Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlamlı İcra - Mahkeme Kararının Uygulanması Halinde Büyük Zararlar Doğuracak Olması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-08-2011, 12:53   #1
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan İlamlı İcra - Mahkeme Kararının Uygulanması Halinde Büyük Zararlar Doğuracak Olması

Başıma gelen oldukça garip bir durumla ilgili sizlerin de değerli görüşlerinizi merak ediyorum. 5 yıldır süregiden olaylar ve davalar silsilesini özetlemeye çalışacağım;

Müvekkil ile karşı yan arasında, müvekkile ait taşınmazın bir kısım inşaat işinin yapılması ile ilgili olarak bir sözleşme akdedilmiş; müvekkil bu sözleşmeden kaynaklanan ödemelerini eksiksiz ve zamanında yapmış olmasına rağmen davalı sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden, sözleşme müvekkil tarafından feshedilmiştir.

Tarafımızca karşı yan aleyhine bir dava açılmış ve davamız haklı bulunarak, müvekkilin karşı yana ödediği bedelin tarafımıza iadesine karar verilmiştir. Yargıtay incelemesi neticesinde bedel yönünden eksik hüküm kurulduğundan, müvekkil lehine BOZMA kararı verilmiş ve ayrıca fesih gereği yapılmış imalatın da müvekkilin taşınmazından sökülüp götürülmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. (karşı yanca bu yönde bir talep olmamasına rağmen...) Yerel Mahkemece bozma ilamına uyularak karar tesis edilmiştir. Karar tarafımızca imalatın sökümü yönünden (icranın geri bırakılması istemli olarak) temyiz edilmiş olup, şu an hala temyiz incelemesindedir.

Bu dava 2006 yılından beri sürüyor. Davayı açmadan önce defalarca karşı yanı malzemelerini söküp iade alması için ihtar ettik.(noter kanalı ile) Buna rağmen karşı yan malzemelerini almadığından, müvekkil bunları muhafaza etmedi ve işi başka firmaya tamamlattı. Şu anda bu ilama göre müvekkilin sonradan yaptırdığı yaklaşık 20 bin TL değerinde bir imalatın sökümü söz konusu olacak durumda... Karar güya lehimize fakat açtığı zarar çok daha fazla!!!

Mahkeme kararı öyle yersiz ki neyin söküleceği açık olmadığından ve sadece "davalı tarafından yapılan imalatın" şeklinde karar kurulduğundan, belirsizlik diz boyu. Karar kesinleşmesi gereken kararlardan da olmadığından, karşı yanca söküm yönünden ilamlı takibe konu edildi.

Bu durumda takibin iptali davası açmayı düşünüyorum(takibin iptali için gereken koşullar yok ama başka çarem de yok). Bu davayı açsam bile takibi durdurabilmem oldukça zor gözüküyor. İcranın geri bırakılması için ne kadar bedel ödemem gerektiği dahi belirsiz çünkü ortada söküme ilişkin bir bedel de yok! Ben takibin durdurulmasına ilişkin davada, tedbir talep edeceğim ancak sanıyorum ki İHM böyle bir kararı çok zor verir... (gerekirse teminat bedeli takdir edin diyeceğim.)

Başlatılan ilamlı takipte de yorum yoluyla ilamda yer almayan bir kısım ifadeler eklenmiş. (şu kadar metre çatı teras korkuluk gibi) Bu yönden de icra emri usulsüz. Temyiz incelemesi neticeleninceye kadar icranın geri bırakılması kararı alayım desem, buna hangi bedele göre karar verilecek?

Değerli meslektaşlarım, sizce bu durumda gidebileceğim başka bir yol var mı? Takibin iptali davası açmak yerinde olur mu? Sizce de burada hakkaniyete aykırı bir durum oluşmuş olmuyor mu?
Old 03-08-2011, 13:40   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için...

Alıntı:
müvekkilin karşı yana ödediği bedelin tarafımıza iadesine karar verilmiştir

Alıntı:
...yapılmış imalatın da müvekkilin taşınmazından sökülüp götürülmesine karar...

Sayın meslektaşım,

Eser sözleşmesi kapsamında

I.Bozma'dan önce:
Yargılama sırasında "davalı tarafından yapılan imalatın" dökümü /değeri tespit edilmemiş mi?

II.Bozma'dan sonra:
1.Davacı müvekkil lehine hükmedilen alacak= ?

2.Hükmün davalı lehine ilişkin bölümü = "yapılmış imalatın müvekkilin taşınmazından sökülüp götürülmesi"

ise..

Takas / Mahsup ? (BK.m.118)

Saygılarımla
Old 03-08-2011, 13:51   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,

Alıntı:
.Bozma'dan önce:
Yargılama sırasında "davalı tarafından yapılan imalatın" dökümü /değeri tespit edilmemiş mi?

Yerel Mahkemece böyle bir tespit yapılmadı. Ancak böyle bir değer tespiti bir D. İş dosyası ile karşı yanca yaptırıldı ve tarafımızca itiraz edildiğinden kesinleşmedi. Bu tespitte 16 bin TL lik bir değer tespit edildi ancak tespit edilen bu değer müvekkilin, davalının yarım kalan imalatının tamamlatmasından sonra yaptırılmış işin toplam bedeli idi. (biz keşfe dahi davet edilmediğimiz için keşif heyetine açıklama imkanımız olamadı)

Alıntı:
II.Bozma'dan sonra:
1.Davacı müvekkil lehine hükmedilen alacak= ?

9.500-TL olarak karşı yana ödediğimiz bedelin, 2005 yılından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verildi.

Alıntı:

2.Hükmün davalı lehine ilişkin bölümü = "yapılmış imalatın müvekkilin taşınmazından sökülüp götürülmesi"

ise..

Takas / Mahsup ? (BK.m.118)

Hüküm bu hali ile karmaşa yarattığından öncelikle vekiller olarak tarafları sulhe davet ettik. Ancak karşı yan illa ki ben yaptırdığım tespite göre 16 bin TL mi isterim diye diretince anlaştıramadık ve olay buralara kadar geldi. Takas mahsup mümkün olamıyor çünkü bedelde anlaşmazlık ve hatta anlaşılmazlık var.
Old 03-08-2011, 13:53   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
"davalı tarafından yapılan imalatın"
İKİNCİ BAP
İLAMLARIN İCRASI
I. PARA VE TEMİNATTAN BAŞKA BORÇLAR HAKKINDA İLAMLARIN İCRASI:
TAŞINIR TESLİMİ:
(Değişik: 18/2/1965 - 538/14 md.)

Bir taşınırın teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder.

İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve yerleşim yerleri hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.

Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan taşınır veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.

Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Taşınır malın değeri, ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur.
Hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yerlerde icra memuru tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.

İlgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet hakları vardır.

26 ncı maddenin 3 ve 4 üncü fıkraları, gemi siciline kayıtlı olmıyan gemiler hakkında da uygulanır.

İİK.24.madde uygulama alanı bulur gibi görünüyor.
Old 04-08-2011, 07:56   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Davalı İlamı yorumla ilamlı takip yapmışsa, şikayet yoluna gidilerek takibin iptal ettirilmesi en mantıklı yol gibi gözüküyor.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi



1997/668 E





YARGITAY İLAMI

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahalinden daireye 17.1.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Takip dayanağı ilamın kısmında, projeye aykırı inşaatın kal'ine ve projeye uygun hale getirilmesine, bunun için Sait Y. (davalı) 25 gün süre verilmesine ve davalı Sait tarafından projeye uygun hale getirilmemesi halinde davacılar tarafından yapılmasına izin verilmesine ve bedeli olan 140 milyon TL.nin Sait'den alınarak davacılara verilmesine şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kesinleşmiş bu kararın yorumlanması mümkün olmadığına göre tarafların hak ve sorumlulukları mevcut duruma göre çözümlenmelidir. Merci, hüküm altına alınan miktarları oluşa göre indiremez, yükseltemez, değiştiremez. İnfaz nedeni ile taraflardan birisi kararda gösterilenin dışında bir masrafa katlanmak zorunda kalmış ise bu kısmı yasal yollarla karşı taraftan talep etmesinde bir engel yoktur. Açıklanan nedenlerle borçlu şikayetinin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.

şekli bakımından da ilama aykırılık söz konusu olduğuna göre merci kararının temyizi kabildir.

SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 6.2.1997 gününde ile karar verildi.

Üye H.Karakış'ın Karşı Oy Yazısı :

konusu ilam incelendiğinde, Kat Mülkiyeti Kanununa aykırı çatı katında müteahhidin projeye olarak yaptırdığı, toplam 140 metre kare alandaki üç daire şeklindeki bağımsız bölümlerin kal'ini içermektedir. Amaç ve ilamın var oluş nedeni kal'e ilişkindir.

16.5.1004 tarihli bilirkişi götürü usul ile bu yıkım tutarının 140.000.000.TL. olabileceği belirtilmiş ve ilamın hüküm kısmında yıkım bedeli olarak 140.000.000.TL.nin davalı müteahhitten alınmasına şeklinde karar verilmesi, ilamın 31.7.1996 tarihinde takibe konulması halinde de bu yıkımın aynı bedelle yapılması gerekeceği anlamı taşımaz. Tetkik Merci hükmü yorumlayamaz, ancak esas amacı olan kal'in infazınıda imkansız hale getiremez. İcrada amaç hakkın tesliminin en çabuk şekilde yerine getirilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle hemen hemen her türlü itiraz ve şikayetler tabidir. Olayımızda kal işleminin gerçekleşmesini ilamdaki 140.000.000.TL.'ye bağlı tutarsak hem suiniyete prim vermiş ilamı infaz edilemez hale getirmiş oluruz. Borçlunun iddiası 140.000.000.TL. verip bu işten kurtulmaktır. Yapılan bilirkişi incelemesinde ise bu işin yapılabileceği tir. Amaç ilamın infazını geciktirmek veya imkansız hale getirmek , ilamın özü ile olarak en süratli şekilde sonuca ulaşmaktır.

SONUÇ:Yukarıda nedenlerle ve yer alan tüm nedenleri bozma görüşüne katılmıyorum.
Old 04-08-2011, 10:46   #6
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Belki işinize yarar.

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 03.07.2006

Esas No : 2006/11936
Karar No : 2006/14388

- ŞİKAYET DAVASI
- TAKİP DAYANAĞI İLAMIN HÜKÜM BÖLÜMÜNDE YER ALAN HÜKMÜN İNFAZ KABİLİYETİNİN OLMADIĞI
- OKUL TAKSİTLERİ VE DERSHANE ÜCRETLERİNE AİT BELGELERE DAYANILARAK İLAMLARIN İCRASI YOLUYLA TAKİP YAPILAMAYACAĞI

ÖZET: İLAMLARIN İNFAZ EDİLECEK BÖLÜMLERİ HÜKÜM BÖLÜMÜNDE YER ALAN KISIMLARIDIR. ANCAK, İLAMLA HÜKMEDİLSE DAHİ HÜKÜM BÖLÜMÜNÜN İNFAZI KABİL OLMASI ZORUNLU OLUP YORUM, TAHMİN, TAKDİR YOLUYLA İNFAZ KABİLİYETİ OLMAYAN İLAM HÜKMÜNÜN İNFAZI SAĞLANAMAZ. BU SEBEPLE TAKİP DAYANAĞI İLAMIN HÜKÜM BÖLÜMÜNDE YER ALAN (TARAFLARIN TALEP VE KABULLERİ GEREĞİNCE KÜÇÜĞÜN YUVA VE OKUL MASRAFLARININ DAVACI BABA TARAFINDAN KARŞILANMASI)'NA AİT HÜKMÜN İNFAZ KABİLİYETİ YOKTUR.

Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

İlamların infaz edilecek bölümleri hüküm bölümünde yer alan kısımlarıdır. Ancak, ilamla hükmedilse dahi hüküm bölümünün İNFAZI KABİL olması zorunlu olup yorum, tahmin, takdir yoluyla infaz KABİLiyeti olmayan ilam hükmünün İNFAZI sağlanamaz. Bu sebeple takip dayanağı ilamın hüküm bölümünün 5.bendinde yer alan (tarafların talep ve kabulleri gereğince küçük Sina'nın yuva ve Semra'nın okul masraflarının davacı baba tarafından karşılanması)'na ait hükmün infaz KABİLiyeti yoktur. (YHGK. nun 08.10.1997 gün ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K.) Zira, her zaman tek taraflı olarak temin edilebilecek okul taksitleri ve dershane ücretlerine ait belgelere (kaldı ki ilamda dershane ücreti de yer almamaktadır.) dayanılarak (ayrıca alacak ilama bağlanmaksızın) ilamların icrası yoluyla takip yapılamaz. Açıklanan sebeplerle borçlu şikayetinin kabulüne karar vermek gerekirken reddi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 04-08-2011, 11:42   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Başıma gelen oldukça garip bir durumla ilgili sizlerin de değerli görüşlerinizi merak ediyorum. 5 yıldır süregiden olaylar ve davalar silsilesini özetlemeye çalışacağım;

Müvekkil ile karşı yan arasında, müvekkile ait taşınmazın bir kısım inşaat işinin yapılması ile ilgili olarak bir sözleşme akdedilmiş; müvekkil bu sözleşmeden kaynaklanan ödemelerini eksiksiz ve zamanında yapmış olmasına rağmen davalı sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden, sözleşme müvekkil tarafından feshedilmiştir.

Tarafımızca karşı yan aleyhine bir dava açılmış ve davamız haklı bulunarak, müvekkilin karşı yana ödediği bedelin tarafımıza iadesine karar verilmiştir. Yargıtay incelemesi neticesinde bedel yönünden eksik hüküm kurulduğundan, müvekkil lehine BOZMA kararı verilmiş ve ayrıca fesih gereği yapılmış imalatın da müvekkilin taşınmazından sökülüp götürülmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. (karşı yanca bu yönde bir talep olmamasına rağmen...) Yerel Mahkemece bozma ilamına uyularak karar tesis edilmiştir. Karar tarafımızca imalatın sökümü yönünden (icranın geri bırakılması istemli olarak) temyiz edilmiş olup, şu an hala temyiz incelemesindedir.

Bu dava 2006 yılından beri sürüyor. Davayı açmadan önce defalarca karşı yanı malzemelerini söküp iade alması için ihtar ettik.(noter kanalı ile) Buna rağmen karşı yan malzemelerini almadığından, müvekkil bunları muhafaza etmedi ve işi başka firmaya tamamlattı. Şu anda bu ilama göre müvekkilin sonradan yaptırdığı yaklaşık 20 bin TL değerinde bir imalatın sökümü söz konusu olacak durumda... Karar güya lehimize fakat açtığı zarar çok daha fazla!!!

Mahkeme kararı öyle yersiz ki neyin söküleceği açık olmadığından ve sadece "davalı tarafından yapılan imalatın" şeklinde karar kurulduğundan, belirsizlik diz boyu. Karar kesinleşmesi gereken kararlardan da olmadığından, karşı yanca söküm yönünden ilamlı takibe konu edildi.

Bu durumda takibin iptali davası açmayı düşünüyorum(takibin iptali için gereken koşullar yok ama başka çarem de yok). Bu davayı açsam bile takibi durdurabilmem oldukça zor gözüküyor. İcranın geri bırakılması için ne kadar bedel ödemem gerektiği dahi belirsiz çünkü ortada söküme ilişkin bir bedel de yok! Ben takibin durdurulmasına ilişkin davada, tedbir talep edeceğim ancak sanıyorum ki İHM böyle bir kararı çok zor verir... (gerekirse teminat bedeli takdir edin diyeceğim.)

Başlatılan ilamlı takipte de yorum yoluyla ilamda yer almayan bir kısım ifadeler eklenmiş. (şu kadar metre çatı teras korkuluk gibi) Bu yönden de icra emri usulsüz. Temyiz incelemesi neticeleninceye kadar icranın geri bırakılması kararı alayım desem, buna hangi bedele göre karar verilecek?

Değerli meslektaşlarım, sizce bu durumda gidebileceğim başka bir yol var mı? Takibin iptali davası açmak yerinde olur mu? Sizce de burada hakkaniyete aykırı bir durum oluşmuş olmuyor mu?

Yazılanlara ilaveten, tehir-i icra için icra mahkemesinden "teminat miktarı ve nev'i" için talepte bulunabilirsiniz. İşin aciliyeti nedeniyle bu kadar yazabildim. Diğer konular için görüş bildirme hakkımı saklı tutarak, ben havuza giriyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kat karşılığı inşaattan doğan zararlar-Görevli Mahkeme av.knel Meslektaşların Soruları 9 15-05-2013 09:11
İlamlı İcra Takibinin İptali DavasındaYetkili Mahkeme savunma Meslektaşların Soruları 5 03-07-2011 22:18
Vekalet Ücreti ve Mahkeme Masraflarının İlamlı İcra Yolu İle Takibi - İhbarname LePapillon Meslektaşların Soruları 10 11-12-2009 15:44
Soybağının Reddine İlişkin Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması - Görevli Mahkeme seyitsonmez Meslektaşların Soruları 3 05-01-2007 10:22
Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması glossator Meslektaşların Soruları 1 28-04-2002 00:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05897808 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.