Prof. Dr. Kemal Gözler' in Hukuk Eğitimi ile ilgili çarpıcı makalesi

sevgili meslektaşlarım ve site üyeleri

çok önemli olduğunu düşündüğüm hukuk eğitimi konusunda , sayın Prof. Dr. Kemal Gözler in makalesini yayıncı derginin ve makale sahibinin affına sığınarak herkesle paylaşabilmek amacıyla alıntıladım. fikir ve düşüncelerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Ben bu makaleye katılmıyorum, zira bizim meslekte en önemli hususlardan bir tanesi de hukukçunun yorum gücünü geliştirmesidir, zaten hukuk kitaplarının kalın olması makalede anlatıldığı gibi o konu hakkındaki farklı teorilerin olmasıdır, dolayısıyla bizim meslekte tek doğru yoktur, hatta denmiştir ki iki tane hukukçu bir araya gelse , ortaya üç farklı görüş çıkar, ihtilaflar bizim meslekte elbette baş gösterecektir, ve tüm teorileri çok iyi bilmek gerekiyor ki, yarın konuyla ilgili bir dava , olay çıkarsa elimiz güçlü olsun, velhasıl yorum yoksa hukuk da yok.

Sayın Gözler'e katılmamak mümkün değil. Özellikle 'bu kitaplarda sadece hukuk kuralı değil, kural öğretilmeden hukuk kuralı hakkında yorumlar, eleştiriler, görüşler karşı görüşler verilir' tespitine.

Yorumun, eleştirinin ve karşı görüşlerin hiçbir anlamı yoktur, eğer kural tam olarak anlaşılmamışsa.

Bu vesileyle bir de 'Roma hukuku günümüzde gerekli değildir' diyenlerin kulaklarını çınlatmak gerekir. Önemli olan bu hukukun da Sayın Gözler'in belirttiği şekilde öğretilmesi.

Saygılarımla

Sayın Gözler'in makalesinde belirttiği görüşlere katılıyorum.Şöyleki şuan lisans eğitimi alan bir hukuk öğrencisi olarak yaşadığım(yaşadığımız) sorunlar oldukça net bir şeklide anlatılmıştır.Hukuk eğitimine yeni başlayan biri için; varolan zorluk,karışıklık ile 2-3 kat artmaktadır.
Zorluğun artmasının yanı sıra benim asıl şikayetçi olduğum konu;eğitimi alırken net bilgilere sahip olamamamdır.Tabiki farklı görüşleri araştırarak,yorumlayarak geliştireceğiz kendimizi.Ama bu görüşleri harmanlamak adına,öncelikle konular hakkında net bir bilgiye sahip olmamız gereklidir bence.
Saygılarımla...

Kemal Gözler'in makalesine katılmıyorum.Hukukun zor bir dal olduğu aşikardır.Bu bölüme gelen birisininde kitap kalınlığı gibi bir sorunu olmaması gerekir.benim meslek hayatında da bana yardımcı olacağını düşündüğüm kitaplar elbette kapsamlı olmalıdır.bulanıklık konusunda ise hukukun kesin sonuçlara ulaşan bir bilim dalı olmadığı(bilim olduğu bile tartışmalıdır)kesindir.soyut kuralların somut olaylara uygulandığı pratikte elbette farklı görüşler savunulacaktır.farklı görüş açılarına sahip olabilecek yorum kabiliyetini kazanmaktada ders kitaplarının belli bir rolü olması gerekmektedir.

Sevgili Kemal Gözler'in düşüncelerini saygıyla karşılıyorum,zira kendisi önemli hukukçularımızdandır..Bana göre kendisi çoğu yerde haklı ama biraz abartmış gibi..neden diyeceksiniz? Örneğin fransa örneğini getirerek bir anayasa kitabının en fazla 600 sayfa olduğunu söylüyor,zaten bize 1.sınıfta okutulan kitaplar da bundan fazla değildiki??mesela Bülent Tanör'ün Türk Anayasa Hukuku isimli kitabı yaklaşık 500 sayfadır.Ama üst sınıflara gidildikçe bu sayının biraz arttığını görüyoruz,zaten bu sınıflara gelene kadar da hukuk mantığını az çok kavramış olduğumuzdan ve bir hukukçu'nun okumayı sevmesi ön şart olduğundan pek zorluk çıkaracağını düşünmüyorum..Ama bulanıklık hakkında ki düşüncelerine sonuna kadar katılıyorum;öğrencilere yönelik yazılan bir kitapta,bunu yazan akademisyen karşısındakinin öğrenci olduğunu untmamalı,daha anlaşılır yazmalı ve mümkün olduğunca teknin tabirlerden kaçınmalı,gerçekten bu konuda Kemal Gözler bir emsal teşkil etmektedir..Özellikle anayasa ve idare hukukuna yönelik kitapları öğrenci için birebir...
sevgilerimle...

kemal gözlerin makalesine katılıyorum.Şu an hukuka yeni başlayan öğrencilerin sıkıntısı hep bu yönde bazı kitaplar o kadar kalın ve bazılarıda o kadar eski türkçe kelimeler dolu ki konuyu anlamak için ilk önce sözlükten kelimeleri araştırmak lazım.Tabiki bu kelimeleride öğrenicez ama hukuku daha yeni anlamaya çalışan bir öğrenci için bu eziyet haline dönüşüyor ve öğrenciyi hukuktan soğutuyor.Şu an kemal gözler-anayasa hukukuna giriş kitabını okuyoruz ve gayet akıcı,anlaşılır bir türkçeyle yazılmış.Bu da anayasa dersini sevmemize katkıda bulunmadı değil.

Sayın Gözler'in makalesine katılmamakla beraber hukuk eğitimi alacak birisinin zaten kalın kitapları göze alarak bu bölümü seçtiği kanısındayım.zaten kendi kitapları da oldukça kalın (idare hukuku kitabını kullanıyoruz),o zaman bunu düşünürek bu kadar ayrıntı yazmasaydı derim.

bilmediğim bir sebepten dolayı, eklediğim makale silinmiş.
bakmak isteyipte bulamayanlar için üzgünüm.