HMK uyarınca maddi-manevi tazminat davasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması

Değerli meslektaşlarım,

Müvekkilimin geçirmiş olduğu trafik kazası sebebi ile 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmeden önce açmış olduğu maddi-manevi tazminat davası bulunmaktadır. Müvekkil HMK yürürlüğe girmeden önce davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamıştır. Geçirmiş olduğu trafik kazası yüzünden tedavileri de hala devam etmektedir.

HMK ile artık davalarda fazlaya ilişkin hakları saklı tutmanın gerek olmadığı ve davanın da her ne kadar fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan açılmış ise de halen devam ettiği düşünülürse devam eden tedavinin giderlerini ek taleple isteyebilir miyiz?

Konu ile ilgili fikirlerini paylaşanlara şimdiden teşekkürler.

Alıntı: Yazan Av. Aslı Kaya Değerli meslektaşlarım, Müvekkilimin geçirmiş olduğu trafik kazası sebebi ile 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmeden önce açmış olduğu maddi-manevi tazminat davası bulunmaktadır. Müvekkil HMK yürürlüğe girmeden önce davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamıştır. Geçirmiş olduğu trafik kazası yüzünden tedavileri de hala devam etmektedir. HMK ile artık davalarda fazlaya ilişkin hakları saklı tutmanın gerek olmadığı ve davanın da her ne kadar fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan açılmış ise de halen devam ettiği düşünülürse devam eden tedavinin giderlerini ek taleple isteyebilir miyiz? Konu ile ilgili fikirlerini paylaşanlara şimdiden teşekkürler.

Yeni HMK, derhal uygulanacağından derdest davalara da uygulanacaktır. Kaldı ki(yeterince açıklama olmamakla birlikte) eski HUMK'a göre "devam eden zarardan" söz edilebilir.

tedavi hala devam ettiğinden zarar miktarı da belli olmadığından fazlaya ilişkin zararlaranızı isteyebilirsiniz. Çok tartışılan belirsiz alacak kurumuna en iyi uyan örneklerden biri.

Hmk 107'yi ve özellikle 2.fıkrasını gerekçe göstererek meslektaşımızında belirttiği gibi tedavi hala devam ettiğinden ve miktarıda belli olmadığından ek bir taleple tedavinin giderlerini isteyebileceğinizi düşünyorum.

Konuyla bağlantılı olarak artık trafik kazaları sebebi ile oluşacak sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacak. Müvekkilim önceden tedavi giderlerinin istemi ile sigorta şirketine başvurmuş sigorta şirketi 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile bu tarihten önce ve sonra olmak üzere tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağını bu sebeple kendisinin ödeme yapamayacağını bildirmiş. Bu durumda SGK'nın davaya dahil edilmeli midir?

İlgili kanun maddesi ise şöyle:

6111/MADDE 59- 2918 sayılı Kanunun 98 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi:

MADDE 98- Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.

Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.


GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.

maddi ve manevi tazminat açısından ayrı incelemek gerekir.manevi tazminatın ıslah ile artırımı mümkün değil,bu nedenle bu hak istendiği kadarıyla sınırlıdır.maddi tazminat açısından ise kanaatimce yeni yasadaki hukumden faydalanmanız gerek. açıkça vazgeçtiğinizi beyan etmemişseniz,fazlaya ilişkin haklarınızdan vazgeçmiş sayılmazsınız.HMK. da hüküm var.ayrıca zararınız da tam olarak belli değil bu itibarla belirsiz alacak davasından faydalanmanızda mümkün.

fakat yinede zamanaşımına dikkat etmekte fayda var.başarılar.

Aslı Hanım'ın da söylediği gibi tedavi giderlerini SGK ödemek zorunda. Benzer davalarımda sigortacılar KTK 98'de değişikliğe dayanarak geçici iş gücü kayıplarınının da tedavi gideri kapsamında olduğunu savunarak ödemek zorunda olmadıklarını iddia ettiler. geçeci iş gücü kaybının tedavi gideri kapsamında olduğu fikri bana doğru gelmiyor. Hüküm açık. Yeni bir tartışma konusu olabilir. Fikirlerinizi bekliyorum

Alıntı: Yazan yılmazkan Aslı Hanım'ın da söylediği gibi tedavi giderlerini SGK ödemek zorunda. Benzer davalarımda sigortacılar KTK 98'de değişikliğe dayanarak geçici iş gücü kayıplarınının da tedavi gideri kapsamında olduğunu savunarak ödemek zorunda olmadıklarını iddia ettiler. geçeci iş gücü kaybının tedavi gideri kapsamında olduğu fikri bana doğru gelmiyor. Hüküm açık. Yeni bir tartışma konusu olabilir. Fikirlerinizi bekliyorum

bizim de böyle bir işimiz oldu, önce sigorta şirketine başvurduk ve onlar bize bunun sgk tarafından ödenmesi gerektiğini belirttiler. bunun üzerine bizde dilekçeyle SGK ya başvurduk. SGK. da bunun kendilerine yüklendiğini kabul etti, fakat prim borcu sigorta şirketleri tarafından SGK ya aktarılmadığı için ödeme yapamayacaklarını beyan ettiler. sizce bu haklı bir gerekçe olabilirmi ? bence hayır çünkü kendisinin tahsil etmesi gereken bir pirm borcundan dolayı benim mağdur edilmem doğrumu ? bence hayır. bu itibarla davanın SGK ya karşı açılması gerekir. tabi ki önce yasayı da belirterek SGK ya dilekçeyle başvurmakta fayda var. en azından husumet kesinleşir.

Elbette ki primi tahsil etmek SGK'nın işi. Kendisinin bunu yapmamasından dolayı kişilerin mağdur edilmemesi gerekir. Bir de şu sorun var. SGK hangi zararları ne kadar limitle karşılayacak? Karşılanmayan bir tedavi gideri kalemi için sigortacıya dava açabilir miyiz?