Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İnfaz Edilen Takip İle Haczedilmezlik Şikayeti Konusuz Kalır Mı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-06-2013, 16:21   #1
Covuc

 
Varsayılan İnfaz Edilen Takip İle Haczedilmezlik Şikayeti Konusuz Kalır Mı

Borcundan ötürü bir belediyenin hesaplarına haciz uyguladık, haczedilen para hesabımıza aktarıldı icra hesabından. Ezber olduğu üzere belediye haczedilmezlik gerekçesiyle şikayette bulundu icra mahkemesine. Yargılama sonunda heap havuz hesabı olduğu için şikayetin reddine dair hüküm kurulacak muhtemelen. Benim merak ettiğim konu, tahsilat ve alacaklıya ödeme ile icra dosyası infaz edilmiş oluyor, bu durumda şikayetin konusuz kaldığı iddia edilebilir mi ? Ola ki mahkeme şikayeti yerinde buldu, infaz edilen dosyada kararın iptali ve paranın iadesine mi karar verecek, aynı dosya üzerinden borçlu parayı geri mi isteyecek. İnfazın kesinleşme gibi bir etkisi olabilir mi para alacaklıya ödendiği ve ortada bir alacak olduğuna şüphe bulunmadığına göre ?
Old 06-06-2013, 17:01   #2
olgu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/11727
Karar: 2012/3244
Karar Tarihi: 13.02.2012

ÖZET: Borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir...........Bankası'ndaki hesapların haczi yönünden yukarıda işaret edilen hususlardan başka haciz konan..........bank hesaplarına ilişkin olarak ise anılan hesaba yatan paraların niteliği ile gelir ve harcamalar yönünden yasa hükümlerine ve belirtilen ilkelere uygun yeterli açıklık taşımayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi de doğru değildir.

(AİHS. m. 6, I NOLU EK PROTOKOL) (2709 S. K. m. 90) (5393 S. K. m. 15) (5779 S. K. m. 7) (KUZU - TÜRKİYE DAVASI) (KRANTA - TÜRKİYE DAVASI)

Dava ve Karar: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; <Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez> düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.

Ayrıca, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinde; bu kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir.

İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir.

Ayrıca, bir üst norm olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90/4. maddesi ile de; usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklerin düzenlendiği milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğu ve uyuşmazlıklarda gözetilmesi gerektiği kuralına yer verilmiştir.

Buna göre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 Nolu Protokol'ün 1. maddesinde; <... Her gerçek ve tüzel kişi, maliki olduğu şeyleri barışçıl bir biçimde kullanma hakkına sahiptir. Kamu yararı gerektirmedikçe ve Uluslararası Hukukun genel ilkeleri ile hukukun aradığı koşullara uyulmadıkça, bir kimse mülkiyetinden yoksun bırakılamaz ...> hükmü yer almaktadır.

Ek Protokol'ün mülkiyet hakkı ile ilgili 1. maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce onanmış ve onaylayan yasada; <...Her hakiki veya hükmü şahıs malların masuniyetine (dokunulmazlığına) riayet edilmesi hakkına maliktir. Herhangi bir kimse ancak amme menfaati icabı olarak ve kanunun derpiş eylediği şartlar ve devletler hukukunun umumi prensipleri dahilinde mülkiyetinden mahrum edilebilir ...> ilkelerine yer verilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 16 Ocak 2007 tarih ve 31277/03 sayılı, Kuzu-Türkiye davası hakkındaki kararında, davacının lehine alınan yargı kararının altı yıldır uygulanmaması, bir diğer anlatımla ilama konu borcun borçlu belediyece ödenmemesi nedeniyle, AİHM'nin AİHS'nin 6 § 1. ve Ek 1 no'lu Protokol'ün 1. maddelerinin ihlal edildiği sonucuna vararak tazminata hükmetmiştir.

Yine 17 Ocak 2006 tarih ve 13062/03 sayılı, Kranta - Türkiye davası ve 18 Ekim 2005 tarih ve 74405/01 sayılı Tütüncü ve Diğerleri - Türkiye davası hakkındaki kararında da aynı sonuca varmıştır. Bütün bu açıklamalar ışığında, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği sonucuna varılmalıdır. Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da <fiilen kamu hizmetinde kullanılma> koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır. Aksi halde şikayetin reddi gerekecektir.

Somut olayda haciz konulan borçlu belediyenin haczedilen..........Bankası hesabında vergi, resim ve harç gelirleri olduğu gibi kira gelirleri gibi haczi kabil paraların da bulunduğu görülmektedir. Haczedilen hesap bu hali ile havuz hesabı niteliğindedir. Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi, yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkanını kendisi kaldırmıştır. Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM'nin AİHS'nin 6 § 1. ve Ek 1 no'lu Protokol'ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde de bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır. Buna göre borçlu belediyenin, hesaplardaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekir.

Öte yandan borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir.

..........Bankası'ndaki hesapların haczi yönünden yukarıda işaret edilen hususlardan başka haciz konan..........bank hesaplarına ilişkin olarak ise anılan hesaba yatan paraların niteliği ile gelir ve harcamalar yönünden yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve belirtilen ilkelere uygun yeterli açıklık taşımayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi de doğru değildir.

O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 07-06-2013, 08:52   #3
avdogan

 
Varsayılan

infazın sebebini, şikayete konu haczen tahsilat teşkil etmekte. bu sesle şikayetin konusuz kaldığından bahsedilemez. şikayetin kabulü halinde iade külfeti doğacağı kanaatindeyim
Old 07-06-2013, 14:08   #4
Covuc

 
Varsayılan

Cevaplarınız için teşekkürler. Havuz hesabı nedeniyle şikayetin reddedileceğine dair bolca yargıtay kararı buldum araştırmamda ancak bu uzun bir prosedür. Konusuz kalma ise pratik bir yol fakat gerçekten böyle bir yol olur mu, olursa ya da olmazsa böyle bir içtihat var mıdır ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
haline münasip ev,haczedilmezlik şikayeti. av.aybeg Meslektaşların Soruları 1 20-03-2013 15:09
haczedilmezlik şikayeti diclee Meslektaşların Soruları 1 01-03-2013 17:41
İİK m82 / 7 haczedilmezlik şikayeti Av.Ufuk Meslektaşların Soruları 8 31-05-2010 13:17
haczedilmezlik şikayeti Av.Nilay TOPRAK Meslektaşların Soruları 3 02-10-2009 00:14
haczedilmezlik şikayeti nasıl yapılır a.lawyer Meslektaşların Soruları 3 08-07-2009 09:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05135107 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.