Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

cevap dilekçesi süresi geçti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-05-2021, 17:02   #1
av.zeynep97

 
Varsayılan cevap dilekçesi süresi geçti

Merhabalar,bir müvekkile asliye ticarette basit yargılama usulüne tabi bir dava açılmış ancak kendisi cevap dilekçesi vermemiş ve süre de geçmiş.
dava dilekçesini içeren tebligat kişi evde olmadığından muhtara tebliğ edilmiş,muhtarın imzası var ve matbu şekilde kapıya yapıştırıldı, komşuya haber verildi şeklinde bir yazı var tebligatta. sanırım kişi muhtardan gidip tebligatı almış ancak muhtardan tebligatı alırken herhangi bir imza vs atılıyor mu bilmiyorum. Muhtara yapılan tebligatın çoğunlukla usulsüz kabul edildiğini duymuştum ancak meslekte ilk senem olduğu için pek bilgim yok açıkçası. şuan usulsüz tebligata dayanarak cevap dilekçesi verme olanağım var mı, ya da olanağım yoksa da duruşmada bilirkişi talep edebilir miyim? Bi çıkış noktası tavsiyesi olan varsa çok mutlu olurum
Old 30-05-2021, 20:31   #2
Av. Fatih ÖZKAN

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, tebligatın öncelikle kişinin bilinen en son adresine normal yolla yapılması ve iade dönmesi gerekmektedir. Daha sonra ise tk 21/2 ye göre kişinin mernis adresi tespit edilip tebligata mernis şerhi koyularak tebligatın kapıya yapıştırılıp, muhtara verilmesi gerekmektedir. Bu halde kapıya yapıştırma tarihi teblig tarihi sayılmaktadır. Somut olayda ilk tebligat normal yolla yapılmadıysa ve direk yapıştırma, muhtara teblig yapılmışsa usulsüz tebligat söz konusu olacaktır. Bu halde tebligat geçersiz hale gelip yeniden tebligat yapılması gerekecektir. Konuya ilişkin Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07/04/2016 T. 2015/15366 E. 2016/7135 K. sayılı kararı bulunmaktadır. Saygılarımla.
Old 31-05-2021, 08:56   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Sorudaki olayda, müvekkilin bilinen adresine ilk tebligatın çıkarıldığı anlaşılıyor. Olaya Tebligat K.m. 21/2 değil, 21/1 m.si uygulanacaktır.

Aşağıdaki kararda muhatabın bilinen adresine ne şekilde tebligat yapılacağı yazılıdır.

Buna göre; tebliğ memurunun, tevziat saatinde muhatabın adresinde bulunmama sebebini, adresten kısa süreli ve geçici olarak ayrıldığını, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceğini araştırdığını tebligata yazması, haber verdiği komşunun isim ve soyismini de yazarak imzasını alması gerekir. Memurun bu işlemlerin tümünü yapması ve tebligata yazması halinde , ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebligat tarihi sayılır. İşlemlerden birisini yerine getirmemesi halinde yapılan tebligat geçersiz kabul edilir. Bu durumda tebligatın muhtardan alındığı tarihte ( muhtarda kaydı vardır) tebligat yapılmış olur. Eğer tebligat alınmamış olsaydı, kendisinin beyan edeceği öğrenme tarihi tebligata esas olurdu.

Yukarıda özetlediğim tebligat esasına göre cevap süresini kaçırmış iseniz; maalesef davada delil bildirme hakkı da kaçırılmış olur. Bu kuralın tek istisnası HMK.m. 145'deki durumdur. (BKN: https://www.turkhukuksitesi.com/show...809&postcount= 4 'deki yazımız.) Cevap süresi kaçırıldığında, bilirkişi incelemesi de talep edilemez. Karşı taraf bilirkişi deliline dayanmış ise yada, hakim resen bilirkişi incelemesi yaptırır ise , ancak lehe rapor çıkması halinden yararlanırsınız.


YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/33547
Karar Numarası: 2016/9404
Karar Tarihi: 30.03.2016


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçluların örnek 7 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ve anılan tebligattan 10.08.2015 tarihinde haberdar olduklarını ileri sürerek şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurdukları görülmektedir.

Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.

Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir” hükmüne yer verildiği, Tebligat Kanunu'nun 23.maddesinin 7.bendinde; ''21 inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesinin (f) bendinde ise; ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmektedir.

Somut olayda, borçlu ... adına çıkarılan ödeme emrinin; ''Muhatabın adresinin kapalı olduğu, komşu ... sorulduğunda nerede olduğunun bilinmediği sözlü beyanından anlaşıldığından tebliğ evrakı Teb. K. 21.madde gereğince ... muhtarı ...'e ...teslim edilmiş olup, 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve en yakın komşuya haber verilmiştir'' kaydı ile 14.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, borçlu ... adına gönderilen ödeme emrinin de; ''Muhatabın adresinin kapalı olduğu, komşu Atilla Sezer sorulduğunda nerede olduğunun bilinmediği sözlü beyanından anlaşıldığından tebliğ evrakı Teb. K. 21.madde gereğince ... muhtarı ...'e ...teslim edilmiş olup, 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve en yakın komşuya haber verilmiştir" şerhi ile 25.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.

Bu durumda, yukarıda belirtildiği biçimde, ödeme emri tebliğ şerhlerinde, borçluların tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadıklarının belirlenmediği ve muhatapların tevziat saatinden sonra adrese döneceklerinin tespit edilmediği, diğer taraftan, haber verilen kişinin açık kimliğinin de tebligatlardaki meşruhatta yazılı olmadığı gibi, imzasının alınmadığı ya da imzadan imtina hususuna da tebligat parçalarında yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, her iki şikayetçi borçlu yönünden gerçekleştirilen ödeme emri tebliğ işlemlerinin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.

Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

O halde mahkemece, ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğu gözetilerek, şikayetin kabulü ile borçluların usule aykırı tebliğleri öğrenme tarihleri olan 10.08.2015 tarihinin ödeme emirlerinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
www.legalbank.net
Old 31-05-2021, 08:57   #4
Admin

 
Varsayılan

7201 S.lı Kanun md. 21/1 gereğince muhtara yapılan tebligat geçerlidir. Muhtara yapılan tebligatların bir kısmının usulsüz kabul edilmesinin sebebi bazı posta memurlarının 21/1'de gösterilen usule uyduklarını tebligatın arkasında düzgün ve doğru şeklilde yazmamalarından kaynaklanıyor (örneğin "..... komşuya haber verildi" ifadesi kullanılıyor ama kim olduğu yazılmıyor veya yazılan isimde bir komşu olmuyor, veya kapıya kağıt yapıştırıldığı şerh de belirtilmiyor vs.). Tebliğ şerhinde 21/1'e uygun yapıldığı gözüküyorsa, tebligat geçerlidir.

Usulüne uygun yapılmak şartıyla muhtara bırakılan tebligatlarda tebligat kapıya kağıt yapıştırıldığı gün yapılmış sayılır. Sonrasında tebligatın muhtardan ne zaman alındığı veya alınıp alınmadığının bir önemi yoktur. Bu nedenle tebligat muhtardan alınırken de birçok muhtar zaten imza almıyor.

Eğer tebligat 21/1'e göre değil de, 21/2'ye göre mernis adresine mavi zarfla gönderilen tebligatsa o zaman bu tebligat DOĞRUDAN yapılamaz, 21/2'ye göre tebligat yapmadan önce, normal şekilde yapılan ve bila tebliğ dönen bir tebligat olması gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Süresi içinde cevap dilekçesi vermemek// Tanık dinletme istemi reddi. drako Meslektaşların Soruları 9 27-09-2021 12:27
Süresi Dişinda Sunulan Cevaba Cevap Dilekçesi Av. Juan Meslektaşların Soruları 1 12-10-2020 08:12
Cevap Dilekçesi Süresi hesabı asumann Meslektaşların Soruları 2 11-02-2015 13:40
davaya cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi,bilirkişi raporuna karşı beyanlar konusunda süre av.sgenc Meslektaşların Soruları 12 08-10-2011 20:50
Duruşmada alınan cevap dilekçesi-ara karar-replik dilekçesi AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 1 09-10-2007 00:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04084206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.