Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

SoybaĞinin Reddİ Davasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-01-2013, 17:15   #1
av.nhasar

 
Varsayılan SoybaĞinin Reddİ Davasi

ÇocuĞun SoybaĞinin Reddİ Davasi AÇabİlmesİ İÇİn ÇocuĞa Kayyim Atanmasi GerektİĞİnİ Bİlİyorum Fakat Öncelİkle SoybaĞinin Reddİ Davasimi AÇmaliyim Yoksa Kayyim Atanmasini Mi İstmelİyİm Yoksa Her İkİsİnİ Bİrden Mİ Yapmaliyim?
Çocuk ReŞİt OlmadiĞindan Annesİ Onun Adina Vekalet Çikarip Davayi Omu AÇmali?

( NÜfusta Baba Olarak Eskİ EŞ GÖrÜnÜyor. Fakat GerÇek Babasini NÜfusta Kaydettİrmek İstİyoruz.)
Old 31-01-2013, 17:47   #2
Av.MFD

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, işinize yarar ümidiyle..

Saygılar..



T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2011/2-160
Karar: 2011/247
Karar Tarihi: 29.04.2011


BABALIK TESPİTİ DAVASI - ÇOCUK İLE ÜÇÜNCÜ KİŞİ ARASINDAKİ SOYBAĞININ GEÇERSİZ KILINACAĞI - HUSUMETİN ÇOCUĞU TANIYANA YÖNELTİLECEĞİ - KAYYUMUN DAVAYA KATILIMININ SAĞLANACAĞI - HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELERİN ANA VE KAYYUM BAKIMINDAN AYRI AYRI DEĞERLENDİRİLECEĞİ

ÖZET: Babalık davasının dinlenebilmesi için, çocuk ile üçüncü kişi arasında bir soybağı kurulmuşsa, öncelikle soybağının geçersiz kılınması gereklidir. Aksi halde babalık davası dinlenmez. Nüfus kaydında baba olarak tescil edilmiş bulunan kişinin davada yer alması kamu düzeni ile ilgili olduğundan, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmemiş olması, davacının tanımanın iptalini istemediği şeklinde yorumlanamaz. Davada husumetin tanıyana yöneltilmesi, küçüğü davada temsil etmek üzere atanan kayyumun duruşmaya çağrılarak davaya iştirakinin sağlanması, hak düşürücü sürelerin davacı ana ve kayyum bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 298, 301) (2. HD. 08.07.2010 T. 2010/10026 E. 2010/13794 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <Babalık tespiti> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karadeniz Ereğlisi Asliye 1. Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin davanın reddine dair verilen 05.12.2008 gün ve 2008/206 E- 473 K.sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 08.07.2010 gün ve 2010/10026-13794 sayılı ilamı ile;

(... Davacı, davalı H. T.'la 2002-2003 yıllarında nikahsız olarak karı-koca hayatı yaşadıklarını, bu birleşmelerinden İ. isimli çocuklarının olduğunu, çocuk doğduğunda davalı H.'le ayrılmış oldukları için ve H.'in karşı çıkması nedeniyle çocuğu o dönemde nüfusa kaydettirmediğini, daha sonra arkadaşı olan E.'ın hanesine tescil edildiğini, küçük İ.'nın gerçek babasının E. değil, davalı H. T. olduğunu ileri sürerek; küçük İ.'nın gerçek babası H. T.'ın üzerine kaydedilmesini, çocuğun velayetinin tarafına verilmesini ve çocuğu için davalının nafaka ödemekle yükümlü tutulmasını istemiştir.

Küçük İ.'nın 05.09.2003 doğumlu olup, davacının evlilik dışı ilişkisinden doğduğu ve bir başkasıyla evli olan dava dışı E. G.'nin hanesine <tanıma senedine> istinaden 30.06.2006 tarihinde tescil edildiği, davacının medeni durumunun ise <bekar> olduğu, küçük İ. ile dava dışı E. G. arasındaki soybağının <tanıma> yoluyla kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu hukuki durum karşısında, dava, küçük İ. ile dava dışı E. G. arasındaki soybağının geçersiz kılınması bakımından <tanımanın> iptali (TMK.md.298), gerçek babanın davalı H. olduğuna ilişkin istek bakımından da <babalığa> (TMK.md.301) ilişkindir. Çocuğun E. G. ile arasındaki soybağı geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi olanağı yoktur. O halde, mahkemece yapılacak iş, davanın babalığa ilişkin bölümünü tefrik edip, ayrı bir esasa kaydetmek; öncelikle tanımanın iptali davasını sonuca bağlamak, babalık davası bakımından, iptal davasını bekletici sorun yapmak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.

Davanın tanımanın iptaline ilişkin bölümüyle ilgili olarak da, bu davada husumetin tanıyana yöneltilmesi (TMK.md.298/2), küçüğü, davada temsil etmek üzere 17.07.2008 tarihli kararla atanan kayyımın duruşmaya çağrılarak davaya iştirakinin sağlanması ve göstermeleri halinde tarafların delillerinin toplanması,tanımanın iptali davasının tabii olduğu hak düşürücü sürelerin, davacı ana ve kayyım bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeden eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulası doğru bulunmamıştır...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Dosya içeriğine göre, küçük İ.'nın 05.09.2003 doğumlu olup, davacının evlilik dışı ilişkisinden doğduğu ve bir başkasıyla evli olan dava dışı E. G.'nin hanesine <tanıma senedine> istinaden 30.06.2006 tarihinde tescil edildiği, küçük İ. ile dava dışı E. G. arasındaki soybağının <tanıma> yoluyla kurulduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere babalık davasının dinlenebilmesi için, çocuk ile üçüncü kişi arasında bir soybağı kurulmuşsa, öncelikle soybağının geçersiz kılınması gereklidir. Aksi halde babalık davası dinlenmez.

Dava dilekçesinin içeriğine bakıldığında, davacının tanıma yolu ile dava dışı E. G. adına oluşturulan soybağının geçersiz olduğunu ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve babalığa hükmedilmesini istediği görülmektedir. Nüfus kaydında baba olarak tescil edilmiş bulunan E. G.'nin davada yer alması kamu düzeni ile ilgili olduğundan, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmemiş olması, davacının tanımanın iptalini istemediği şeklinde yorumlanamaz.

O halde, Mahkemece davanın babalığa ilişkin bölümü tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmeli; öncelikle tanımanın iptali davası sonuca bağlanmalı, babalık davası bakımından da, iptal davası bekletici sorun yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.

Davanın tanımanın iptaline ilişkin bölümüyle ilgili olarak da, bu davada husumetin tanıyana yöneltilmesi (4721 s.TMK.md.298/2), küçüğü davada temsil etmek üzere 17.07.2008 tarihli kararla atanan kayyumun duruşmaya çağrılarak davaya iştirakinin sağlanması ve göstermeleri halinde tarafların delillerinin toplanması, tanımanın iptali davasının tabii olduğu hak düşürücü sürelerin, davacı ana ve kayyum bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Açıklanan hususlar göz ardı edilerek önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının bozma kararında ve yukarıda açıklanan gerekçelerle H.U.M.K. nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.04.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
SoybaĞinin Tespİtİ Davasi-acİl AV.ŞEYMA Meslektaşların Soruları 8 17-01-2015 22:43
SoybaĞinin Reddİ Mİ NÜfus Kaydinin DÜzeltİlmesİ Mİ? ystozkoparan Meslektaşların Soruları 7 04-12-2011 12:58
SoybaĞinin Reddİ Davasi av.c_elif Meslektaşların Soruları 2 09-08-2011 20:24
soybaĞinin Reddİ Ve Hak DÜŞÜrÜcÜ SÜre Av.Mustafa Çiçek Meslektaşların Soruları 4 03-08-2011 19:12
MÜkerrer Kaydin İptalİ Davasi Mi Soy BaĞinin Reddİ Davasi Mi? furugferruhzad Meslektaşların Soruları 0 04-10-2010 15:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,12287593 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.