15-11-2007, 16:24 | #1 |
|
hacize gidip hakaret ve şiddete uğramak
Meslekdaşlarım Geçtiğimiz günlerden birinde kira borcu yüzünden hakkında haciz kararı aldırdığımız ünlü bir şarkıcı tarafından sözlü şiddet ve tehditle karşılaştık. İlk kez gittiğim bir haciz işleminde başıma gelen şey hem beni hem de icra memurunu korkuttu.Zira ikimiz de bayandık.Kendisinin böyle bir tepki göstereceğini düşünmediğimden ötürü yanımıza polis almak konusunda talepte bulunmadım.Kendisi icra memurunu dövmekle tehdit edip,adli minibüs şoförüne de silah çekme cürretini gösterdi.Haliyle haciz yapamadık.Fakat karşılaştığımız herşey tek tek zapta geçti ve kendisinin henüz bundan haberi yok.... Yakında zat-ı muhterem şahıs, devlet memuruna hakaret ve tehditten ayrıca kamu görevlisini görevini yapmaktan cebir ve tehditle alıkoymak suçundan yargılanacaktır...Siz de bu durumlarla karşılaştınız mı?
|
16-11-2007, 11:39 | #2 |
|
Bilindiği üzere haciz sırasında böyle olaylarla sıkça karşılanmaktadır.Bence her zaman yanınızda polis bulundurun
|
16-11-2007, 14:10 | #3 |
|
Sayın Miraypamuk;
Öncelikle geçmiş olsun diyorum. Benim başıma çok büyük bir olay gelmedi. Ancak arkadaşlarımın başından gerçekten insanı üzen olaylar geçti. Bu konuda mesleki birlik ve dayanışma önemli diye düşünüyorum. Kaldı ki; bir arkadaşımızın hacizde uğradığı saldırı üzerine yaptığı şikayet ve akabinde açılan kamu davasına, birçok genç arkadaşımız ve Baro Başkanı kendisinin vekili olarak katıldık. Bu durumda Mahkeme Heyeti cezayı paraya çevirdi ama hiç olmazsa erteleme kararı vermedi. Ancak cezanın paraya çevrilmesi de yeterince büyük bir yaptırım değil. Cebinde parası olan avukata her türlü hakareti edip, tartaklama imkanına sahipmiş gibi bir izlenim yaratıyor ve hepimizi üzüyor. Bu konuda caydırıcı yaptırımlar gerekiyor, çünkü insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. |
16-11-2007, 14:53 | #4 |
|
Sn.Av.Erdem
Söylediklerinize %100 katılıyorum. Avukatlar neredeyse bu konu yüzünden neredeyse icra hukuknun kendilerine ve müvekkillerine verdiği hakları kullanmaktan vazgeçecek hale gelecekler.Benim başıma gelen bu olay sonucu tahliyeye gittiğimizde neler olacağını merak ediyorum. |
16-11-2007, 15:07 | #5 | |||||||||||||||||||
|
2 defa silah çekildi. İkisinde de muhafaza yaptım. Saygılarımla |
16-11-2007, 16:21 | #6 |
|
Ben de geçmiş olsun diyorum. İcra ile uğraşanların sık karşılaştığı drurumlar bunlar malesef. Ben de önceden daha yoğun - şimdi biraz daha az- icra ile uğraştığım için benim de epey haciz maceram oldu. Hakaret eden , tehdit eden, "Avukat bana tükürük kadar değerin yok dedi" diye yoktan bi bahaneyle şikayet eden (Çok düşünmüş ama başka bahane bulamamış!), "bu dosyadan kazandığınız para kefen paranız olsun, Allah sizin de başınıza versin" diye beddua eden , hatta bıçak çeken bile oldu. Hele o bıçak çekme bi hayli ilginçti. Bıçak çekmekle kalmayıp epey üzücü hakaretler de etmişti zavallı kadın. Şimdi zavallı diyorum ama o zaman epey kötü hissetmiştim ne yalan söyleyim.
Canınızı sıkmayın. Bence tahliyeye giderken bir-iki polisle de yetinmeyip yanınızda bir ekip arabası götürün. Olayı hem psikolojik hem de fiziksel anlamda lehinize çevirmiş olurusunuz. Allah yardımcınız olsun. Bu meşhur şarkıcımızı da merak ettim doğrusu! |
16-11-2007, 20:23 | #7 |
|
Bir kez hakarete uğradım. Ama hiç unutmadım:
Hacze gittiğimiz elektronik eşya mağazası sahibi önce bizi çok hoş karşıladı. Mağazada mal doluydu. ‘’İstediğinizi alabilirsiniz.’’ dedi. Bizi nezaketle yazıhanesine davet etti. Rahat koltuklara gömüldük. Bize viski ve çikolata ikram etti. Sekreteri olan hanımefendi icra memuruna liste yapmakta yardımcı olma inceliğini gösterdi. Odacısı olan hanımefendi sehpaları yiyecekle doldurdu. Can erik, badem, fıstık ve daha hatırlayamadığım bir sürü şey zevkli bir servisle kristal tabaklarda ikram edildi. Bütün bu candan davranışlar ve güleryüz karşısında hiç hakarete uğrayacağımı düşünmemiştim. En son kahvelerimizi nasıl istediğimiz soruldu. ‘’Sade olsun’’ dedik. Bu arada borçlu haciz zaptını okumadan hemen imzaladı. Borçlu olan oydu ama bu durumda ben kendimi borçlu hissediyordum. Kahveleri beklerken bir an bir sessizlik oldu. Ve o anda o meşum sözü duydum. Mağaza sahibi bana hitaben şu cümleyi sarfetti: - Sizde de ense kulak yerindeymiş haaaa !.. Hah hah haaa... |
16-11-2007, 20:33 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Suat borçlu psikolojisi konusunda tez yazmalısınız bence Benim hiç başıma gelmedi ama bazen düşünüyorum da gelse ne yapardım diye çözüm bulamıyorum. Bir arkadaşımın kafasının hemen yanından kurşun geçip duvara isabet etmişti ve olayın faili hakkında tutuklama talep edilmemişti , ifadesi alınıp serbest bırakılmıştı, o zaman bende mi silah ruhsatı alsam acaba diye düşünmüştüm. |
17-11-2007, 13:01 | #9 |
|
daha öncede söyledim hep söyleyeceğim.avukatların yanında hakimler, savcılar olmadığı gibi kendi meslek kuruluşları bile yer almamaktadır.kırmızı ışıkta geçti diye savcıya ceza kesmek isteyen trafik polisi tutuklanmak için nasıl sorguya sevk edilebiliyorsa bize kurşun sıkanlarında sorguya sevkedilmesi lazım.cezaevi müdürünün pazarcıyla tartışması sonucu bir kişi hakaret etti diye nasıl tutuklanıyorsa avukatlara hakaret edenlerinde tutuklanması gerekir.bu ülkede avukat savcı yada hakimden yada cezaevi müdüründen daha aşağı değildir.kimse unutmasın.bütün hukukçuların gün gelince giyecekleri bizim cübbemizdir.
|
17-11-2007, 13:19 | #10 |
|
silaha muhafaza yapmışsınız.tebrik ediyorum.
|
18-11-2007, 20:18 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-11-2007, 20:34 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-11-2007, 20:54 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-11-2007, 20:55 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Amacım sizi eleştirmek yada üzmek değil,kişisel fikrimi söylemek ve bu şekilde diğer katılımcıların da fikirlerinden yararlanarak olması gerekene yaklaşmak. lütfen bu şekilde değerlendiriniz.Aksi halde ben üzülürüm.Saygılarımla. |
18-11-2007, 20:59 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben de o mezelerin yanında alkolsüz içki ikram edilmiş olsaydı nezaketsizlik olarak algılardım. |
18-11-2007, 21:05 | #16 |
|
Sayın Hukukçu55
Eleştirinizde haklısınız. Avukatların kendi yazıhanelerinde içki ikram etmeleri veya iş için bulundukları yerlerde içki ikramlarını kabul etmeleri sakıncalıdır. Ama içkiye dayanıklı bazı avukatlar bu sakıncayı lehlerine çevirmekte sakınca görmemektedir. Gençliğimde ben de bu ''bazı'' avukatlardandım. Ama artık yaklaşık 15 yıldır ben de içmiyorum. İçilmemesini de tavsiye ediyorum. Konuya dikkat çektiğiniz için teşekkürler. Ben üzülmedim. Siz de üzülmeyiniz. Saygılarımla |
18-11-2007, 21:12 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Yanlış anlaşılmasın silahlar alnıma dayanmamıştı. |
18-11-2007, 21:30 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
kaideten önce ne içileceğinin sorulması herhalde değinilen nezaketsizliğin yapılmaması için olsa gerek. |
18-11-2007, 21:30 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-11-2007, 21:53 | #20 | |||||||||||||||||||
|
Kendi fikrimi Sölümm mü! Bu tür şaklabanlar ne yazık ki çoğalıyor. Meşhur olup, parayı ilk tanıdıklarında bir çok ite,uğursuza haraç verip, bu şekilde yollarına devam etmeye alışan bu zavallılar; bir dönem sonra iyice palazlanıp kendileri haraç ister hale geliyorlar... Ne yazık ki böyle... Silah çekme olayına gelince: Tamamen bir rezalet! Benim de staj yaptığım dönemde başıma gelmişti, icra memuru da kadındı. Laf aramızda silahtan ben korkmuştum ama o kadın korkmamıştı, tam aksine admın üstüne üstüne gidiyordu ki ben yalvar yakar kadını dışarı çıkardım. Bir daha da icra işi yapmamak üzere yolumu çizmeye çalıştım. Bu işler yapılmak zorunda. Birilerinin bu tür aşağılık insanlara haddini bildirmesi gerekiyor. Bu birileri bizler değil Devletin yetkilileri olmalıdır. Sanıyorum olacaklardır. Vakit yakındır! Geçmiş olsun. Saygılarımla. |
18-11-2007, 22:03 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ergün Vardar, Durum sizin karikatürize ettiğiniz gibi değil tabii ki... Sosyoloji ve psikolojiden biraz anlayınca olayı kontrol altına alabiliyorsunuz. En çok korktuğum haciz olayını da anlatayım. Haciz mahalline gittiğimizde borçlunun eşinin karnı burnunda olduğunu görmüştüm. Borçlu şişip duruyordu...Hani medyum Memiş'in tv.de Keto'ya geçirmeden önceki ruh hali vardı ya...Hah işte; tam da öyleydi...Çok korkmuştum. Taksiye gidip oturdum ve kapıları içeriden kilitlemiştim. Avukatlar ucuz kahramanlıklar yapmamalı...Ama üfürükten insanlara da pabuç bırakmamalı... Saygılarımla |
18-11-2007, 22:11 | #22 |
|
Öncelikle geçmiş olsun. Bena da haciz sırasında bir borçlu önce makasla saldırdı sonra silah çekti. Ama başka bir hacizde hatun gözüme yumruğu indiriverdi maalesef. Biraz şaka yollu yumuşatmaya çalışsamda fiziksel olarak hissettiğim acı borçlunun ettiği küfür ve hakaretlerin hissettirdiği acının yanında hiç kaldı. Ama en acısı ne biliyor musunuz.? Şikayetçi olmam üzerine savcı beyin bana telefon açarak 'gözaltına aldırayım mı avukat hanım' diye sorması ve bundan daha acısı dava açılması üzerine yargılama yapan hakimin sürekli olarak borçluyu koruyan bir tavır sergileyerek davayı karşılıklı hakaret konumuna getirmeye çalışarak borçluyu adeta kurtarmaya çalışması!!!!. Yani neredeyse 'oh iyi olmuş hatta üstüne sana bir de ben ceza vereyim de gör' diyecek. İnanılmaz bir düşmanlık. İşin ilginci bu hakime hanım hakim olmadan önce yaklaşık 8 sene avukatlık yapmış!!!!! güler misin ağlar mısın?
|
20-11-2007, 10:59 | #23 |
|
Adli para cezası saçmalığı hayatımıza girdiğinden beri böyle suçlar için ceza adlli para cezasına çevrilmektedir.Yani Avukata dayak atmanın yada küfür etmenin bedeli yaklaşık 4000 YTL civarı birşey.Ve parayı da devlet alıyor.Yani insanların anlayışı da yavaş yavaş "ben bu Avukat'a ne yaparsam yapayım paramı öder kurtulurum" şeklinde oluşmaya başlamıştır.Dayak yiyen biz parayı kazanan devlet!!
İşte devlete para kazandırmanın yolu.Yakında üzerimize pankart asıcaz.Bize dayak atın ki devlet borçlarını ödeyebilsin.Gel vatandaş gel Avukat dövme 5000 YTL Bu işin komik yanı ama maalesef gerçek.Avukatlık kanunu 57. maddesinde belirtilen hükmü kimse bilmiyor ve uzlaşma kapsamının dışında olmasına rağmen mahkeme bizi uzlaştırmaya çalışıyor.Sizi en azından savcı arayıp gözaltına alayım mı ?diye sormuş. Benim olayımda k,mse beni aramadı adamın ifadesi alınıp direk serbest bırakıldı.Şimdi Savcıların ve Hakimlerin bize karşı yapılan hareketlere duyarsız kalmasına ne demeli? Bu arada sayın Ebrus hakimin bu tavrı CMK'da belirtilen red sebeplerindendir.Keşke o hakimi reddetseydiniz.Çünkü tarafsızlığını koruyamamış!! |
20-11-2007, 17:48 | #24 |
|
İşin ceza hukukunu ilgilendiren kısmı bir tarafa bu işin tazminat boyutu yok mu.Yani pek ala bu şekilde avukat da kendisine yapılan saldırıdan dolayı tazminat alabilir.
|
20-11-2007, 18:57 | #25 |
|
saldırı mesleğe yapılmıştır denmeli
kimi durumlarda polis dahi sadece icra memurunu korumakla görevli olduğunu söyleyerek avukata yapılan saldırıya kayıtsız kalabiliyor. o polis memuru için de görevi ihmalden dava açılmalı ve barolar birliği müdahil olmalı
|
20-11-2007, 19:47 | #26 |
|
Hayret edilecek bir durum ya.Ne kadar kendini zeki sanan polis varmış.
|
21-11-2007, 17:46 | #27 |
|
Yaklaşık bir ay önce tahliye etmek için gittiğim bir yer için polis de almıştık.
Ancak kiracı yanında altı kişi ile birlikte geldi. Aslında sadece güçlü gözükmek amacında olduğu belliydi. Yine de polis memuru oldukça çekindi ve sonunda biz eşyaları memur ile yazarken nasıl oldu ise gelen bir ekip otosu polisi bir iş için gerekli diyerek götürdü ve bize bir başka polis de verilmedi. Ancak kiracı sadece arkadaşları ile sorun çıkarmadan beklediği için işimizi sorunsuz bitirdik ve tahliyeyi tamamlayarak çıktık. |
22-11-2007, 10:11 | #28 |
|
sayın Av.Nur allah'tan sorun çıkmamış.Polis vatandaşın malını,canını koruması için o görevde bulunuyor.Eğer böyle bir vazifaden kaçıyorsa ya da kaçırılıyorsa bence istifa etsin ve o mevkiye hakeden insanlar gelsin.
|
23-11-2007, 15:29 | #29 |
|
Daha mesleğe başlamadan insanın başına böyle şeyler gelmesi daha elim ve vahim. Ben daha öğrenciyim bi avukatın yanında çalışıyorum, daha işe ilk başladığım gün beni hacze gönderdiler ne nasıl yapılır hiç bi bilgim tecrübesizliğin verdiği psikolojiyle yol alıyoruz, sıra bana geldi: bir eve girdik baba evde yok kızları var, babalarına haber etmelerini söyledik, ettiler. Evde hacze kabil mal yoktu biraz bekledikten sonra tam evden çıkarken iri yarı çam yarması sarhoş bi adam küfürler ederek üstümüze geldi ve memuru duvardan duvara vurmaya başladı........ Ama neticede bizim memur karakola gitmedi ve şikayetçi de olmadı. Benim çok garibime gitmişti, bize okulda anlattıkları icra-iflasla alakası yoktu.
|
23-11-2007, 18:34 | #30 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ihtiyati hacize itiraz | sailor1981 | Meslektaşların Soruları | 4 | 05-09-2007 17:53 |
Şiddete Uğrarsanız, Arayın! | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 0 | 23-02-2006 00:08 |
şiddete KARŞI telefonlar | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 0 | 15-07-2004 22:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |