Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yetki belgesi ve vekalet ücreti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-07-2008, 07:54   #1
akyürek

 
Varsayılan Yetki belgesi ve vekalet ücreti

Değerli Meslektaşlarım,

Kurum bünyesinde kadrolu avukat olarak çalışmaktayım. Vekaletname şirket hukuk müşaviri adına çıkarılmış, ben yetki belgesi ile duruşmalara katılmakta ve hacizlere gitmekteyim. İşe başlarken vekalet ücretinden pay verileceği sözlü olarak konuşulmuştu. Şu an şirket yönetimi biriken vekalet ücretini vermekten kaçınıyor. Yetki belgesine dayanarak alacak davası açılabilir mi?

Şirket yine başlangıçta konuşulmadığı halde maaşımızı asgari ücret üzerinden göstermektedir. Bunun için yasal yollara başvurmak ne kadar etik olur? Ve işçinin güveni kötüye kullanması suçunu oluşturur mu?

Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler, iyi çalışmalar...
Old 16-07-2008, 08:28   #2
akyürek

 
İyi

115 kişi okumuş ve hiçbir yanıt yok, yönelttiğim sorularda bir sorun olsa gerek
Old 16-07-2008, 09:54   #3
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Sorularınız da bir sorun yok.İş sözleşmesiyle çalıştığınızdan bu sözleşmenin şartlarını-ücret, prim dahil-her türlü delille ispatlayabilirsiniz.Prim oranınız ve gerçek ücretinizi açacağınız buı davada ispatladıktan sonra yaptığınız işleri belgeleyip hakkınızı alabilirsiniz.
Tüm yukardaki taleplerinizi bu şekilde gerçekleştirebilirsiniz.Bunda kimsenin güvenini kötüye kullandığınız düşünülemez.Bu arada bir tartışma dolayısla site yöneticisi sayın Doğanel'in eklediği kararı affına sığınarak sunuyorum.
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2006/9-479
Karar: 2006/484
Karar Tarihi: 28.06.2006
ÖZET: Davacı tarafından bildirilen meslek örgütünden yapılan ücret araştırmasına davalının itirazı nedeniyle, bir diğer meslek örgütü olan Özel Dershaneler Birliği'nden ücret araştırması yapılarak, toplanan tüm deliller gözetilerek, davacının anılan devre ücret geliri saptanarak, belirtilen işçilik hak ve alacakları yönünden karar vermek gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

(4857 S. K. m. 32)
Dava: Taraflar arasındaki <alacak> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.09.2005 gün ve 2005/750-945 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 31.01.2006 gün ve 2005/34921,2006/1842 sayılı ilamı ile,
(...Davacı işçinin aylık ücretinin belirlenmesi noktasında dairemizce daha önce verilen bozma kararında ilgili meslek kuruluşundan ücret araştırması yapılması gerektiği belirtilmiş, mahkemece anılan bozma ilamına uyulmuştur. Davacının aylık ücretiyle ilgili yazı özel dershanelerde çalışanların kurduğu bir demekten sorulmuş ve alınan yazıya göre sonuca gidilmiştir. Ücret araştırması, ilgili meslek kuruluşundan yapılmamış olmakla bozma kararının içeriği yerine getirilmiş değildir.
Konunun ilgili meslek kuruluşu olan Özel Dershaneler Birliği'nden (Özdebir) sorulması ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirmeye alınarak karar verilmesi gerekir...),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Taraflar arasında, davacı işçiye ödenen ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları arasında ücret miktarı konusunda çıkabilecek ihtilaflarda gerçek ücretin her türlü delille ispatı mümkündür. Aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, tanık beyanları gibi delillerle işçinin imzasını taşıyan ücret bordroları veya hizmet sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı kanıtlanabilir. Ücret, mevcut delillerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi mümkün bulunmayan kimi durumlarda, davacının yaptığı iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler belirtilmek suretiyle ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de belirlenebilir.
Ne var ki, meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarları tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmayıp, diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmeleri gerekir.
Belirtilen nedenlerle, davacı tarafından bildirilen meslek örgütünden yapılan ücret araştırmasına davalının itirazı nedeniyle, bir diğer meslek örgütü olan Özel Dershaneler Birliği'nden ücret araştırması yapılarak, toplanan tüm deliller gözetilerek, davacının anılan devre ücret geliri saptanarak, belirtilen işçilik hak ve alacakları yönünden karar vermek gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Belirtilen nedenlerden direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın iadesine, 28.06.2006 gününde oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 17-07-2008, 08:08   #4
Av.Duran Küçüköner

 
Varsayılan

Ekli karar sanıyorum fikir verecektir.

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

Esas : 2004/33336
Karar : 2005/23372
Tarih : 30.06.2005

ÖZET : İşveren yanında hizmet akti ile aylık ücretli olarak çalışan avukat, vekil sıfatı ile yaptığı dava ve takiplerin vekalet ücretini, işveren ile aralarında işçi-işveren ilişkisi bulunduğundan hizmet aklinin gereği olarak, Avukatlık Kanunu´na göre değil İş Kanunu´na göre talep edebilir.

Ayrıca hizmet ilişkisinde ücreti dışında ek bir alacağı olduğunu iddia eden, bu alacağın varlığını kanıtlamalıdır.

(4857 s. İş K. m. 1, 2) (1136 s. AK. m. 164)

KARAR METNİ :
Davacı, vekalet ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davalı işveren yanında hizmet akti ile aylık ücretli olarak çalışan davacı avukat, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 4667 sayılı Yasa ile değişik 164. maddesi uyarınca karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin avukata ait olacağı öngörüldüğünden vekil sıfatı ile yaptığı dava ve takiplerin vekalet ücretini talep etmektedir.

Mahkemece, davalı işverenin davacıyı azletmesi haksız olduğundan vekalet ücretlerinin kabulüne karar verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı avukatın 25.4.2002-27.9.2002 arasında davalı yanında aylık ücretli ve hizmet aktine dayanarak avukat olarak çalıştığı, davalının 13.5.2002 tarihinde verdiği vekaletnameye dayanarak davacı avukatın, davalı adına icra takipleri yaptığı, davacının 30.9.2002 günlü ihtar ile yaptığı takipler nedeni ile aralarındaki şifahi anlaşmaya dayanarak vekalet ücretlerini istediği, davalı işverenin bunun üzerine 1.10.2002 günlü ihtar ile davacıyı vekillikten azlettiği ve aynı gün çektiği diğer bir ihtar ile aralarındaki şifahi anlaşmaya göre dosyalardan doğacak vekalet ücretinin şirkete ait olduğunu belirttiği uyuşmazlık konusu değildir.

Avukatlık yasası vekil-müvekkil arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir yasadır. Somut olayda ise taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın iş Yasası hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Hizmet ilişkisinde ücreti dışında ek bir alacağı olduğunu iddia eden davacının bu alacağın varlığını kendisinin kanıtlaması gerekir. Taraflar arasında bu konuda yazılı bir akit olmadığına ve davacı da bu konuda başkaca bir delil sunmadığına göre sözkonusu alacağın varlığı kanıtlayamamıştır. Kaldı ki sözkonusu icra takipleri henüz derderst olup sonuçlanmadığından tahakkuk etmiş ve davalı tarafından tahsil edilmiş bir vekalet ücreti de mevcut değildir.

Bu durumda davacının isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.6.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yetki belgesi harçlandırılır mı tiyerianri Meslektaşların Soruları 39 08-09-2014 16:59
Yetki Belgesi eliferdogan Meslektaşların Soruları 25 22-11-2013 21:21
yetki belgesinden yetki belgesi (ACİL) miss_lawyer Meslektaşların Soruları 2 15-05-2008 10:05
yetki belgesi Av.Resul Meslektaşların Soruları 3 30-06-2007 11:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05027699 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.