Ağır ceza dosyasında yargıtayda duruşmalı temyiz incelemesi istemek için geç mi kaldım?

CMK'dan görev almış olduğum bir dosyada henüz daha 25 yaşında temiz bir genç 19 yaşında iken Kıbrıs'ta askerlik görevini yerine getiren arkadaşına bir poşet içerisinde eşofman göndermiş. Bu poşeti de kendi ad ve soyadını bildirerek sivildeki bir adrese göndermek üzere kargoya vermiştir. Ancak kargo Kıbrıs'ta adrese teslim edilmeden bir poşete sarılı 11 gram ağırlığında esrar olduğu anlaşılan madde çantadan çıkmıştır. Göndermiş olduğu arkadaşı vermiş olduğu ifadesinde bilgisi olmadığını söylemiştir. Şimdiye dek benim müvekkilim de çantaya kendisinin birşey koymadığını koymuş olsa ancak lakabını bildiği uyuşturucu kullanan birisinin çantasına koymuş olabileceğini söylemiştir. Tanık anlatımları da bu yöndedir. Hatta ilk ifadesinde lakabını söylediği kişinin arkadaşına göndermek üzere bir poşet verdiğini söylemiştir. Bu konuda kimin göndermiş olduğu kesin belli olmadığından, kargo elamanlarının dahi uyuşturucu maddeyi poşete koymuş olabileceğinden bahisle delil yetersizliğinden savunma yapılmış ve müvekkilim beraati istenmiştir.Ancak 8 yıl 4 ay hapis cezası verilmiş olup karar aynı gün süre tutum dilekçesi vermek suretiyle temyiz edilmiştir. Ancak daha sonradan yeni durumlar ortaya çıkmış, uyuşturucu maddeyi gönderecek olduğu kişi ofisime gelerek bir itirafta bulunmuştur. Kendisinin eşeofmanın içine askere gitmeden uyuşturucu maddeyi koyduğunu, askerde ihtiyacı olursa isteyeceğini düşünerek eşofmanını özellikle arkadaşına bıraktığını, askerdeyken arkadaşından aşofmanını istediğini ve arkadaşının yani müvekkilimin bilmeden bunu gönderdiğini söyledi. Bende bu şekilde bir dilekçesini aldım ve imzasını attırdım ve nüfus cüzdanı fotokopisini aldım. Ancak müvekkilim tüm bunları bilmesine karşın duruşmada arkadaşını ele vermemek için ve kendisine birşey olmayacağını düşündüğünden bir şey söylememiş ve durum buralara kadra gelmiş ve sonuç olarak müvekkilim 8 yıl 4 ay hapis cezası ev 1000 tl para eczası almıştır. Ben arkadaşının vermiş olduğu dilekçeyi de ekleyerek gerekçeli temyiz dilekçesi ile duruşma talep etmeyi planlamıştım. Ancak araştırdığım kadarı ile duruşma talebi ancak süre tutum ile birlikte yapılabiliyormuş? Şimdi yapılması gereken ne vardır ban yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Gerçekten temiz olduğuna inandığım bir genç var karşımda, daha gencecik ve 25 yaşında.. Ceza alması vicdanımı sızlatıyor.. Müvekkilimin ceza almaması için ve de Yargıtay incelemesinin duruşmalı yapılabilmesi için ne yapabilirim yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.

öncelikle temyiz edin ve hususları ileri sürün.Daha sonra ise kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ortaya çıkan yeni durum nedeniyle muhakemenin yenilenmesi talebinde bulunun iyi çalışmalar...

Değerli Meslektaşım,

Bence siz duruşma talebinizi gerekçeli temyiz dilekçnizde dile getirin. Zira Gerek 5271 Sayılı CMK 299. madddede, gerek 1412 sayılı CMUK 318. maddede talep üzerine veya RE'SEN duruşmalı inceleme yapılacağı belirtilmiş. Sizin talebinizi de değerlendirecek olan Yargıtay ilgili dairesi gerek görürse re'sen de duruşma yapabilir.

Ancak merak ettiği iki konu var;

Birincisi

Alıntı: Yazan hacerlalesen Ancak araştırdığım kadarı ile duruşma talebi ancak süre tutum ile birlikte yapılabiliyormuş?

demişşiniz. Bunun hukuki gerekçesini de paylaşır mısınız?

İkincisi sizin davada suç tarihi nedir? Verilen ceza miktarı nedir? Zira yukarıda bahsedilen kanunlardan hangisinin uygulanacağı ve duruşma talep edebilmek bakımından bu konular da önemli.

Müvekkilinizin aldığı ceza muraafa için tayin edilmiş olan 10 yıl sınırının altında kaldığı için muhtemelen bu talebiniz reddedilecek ve dosya üzerinden karara gidilecektir.Ancak karardan sonra ve dosya Yargıtay'dayken çıkan yeni delil ve durumlar karşısında ek lahiya ile bunları Yargıtay'a sunabilirsiniz.Bu anlamda olumlu sonuç aldığımız dosyalar oldu.Saygılar..

10 yılın altındaki cezalar için mürafaa tayin edilemeyeceği hükmü şuan için yürürlükte değildir. 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8.maddesi "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır. " hükmünü içermektedir.
Henüz Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihleri resmi gazetede ilan edilmediği için eski CMUK'un 318.maddesine göre duruşma talebiniz değerlendirilecektir.

Sayın LEVENT CİRİT'in belirttiği "...5320 Sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereği henüz Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihleri resmi gazetede ilan edilmediği için eski CMUK'un 318.maddesine göre duruşma talebinizin değerlendirileceği...." hususu doğrudur.

Ancak 1412 Sayılı (Eski) CMUK 318.mad. de bahsedilen "ağır cezaya müteallik hükümler" yine Eski CMUK 421.maddede "... ölüm, ağır hapis ve on seneden fazla hapis cezasını gerektiren cürümlere ilişkin davalar.." şeklinde tanımlanmıştır.

Yani Sayın HACERLALESEN sorusunda sanığa 8 yıl 4 ay hapis cezası verildiğini söylediğine göre, 421. maddedeki ağır cezalık işlerden kabul edilmecektir.

İncelediğim Yargıtay Kararlarında, 10 yılın altında verilen hapis cezalarında duruşma talepleri genelde "...Sanıklar hakkında tayin olunan cezanın süresine göre; sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK'nin 421 ve 5271 sayılı CMK'nin 299. maddeleri uyarınca reddine..." şeklindeki gerekçeyle reddedilmektedir.

Sayın HACERLALESEN, sonuçta süre tutum dilekçesinde de talep etmiş olsaydınız duruşma talebiniz büyük ihtimalle reddedilecekti. Bu yüzden üzülmenize gerek yok
Küçük ihtimal ise daha önce de belirttiğim gibi Yargıtay'ın yasal yetkisini kullanarak "re'sen" duruşma yapması.
Bu arada Yargıtay mevcut iş yoğunluğu da düşünüldüğünde "re'sen" duruşma yapar mı? Doğrusu ben de merak ediyorum. Bu yönde bir uygulamayla karşılaşan meslektaşımız varsa paylaşmasını bekleriz.
Saygılarımla.

Ben de Sayın Meslektaşım Av.Nevzat Bey gibi yürürlülükte olan maddenin
uygulanmayışından dolayı Yargıtay'ın genel teamüllerine göre 10 yılın altına duruşma yapılmadığına vurgu yapmak istemiştim..

Peki mesela tek bir dosyada 5'er senelik 3 ceza aldığında durum nedir? Bununla ilgili Yargıtay'ın uygulaması hakkında tecrübesi olan meslektaş var mıdır?