Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Sevgili Öğretmenim-Can Dündar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-09-2006, 07:38   #1
Av.Ayşe

 
Varsayılan Sevgili Öğretmenim-Can Dündar


2006-2007 eğitim ve öğretim yılının başladığı bugün bu yazıyı okudum ve paylaşmak istedim.


Sevgili öğretmenim!

Bugün çocuklarımızı teslim ediyoruz size öğretmenim...
Hayatımızın en değerli varlıklarını siz devralacaksınız.
Bir kısmı ağlayıp sızlayacak, bir kısmı kürsünüzde zıplayacak, biri okuldan kaçacak belki, diğeri altına kaçıracak.
Tanıdık manzaralar sizin için...
Bundan böyle anne babalarından çok sizinle olacaklar; ışığa koşan pervaneler gibi etrafınızda dolanacak, her sözünüze inanmaya hazır bir sevdalılar ordusu halinde gözünüze bakacaklar.


Haddim değil size öneride bulunmak; olsa olsa temenniler sıralayabilirim:
Keşke onları eğlenceli bir partiyle karşılayabilseniz; okulu ilk günden sevdirebilseniz.
Sınıfta yerlerini gösterirken iyi bir sıra arkadaşının, hayatlarında güzel bir kitap kadar ebedi olabileceğini söyleseniz.
Körpe beyinlerini lüzumsuz bilgiler, basmakalıp fikirlerle doldurmak yerine, bilgiye nasıl ulaşılacağının ipuçlarını verseniz.
Bilgiyi iyi ezberleyenlerin değil, onu süzüp analiz edebilenlerin başardığını ilk dersten öğretseniz.
Kör inancın, insanoğlunun ezeli düşmanı olduğunu, yerküreyi itaatin değil sorgulamanın değiştirdiğini anlatsanız.
Gücü silahta, cazibeyi markada arayan kuşaklara gerçek kudretin bilgide, asıl cazibenin bilgede olduğunu belletseniz.
Güçlü olmanın değil, güçlüyken iyi kalmanın zorluğundan söz etseniz.


Hoşgörün saçlarının, etek boylarının uzunluğunu, yüreklerinin coşkunluğunu... Sevgiden zarar gelmez. Asıl şiddete çare bulun siz...
Çeteleşmenin değil, sevmenin her zorluğu yenebileceğini söyleyin.
İlmin de aşk kadar sonsuz olduğundan bahsedin.
Eğitimin ömür boyu süreceğini, öğrendikçe cehaletlerini fark edeceklerini, kendini bilmenin, insanlığı anlamanın önkoşulu olduğunu belletin.
"Her türlü servetin kökeninde alın teri olması gerekir. İnsanı bencillik değil, bonkörlük zenginleştirir" deyin onlara...
Bir eser vermenin ölümsüzlüğe eş olduğunu, cehaletin insanı karanlığa gömdüğünü ezberletin.
Sürüye uyanların hiçbir iz bırakmadan kaybolduğunu, tarih yazanların farklılar olduğunu söyleyin. Farklılıklarını kabullenin.
İçindeki yeteneği dışarı vurması için cesaretlendirin onları...
Kanatlarını kırmayın, kanatlandırın.
Filmlerden farklı olarak hayatta bazen kötülerin de kazanabileceğini, ama bunun ilelebet süremeyeceğini, iyiliğin eninde sonunda galip geleceğini anlatın, umutlandırın.
Haksızlık karşısında boyun eğmeyip, tevazu karşısında eğilmelerini tavsiye edin.
Kalemin kılıçtan keskin, sabrın öfkeden baskın olduğunu gösterin.
Bağışlamanın kin tutmaktan, paylaşmanın kıskançlıktan üstün olduğunu belletin.
Hiç tanımadıklarının acısını çekmenin, insanı büyüttüğünü öğretin.


Arada kırlara çıkarın onları; doğanın kokusunu alsınlar; otların cinsini tanısınlar.
Uslu arkadaşlarını örnek verip ezmeyin uluorta...
Yüreklendirin. Korkularını yenmelerine, cesareti öğrenmelerine yardımcı olun. Karamsarlığın kuyularında boğulmasınlar.
Dayanışmayı özendirin, yarışma yerine... Dostunu ihbar edeni değil, ele vermeyeni ödüllendirin.
Ötekini sevmeyi, hataları hoşgörmeyi, vefayı, esnekliği öğretin.
Ütopyalarını kaybettiler fırtınada; onlara ideallerini geri verin.
Zamanın hakemliğine güvenmeyi ve sabrı telkin edin.


İlkin kıymetiniz bilinmeyecek, sözleriniz boşlukta yitecektir belki...
Başkalarını aydınlatma uğraşında kendini tüketen mumlarsınız siz..
Ama biliriz ki, eriyen her mum, ışıttıklarında yaşar.
Sizler de o milyonlarca yürekte, ebediyen yaşayacaksınız, sevgili öğretmenim...



Can DÜNDAR



Old 03-10-2006, 19:29   #2
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Bir Sevdadır Öğretmen Olmak

Öğretmen Olmak,
Bir sevdadır öğretmen olmak...Hani yemeden içmeden kesen; hani sevdiğine pervane olan; yani gözü başka bir şey görmeyen bir sevda...Bir kara sevda desek daha doğru olur. Hiç düşündünüz mü neyin sevdasıdır bu?Ne ile açıklanabilir almadan vermek, verdikçe çoğalmak, çoğaldıkça yaşamı kucaklamak?Bir damla suya hasret bir çöl susuzu gibi bilgi bekleyen, aydınlığa susamış, annelerini bekleyen kuş yavruları gibi ağzınıza akan binlerce, on binlerce çocuğa beyninizi, bedeninizi açmak neyin karşılığıdır?Hayır zor değil, bir tek sözcükle anlatabilirsiniz bütün bunları, bir tek sözcük sizi geleceğe çevirir:“Öğretmen”
Damardan verilmiş bir güçtür öğretmen olmak...Aç kalmayı, açıkta kalmayı, iklimlerin değişkenliğini, mevsimlerin zorluğunu unutmaktır size imrenerek bakan çocuk gözlerde...Hani gerçek sanatçılar vardır bilirsiniz. İçleri yanıp, gözleri buğulanmış ve yürekleri kan revanken bile izleyicilerini hiç unutmazlar, unutmak ellerinde değildir çünkü...İşte böyle bir duygudur öğretmen olmak. Sınıfa girdiğiniz anda sorunlar, dertler, acılar, hüzünler yok olur. Çünkü sizi bekleyen, ağzınızdan çıkacak sözcüklere bakan çocuklarınız vardır. Nasıl unutabilirsiniz!Nasıl yok sayabilirsiniz!Nasıl bana ne diyebilirsiniz!Öğretmen olmak bir yürek işidir çünkü, beyninizle yüreğinizi birleştiren bir köprüdür.
Mustafa Kemal’in Kocatepe’den bakışıdır öğretmen olmak, dalga dalga sürüklemektir gençleri...Samsun’dan karanlığın üstüne doğmaktır öğretmen olmak...Önüne katıp cehaleti Ege’de sulara gömmektir. Berrak bir Türkçe’dir öğretmen olmak, diline kültürüne sarılmaktır. Ayyıldız olup göklerde dalgalanmaktır öğretmen olmak. Sözün özü bir sevdadır öğretmen olmak, yüreklerde vatan vatan atmak, damarlarda bayrak bayrak dolaşmaktır.
“Öğretmen bir mum gibidir.” denmiştir hep. Yani aydınlatan ama aydınlattıkça yok olan. Yanılgıdır bu. Evet aydınlatmaktır öğretmen olmak ama aydınlattıkça yok olmak değildir. Aydınlattığınız her beyinde çoğalmak, boğduğunuz her karanlıkta bahar toprağı olmaktır. Bereketli ve doğurgan bir bahar toprağı...Verdiğiniz her bilgi cemre olup düşmüştür zemheri ayazının üstüne ve toprak sıcaktır, su sıcak, hava sıcaktır artık. Dallar meyveye durmuştur gayrı...Nasıl yok olduğunuz söylenebilir?Şimdi varsınızdır asıl. Büyüyen her fidanda, açılan her goncada renginiz, kokunuz vardır çünkü.
Bakın çevrenize, elleri çalışkan, yüreği umuda gebe, ülkesinin geleceğini vicdanı ile hazırlayan, gözlerindeki coşku ile “Bir sevdadır öğretmen olmak.” diyen birini görürseniz saygıyla selâm durun önünde, çünkü Atatürk’ün baş eğmez bir neferidir o...



Mesleğimle gurur duyuyorum ve "Bir Sevdadır Öğretmen Olmak " diyorum.Bu sevdayı duymayanlar ne kendilerini ne de masum çocukları kandırmasınlar.Öğretmenlik bir ruhtur.Bu ruhu taşımayanlar lütfen geleceğimizle yani körpe çocuklarımızın ve gençliğimizin geleceği ile oynamasınlar.Saygılarımla.
Old 01-05-2009, 21:28   #3
üye8180

 
Varsayılan

Çok güzel bir yazı, döne döne okuyorum.

Teşekkürler !
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ankara;Uzatmalı Sevgili:)) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 82 06-04-2009 12:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04492807 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.