Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İİK Mad. 356

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-04-2009, 16:05   #1
krizantem

 
Varsayılan İİK Mad. 356

Arkadaşlar.... İİK mad. 356 uygulaması yaptıran/yapan arkadaşlar varsa bu konuda uygulamanın nasıl olduğunu, neler yapıldığını, öğrenmek istiyorum.Teşekkürler...
Old 20-04-2009, 17:39   #2
avukat44

 
Varsayılan

Benim de böyle bir sorunum var.Borçlum Van'da suç duyurusunda bulundum ancak şikayetim ile ilgi bir tebligat henüz gelmedi. Cevaplarınızı merakla bekliyorum.
Old 21-04-2009, 14:53   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/10938
Karar: 2008/13896
Karar Tarihi: 01.07.2008

ÖZET: Tebligatın geçerli olduğu varsayılsa dahi şikayetçinin borçlunun maaşından kesinti yapmadığı miktar kadar şahsi mallarından veya maaşından tahsili gerekir. Bu durumda şikayetin kabulü gerekir.

(2004 S. K. m. 89, 355, 356)

Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlunun maaş ve ücreti haczi İİK'nun 355 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılır. Memurlukça tebliğ edilen ihbarnamede 89. maddeden söz edilmesi sonucu etkilemez. İİK'nun 355. maddesine göre icra müdürü, borçlunun çalıştığı işyerine maaş ve ücretin haczedildiğine dair bir haciz yazısı yazar. Haciz yazısını alan işveren bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin haciz bildirimine göre haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. Aksi halde İİK'nun 356. maddesi gereğince kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemede hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından ve sair mallarından alınır.

Somut olayda borçlu Kemal'in şikayetçi üçüncü kişi Mustafa'nın yanında işçi olarak çalıştığı, Mustafa'nın de B.....A.Ş.'nin taşeron firması olduğu, dolayısı ile 89/1 haciz ihbarnamesi B.....A.Ş. adresinde şirket yetkili müdürü Fatma'ya tebliğ edilmiştir. Tebligat üzerinde yazılı olan <B.....A.Ş. eli ile işveren Mustafa> ifadesinde de tebligatın Mustafa adresinde değil B.....AŞ. adresinde yapıldığı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Şikayetçiye İİK'nun 356. maddesine göre usulüne uygun bir tebligat yapılmadığından İİK'nun 356. maddede yazılı hüküm ve sonuçlar doğmaz.

Öte yandan kabule göre de, tebligatın geçerli olduğu varsayılsa dahi şikayetçinin borçlunun maaşından kesinti yapmadığı miktar kadar şahsi mallarından veya maaşından tahsili gerekirken, tüm takip borcundan sorumlu tutulması ve bu borcun tahsili için Mustafa'nın B.....A.Ş.'de tahakkuk etmiş ve edecek her türlü alacakları üzerine haciz konulması usulsüzdür.

Şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 21-04-2009, 14:53   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/11858
Karar: 2006/14655
Karar Tarihi: 04.07.2006

ÖZET: ipotekli taşınmazda kiracı olduğu tartışmasız olan 3. kişinin muhtıranın tebliğinden itibaren kira paralarını icra dosyasına ödememesi nedeniyle İİK' nun 150/b maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 356. maddesine göre alacaklının talebi ile kiracı hakkında haciz kararı verilmesi gerekirken İcra müdürlüğünün haciz talebini reddetmesi açıklanan yasa hükmüne aykırı olup mahkemece şikayetin kabulü ile memurluk kararının iptaline karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 16, 356)

Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK.'nun 150/b maddesinde; "Rehin, kiraya verilmiş bir gayrimenkul ise icra müdürü, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraların İcra dairesine ödenmesini emreder. Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135'inci maddelerdeki hakları ortadan kaldırmaz. Kiracı ihtara rağmen kira paralarını İcra dairesine yatırmazsa hakkında 356'ncı madde hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde uyarınca uygulanması gereken aynı kanunun 356. maddesinde de "Yukarıdaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın İcra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır" hükmü yer almaktadır.

Somut olayda ipotekli taşınmazın kiracısı 3. kişi... Turz. İnş. A.Ş.'ye İİK'nun 150/b maddesi uyarınca kira paralarını İcra dosyasına yatırması için 16.09.2004 tarihinde yazı gönderildiğine göre bu tarihten sonra kira paralarını icra dosyasına ödemesi gerekir. Kiracı 3. kişinin anılan yazıya yönelik şikayetlerini icra mahkemesine bildirmesi gerekir. 3. kişi kiracının İcra mahkemesine bu yönde bir başvurusu ve kira borcu bulunmadığı yönünde mahkemeden almış olduğu bir karar bulunmamaktadır. Borçlu tarafından ödenmesi gereken mecurun üst hakkı bedelini borçlu adına ödediği ve bu miktarı kira parasına mahsup ettiği iddiası yargılamayı gerektirir. Bu durumda ipotekli taşınmazda kiracı olduğu tartışmasız olan 3. kişinin muhtıranın tebliğinden itibaren kira paralarını icra dosyasına ödememesi nedeniyle İİK' nun 150/b maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 356. maddesine göre alacaklının talebi ile kiracı hakkında haciz kararı verilmesi gerekirken İcra müdürlüğünün haciz talebini reddetmesi açıklanan yasa hükmüne aykırı olup mahkemece şikayetin kabulü ile memurluk kararının iptaline karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.07.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 21-04-2009, 14:55   #6
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1967/1192
Karar: 1967/1437
Karar Tarihi: 16.02.1967

ÖZET: Üçüncü şahıs borçlunun kendi yanında çalışmadığını veya alacağı bulunmadığını iddia ve ispat etmiş olmayıp, borçlunun takibi yapanlara karşı bu kadar borcu olmadığını, ücretinin aynı zamanda ayrı ayrı dosyalar zımnında iki defa haczedilemeyeceğini söylemekle yetinmiştir. Böyle bir iddia tespit davasına konu teşkil etmez. Bu yüzden davanın reddi gerekir.


(2004 S. K. m. 89, 355, 356)

Dava: Davacı Nuri ile davalı Yakup’a müteallik olmak üzere İstanbul Dokuzuncu Hukuk Hakimliği’nden verilen 24.3.1966 tarih ve 541-125 sayılı hükmün müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye 1.2.1967 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Maaş ve ücret haczinin icra şekli ve dairesinin bu yoldaki emirlerine ademi riayetin İİK’nin 355 ve 356 ncı maddeleri hükümleriyle tespit edilmiştir Haciz tebliğine rağmen 355 inci madde hükmüne riayet etmeyen üçüncü şahıs bu fiili ile sorumlu olup borçlunun maaşından tevkif etmediği para ayrıca hükme hacet kalmaksızın kendi maaşından veya mallarından alınır. Aynı Kanun’un 89 uncu maddesi hükmü, hamiline ait olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacak veya sair haklarla borçlunun üçüncü şahıs elindeki menkul mallar için tatbik edilir. Böyle bir haciz ihbarı üzerine üçüncü kişi süresi içindeki gerekli cevabı vermediği takdirde mal yedinde veya borç zimmetinde sayılarak kendisine 2 nci ihbarname tebliğ edilir. Bu ihbarname üzerine, yedi gün zarfında menfi tespit davası açmak hakkını haizdir. Menfi tespit davasının mevzuunu borçlunun kendi zimmetinde hiç veya haczedilen miktarda alacağı, malı veya hakkı bulunmadığına mütedair iddia teşkil eder. Üçüncü kişi tespit davası açmadığı veya dava reddedildiği takdirde makbuz zimmetinde sayılır. Borcu icra dairesine ödemeye veya yedindeki malı teslime mecburdur.

Tetkik konusu olaya gelince; üçüncü şahıs borçlunun kendi yanında çalışmadığını veya alacağı bulunmadığını iddia ve ispat etmiş olmayıp, borçlunun takibi yapanlara karşı bu kadar borcu olmadığını, ücretinin aynı zamanda ayrı ayrı dosyalar zımnında iki defa haczedilemeyeceğini söylemekle yetinmiştir. Böyle bir iddia 89 uncu maddede yazılı tespit davasına konu teşkil etmez.

Sonuç: Varit olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, İİK’nun 366 ve HUMK’nun 438 inci maddeleri uyarınca onanmasına, 16.02.1967 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 24-10-2011, 16:33   #8
AzizDanabas

 
Varsayılan

kanun metni olabildiğince açık olmasına ve bu hususta içtihatlar bulunmasına rağmen maalesef uygulamada bunu gerçekleştirebilecek cesarete sahip dairelerimiz maalesef mevcut değil, önerilen yol şikayet edin nasıl olsa bir çözüm yolu bulurlar şeklinde, oysaki maaş haczine cevap vermeyen işveren hakkında cezai bir yaptırım yerine borcun tahsili cihetine gitmek daha lehe bir durumken yolu uzatmak kendini garantiye almak endişesinden kaynaklanıyor.
Old 26-11-2012, 21:28   #9
avukatneşe

 
Varsayılan İİk 356

KESMEDİĞİ MAAŞ DİYOR YANİ ÖDEDİĞİ MAAŞIN-ÜCRETİN DÖRTTE BİRİ
bence alacaklı için çok faydası yok.
Old 26-11-2012, 23:42   #10
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatneşe
KESMEDİĞİ MAAŞ DİYOR YANİ ÖDEDİĞİ MAAŞIN-ÜCRETİN DÖRTTE BİRİ
bence alacaklı için çok faydası yok.

Borçlunun aracı/taşınmazı yok ve maaşındaki kesintiden başka tahsil imkanınız yok ise işverenin sorumlu olmasının çok faydası olur;çözümsüz dosyanız çözülüverir..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06236291 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.