Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İYUK Gereği Hasım Mevkiinden Çıkarma ve Davanın Reddinin Vekalet Ücretine Etkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-08-2010, 12:45   #1
avesrademr

 
Varsayılan İYUK Gereği Hasım Mevkiinden Çıkarma ve Davanın Reddinin Vekalet Ücretine Etkisi

Merhabalar,

İYUK gereği davanın husumet yönünden reddi yolu yanı sıra bir de bildiğiniz üzere hasım mevkiinden çıkarma kararı ile de davayla ilişiğin kalmaması mümkün.

Fakat merakım ve cevabını bulamadığım soru, her ikisinin vekalet ücretine olan etkisi? Yani hangisini talep etmek mantıklıdır? Ve hasım mevkiiinden çıkarma kararı verilmesi durumunda bunun davanın reddinden farkı nedir?

Çok teşekkürler şimdiden.
Av. Esra DEMİR
Old 03-08-2010, 16:24   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
DİLEKÇELER ÜZERİNE İLK İNCELEME

MADDE 14 - 1. Dilekçeler Danıştayda Evrak Müdürlüğünce kaydedilir ve Genel Sekreterlikçe görevli dairelere havale olunur.

2. (Değişik: 3622 - 5.4.1990) Dilekçeler, idare ve vergi mahkemelerinde, mahkeme başkanının veya hâkimin havalesi ile kaydolunur.

3. (Değişik: 3622 - 5.4.1990) Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hâkimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:

a) Görev ve yetki,

b) İdarî merci tecüvüzü,

c) Ehliyet,

d) İdarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,

e) Süre aşımı,

f) Husumet,

g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları, Yönlerinden sırasıyla incelenir.

4. (Değişik: 4001 - 10.6.1994) Dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hâkimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve 15 inci madde hükümleri ilgili hâkim tarafından uygulanır. 3 üncü fıkraya göre yapılacak inceleme ve bu fıkra ile 5 inci fıkraya göre yapılacak işlemler dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılır.

5. İlk incelemeyi yapanlar, bu noktalardan kanuna aykırılık görmezler veya daire veya mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmezse, tebligat işlemi yapılır.

6. Yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15 inci madde hükmü uygulanır.

İLK İNCELEME ÜZERİNE VERİLECEK KARAR

MADDE 15
- (Değişik: 3622 - 5.4.1990) Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14 üncü maddenin;

a) 3/a bendine göre adlî ve askerî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine; idarî yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine,

b) 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine,

c) 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine,

d) 3/g bendinde yazılı halde otuzgün içinde 3 ve 5 inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak yahut (c) bendinde yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuzgün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine,

e) 3/b bendinde yazılı halde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine, Karar verilir.

2. Dilekçelerin görevli mercie tevdii halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihi, merciine başvrma tarihi olarak kabul edilir.

3. Dilekçelerin 3 üncü maddeye uygun olmamaları dolayısıyla reddi halinde, yeni dilekçeler için ayrıca harç alınmaz.

4. (Değişik: 4001 - 10.6.1994) İlk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce verilen; bu maddenin 1/a bendinde belirtilen idarî yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlarla, 1/c bendinde yazılı gerçek hasma tebliğ ve 1/d bendindeki dilekçe red kararları dışında, kararın düzeltilmesi veya temyiz yoluna; tek hâkim kararına karşı ise itiraz yoluna başvurulabilir.

5. (Ek: 3622 - 5.4.1990) 1 inci fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde dava reddedilir


Yasa maddelerini alıntıladım. Buna göre pasif husumet davanın her aşamasında re'sen incelenmektedir. Hangi aşamada tespit edilirse edilsin, dilekçe doğru hasma re'sen tebliğ edilmektedir. Dolayısıyla "pasif husumet" bakımından davanın "husumet nedeniyle reddine" karar verilmesi mümkün görünmemektedir. Dava yanlış hasma açılınca, doğru hasmın "hasım mevkiine alınmasına" karar verilmelidir. Bu gibi durumda, vekalet ücretine karar verileceğine dair yasada hüküm yoktur.
Old 03-08-2010, 20:04   #3
avesrademr

 
Varsayılan

Teşekkür ederim Sayın Ergin.
Soruyu örnek üzerine sormam daha net değerlendirmenizi sağlayacaktır sanıyorum. İdari bir davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığı durumda cevap dilekçenizde davanın reddini mi talep edersiniz? Yoksa İYUK m.15/c gereği hasım mevkiinden çıkarılmayı mı?
Old 03-08-2010, 21:50   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avesrademr
Soruyu örnek üzerine sormam daha net değerlendirmenizi sağlayacaktır sanıyorum.
Sayın Av.Suat Ergin her konuda net olduğu iddiasında olan değerli bir üyemizdir. Şimdi sizin daha net olmasını istemeniz kendisini gerginliğe sokabilir. Bu nedenle ben yanıtlıyorum:
Alıntı:

İdari bir davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığı durumda cevap dilekçenizde davanın reddini mi talep edersiniz? Yoksa İYUK m.15/c gereği hasım mevkiinden çıkarılmayı mı?
İYUK m.15/c gereği hasım mevkiinden çıkarılma talep edilmelidir. Çünkü:
Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin

Yasa maddelerini alıntıladım. Buna göre pasif husumet davanın her aşamasında re'sen incelenmektedir. Hangi aşamada tespit edilirse edilsin, dilekçe doğru hasma re'sen tebliğ edilmektedir. Dolayısıyla "pasif husumet" bakımından davanın "husumet nedeniyle reddine" karar verilmesi mümkün görünmemektedir. Dava yanlış hasma açılınca, doğru hasmın "hasım mevkiine alınmasına" karar verilmelidir. Bu gibi durumda, vekalet ücretine karar verileceğine dair yasada hüküm yoktur.
Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Menfaat Çatışması olmayan iki davanın birinde hasım vekili, diğerinde vekil olmak avoev Meslektaşların Soruları 2 27-03-2010 15:51
sonradan öğrenilen mirasın reddinin açılmış davaya etkisi orhan üçyıldız Meslektaşların Soruları 1 02-11-2009 00:13
Mirasın reddinin makam tazminatına olan etkisi Avukat_A.K. Meslektaşların Soruları 6 06-08-2009 16:30
mirasın reddinin takibe etkisi law in law Meslektaşların Soruları 4 19-09-2008 15:53
İYUK 13 gereği ön dilekçenin tebliği usulü nasıldır?? av.murat kalkan Meslektaşların Soruları 2 24-10-2007 20:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04907608 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.