Asil ve Vekilin Birlikte Hareket Ettiği Şüphesi Noyan Yiğit Meslektaşların Soruları 11 14-04-2007 14:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06115103 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.