Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Nafaka ile ilgili yargıtay kararı arıyorum.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-03-2010, 18:04   #1
Av.Tuğba Göktepe

 
Varsayılan Nafaka ile ilgili yargıtay kararı arıyorum.

İyi günler.
18 yaşını doldurmuş bir kız çocuğu eğitimine de devam etmediğinden dolayı nafakası kesilmiştir.Şimdi ise 21 yaşındadır ancak ruhsal yönden çalışamayacak durumdadır ve bunu belgelemiştir.Babasından nafaka istemektedir.Konuyla ilgili Yargıtay kararı bulamıyorum.Yardımcı olursanız çok sevinirim.
Old 10-03-2010, 19:09   #2
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşım, söz konusu kızın 18 yaşına kadar almış olduğu nafaka TMK 182/2. maddesi gereğince aldığı nafakadır. Bu nafaka reşit olmakla sona erdiğine göre, artık bu nafakaya ilişkin talepte bulunamazsınız.
Bu durumda bahsedilen kızın, babasından talep edebileceği nafaka, TMK 364. maddesi gereğince talep edilebilir.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/3483
K. 2002/4467
T. 29.4.2002
• NAFAKA DAVASI ( Çocuklardan Birinin Dava Tarihinde Onsekiz Yaşını Doldurması-Reşit Olan Çocuğun Davasının Mahiyetinin Yardım Nafakası Niteliğinde Olması )
• YARDIM NAFAKASI ( Çocuklardan Birinin Dava Tarihinde Onsekiz Yaşını Doldurması-Reşit Olan Çocuğun Davasının Mahiyetinin Yardım Nafakası Niteliğinde Olması )
• TALEPLE BAĞLILIK ( Hakimin Davacı Dilekçesinde Belirtilen İsteklerden Fazlaya Hükmedememesi )
• HAKKANİYET İLKESİ ( Nafaka Miktarının Belirlenmesinde Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumlarının Dikkate Alınması )
4721/m.4, 364
743/m.315
ÖZET : 1-Çocuklardan Mustafa; 21.5.1983 doğumlu olup, 21.5.2001 tarihinde 18 yaşını doldurmuştur. Bu nedenle de davayı bu tarihten sonra kendisi takip etmiştir. Davacının reşit olduğu tarihten itibaren nafaka talebi T.M.K.nun 364.maddesine ( değiştirilen MK.nun 315.maddesine )dayanan yardım nafakası mahiyetindedir. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulmuş olması,

2- Talep olmadığı halde, "takdir olunan bu nafakanın her ayın 15'i ile 20'si arasında davalı Mehmet K.'den alınarak davacılara ödenmesi" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre hükmedilen nafaka miktarları çoktur. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :

KARAR : Davacı dilekçesi ile; mahkemenin 26.4.2000 tarih ve 1999/248 esas, 2000/155 karar sayılı ilamı ile kendisi için aylık 100.000.000 lira, müşterek çocukları Mustafa ve Cemal içinde ( her biri için )75.000.000 lira tedbir nafakasına hükmedildiğini, bu güne kadar 18 aya yakın süre geçtiğini, enflasyon ve hayat pahalılığı nedeni ile geçim zorluğu çektiğini iddia ederek, aylık nafakasının kendisi için 250.000.000 liraya, çocukları için de ( her biri için )125.000.000 liraya çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile aylık nafakanın 8.2.2001 tarihinden geçerli olmak üzere toplam 500.000.000 liraya çıkartılmasına, takdir olunan bu nafakanın her ayın 15'i ile 20'si arasında davalı Mehmet K.'den alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

1-Çocuklardan Mustafa; 21.5.1983 doğumlu olup, 21.5.2001 tarihinde 18 yaşını doldurmuştur. Bu nedenle de davayı bu tarihten sonra kendisi takip etmiştir. Davacının reşit olduğu tarihten itibaren nafaka talebi T.M.K.nun 364.maddesine ( değiştirilen MK.nun 315.maddesine )dayanan yardım nafakası mahiyetindedir. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulmuş olması,

2- Talep olmadığı halde, "takdir olunan bu nafakanın her ayın 15'i ile 20'si arasında davalı Mehmet K.'den alınarak davacılara ödenmesi" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre hükmedilen nafaka miktarları çoktur. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/5037
K. 2002/5761
T. 21.5.2002
• NAFAKA DAVASI ( Herkesin Yardım Edilmediği Takdirde Yoksulluğa Düşecek Olan Alt ve Üst Soyu İle Kardeşlerine Nafaka Vermekle Yükümlü Olması )
• YARDIM EDİLMEDİĞİ TAKDİRDE YOKSULLUĞA DÜŞECEKOLAN ÜST VE ALT SOYLAR ( Herkesin Bunlara Nafaka Vermekle Yükümlü Olması )
• GELİR SAPTANMASI ( Nafaka Yükümlüsü Olan Davalının Gelirlerinin Saptanarak Nafaka Miktarının Belirlenmesi )
4721/m.364,365
ÖZET : Herkes, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt ve üst soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. Mahkemece yapılacak iş; davalı dışındaki babaanne ile davacının anne ve babasının ekonomik, sosyal durumları araştırılıp davalının yükümlülüğüne düşebilecek nafaka miktarı belirlenmeli, yine davalının ( çay ocağı işletmeciliği dahil )tüm geliri saptanmalı, sorumluluğuna isabet eden nafakanın davalıyı olağanüstü geçim sıkıntısına ( müzayakaya )düşürüp düşürmeyeceği de karar yerinde tartışılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :

KARAR : Davacı, eşinin ölmesi nedeniyle küçük çocukları için eşinin babasından yardım nafakası istemiş, mahkemece davalının nafaka takdiri halinde geçim zorluğuna düşeceği, davacının çalışarak ihtiyaçlarını giderebileceği, istemin samimi olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

743 sayılı Medeni Kanunun ( 4721 sayılı yasanın 364.maddesi ile değişik )315.maddesine göre; herkes, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt ve üst soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.

Yine aynı yasanın ( 4721 s.yasanın 365. maddesi ile değişik )316. maddesinde de; nafaka davasının mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılacağı belirtilmiştir.

Somut olayda davacı sadece ölen eşinin babasından nafaka isteminde bulunmuş olup, mahkemece diğer yükümlü babaanne, ile davacının anne-babasının sosyal ve ekonomik durumları araştırılmadan karar verilmiştir.

Ayrıca davalının emekli maaşı dışında evininin altında çay ocağı işlettiği sabit olduğuna göre buradan da ne miktar gelir elde ettiği saptanmamıştır.

Diğer taraftan dosya kapsamına; günün ekonomik koşulları ve paranın alım gücüne göre davacı annenin geçim sıkıntısı içerisinde acze düştüğünün kabulü zorunludur.

Mahkemece yapılacak iş; davalı dışındaki babaanne ile davacının anne ve babasının ekonomik, sosyal durumları araştırılıp davalının yükümlülüğüne düşebilecek nafaka miktarı belirlenmeli, yine davalının ( çay ocağı işletmeciliği dahil )tüm geliri saptanmalı, sorumluluğuna isabet eden nafakanın davalıyı olağanüstü geçim sıkıntısına ( müzayakaya )düşürüp düşürmeyeceği de karar yerinde tartışılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tck 248/1-2 ile ilgili yargıtay kararı arıyorum yasamatesi87 Meslektaşların Soruları 5 19-10-2009 22:20
2/B ile ilgili yargıtay kararı arıyorum av.bengü bulut Meslektaşların Soruları 9 29-05-2009 01:11
TMK 893./3madde ile ilgili Yargıtay Kararı arıyorum. Av.Seven Meslektaşların Soruları 2 20-02-2009 17:08
Boşanma ile ilgili Yargıtay Kararı arıyorum Av.KIRAL Meslektaşların Soruları 0 01-02-2009 00:36
fuhuş ile ilgili yargıtay kararı arıyorum tosunkartal Meslektaşların Soruları 2 11-05-2007 23:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03086400 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.