Gerekçeli kararda faizden söz edilmemesi

Mahkemenin gerekçeli kararında ifade aşağıdaki şekildedir...
.
Davacı eş Tülin için 77.877,41TL, davacı kızı Özlem için 22.523,75TL olmak üzere toplam 100.401,16TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2007 tarihinden itibaren davalılar Hasan, Mehmet, E .....Sigorta A.Ş, A...Sigorta A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
2-Yukarda toplam miktarı belirtilen tazminat alacağından davalılardan E......... Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki teminat miktarı olan 80.000,00TL ile sınırlı tutulmasına, davalı E......Sigorta A.Ş’ nin faiz yönünden sorumluluğunun ise 1.000,00TL yönünden dava tarihi olan 11.12.2007, bakiye kalan kısmın yönünden ise 07/10/2009 tarihinden itibaren başlamasına,
3-Yukarda toplam miktarı belirtilen tazminat alacağından davalılardan A... Sigorta A.Ş.‘nin sorumluluğunun diğer davalı E...... Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğundan bakiye kalan 20.401,16TL ile sınırlı tutulmasına, davalı A ... Sigorta A.Ş’ nin faiz yönünden sorumluluğunun ise 07/10/2009 tarihinden itibaren başlamasına,
Davalılar A... Sigorta A.Ş. ve davalı E... Sigorta A.Ş’ ye yönelik olay tarihinden itibaren faiz istemine dair fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,

Davalı Hasan ve Mehmet 'in açtığım icra takibinde kendilerinden 18.09.2007 tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğim için memur muamelesini şikayet etmişlerdir. Benim faiz talep etmem yasal değilmidir.

Haksız fillerde olay tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Ancak kararda faizin başlangıç tarihi başka bir tarih gösterilmiş ya da hiç gösterilmemişse faiz başlangıcı gösteilen tarih ya da karar tarihidir. Bu karar temyiz edilebilir. Temyiz edilmemişse ve karar değişmemişse bir kararın icrası ancak o kararda yazdığı şekilde olur.

Mahkeme kararında şahıslar için açıkça olay tarihinden itibaren faize hükmedilmemiş. Diğer davalılar yönüyle faiz hususu açıklanmış ancak şahıslar yönüyle ne kabul ne red ibaresi var.

İcrası tereddüt oluşturan bir karardır, öncelikle Mahkemeden tevzih istenmesi gerektiğini, netice olumsuz çıkarsa ve süresi de dolmamışsa kararın bu yönüyle temyiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Av. Kaan 'ın görüşüne katılıyorum. Karar tarafınızca bu yönüyle temyiz edilmez ve karşı taraf kararı temyiz eder, kararın temyiz edilmeyen kısımları kesinleşirse faiz hususunda karşı taraf açısından usuli müktesep hak söz konusu olabilir.

İlamda davalı Hasan ve Mehmet aleyhine kararlaştırılan bir faiz hükmü bulunmadığından şikayetlerinde haklı çıkabilirler.

Konunun ( davalıya kararda olmayan bir edim yüklediği ) tavzih ile çözümlenemeyeceği kanısındayım.

Temyiz süresi geçmemişse karar temyiz edilmeli,
Temyiz süresi geçmişse, adı geçen davalılar yönünden faiz talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olduğundan ortada kesin hüküm bulunmayıp,faiz talebi yeni bir davanın konusu yapılabilir.
Diye düşünüyorum

Temyiz süreniz geçmiş olsa da olmasa da, öncelikle kararın tavzihini isteyin. (Bir ceza dosyamda başıma aynısı geldi, şahsi hakka değinen manevi tazminat isteğimiz kabul edilmiş, dava tarihinden itibaren tahsili denmiş, ancak faiz kelimesi kararda kullanılmamıştı. Tavzih isteğimiz kabul edildi. Yalnız sizden farklı olarak, biz tavzih edilmiş kararı icraya koymuştuk.)

Tavzih isteminiz kabul edilmezse ve süreniz de geçmediyse kararı mutlaka temyiz edin. Ancak temyiz dilekçenize, faize hükmedildiği bizce açıkça anlaşılmakta ise de, karşı yan muğlaklıktan hareketle lehine faiz yokluğu iddiasıyla bizce çekişmesiz konuyu çekişmeli hale getirmiş olmakla, kararı temyiz etmek zorunluluk haline gelmiştir" gibi bir cümle ekleyin ki, İTM de süren dosyanız açısından da kararda faize hükmedilmediğini siz de kabul ediyormuşsunuz gibi bir anlam çıkarılamasın.

İTM dosyasına vereceğiniz yanıta da; ilamda açıkça "...olmak üzere toplam 100.401,16TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2007 tarihinden itibaren davalılar Hasan, Mehmet, E .....Sigorta A.Ş, A...Sigorta A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen alınarak.." ibaresinin yazılı olduğunu, bir alacak kaleminin falanca tarih belirtilmek suretiyle tahsiline dair verilen kararın açıkça faizi işaret edeceğini, kararın bu anlamda açık olduğunu, nitekim falanca sigorta yönünden başlayacak faiz için farklı tarihin yine aynı kararda açıkça belirtildiğini, şikayetin yersiz olduğunu" vs. belirtin.

*Yalnız hüküm fıkrası külliyen çelişkili gerçekten... 1. fıkrada 4 davalıdan da kaza tarihinden itibaren alınması derken, 3.fıkrada A sigortayı farklı tarih için ayırmış!!! Yine 1.fıkrada o sigorta şirketinden de tamamının müştereken müteselsilen tahsili derken, 3.fıkrada sorumluluk miktarını sınırlamış...Temyizsiz olmaz diye düşünmeye başladım ben de...

Saygılarımla...

Cevap veren bütün meslektaşlarıma teşekkür ediyorum...

Kararda açıkça 18.09.2007 (olay tarihimiz oluyor) tarihinden itibaren tahsiline ibaresinin geçmiş olması beni faiz yönünden kurtarmış olur diye düşünüyorum.

Temyiz süresini kaçırdım ..Tavzih talebinde bulunacağım....

Dava açarken fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarımı saklı tutumuşturm.. Olmazsa faiz yönünden yeniden dava açarım ....

Hakime tavzih talebinde bulundum fakat talebim reddedildi diğer davalılar yönünden faizi sınırlı tuttuğunu burdan Hasan kara ve Mehmet Ali Karanın faizin tamammından sorumlu olduğu ortaya çıkıyor tavzihe gerek yok diye dosyaya not düşmüş arkadaşlar sizce temyiz etmeme gerek var mı? 2.000 tl harc yatırmam gerekecek.

Alıntı: Yazan NAZ80 Mahkemenin gerekçeli kararında ifade aşağıdaki şekildedir... . Davacı eş Tülin için 77.877,41TL, davacı kızı Özlem için 22.523,75TL olmak üzere toplam 100.401,16TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2007 tarihinden itibaren davalılar Hasan, Mehmet, E .....Sigorta A.Ş, A...Sigorta A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine, 2-Yukarda toplam miktarı belirtilen tazminat alacağından davalılardan E......... Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki teminat miktarı olan 80.000,00TL ile sınırlı tutulmasına, davalı E......Sigorta A.Ş’ nin faiz yönünden sorumluluğunun ise 1.000,00TL yönünden dava tarihi olan 11.12.2007, bakiye kalan kısmın yönünden ise 07/10/2009 tarihinden itibaren başlamasına, 3-Yukarda toplam miktarı belirtilen tazminat alacağından davalılardan A... Sigorta A.Ş.‘nin sorumluluğunun diğer davalı E...... Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğundan bakiye kalan 20.401,16TL ile sınırlı tutulmasına, davalı A ... Sigorta A.Ş’ nin faiz yönünden sorumluluğunun ise 07/10/2009 tarihinden itibaren başlamasına, Davalılar A... Sigorta A.Ş. ve davalı E... Sigorta A.Ş’ ye yönelik olay tarihinden itibaren faiz istemine dair fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davalı Hasan ve Mehmet 'in açtığım icra takibinde kendilerinden 18.09.2007 tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğim için memur muamelesini şikayet etmişlerdir. Benim faiz talep etmem yasal değilmidir.

Bana göre davalılardan Hasan ve Mehmet hakkında faizin işleyeceği tarihin 18.09.2007 olduğunda bir şüphe yoktur. İfade hatası olmasına rağmen, hakim daha sonra davalı sigorta şirketlerinin faiz tarihini özellikle vurgulamış. Muhtemelen davadan önce müracaat olmadığı için, onlar hakkındaki faizin dava ve ıslah tarihindan itibaren işlemesine karar vermiştir.Bu nedenle sigortalar hakkında olay tarihinden itibaren faiz istenemez.

Alıntı: Yazan NAZ80 Hakime tavzih talebinde bulundum fakat talebim reddedildi diğer davalılar yönünden faizi sınırlı tuttuğunu burdan Hasan kara ve Mehmet Ali Karanın faizin tamammından sorumlu olduğu ortaya çıkıyor tavzihe gerek yok diye dosyaya not düşmüş

Yani hakim kararını önce tavzih(not düşerek) edip sonra da tavzihe gerek yok mu dedi? Enteresan...

Yanlış ifade ettim herhalde sigorta şirketleri ile lgili bir problemimiz yok Suat bey, problem Hasan ve Mehmet Ali Karanın faiz sorumluluğu ile ilgili..

Kaan bey, ben tavzih dilekçemi e imza ile gönderdim kalemdkiler dilekçeyi çıkarıp doya ile hakime göndermişler hakimde dosyanınh kapağına not düşmüş tavzihe gerek yok diye..

mahkemenin kararını kARşı temyiz yolu ile temyiz ettim yargıtay gherekçeli kararında KARARDA FAİZE HÜKMEDİLMİŞTİR. BU KONUDA TEMYİZE GEREK YOKTUR DİYE REDDETTİ.

ITM İSE FAİZ YÖNÜNDEN İLaMLI İCRA TAKİBİMİ İPTAL ETMİŞTİ. ŞİMDİ NASIL BİR YOL İZLEMEM GEREKİYOR FAİZİ TAHSİL EDEBİLMEM İÇİN ITM NİN Kararı hükümsiz mü kalıyor.